Éditeur : TESEV | Date & Lieu : 2010, İstanbul |
Préface : | Pages : 56 |
Traduction : | ISBN : 978-605-5832-40-7 |
Langue : Turc | Format : 210x297 mm |
Code FIKP : 3516 | Thème : Politique |
Présentation
|
Table des Matières | Introduction | Identité | ||
KÜRT SORUNU’NUN ÇÖZÜMÜNE DOĞRU: ANAYASAL VE YASAL ÖNERİLER Geçen yüzyılın son çeyreğinde tomurcuk veren ve sadece ekonomik ve kültürel alanı etkilemekle kalmayıp, doğrudan siyaset yapma biçimini de değiştiren yeni küresel ortam, ülkeleri çok yönlü bir adaptasyon zorunluluğuyla karşı karşıya bıraktı. Yeni dünya sadece mekânsal bir iç içe geçmeyi değil, barışçı ve uzlaşmacı bir yaklaşımı da davet etmekte, siyasetin normlarını demokrat bir çerçeve içinde yeniden oluşturmaktaydı. Etyen Mahçupyan |
TESEV Demokratikleşme Programı, Aralık 2008’de “Kürt Sorunu’nun Çözümüne Dair Bir Yol Haritası: Bölgeden Hükümete Öneriler” başlıklı bir rapor yayımladı. Olabildiğince geniş temsil kabiliyeti olan kişilerle yapılan toplantıların ve yazışmaların ardından, Kürtlerin taleplerinin deyim yerindeyse bir tasnif ve düzenlemeye tabi tutulmasıyla oluşturulan rapor, çeşitli tartışmalara yol açtı ve daha sonra yapılan pek çok çalışma için yol gösterici bir rol oynadı. Öte yandan, hükümetin yaklaşık bir sene önce “Kürt Açılımı” adıyla başlattığı ve daha sonra “Demokratik Açılım” ismini verdiği girişimin etrafındaki tartışmalar, Kürt Sorunu’nun çok daha geniş kesimlerce bilinir ve konuşulur hale gelmesine de vesile oldu. Bununla birlikte, açılım etrafında yapılan tartışmalar, çözüm adına neler yapılması gerektiğine dair birtakım görüş ve önerilerin ortaya konulmasını yeterince sağlayamadı. Diğer bir ifadeyle, hükümet hâlâ soruna nasıl yaklaştığına, çözüm için neler düşündüğüne, neler yapmak istediğine ya da neleri yapamayacağına ve kısa, orta ve uzun vadede ne tür adımlar atacağına ilişkin olarak, beklentileri karşılayacak ölçüde somut ve kapsamlı açıklamalarda bulunmazken, çözüm talep eden muhalefet ile Kürt siyasi aktörleri de kendi taleplerini ve çözüm önerilerini yeterince ortaya koyamadılar. Kürt siyasi hareketinin ve sivil toplumunun kimi çalışmaları ve önerileri de, kamuoyunda ya fark edilmedi ya da beklenen ölçüde tartışmaya yol açamadı. Sonuç olarak, çözümsüzlüğü dayatan muhalefet cephesinin yarattığı gerilim ve yaydığı korkular, çözümden yana olanların kendi aralarındaki siyasi çekişmelerle birleşince, açılım süreci tıkanma noktasına girdi. Bu gelişmeler, en azından genel kamuoyundaki beklenti ve heyecanı ciddi ölçüde kırılmaya uğrattı. |