La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Siyasal Yazılar I


Auteur : Multimedia
Éditeur : Mayıs Date & Lieu : 1985, Berlin
Préface : Pages : 281
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 140x200 mm
Code FIKP : Liv. Tur. 1753Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Siyasal Yazılar I

Versions:

Siyasal Yazılar I

Ülkemiz devrimi, hiçbir ülkenin devrimini kopya edemez. Koşulları gereği hiçbir ülkenin devrimine de benzemeyecektir. Bizim için, tek başına ne sovyet tipi «ayaklanma», ne de Çin modeli «halk savaşı» biçimleri geçerli değildir.

Amacımız, proletaryanın siyasal iktidarını  kazanması, çalışan insanların tam olarak kurtarılması için sosyalist toplumun örgütlenmesi ve smıfsız topluma geçişin koşullarının yaratılmasıdır. Önümüzdeki görevler, proletaryanın sınıf kavgasını örgütlemek, bu savaşın ateşini diğer emekçi kitlelere taşımak ve bu ateş içinde emekçi kitleleri kaynaştırmak ve bu savaşın sağlıklı yürütülmesini sağlayacak yöntemleri ve ülkemiz devriminin özgül yasalarını bulmaktır. Ülkemiz gerçeği, kendi yolunu, tarihi, ekonomik ve toplumsal yapısına göre çizecektir.


SUNUŞ

MAYIS YAYINLARI olarak YILMAZ GÜNEY'in siyasal yazılarını üç kitap halinde yayınlıyoruz. Elinizdeki bu birinci kitap, 1978 Ocak'ından sıkıyönetim makamlarınca yasaklandığı 1979 Mart'ına kadar yayını sürdüren GÜNEY. Dergisi için kaleme alınmış yazıları kapsıyor. İkinci kitap, YURTSEVER DEVRİMCİ DEMOKRAT ve DEMOKRASİ BAYRAĞI isimli yasa-dışı dergilerdeki yazılardan; üçüncü kitap ise, yurt-dışında, MAYlS Dergisinde baş yazı olarak yayınlanmış olan yazılardan, çeşitli bildiri, demeç ve konuşma metinlerinden oluşuyor.

Böylece YILMAZ GÜNEY'in siyasal düşüncelerini tanımak isteyen okur, tarihsel bir sıra içinde bunları izleyebilme olanağını elde etmiş olacaktır.

Ömrünün en üretken olabileceği 12 yılını Türkiye cezaevlerinin taş duvarları, demir parmaklıkları arkasında geçiren YİLMAZ GÜNEY, hapishaneyi, kelimenin gerçek anlamında ve üstelik çok yönlü bir okul olarak değerlendirebilen örnek devrimcilerin başında gelir. O, bu yıllar boyunca, hapishanenin küf kokan soğuk taş duvarlarının arkasından, emekçilerin derin çelişmeler, acılar ve yokluklar içindeki yaşamını şiirsel bir anlatımın sıcaklığıyla yatsıtmayı başardığı yalnızca en iyi romanlarını, hikayelerini ve film senaryolarını yazmak ve dünyanın en büyük ödüllerini kazanan ölümsüz filmlerini öneri ve direktifleriyle yönlendirmekle kalmadı. Aynı zamanda Türkiye-Kürdistan devriminin teorik, taktiksel ve örgütsel sorunlarına yanıtlar getirmek için kaleme aldığı "Siyasal Yazılar"ının büyük çoğunluğunu da "fiziğinin hapsedildiği, fakat tersine kafasının alabildiğine özgür olduğu" cezaevlerinde yazdi. O, bir yandan devrimci marksist öğretiyi en iyi bir şekilde öğrenmeye ve onu yaşamın her alanına olabildiğince yaratıcı bir şekilde uygulamaya; ve bir yandan da, büyük bir teorik-pratik kargaşa ve kriz içinde bulunan Türkiye-Kürdistan devrimci hareketine devrimci sağduyusu ve sosyalist bilinciyle müdahale etmeye, doğru bir yöne kanalize etmeye çalıştı.

Okuyucu yorulmak bilmeyen bu ısrarlı uğraşı her satırda görebilir. O günleri yaşayanlar anımsayacaklar ve okur da görecektir ki, YILMAZ GÜNEY, Rusya'nın sosyal-emperyalist bir ülke olduğu tezini savunmakla birlikte, bu düşüncede olanların hemen hepsinin sanki bir "doğa yasası" imişçesine benimsedikleri, ne ."Mao Zedung düşüncesi"ni, ne de "üç dünya teorisi"ni hiç bir zaman kabul etmemiş; tam tersine bu teorinin karşı devrimci niteliğini en keskin devrimciler tarafından en hararetli şekilde savunulduğu günlerde bile görebilmiştir. Mao Zedung'a sadakat yeminleri edenlerin AEP ve Enver Hoca mevzilerine geçtikten sonra, birden bire, onu "küçük burjuva", "revizyonist", "idealist" vb,ilan ederek top ateşine tuttukları ve dünyaya hep aynı "at gözlükleri" ile bakarlarken kulaklarını bu kez de Tiran radyosunun direktiflerine verdikleri günlerde, o, aynı devrimci bilinci ve soğukkanlılığıyla cereyana göğüs gererek, hatalı gördüğü her sorunda AEP ve Enver Hoca'yı eleştirmekten bir an bile geri kalmadı.

Okuyuçu ,üç. kitabı bir arada okuduğunda görecektir ki, Türkiye devrimci hareketinde olageldiği gibi, YILMAZ GÜNEY'in düşünceleri, moda akımlar tarafından belirlenmiş, gelenekselleşmiş düşünce alışkanlıklarının ve önyargıların, taşlaşmış formüllerin çemberine sıkışıp kalmış değildir; tam tersine her aşamada onları parçalamaya yönelmiştir. Sosyalizm hakkında üç-beş kelime öğrendikten sonra kendisini şaşmaz bir "marksist-leninist" ve içinde yer aldığı grubu da "tek doğru" olarak görenlerin tersine YILMAZ GÜNEY, marksist teorinin yöntemine ve özüne sadık kalarak, bir çok yazısında belirttiği gibi, kendi bilincinde, kafasının içinde burjuva-revizyonist etkilenmelerin olabileceğini ve bunlara karşı sürekli bir mücadele yürütmesi gerektiğini düşünmüş ve öyle davranmıştır.

İşte bu özelliği, O'nun düşünsel gelişiminin en büyük itici gücü olmuştur.

Okuyucunun kolayca farkedebileceği gibi, bu sayede YILMAZ GÜNEY, uluslararası komünist ve işçi hareketinin ve Türkiye-Kürdistan devrimci hareketinin yakıcı sorunları konusunda, çoğu devrimcinin ancak bugünlerde, yani böylesine acı bir yenilgiden 5 yıl sonra ulaşabildiği değerlendirmelerin pek çoğunu, 70'li yılların sonunda yapabilmiştir.

Madem ki, YILMAZ GÜNEY'in siyasal düşünceleri, belirli bir aşamada donup kalmamış, tersine sürekli bir gelişme göstermiştir; öyle ise okuyucu da, onu, bu gerçeğe bağlı kalarak değerlendirmelidir.

MAYIS YAYINLARI




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues