La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Osmanlı Kürdistanı - Kurdistana Osmanî


Auteurs : | | | | | | | | | | | | | | | | |
Éditeur : BGST Date & Lieu : 2011-01-01, İstanbul
Préface : Pages : 370
Traduction : ISBN : 978-975-6165-45-4
Langue : Kurde, TurcFormat : 115x175 mm
Code FIKP : Liv. Tr. Kr. Boz. Osm. 4789Thème : Histoire

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Osmanlı Kürdistanı - Kurdistana Osmanî

Osmanlı Kürdistanı
Kurdistana Osmanî

Kürdoloji Çalışmaları Grubu,
Koma Xebatên Kurdolojiyê

bgst


I.I Kadim Anavatandan Bir İnkâr Coğrafyasına: Kürdistan1

"Erzincan Kürt merkezi olursa
Kürdistan'ın kurulmasından korkarım."2
İsmet İnönü (1935)

Gerçeği yeniden "adlandırmak"... Devlet iktidarının tecessüm haline karşılık gelen bu aksiyon, kültürel soykırım uygulamalarını Ittihatçı-Kemalist geleneğin Türkleştirme politikalarının ürünü olarak günümüze kadar taşımıştır. Kişi adlarından yerleşim yerlerinin adlarına dağ, ova, yayla gibi pek çok coğrafi ada uygulanan yeniden adlandırma politikası, yeni bir ulus ve ulus-devlet inşasında "bireyin" ve "mekânın" ulusal kılınması ve homojenleştirilmesi açısından vazgeçilmez addedilmiştir. Bu amaçla ortak bir tarih ve bilinç inşası için, farklı etnisite ve dilleri çağrıştıracak, "başka" bir tarih tahayyülüne imkân tanıyacak, "ayrılık" yaratacak tarihi ...



ÖNSÖZ


"Osmanlı Kaynaklarında Kürtler Çalışma Grubu"nu 2003 yılında Aram Yayınları bünyesinde kurduk ve Osmanlı dönemindeki Kürtlerle ilgili kaynakları bulmayı, ortaya çıkarmayı hedefledik. Cumhuriyet döneminde yok edilmiş ya da görmezden gelinmiş bu kaynaklar üzerinde yaptığımız çalışmalar sonucunda Emir Bedirhan - 20. yüzyılın Başlarında Kürt Milliyetçi Söylemine Bir Örnek, Lütfî (Ahmed Ramiz) (2007) ve Hînkerê Zimanê Kurdî (2008) başlıklı iki kitap ve çok sayıda makale yayımladık. Zaman içinde konularımız çeşitlendi ve grubumuzun yapısı değişti. "Osmanlı Kaynaklarında Kürtler Çalışma Grubu” olan adımızın, yaptığımız çalışmaları tanımlamakta yetersiz kaldığını gördük ve adımızı "Kürdoloji Çalışmaları Grubu” olarak değiştirdik. Kürdoloji; Kürt tarihi, edebiyatı ve dili gibi birçok farklı çalışma alanını kapsayacak bir kavram olduğu için bu değişikliği uygun bulduk.

Bu değişikliği yapmak 2010 yılının sonlarına doğru grup olarak aldığımız kararların ilkiydi. İkincisi ise makalelerimizi ve diğer çalışmalarımızı yayımlayacağımız "Kürt Tarihi Araştırmaları" başlıklı bir araştırma dizisi hazırlamaktı. Şu an okuduğunuz kitap bu dizinin ilk kitabı olarak planlandı. İkinci kitabı 19-20. yüzyıl Kürt Hareketi’nin Doğuşu ve Gelişimi, üçüncü kitabı Osmanlı'da Dersim Raporları, dördüncüsünü ise Oâmanlı'da Kürdiâtan Raporları başlıklarıyla yayımlamayı hedefliyoruz.

Elinizde bulunan çalışmayla ilgili olarak kısaca şunları söyleyebiliriz: Osmanlı Kürdistan, Cumhuriyet döneminde kriminalize edilerek âdeta tarihten silinmeye çalışılan "Kürdistan" kavramının Osmanlı'daki kullanımı üzerine odaklanmaktadır. Bu kitapla, 1923 öncesi Kürdistan kavramının hem Osmanlı entelektüel dünyasında hem de bürokrasisinde yaygın olarak kullanıldığını ve bu kullanımın gayet normal olduğunu belgelere dayanarak kanıtlamaya çalıştık.

Bilindiği gibi "Kürdistan”, Cumhuriyet sonrasında zikredilmesi bile büyük risk taşıyan bir kavrama dönüşmüştür ancak bundan daha da vahimi, bu kavramın, ülkenin sosyal bilimcileri, tarihçileri ve genel anlamıyla Cumhuriyet entelektüellerinin büyük bölümü tarafından görmezden gelinmiş olmasıdır. Bu kişiler rahatlıkla "Kürdistan kavramı ne idari bir birim olarak ne de başka şekilde tarih boyunca kullanılmamıştır'’ diyebilmişlerdir. Kitabımızda, bu kavramın dönemin Osmanlı entelektüelleri tarafından kullanıldığını, ayrıca liselerdeki coğrafya ders kitaplarında "Kürdistan Coğrafyası” başlığı altında onlarca sayfalık bölümler halinde öğrencilere okutulduğunu; Osmanlı Devleti’nin resmi yayını olan sâlnâmelerde "Kürdistan Eyaleti”ne dair birçok kayıt ve bilgi bulunduğunu belgeleriyle ortaya koymaya çalıştık.
Kitabı ikidilli hazırladık. Anadilde eğitim Kürtler açısından nasıl hayati bir yerde duruyorsa, devletin bu konuda atacağı adımları beklemeden ikidilli bir yaşam için gayret etmek ve her alanda Kürtçeyi kullanılır bir dil haline getirmek de o kadar önem taşıyor. Bu nedenle çalışmalarımızı elden geldiğince Türkçe-Kürtçe hazırlamaya özen gösteriyoruz.

Bu inkarcı zihniyetin çoktan iflas ettiği düşünülse de, bu zihniyetin hâlen var olan savunucularının temelsiz görüşlerini ifşa etmek ve Kürt tarihinin kaynaklarını bularak ortaya çıkarmak amacını taşıyan bu kitap, umarız ki Kürt tarihçiliğine ufak da olsa bir katkıda bulunur.

Kürdoloji Çalışmaları Grubu



PÊŞGOTIN

Me "Koma Xebatê ya di Çavkaniyên Osmanî de Kurd", di sala 2003'yan de di nava Weşanxaneya Aramê de ava kir û me dîtin û derxistina çavkaniyên li ser Kurdan ên di serdema Osmanî de ji xwe re kir armanc. Me di encama xebatên li ser van çavkaniyên ku di serdema Cimhûriyetê de hatine tune kirin, an jî hesabê wan nehatine kirin de, du pirtûkên bi navê Emir Bedirhan- 20. yüzyılın Başlarında Kürt Milliyetçi Söylemine Bir Örnek, Lütfî (Ahmed Ramiz) (2007) û Hînkerê Zimanê Kurdî (2008) û gelek gotar weşandin. Ji ber ku bingeha komê û mijarên ku kom li ser dixebitî berfireh bû, me dît ku navê komê êdî wê tarif nake, me navê komê guhert û kir "Koma Xebatên Kurdolojiyê". Ji ber ku Kurdolojî; weke dîrok, wêje û zimanê Kurdan gelek tiştên cuda dihundirîne, me ev raman pejirand. Ev guherîn biryara me ya yekem a di dawiya sala 2010'an de bû. Biryara me ya duyemîn ew bû ku, em rêzexebatên lêkolînê yên bi navê "Lêkolînên Dîroka Kurd” amade bikin û gotar û xebatên xwe yên wekî din, tê de biweşînin. Ev pirtûka ku hûn a niha dixwînin, weke pirtûka yekem a vê rêzêxebatê hatiye plankirin. Navê pirtûka duyemîn, Di Sedsalên 19 û 20'an de Tevgerên Kurdan û Pêşketina Van Tevgeran'e, navê pirtûka sêyemîn, Raporên Dênimêyên Serdema Oimanîye, navê pirtûka çaremin jî Raporên Kurdistanê yên Serdema Osmanî ye.

Di derbarê vê pirtûka di desten we de ye em bi kurtasî dikarin wisa bibêjin-. "Kurdistan’ di serdema Osmanî de weke têgeh hatiye krîmînalîze kirin, Kurdiitana Osmanî li ser bikaranîna vê têgeha ku xwestine bê tune kirin hûr dibe. Di vê pirtûkê de, me hewl da ku em bi belgeyan bipeyitinîn ku têgeha "Kurdistan"ê him di cihana entelektuelên Osmanî de him jî di burokrasiyê de bi awayekî asayî hatiye bi kar anîn.

Weke ku tê zanîn, piştî Cimhûriyetê, bilêvkirina têgeha "Kurdistan’’ê bi serê xwe jî têra xwe bi xetere bû. Lê belê ya ji vê xeternaktir ew e ku, civaknas, dîrokzan û bi giştî beşeke mezin ên rewşenbîrên Cimhûriyetê çavê xwe li vî tiştî girtine. Van kesan bi hêsanî gotine ku, "têgeha Kurdistanê ne weke herêmeke îdarî ne jî bi awayekî din di dîrokê de nehatiye bikaranîn". Me di pirtûkê de xwest em bi belgeyan bipeyitînin ku ev têgeh di serdema Osmaniyan de; ji alî rewşenbîran ve hatiye bikaranîn, di pirtûkên erdnîgariyê yên lîseyan de bi dehan pel ji bo "Erdnîgariya Kurdistanê" hatiye veqetandin, di weşanên fermî yên Osmanî, salnameyan de, di derbarê "Eyaleta Kurdistanê” de gelek qeydî û agahî hene.

Me pirtûk, bi du zimanan amade kir. Çawa ji bo Kurdan perwedehiya zimanê dayikê xwedî ciyekî girîng be, tiştekî ew qasî girîng e ku mirov li bende dewletê nemine û derbasî jiyaneke duzimanî bibe, di her qadê de Kurdî bike zimanekî karîger. Ji loma jî, heta ji destê me tê, em xebatên xwe bi Kurdî û Tirkî amade dikin.

Her çiqas wisa dixuye ku ev zîhniyeta înkarê têk çûye jî, ev pirtûk dixwaze ramanên bêbingeh ên parêzvanên vê zîhniyetê derxîne holê û çavkaniyên dîroka Kurdan bi dest bixîne. Em hêvî dikin ku hinekî be jî alîkariya xebatên dîroknasiya Kurdan bike.

Koma Xebatên Kurdolojiyê



I.I Kadim Anavatandan Bir İnkâr Coğrafyasına: Kürdistan1

"Erzincan Kürt merkezi olursa
Kürdistan'ın kurulmasından korkarım."2
İsmet İnönü (1935)

Gerçeği yeniden "adlandırmak"... Devlet iktidarının tecessüm haline karşılık gelen bu aksiyon, kültürel soykırım uygulamalarını Ittihatçı-Kemalist geleneğin Türkleştirme politikalarının ürünü olarak günümüze kadar taşımıştır. Kişi adlarından yerleşim yerlerinin adlarına dağ, ova, yayla gibi pek çok coğrafi ada uygulanan yeniden adlandırma politikası, yeni bir ulus ve ulus-devlet inşasında "bireyin" ve "mekânın" ulusal kılınması ve homojenleştirilmesi açısından vazgeçilmez addedilmiştir. Bu amaçla ortak bir tarih ve bilinç inşası için, farklı etnisite ve dilleri çağrıştıracak, "başka" bir tarih tahayyülüne imkân tanıyacak, "ayrılık" yaratacak tarihi adlar, kişi ve yer adları yenileri ile değiştirilerek eskiler hafızalardan silinmeye çalışılmıştır.

1 Bu yazı Toplum ve Kuram dergisinin 2. sayısında yayımlanmıştır. Yazının yeniden yayıma hazırlanması safhasında yaptığı okumalarla bize editöryal açıdan büyük katkı sunan sevgili Rûken Alp'e teşekkür ederim.

2 Bu cümle Saygı Öztürk’ün yayıma hazırladığı ismet Paşa’mn Kürt Raporu adlı kitaptan alınmıştır. Cümlenin hangi bağlamda kullanıldığı ve orijinal hali için belirtilen kitabın 51. sayfasına bakılabilir.

.....

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues