|
MERKEZ KOMİTESİ ADINA KONGREYİ AÇIŞ KONUŞMASI
Sayın konuklar,
Değerli delege yoldaşlar,
Kongremizin açılış konuşmasına başlamadan önce kongremize katılarak bizi onurlandıran konuklarımıza, dayanışma dilek ve mesajlarıyla bize omuz veren dost ve kardeş örgütlere partimiz ve Kongre delegelerimiz adına teşekkür ederim.
Sayın konuklar, değerli yoldaşlar,
Partimizin kuruluş Kongresinden bu yana geçen yedi yıllık gibi bir aradan sonra İkinci Kongresi başlamış bulunuyor. Bu Kongremizin, hem partimizin hem de Kürdistan'da yürütülen ulusal demokratik mücadelenin geleceği bakımından bir dönüm noktasını ifade eden tarihi bir önemi vardır.
Her şeyden önce belirtmek gerekir ki, kuruluşumuzdan bugüne dek sürdürdüğümüz mücadelenin ilk defa köklü ve partimiz açısından bağlayıcı sonuçlar alınabilecek genel bir muhasebesini yapma olanağına kavuşuyoruz. Böylesine köklü bir muhasebinin ve bundan çıkarılacak sonuçların Kürdistan işçi sınıfı ve emekçi halkının mücadelesine katkıda bulunacağı şüphe götürmez.
Yoldaşlar, çok zorlu bir mücadele döneminden geçerek Kongreye vardık. Zorlu bir mücadele derken bunu iki açıdan dile getirmek istiyorum.
Bildiğiniz gibi Türkiye Kürdistanı'nda halkımız her türlü ulusal demokratik hak ve özgürlüklerinden yoksun, sömürgeci baskı ve zulmün en ağırını yaşıyor. Bu, sömürgeciliğin tarihi boyunca hep böyle oldu. Bu nedenle partimiz ta başından beri illegal olarak kuruldu ve bütün yaşamı boyunca gizlilik koşulları altında, sömürgeci polis ve devlet güvenlik kuvvetlerinin saldırılarına göğüs gere gere bugünlere geldi, özellikle 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinden sonra, bütün demokratik legal mücadele araçlarının gaspedilmesi ve karşı-devrimci terör saldırılarının alabildiğine artması karşısında büsbütün ağır illegal koşullar altında mücadele etmek zorunda kaldı. Mücadelemizi zorlu kılan yanlardan biri buydu.
Ardından 12 Eylül darbesiyle birlikte parti içinde açık olarak su yüzüne çıkan ideolojik, politik ve örgütsel görüş ayrılıkları, bu görüş ayrılıklarının ciddi tahribatlara kadar varması, partimizi, faşist diktatörlüğe karşı mücadelede son derece tehlikeli bir takım risklerle karşı karşıya getirdi. Parti örgütlerinin güvenliğini sağlama bu koşullarda alabildiğine güçleşti.
Ama yoldaşlar, bütün ağır illegal koşullara ve ayrılığın yarattığı ciddi tahribatlara rağmen parti örgütlerimizin hemen hemen tamamını temsil eden seçilmiş delege yoldaşlarımızı biraraya getirip Kongremizi toplamış olmamız bile başlıbaşma bir olaydır. Tek başına bu olay bile partimiz açısından, Kürdistan halkının ulusal demokratik mücadelesi açısından büyük bir kazanım olduğunu söylersek, hiç de abartmış olmayız.
Öte yandan parti Kongremizin toplanmış olması, hem partimizin hem de halkımızın ulusal demokratik mücadelesinin geleceği açısından büyük bir fırsattır.
Yoldaşlar, partimiz kuruluşundan bu yana emperyalizme, sömürgeciliğe ve yerel gericiliğe karşı kararlı bir mücadele sürdürdü. Kürdistan halkının mücadelesini gerçek kurtuluş yolundan saptırmak isteyen gerici burjuva milliyetçiliğine, sol görünmeye çalıştıkları halde dünya sağıyla bütünleşmiş olan Maocu, Troçkist, anti-komünist ve anti-Sovyetik akımlara, sonuçta düşmanın ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey getirmeyen bireysel terörcü-maceracı çevrelerin girişimlerine karşı sürekli bir ideolojik mücadele yürüttük, onların gerçek yüzlerini kitlelere gösterebilmek için çaba sarfettik. Gözleri ayaklarının önünden ötesini göremiyen dar milliyetçiliğe karşı proletarya enternasyonalizminin bayrağını her zaman dik tuttuk. Kürdistan halkının mücadelesini ulusalarası alanda gerçek dostlarından koparıp onu dünyada yalnızlaştırma emellerini boşa çıkarmak için durmadan yorulmadan halkımızın her zamanki gerçek dostlarının kimler olduğunu belirttik. Bizim bu mücadelemiz, halkımız arasında, Kürdistan halkının mücadelesinin, başını Sovyetler Birliği'nin çektiği Dünya Sosyalist Sistemi'nin, kapitalist ülkelerdeki işçi sınıfı hareketinin ve ulusal kurtuluş savaşlarının üçlü bileşiminden
...
| 
