La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Siyasal Yazılar


Auteur : Multimedia
Éditeur : Güney Filmcilik Date & Lieu : 2000, İstanbul
Préface : Pages : 288
Traduction : ISBN : 975-7956-29-5
Langue : TurcFormat : 135x195 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Gun. Siy. 4526Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Siyasal Yazılar

Siyasal Yazılar

Yılmaz Güney

Güney Yayınları


Toplumsal devrim, sınıfsal temelleri olan, kesintisiz bir değişme ve değiştirme hareketidir. Çeşitli zorluklarla dolu, uzun, sancılı bir tarihi dönemi kapsar. Acıları, sevinçleri, başarıları, yenilgileri, yükseliş ve düşüş devrelerini içerir.

Toplumsal devrimleri zorunlu kılan, uzlaşmaz boyutlara ulaşan toplumsal çelişmelerdir. Sınıflı her toplum, uzlaşmaz sınıf çelişmelerini bağrında taşır. İşte devrimleri gündeme getiren bu çelişmeler, çelişmelerin çözümü için gerekli olan sınıf güçlerini, bütün mücadele silahlarıyla karşı karşıya getirir. Sınıf siyasetlerini, ideolojilerini, taktik tavır ve davranışlarını da bu süreç içerisinde biçimler.

Toplumumuz da, günden güne berraklaşan bu saflaşma süreci içindedir. Biliyoruz ki, insanlık tarihi sınıfların mücadeleleri tarihidir. Tarihin itici gücü halklardır. Yani, tarihi gelişmeler, üstün ...



ÖNSÖZ


Ömrünün en üretken olabileceği on iki yılını Türkiye cezaevlerinde geçiren Yılmaz Güney, hapishaneyi çok yönlü bir okul olarak değerlendirebilen örnek kişilerdendir.

O, bu yıllar boyunca derin çelişmeler, sıkıntılar ve yokluklar içindeki kesimlerin yaşamını şiirsel bir anlatımın sıcaklığıyla yansıtmayı başardığı yalnızca iyi romanlarını, hikâyelerini ve senaryolarını yazmak ve dünyanın en büyük ödüllerini kazanan ölümsüz filmlerini imzalamakla kalmadı. Aynı zamanda, Türkiye devriminin ideolojik, politik ve örgütsel sorunlarına yanıtlar getirmek için kaleme aldığı "Siyasal Yazılar"ının büyük çoğunluğunu da "fiziğinin hapsedildiği fakat tersine kafasının olabildiğince özgür olduğu" cezaevlerinde yazdı.

O, bir yandan sürekli kendini geliştirirken, bir yandan büyük bir kargaşa içinde bulunan Türkiye devrimci hareketine sağduyusu ve sosyalist bilinciyle müdahale etmeye çalıştı.

Biz de, yayınevi olarak Yılmaz Güney’in bu yorulmak, yılmak bilmeyen uğraşıları sonucu yazdığı makalelerini kitaplaştırırken konuları önem sırasına göre yerleştirdik.

Ancak günümüz koşullarında kimi yazıları TCK’nm 312. maddesi (Halkı suç işlemeye tahrik) TCK’nın 159. maddesi (Devletin manevi şahsiyetini tahkir) ve TMY’nın 8. maddesine (Bölücülük) göre "suç" oluşturduğundan bir seçme yapmak zorunluluğu doğmuştur.

Yine de, büyük bir bölümünü yayınladığımız bu ilk kitapta görülecektir ki, O’nun düşünceleri moda akımlar tarafından belirlenmiş, gelenekselleşmiş düşünce alışkanlıklarının ve önyargıların, kalıplaşmış formüllerin çemberine sıkışıp kalmamış; tam tersine her aşamada onları parçalamaya yönelmiştir. Tıpkı kendi bilincinde, burjuva revizyonist etkilenmelerin olabileceğini ve bunlara karşı sürekli bir mücadele yürütülmesi gerektiğini düşündüğü ve öyle davrandığı gibi. Bu özelliği yine onun düşünsel gelişiminin en büyük itici gücü olmuştur. Siyasal düşünceleri belirli bir aşamada donup kalmamış, tersine sürekli bir gelişme göstermiş, çoğu kesimlerin acı yenilgilerden sonra ulaşabildiği değerlendirmelerin pek çoğunu 70’li yılların sonunda yapabilmiştir.

Yayınevimiz, Yılmaz Güney’i İnsan, Militan ve Sanatçı yönleriyle belgelemeyi hedeflediği çalışmalarına kattığı bu yeni kitapla, her türlü engele, yok etme çabasına karşı dimdik ayakta, onurlu aydın tavrını koruyarak eşitlik, özgürlük dünyası için düşünsel, sanatsal mücadelesini sürdürmüş ve eğer yaşasaydı yine aynı biçimde davranacağı kuşkusuz ölümsüz bir portreyi okuyucuyla buluşturmaktan onur duyar.



Toplumsal Devrim Sürekli Bir Değişme ve Değiştirme Hareketidir

Arkadaşlarım,
Toplumsal devrim, sınıfsal temelleri olan, kesintisiz bir değişme ve değiştirme hareketidir. Çeşitli zorluklarla dolu, uzun, sancılı bir tarihi dönemi kapsar. Acıları, sevinçleri, başarıları, yenilgileri, yükseliş ve düşüş devrelerini içerir.

Toplumsal devrimleri zorunlu kılan, uzlaşmaz boyutlara ulaşan toplumsal çelişmelerdir. Sınıflı her toplum, uzlaşmaz sınıf çelişmelerini bağrında taşır. İşte devrimleri gündeme getiren bu çelişmeler, çelişmelerin çözümü için gerekli olan sınıf güçlerini, bütün mücadele silahlarıyla karşı karşıya getirir. Sınıf siyasetlerini, ideolojilerini, taktik tavır ve davranışlarını da bu süreç içerisinde biçimler.

Toplumumuz da, günden güne berraklaşan bu saflaşma süreci içindedir. Biliyoruz ki, insanlık tarihi sınıfların mücadeleleri tarihidir. Tarihin itici gücü halklardır. Yani, tarihi gelişmeler, üstün yetenekli insanların eseri değil, üstün özelliklere sahip insanlar toplumsal çelişmelerin ve gelişmelerin eseridir. Toplumsal gelişmelerin nesnel yasalarını ve halkların tarihi eğilimlerini özünden kavrayan insanlar, nesnel koşullara uygun düşen doğru önerileri, fedakârlıkları ve cesaretleriyle kitlelerin bilinçlenmelerinde, devrim hedeflerine yönelmelerinde önemli roller oynamışlar ve tarih, onları layık oldukları yerlere oturtmuştur. Tarihi akışa ve toplumsal eğilimlere ters düşen, toplumsal gerçeklikten kopar ve halkın devrimci eğilimlerini çiğneyen insanlar ise, bir zamanlar halk tarafından nasıl yüceltilmişlerse, yine halk tarafından alaşağı edilmişlerdir, edilmektedirler ve edileceklerdir. İşte bu tarihi ve evrensel gerçeklerden hareketle, sınıf saflaşmalarının yoğunlaştığı günümüzde kendi yerimizi saptamak göreviyle karşı karşıyayız.

.....

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues