La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Özgürlük yolu, n° 36


Auteurs : | | |
Éditeur : Özgürlük Yolu Date & Lieu : 1978 , İstanbul
Préface : Pages : 96
Traduction : ISBN :
Langue : Kurde, TurcFormat : 140x215 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Kur. Ara Ozg. N°36 (Rev. 5)Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Özgürlük yolu, n° 36

Versions

Özgürlük yolu, n° 36

Faruk Aras,
S. Sırrı Feroğlu

Özgürlük yolu

Yüzbinlerin katıldığı İstanbul’daki 1 Mayıs gösterisi coşkuyla geçti ve hiç bir olay çıkmadan sonuçlandı. Bu başarılı gösteri halk düşmanı güçlerin heveslerini kursaklarında bıraktı.

Burjuva basını ve politikacıları daha günlerce önceden bir karamsarlık ve korku havası estirdiler. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kanlı olaylar çıkacağı söylentisini yaydılar, kitleleri 1 Mayis'a katılmaktan caydırmaya çalıştılar. Onlar, gerçekte de kanlı olaylar çıkmasını gönülden istemekteydiler. Faşist dikta heveslileri, özellikle de yeni hükümetin kuruluşundan bu yana kanlı terör olaylarını tırmandırıyorlar. Malatya, İğdır ve Kars olayları bunun son ve geniş boyutlu örnekleri. Ülkeyi bir uçtan bir uca kana bulamak, kitleleri birbirine düşürmek ve faşist bir diktaya ortam hazırlamak için vargüçlerini harcıyorlar; Bunlar, bu'tırmanış-içinde,. 1 Mayıs’ta çıkarmayı omdukları olâylara da büyük «ölçüde bel bağlamışlardı; Ama bir yandan Taksim alanı çevresinde alınan güvenlik önlemleri, diğer yandan DİSK’in ve 1 Mayıs törenlerine katılan diğer demokratik örgütlerin aldıkları tedbirler bu umutları boşa çıkardı; Yürüyüş ve miting, tam bir'düzen, disiplin içinde geçti.

Diğer yandan, burjuva basınının yaymağa çalıştığı körku dalgası ne işçileri, ne diğer devrimci ve demokratik güçleri sindiremedi. 1978'in Mayıs töreni geçen iki yıldan daha görkemli biçimde geçti. İşçiler, öğrenciler, öğretmenler, çeşitli mesleklerden insanlar, diğer kentlerden ve İstanbul'dan taksim alanına düzenli kollar halinde dalga ...



1 MAYIS 1978 EMEKÇİ HALKIN BAȘARISI

Yüzbinlerin katıldığı İstanbul’daki 1 Mayıs gösterisi coşkuyla geçti ve hiç bir olay çıkmadan sonuçlandı. Bu başarılı gösteri halk düşmanı güçlerin heveslerini kursaklarında bıraktı.

Burjuva basını ve politikacıları daha günlerce önceden bir karamsarlık ve korku havası estirdiler. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da kanlı olaylar çıkacağı söylentisini yaydılar, kitleleri 1 Mayis'a katılmaktan caydırmaya çalıştılar. Onlar, gerçekte de kanlı olaylar çıkmasını gönülden istemekteydiler. Faşist dikta heveslileri, özellikle de yeni hükümetin kuruluşundan bu yana kanlı terör olaylarını tırmandırıyorlar. Malatya, İğdır ve Kars olayları bunun son ve geniş boyutlu örnekleri. Ülkeyi bir uçtan bir uca kana bulamak, kitleleri birbirine düşürmek ve faşist bir diktaya ortam hazırlamak için vargüçlerini harcıyorlar; Bunlar, bu'tırmanış-içinde,. 1 Mayıs’ta çıkarmayı omdukları olâylara da büyük «ölçüde bel bağlamışlardı; Ama bir yandan Taksim alanı çevresinde alınan güvenlik önlemleri, diğer yandan DİSK’in ve 1 Mayıs törenlerine katılan diğer demokratik örgütlerin aldıkları tedbirler bu umutları boşa çıkardı; Yürüyüş ve miting, tam bir'düzen, disiplin içinde geçti.

Diğer yandan, burjuva basınının yaymağa çalıştığı körku dalgası ne işçileri, ne diğer devrimci ve demokratik güçleri sindiremedi. 1978'in Mayıs töreni geçen iki yıldan daha görkemli biçimde geçti. İşçiler, öğrenciler, öğretmenler, çeşitli mesleklerden insanlar, diğer kentlerden ve İstanbul'dan taksim alanına düzenli kollar halinde dalga dalga aktılar. İzmir’den, Çukurova’dan, Diyarbakır’dan, Bitlis'ten, Bingöl'den, Trabzon'dan, ülkenin en uzak köşelerinden kendi dar olanaklarının çok üstünde fedakârlıklara katlanarak, tehditlerden korkmayarak, kararlı bir yürekle gelmişlerdi. Yürüyüş kollarının toplandığı ve yürüdüğü caddeler bayraklar; pankartlar, sarı-al giysilerle bir çiçek bahçesine döndü. Caddeler ve Taksim alanı devrimci marşlar, türküler ve sloganlarla çınladı. Türkiye’nin emekçi insanlar, aydınlar, omuz omuza yürüyen emekçi halkları, sömürüye, zulme karşı kararlı, inançlı mücadele bilinçlerini dosta - düşmana bir kez daha gösterdiler.

Burjuvazinin yaydığı korku ise en çok kendi mensuplarını etkiledi. Sömürücü takımı, 1 Mayıs gününden önce özel arabalarına atlayıp panik içinde kenti tenkettiler.

Gerici basın, âdeta olaylar çıkacağından emin, yeni hükümete ve en başta da devrimci - demokratik güçlere saldırıya geçmeye hazırlanmıştı. 1 Mayıs’ta umduklarını bulamamak, tertiplerini başa götürememek onları büyük bir düş kırıklığına uğratmış olmalı... Ama yine de hızlarını alamadılar. Bazıları, kanlı olaylar çıkaracağından emin olarak bir gün öncesinden döşedikleri başlıkları yayınladılar: «Bir Mayısta yine kan aktı!» Bazıları, atılmamış sloganları atılmış gibi gösterdiler ve bunlar üzerinde fırtına koparmaya çalıştılar.

Gerici basın ve gerici sınıfların parlamentodaki adamları şimdi 1 Mayıs günü söylenen sloganlara, taşınan pankartlara ateş püskürüyorlar: Taksim alanı kızıl meydana dönmüş! Vatan bölünüyormuş! Anayasa çiğnenmiş! Hemen bu işin üstüne gidip vatanı kurtarmak gerekirmiş! Bir düzen, disiplin içinde geçen, kimsenin burnunun kanamadığı bu dev gösteri onları neredeyse çıldırtacak!

Aldığı güvenlik önlemleri için hükümete fena öfkeleniyorlar. Günkü böylece onlar 1977 Mayısında yaptıklarını tekrarlıyamadılar.
Günlerdir ki, bir «bölücülük» edebiyatı yapıyorlardı. Kendi kanlı eylemlerini, cinayetlerini Kürt halkının üstüne yıkmaya, ırkçılığı şahlandırmaya çalışıyorlardı. Ama 1 Mayıs'da çeşitli halklardan, emekçiler yanyana, kol-kola yürüdüler, yüzbinlerce insan hep bir ağızdan «Kahrolsun ırkçılık», «Kahrolsun şovenizm», «İşçilerin Birliği - Halkların Kardeşliği», «Faşizme karşı omuz-omuza» diye haykırdılar. Burjuvazinin yıllar yılı emekçi saflara şırınga ettikleri şovenizm hastalığı bu safların dışına atılıyor, kitleler ırkçılığa, zulme karşı bileşiyorlardı. Burjuvazi işte bu nedenle sara nöbetine tutulmuş gibi çırpınıyor, yırtınıyor! Gerici güçler işçi sınıfına ve Kürt halkına karşı yeni haçlı seferlerine özeniyorlar. İflah olmaz şovenler parlamento kürsüsünden saldırı komutları vermeye kalkışıyorlar: «Birleşelim» diyorlar «Üstüne yürüyelim» diyorlar. «Hemen şimdi!» diyorlar...

Yavaş olun beyler! Sinirlerinize hakim olun! Nereye sefer niyetlidesiniz? Karşınızda uysal ortaçağ köleleri mi var?. Boşuna çırpınıyorsunuz. Çırpındıkça batacaksınız. Bu köhnemiş düzeniniz sizinle birlikte batıp gidecektir. Ne işçi sınıfının boynundaki zincirleri, ne emekçiler ve aydınlar üzerindeki zulmü, ne de Kürt ulusu ve diğer halklar üzerindeki bu çağ dışı baskı ve sömürü mekanizmasını uzun süre yaşatamıyacaksınız. Sopaya davranmaya pek heveslenmeyin, çünkü o sopa sizin başınızda patlayabilir...

.....




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues