La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Rizgarî, n°19


Auteur :
Éditeur : Compte d'auteur Date & Lieu : 1989, Berlin
Préface : Pages : 116
Traduction : ISBN :
Langue : Kurde, TurcFormat : 205x135 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Kur. Riz. N°19 (Rev. 15)Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Rizgarî, n°19

Versions

Rizgarî, n°19

Rizgarî

Compt d'auteur

Barış denilince, ister istemez, insanın aklına bazı şeyler gelmektedir. Örneğin; silahların sustuğu, ülkeler ve uluslar arasında kardeşlik havasının estiği ve alınmak istenen HAK'ların -kısmi de olsa- hak sahiplerine verildiği gibi... Yani, savaşların sonuçları insanlara "barış"ı çağrıştırır. Ama, ne yazık ki, yıllardır bir kaos ortamı yaratarak dünya'nın gündeminde duran, hiç te teori'de olduğu gibi bir barışla sonuçlanamamaktadır. Çünkü, savaşta, savaşan tarafların "iradeleri" pek önemli değildir artık...

Genel olarak emperyalistlerce üretilen kimyasal silahlar başkalarına kullandırılarak, insanlar üzerinde etkime gücü değerlendirilmektedir. Parasını da almaktadırlar. "Hem ticaret, hem ziyaret" örneği... Ardından "insancıl" sesler de çıkarmaktadırlar. Heyetler göndermekte, protestolar yapmaktadırlar. Bu, belki de kitlelerin "sempatisi"ni de kazanmaktadır. Arkasında duran ise, her ikisini de aynı "yerlerin" yaptığıdır. Bu, kendi suçlu konumlarını bertaraf etmek içindir. Ölüm ve kalım arasında olan Kürt insanı'nın psikolojik yapısı gereği, gösterilen ilgiye "sempati" duymaları ...



K.U.K.M'NE YÖNELİK KATLİAMLAR VE "BARIŞ, DEMOKRASİ, BİRLİK, DAYANIŞMA" ÇAĞRILARI


Barış denilince, ister istemez, insanın aklına bazı şeyler gelmektedir. Örneğin; silahların sustuğu, ülkeler ve uluslar arasında kardeşlik havasının estiği ve alınmak istenen HAK'ların -kısmi de olsa- hak sahiplerine verildiği gibi... Yani, savaşların sonuçları insanlara "barış"ı çağrıştırır. Ama, ne yazık ki, yıllardır bir kaos ortamı yaratarak dünya'nın gündeminde duran, hiç te teori'de olduğu gibi bir barışla sonuçlanamamaktadır. Çünkü, savaşta, savaşan tarafların "iradeleri" pek önemli değildir artık...

Genel olarak emperyalistlerce üretilen kimyasal silahlar başkalarına kullandırılarak, insanlar üzerinde etkime gücü değerlendirilmektedir. Parasını da almaktadırlar. "Hem ticaret, hem ziyaret" örneği... Ardından "insancıl" sesler de çıkarmaktadırlar. Heyetler göndermekte, protestolar yapmaktadırlar. Bu, belki de kitlelerin "sempatisi"ni de kazanmaktadır. Arkasında duran ise, her ikisini de aynı "yerlerin" yaptığıdır. Bu, kendi suçlu konumlarını bertaraf etmek içindir. Ölüm ve kalım arasında olan Kürt insanı'nın psikolojik yapısı gereği, gösterilen ilgiye "sempati" duymaları doğal karşılanmalıdır. İşin acı olan yanı ise, Kürdistan Ulusal Kurtuluş Mücadelesi açısındandır. Ve büyük bir talihsizliktir.
(...)

İşte, sömürgeci Baas Rejimi, 8 yıllık savaşın faturasını bugün Kürt ulusuna ödettirmektedir.. "Ateş-kes"in ardından, bütün silahlarını Kürdistanı ve Kürt ulusunun üzerine çevirmiştir. Bu o kadar zalim bir saldırıdır ki, kimyasal silahlarla binlerce Kürdistanlı katledilmiş ve saldırı halen değişik biçimde devam etmektedir. Sömürgeci Saddam Rejimi, Kürt ulusuna ve Kürdistan'a aman vermemektedir... İran-lrak Savaşı'nın ardından yapılan "Ateş-kes"in karanlık "oyun"larla içiçe olduğu, gerçek yüzü ile ortaya çıkmıştır! Binlerce Kürdistanlı kendi yurtlarını terketmek zorunda kalarak, diğer sömürgecilere sığınmış, başka ülkelere gitmek için sıra beklemektedirler. Yokluk ve yoksunluk içinde ölüm kalım savaşı vermekte, birçok insan hayatını kaybetmektedir..

1975 yılında, Güney Kürdistan'da -yenilgi sonrası- yine buna benzer bir durum yaşanmıştı. Kürt ulusu büyük acılar çekmişti. Ö günden bu yana değişen önemli birşey yok. Belki, sömürgecilerin "taktik manevraları" değişmiştir. Bu taktik dalavereler, bizi hiç bir zaman aldatmamalıdır. Kesinlikle bir oyundur. Bu anlamı ile Türk devleti'nin "baba" pozlarına bürünmesi de şaşılacak birşey değildir.. AT (Avrupa Topluluğu) yollarında binbir numara çeviren Türk devleti ve Özal Hükümeti "tanrı"nın ve "solcu"ların şefaati ve yardımı ile "demokratikleşme"ktedir. Birden bire, o herkesçe bilinen Türkiye'ye "vahiy yoluyla" özgürlük gelecek! ...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues