Giriş Kürtçe ve bölümleri Yeryüzündeki diller
Yeryüzünde, her insan topluluğunun bir dili vardır. Bu dil, Kürmanççada o topluluğun adına -î eki getirilerek adlandırılır: Kurd (Kürt) - Kurdî (Kürtçe), Tırk (Türk) - Tırkî (Türkçe) gibi. Dili adlandırma, ünlü kişilerin veya onlara mensup olanların adlarına aynı eki ilâve etmek suretiyle de yapılır : Osman - Osmanî (Osmanlıca) gibi. Yeryüzünde, mevcut olmuş veya olan kavimler kadar dil vardır. Dillerin sayısını kafi surette tâyin ve tesbit etmek mümkün değildir. Bununla beraber, bugüne kadar (2796) dilin konuşulduğu, bunlardan bugün ancak (118)'inin devlet dili olarak kullanıldığı, bunlar arasında en eski bir devlet ve medeniyet dili olarak Kürtçenin de bulunduğu bilinmektedir. Yeryüzündeki diller bugün birbirinden ayrı ve müstakil bir durumda bulunmalarına rağmen, aralarında gurup gurup bir takım yakınlıklar vardır. Bazan kapalı, bazan da açık olan bu yakınlık ve benzerlikler iki noktada toplanır : 1) Köken (menşe), 2) Yapı.
Dil aileleri. Menşe bakımından birbirine yakın olan diller, bir ana dil'den, bir ana kaynak'tan çıkmış bulunan akraba dillerdir. Bir ana dilden çıkmış dillerin meydana getirdikleri topluluğa dil ailesi denir. Dünya dilleri bu şekilde muhtelif dil ailelerine ayrılırlar. Bir ana dilin, metinleri olmadığı hâlde, bir çok özelliklerini kendisinden türemiş bulunan ailedeki dilleri mukayese etmek suretiyle tesbit bile mümkündür. Yeryüzündeki başlıca dil aileleri şunlardır: Hint-Avrupa Dilleri Ailesi, Bantu Dilleri Ailesi, Çin-Tibet Dilleri Ailesi ve bu diller gibi sağlam bir aile teşkil etmeyen Ural-Altay Dilleri Gurubu.
Dil gurupları 3. Yapı bakımından yeryüzündeki diller üç guruba ayrılırlar : 1) Bir heceli diller, 2) Eklemeli diller, 3) Çekimli diller. 1. Tek heceli diller'de hemen her kelime bir tek heceden ibarettir. Kelimelerin çekimleri yoktur. Cümleler bir çekimsiz ve tek heceli kelimeler sırasından ibarettir. Cümlenin ifade ettiği anlam (mana), genel olarak kelime sırasından anlaşılır. Mesela Çince «wo bu pa ta» cümlesi, birer heceli kelimelerden kurulmuştur. Bu kelimelerin sırasiyle anlamları şöyledir : Ben, değil, korkmak, sen. Kürmançça cümlesiyle «Ez jı te na tırsım» (Ben senden korkmam) demektir. Çin-Tibet dilleri bu guruba girer. 2. Eklemeli [iltisakî] diller gurubundaki dillerde ise, tek veya çok heceli kelime kökleri ile ekler vardır. Kelimelerden yeni kelimeler, veya kelimelerin geçici halleri yapılırken köklere ekler eklenir. Bu ekleme sırasında kökler değişmez, köklerle ekler, hemen her zaman, açık şekilde ayırt edilebilir. Eklemeli dillerde ekler, bazan ,başa, bazan sona getirildiğinden bu diller ön - e kli veya son- ekli diye adlandırılırlar. Ezcümle Türkçe, eklemeli diller gurubundan son-ekli eklemeli bir dildir. Türkçede kök değişmez. Yapım ve çekim ekleri kelimelerin sonlarına takılır. Örneğin: göz-lük-çü-lük-ten gör-üş-tür-ül-e-me-miş-ler-mi-ydi ? 3. Çekimli [bükünlü, tasrifî] diller'de de tek veya çok heceli kökler ve bir takım ekler vardır. Fakat yeni kelime yapılırken ve çekim sırasında çok defa, köklerde bir değişiklik olur. Kökün konsonantları çok kerre değişmez, vokalleri değişir. Ekler köklere önde, içte ve sonda getirilebilir. Bazı dillerde kelime kökü ile yeni kelime veya kelime hali arasında açık bir bağ, ilgiyi gösteren belirli bir iz vardır. Sami diller, ezcümle Arapça bu guruba girer. Örneğin Arapça k t b nıvısandın (yazdırmak) kökünden türemiş olan kâtib, mektub, kitab, kütüb gibi. Bazı dillerde ise, bu değişiklik çok kerre kökü tanınmaz bir hâle getirir. Yeni kelimede veya kelime halinde kökü hâtırlatacak hiç bir iz, hiç bir ses kalmaz. Hint-Avrupa dilleri ve bu arada Kürtçe böyledir. Misâller: Hint-Avrupa dilleri ailesinden olan Fransızca aller çûyın (gitmek) fiilinin geniş zamanının 1, 2, 3. tekil şahısları je vais, tu vas, il va'dır... |