La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Bilim Yöntemi


Auteur : Multimedia
Éditeur : Yurt Date & Lieu : 1991-01-01, Ankara
Préface : MultimediaPages : 128
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 143x214 mm
Code FIKP : Liv. Tur. 2560Thème : Sociologie

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Bilim Yöntemi

Bilim yöntemi

Bilimsel düşüncenin gelişmesini engelleyen en önemli kurum resmi ideolojidir. Resmi ideolojinin dinsel olmasıyla, laik olması arasında çok büyük bir fark yoktur. Her ikisinde de, devlet, polis, karakol, mahkeme, cezaevi gibi devletin zorlayıcı baskı araçlarını kullanarak resmi görüşün dışındaki düşüncelerin gelişmesini engellemeye çalışmaktadır.

Bütün bunlardan dolayı, resmi ideolojiyle bilim ilişkilerinin irdelenmesi çok önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır.


BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ

Türkiye'de sosyoekonomik yapı hızla değişmektedir. Yeni yeni toplumsal ve siyasal güçler oluşmakta ve bunlar halk yığınlarını etkilemektedir. Bu güçler kamuoyuna ses vermekte ve kamuoyundan ses almaktadır. Gittikçe karmaşık bir hale gelen bu ilişkileri kavramak ise, ancak, bilimsel yöntem sayesinde mümkün olacaktır.

Son yıllarda toplum olarak büyük tecrübeler kazandık. Bu arada Diyarbakır duruşmaları, önemli bir sorunun, Kürt sorununun, bütün boyutlarıyla ortaya çıkmasında büyük bir etken oldu. Soruna daha önemli bir açıklık geldi. Bu arada, eski görüşlerimizde köklü sayılabilecek değişmeler de oldu. Yargılamalar, olaylara bakış yöntemini temelden etkiledi ve değiştirdi.

Kürt sorunu elbette kendi başına bir sorun değil. Zaman ve mekan boyutunda, çok geniş ve karmaşık ekonomik, politik ve toplumsal ilişkiler içinde bir sorun. Bu ilişkileri etkilediği gibi onlardan etkileniyor da.

Doğu Anadolu'nun Düzeni (Sosyo-ekonomik ve etnik temeller) kitabını yeni baskıya hazırlarken, yeni bilgileri eskisiyle bütünleştirmek, kitabı, bu açıdan yeniden kaleme almak istedim. Önemli bir bölümünü yazdım da. Fakat yeni baskı için yazılanların, bazı kısımların çıkarılması, bazı kısımların genişletilmesine rağmen, eskisiyle önemli bir değişiklik göstermediğini gördüm. Halbuki düşüncemizdeki değişiklik çok daha köklü idi.

Bu düşünceleri derli toplu bir şekilde yeni baskıya aksettiremediğimi belirtmeliyim. Bu durumun nedenlerini epeyce düşündüm ve araştırdım. Arkadaşlarla konuştum, tartıştım. Sonunda, bunun, bilim yöntemine gereği gibi nüfuz edememekten ileri geldiğini anladım. Bu durumda, Doğu Anadolu'nun Düzeni kitabının yazım işini bir tarafa bırakarak "Bilim Yöntemi" konusu ile ilgilenmeye başladım. Bu çalışma sonunda, adı geçen kitaba "Önsöz" olamayacak kadar büyük bir metin ortaya çıktı. Ayrı yayınlamayı uygun gördüm.

Bu çalışma sırasında, Türkiye'de, 50 yıl boyunca, "bilimsel" adı altında yapılmış çalışmaların eleştirisi yapılmadan, bu araştırmalar yargılanmadan, "Doğu Anadolu'nun Düzeni"nin yazılamayacağını da anladım. Yakında bu çalışma da yayınlanacaktır.

Ankara, Nisan / 1976
İsmail Beşikçi


İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ

Bilimsel düşüncenin gelişmesini engelleyen en önemli kurum resmi ideolojidir. Resmi ideolojinin dinsel olmasıyla, laik olması arasında çok büyük bir fark yoktur. Her ikisinde de, devlet, polis, karakol, mahkeme, cezaevi gibi devletin zorlayıcı baskı araçlarını kullanarak resmi görüşün dışındaki düşüncelerin gelişmesini engellemeye çalışmaktadır. Her türlü cezai yaptırımı uygulayarak bu düşüncelerin sahiplerini etkisiz kılmaya, mağdur etmeye gayret etmektedir. Bütün bunlardan dolayı, resmi ideolojiyle bilim ilişkilerinin irdelenmesi çok önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır.

Son 17-18 yıldır, kitaplarımızın çoğunun değişmeyen bir kaderi olmuştur. Kitaplarımızın büyük bir kısmı yayınlanır yayınlanmaz toplatılmış, soruşturma açılmıştır. Kitaplar, bazen, matbaadayken toplatılmış, bazen bir-iki gün içinde, bazen de ilk haftasında toplatılmıştır. İddianamelerde, kitaplardaki düşüncelerin yanlışlığı ileri sürülmemekte, bu düşünceler, daha doğru olduğu kabul edilen düşüncelerle çürütülmeye çalışılmamakta, sadece, bu düşüncelerin ifade edilmesinin suç olduğu, cezayı gerektirdiği vurgulanmaktadır.

Kitaplarla ilgili olarak davalarda, duruşmanın çeşitli safhalarında, sözlü ve yazılı savunmalar yapılmıştır. Bu savunmalarda, bilimin kavramlarıyla resmi ideolojinin eleştirisi yapılmıştır. Bilimin resmi ideolojiyi eleştirmesi gereği üzerinde durulmuştur.
İlk baskısı 1976 yılında yapılan bu kitap, bilim yöntemi kavramını irdelemeye çalışmaktadır. Bu kavramın resmi ideolojiyle ilintisini belirtmektedir. Bu düşüncelerin somut durumlardaki ifadelerini ise, kitaplara ilişkin davalarda yapılan savunmalarda görmek mümkündür. Çeşitli kitaplarda, bilim yöntemi kavramının bazı boyutlarına vurgulama yapılmıştır. Bu bakımlardan, kitabın ikinci baskısının içeriğinde hiçbir değişiklik yapılmamıştır. Sadece, bazı şekil değişiklikleri yapmak gereği duyulmuştur.

Kapalı Cezaevi
Ulucanlar/Ankara
Ekim 1991
İsmail Beşikçi


Yayıncının notu

Yayınevimiz değerli bilim adamı İsmail Beşikçi'nin bütün eserlerini yayınlama kararı almıştır. Bilime ve gerçekliğe adanan 26 yıllık mücadelenin, bilimsel araştırma sürecinin kavranabilmesi için, bütün eserleri yayınlamayı zorunlu görüyoruz.

Bugün, Beşikçi'nin çoğu kitabının baskısı olmadığı gibi, bilinen nedenlerle insanlarımızın kütüphanelerinde de bulunmamaktadır.

Bütün eserlere "Bilim Yöntemi"yle başlıyoruz. Bu kitabı, "Bilim yöntemi Türkiye'de uygulama" dizisi izleyecektir.

Daha sonra Beşikçi'nin ilk yazılarını yayınlayacağız. Bunları hiç yayınlanmamış araştırmalar izleyecek.

İnsanların beyinlerinin kurtulması, özgürleşmesi, her şart altında nesnel dünyayı olduğu gibi, sübjektif değil objektif olarak görebilmesi için gereken arınmayı duru bir şekilde izlemek açısından İsmail Beşikçi çok güzel bir ömektir. Bu örneği incelerken, siyasallı yıllarda ve ilk asisitanlık dönemlerinde gerçeğe yaklaşmaya çalışan zihni bulanık bir genci ve giderek, gittikçe özgürleşen, kafasındaki doğrulara dünyayı uyduran değil, olguları olduğu gibi gören ve bilimin süzgecinden geçiren gerçeğe adanmış bir ömrü buluyoruz karşımızda.

Beşikçi özgürleştikçe hapislere atılıyor. Savcılar iddianameler yazdıkça da düşüncelerini hiç sakınmadan söylüyor. Şimdilik 11 yıldan fazla süren işkenceli, baskılı, sürgünlü yıllar geçiriyor. Yazdığı kitapların hemen tümü toplatılıyor.

Bu süreç, adı bile anılmayan bir halkın ayağa kalkmasının, kendine dönmesinin panaromasıdır. Sürecin adım adım izlenmesi ve her türlü baskıya rağmen, tek kelimeyle mütevazi bir şekilde "Ben böyle düşünüyorum" diyen sevgili Beşikçi Hoca'nın gerçeğe adanan ömrünün okur tarafından ayrıntılarıyla incelenmesi için arkadaşımız Ali Yıldırım'ın "Resmi ideoloji, özgür düşünce, bir aydın, İsmail Beşikçi" ismiyle kaleme aldığı kitabı da yayınlayacağız.
Beşikçi'ye saygı, okura dostlukla...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues