La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Sesime Gel


Auteur :
Éditeur : Avesta Date & Lieu : 1996, İstanbul
Préface : Pages : 168
Traduction : ISBN : 975-7112-18-6
Langue : TurcFormat : 125x195 mm
Code FIKP : Liv. Tr.Thème : Général

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Sesime Gel

Sesime gel

Bu kitapta yer alan tanıklıklar, gazetecilik ile edebiyatın buluştuğu ortak bir dili okuyucunun dikkatine sunuluyor. Geniş bir coğrafyada, haberi ötesindeki insanı, değişenleri, savaşı, birtakım yolculukları, sesleri, mevsimsiz hüzünleri, anıları, buluşmaları, konu seçen bu yazılar, bize; yaşadıklarımıza dair… Kürt mücadelesinin yarattığı toplumsal alt üst oluş içinde, kendisi de bu savaşın bir tarafı olan bir gazetecinin ″unutmaya karşı″ notları… Sesima Gel; bize, herkese, kısaca ″insan″a bir çağrı…


Elikanlarla bir mevsim

"Ez koçer im lê lê le leylim lê lê, ez koçer im qurbano
Ez aşiqê lêlê çevê reş im heyrano"

Raman Dağı'nın eteklerinde hüzün mevsimindeydik. Küçük koçer kızlarının al yanakları, Sonbahara kalmış yaz çiçekleri gibi solmaya başlamıştı. İşte bir koçeri daha bitmişti.. Yüksek yaylaların özlemi, misafir çadırlarının orta yerinde bütün Elikanlıların yüzünde kederdi artık. Esen sert rüzgar, arkası kesilmeyen yağmurlar, kara kış günlerinden haber getiriyordu. Soğuk sulardan, binbir çiçek, binbir nebatattan mayalanmış sütün, binbir tadına uzak zamanlar başlıyordu. Hasret günleri, baharda başlayacak bir dahaki koçeri beklenerek geçecekti.

Elikanlı Zoması'nın önünden Batman'dan gelip, Midyat'a giden yol geçiyor. Hemen ötesinde, Mezopotamya uygarlığının sembolü tarihi Hısın Keyf (Heskîf) şehri var.

Aynı dili konuşuyorlar ama koçerler, şehirlileri, şehirliler de koçerleri benimsemiyor. Elikanlılar kentlilerin dört mevsim taş evlerde geçirmesine bir anlam veremiyor. Onların yaz kış meskeni kara çadır...

Koçerlerin hayvanlarını, çocuklarını ürküten taksiler, traktörler, minibüsler, bisikletliler, başka bir dünyanın insanı. Koçer erkekleri zaman zaman kafileler halinde Hısınkeyf'deki çayhanelere gidiyor. Orda şehirlilerin durmadan parayla, lokantalarda kebap yiyip çay içmelerine bir anlam vermiyorlar. Onlar en çok ihtiyaçları olan tuz, şeker, un, ayakkabı, elbise gibi şeyleri yılda, bir iki defa alıyorlar. Her defasında da hayal kırıklığına uğruyorlar. Şehirdeki zamlar onları da etkiliyor. Anlattıklarına göre, her geçen gün daha fazla hayvanlarını elden çıkarmak zorunda kalmışlardı.

Koçer erkekleriyle yaptığımız sohbete, Zerê Ana da katılıyor. …




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues