La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Kürt Rahman’ın Tutkusu ve Ölümü


Auteur : Multimedia
Éditeur : Avesta Date & Lieu : 2009-01-01, İstanbul
Préface : MultimediaPages : 352
Traduction : ISBN : 978-9944-382-85-4
Langue : TurcFormat : 135x215 mm
Code FIKP : Liv. Tur. 53Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Kürt Rahman’ın Tutkusu ve Ölümü

Versions

Kürdistan´ı Düşlerken
Kürt Rahman’ın Tutkusu ve Ölümü

“Kürt Rahman’ın Tutkusu ve Ölümü”, Avusturya’nın başkenti Viyana’da, İran hükümet temsilcileri ile halkı adına barış anlaşması yapmak umuduyla görüşen Abdurrahman Qasımlo’nun 1989’da acımasız, hain bir suikaste kurban gidişini anlatarak başlamaktadır.

Qasımlo, İran Kürt Devriminin vizyon sahibi ve kültürlü lideriydi. Bir ekonomi profesörü olarak, Paris ve Prag’da eğitim almış, Batı Dünyası için saygın bir hatip olan Qasımlo, ülkesine de demokrasi kavramını taşıyabilmişti. Onun düsturu "İran’a demokrasi, Kürdistan’a özerklik"ti. Bu amaçla Ayetullah Humeyni’nin dini rejimine karşı on sene boyunca mücadelesini sürdürdü.

Sorumluluğu doğrudan İslam Cumhuriyetine yöneltilen bu suikast nedeniyle halen kimse cezalandırılmamıştır. Bu cesur gazetecilik yapıtı, yazarın ilk elden edindiği bilgiler, politik belgeler ve konuşmalarla betimlenen gerçek olaylar, polis raporları, yayımlanmış materyaller, mektuplar ve röportajların biraraya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Dramatik bir örgünün içine çekildiğimiz bu ağ, bize gerçekliğin ötesindeki insani değerleri göstermektedir. Yazarın kurduğu bu örgüsel ağ ile derin bir araştırma sonucu elde edilen ahlaki gerçeklerin farkına varabilmekteyiz. Elde edilen bilgiler ışığında bir çıkarıma ulaştığımızda, bu politik suikastte birçok unsur çözümlenemeden öylece kalmıştır. İran hükümetinin bu suikastteki sorumluluğu birçok kereler dile getirilmesine karşın, yargı hiçbir zaman bu işi yapanların üzerine gitmemiştir.

Qasımlo’nun sonu, her zaman Kürt halkının hakları ve kimlik mücadelesi için güçlü ordulara karşı savaş veren uzak görüşlü diğer insanlar gibi olmuştur. Onun hayatı ve ölümü, bu uzak ve karmaşık Ortadoğu coğrafyasının da içinde bulunduğu dünya politik sahnesinde sonsuz bir ışık olarak parlayacaktır.  

Jonathan Randal, Türkçe baskıya yazdığı önsözde şunları belirtiyor: “Carol Prunhuber, Kürtlerin dünya çapında tanınan, yedi dil konuşabilen ve ekonomi eğitimi veren, Fransız şiirinden ve şaraptan hoşlanan bu en kültürlü liderinin hayat hikayesini itinalı ve etkileyici bir çalışma olarak sunmaktadır.
Onun hayat hikayesi, hayatı boyunca önderliğini ettiği Kürt meselesine dikkat çekmektedir.
Qasımlo’nun hayatı bir kurmacadır ve hayat hikayesi de, onu yakından tanıyan onlarca kişi ile yapılan röportajlar sayesinde sağlanan kapsamlı detayların verdiği ilham ile oluşturulmuştur. “

Kitêba Qasimlo a bi navê ’Çil Sal Xebat di Riya Azadiyê de’ bi kurdî di nav weşanên Avesta de derketibû. Kitêba wî ya bi navê ’Kurd û Kurdistan’ ku di 1965an de bi ingilîzî çap bûbû û di nav lêkolînên kurdî ên li Ewrûpa de yek ji xebatê destpêkê ye, berî demekê bi zimanê tirkî derketibû. Vêga  biyografiya Qasimlo ku wek biyografiya herî baş a li ser şexsiyetekî kurd tê dîtin çap bû. Rojnamevana Venezuelayî Carol Prunhubr, di kitêba bi navê ’Kürdistan’ı düşlerken, Kürt Rahman’ın tutkusu ve ölümü’ de dide ser şopa vê bûyerê, ji hevdîtinên bi şahid û kesê têkildar ta bi dokumanan fermî, vê suîkasta siyasî ku durûtiya sîstema navnetewî nişan dide, zelal dike. Kitêba ku bi qetilkirina Qasimlo dest pê dike, bi kuştina Simko Axayê Şikak diqede:  ’Dengê giriyê zarokekî ku li maleke nêzîk çêbûbû tevlî dengê potînên leşkerê îran ên ku di kolanên bajêr de tevlî xwîna kurdan dimeşiyan, dibû. Diya wî bi kêfxweşî li dengê wî guhdarî dikir. Ev zarokekî kurd bû. Navê wî Abdurrahman danîn.  Bavê wî li aliyekî ji bo bûyîna kurê xwe kêfxweş bû, ji aliyê din ve ji ber mirina Simkoyê kurd digiriya.’



Türkçe baskıya önsöz
Jonathan Randal

Ne zaman Abdurrahman Qasımlo'yu düşünsem, aklıma viski düşer. Hiçbirimiz -o, Iran Kürtlerinin lideri olarak; ben, Washington Post Gazetesinin diş ülkeler muhabiri olarakviskiye o kadar da düşkün değildik. Fakat arada sırada bu amber renkli sıvıyı içtiğimizde, sadece alkolden zevk almanın ötesinde, bazı niyetlerimizin olduğunu da söylemek gerekir.
Birincisi, 1979 kışında Ayetullah Ruhullah Humeyni tarafından Iran'da egemen olan ve alkole karşı sıfır toleranslı politikalar izleyen Islami Cumhuriyete karşı, yirminci yüzyıl Kürt milliyetçiliğinin simgesi olan Mahabad gazetecilerinin bir savunma mekanizması ve zaferiydi.

Ve on yıl sonra, Temmuz 1989'da, Paris'teki evimde, Birleşik Devletler'in komünistlerin sıralandığı kara listesinden çıkarılarak, ilk defa vize almasına ve bu seyahat şerefine kadeh kaldırıyorduk.

O zamanlar beyhude yere bu vize, acaba Soğuk Savaşan bitmesi nedeniyle mi verildi diye düşünmüştüm. Daha dar kap samlı düşünürsek, acaba bir yıl önce Saddam Hüseyin'in kendi Kürtlerin karşı gaz kullandığı zaman, onu destekleyen Bağdat'ın Amerikan elçisi April Glaspie'nin bu davranışını telafi etmek için miydi? Elçiye onun dostluğunu kazanmasını salık vermiştim.

O Temmuz akşamında, Qasımlo, Paris'e yaptığı düzenli seyahatler boyunca, onu Amerikan elçiliğindeki politik yetkililere önemli bir şahıs olduğu konusundaki tavsiyelerim için, hiç de haketmediğim şekilde beni övüp şımartıyordu.
Şimdi pek hatırlanmasa da, o zamanlar, çeşitli hükümetlerin ve mağrur Birleşik Devletler'in baskıcı tutumları nedeniyle, pek az gazeteci Üçüncü Dünya ülkelerinin milliyetçi hareketlerinin başındaki gizli liderlerle görüşebiliyordu.
Şu sıralarda, Qasımlo'nun Washington'da bir korumanın kaça malolacağı konusundaki sorusuna mantıklı bir cevap bulabiliyorum. Herhalde, daha az karanlık olan o günlerde, kendi ülkem hakkında gereğinden fazla kötü fikre ve çok özel bilgilere sahip olmamdan o da etkilenmişti.

Ne yazık! Ertesi gün Viyana'ya gideceğini haklı nedenlerle bana açıklamamıştı ve en basit korunma tedbirlerini bile almamıştı. Sonuçta, benim açımdan, o Temmuz akşamı, Sosyalist Enternasyonal toplantısından yeni çıkmış Qasımlo kaderine doğru yol alıyordu.

Onun intikam ilahi Humeyni, önceki ay ölmüştü. Devrimden on yıl sonra ve Irak savaşından on yıl sonra, Iran bir harabe halindeydi ve O Washington'daki yetkililerle görüşme hevesi içinde ilk defa yapacağı bu Amerika seyahati için büyük bir özlem duyuyordu.

O haftanın sonlarına doğru, hayat boyu edinilmiş bir reflekse sahip diğer bütün muhabirler gibi, ben de radyo istasyonlarını karıştırırken BBC Dünya Servisini buldum. Ilk haber olarak, hâlâ tam belirlenememiş bir suikasti veriyordu. Avusturya'nın başkentinde, önde gelen Kürt liderler hunharca öldürülmüşlerdi.

Içgüdülerim beni, bu olaya kimin karıştığı konusunda herhalde yanıltmayacaktı.

Bu suikast ve suikastçiler hemen meslekdaşım, Liberation gazetesinden Marc Kravetz tarafından araştırıldı…


CAROL PRUNHUBER
Venezuelalı bir yazar ve gazeteci Carol Prunhuber, 1956 yılında Karakas'da doğmuştur. Karakas'daki edebiyat öğreniminden sonra, Paris Üniversitesindeki Latin Amerika Enstitüsünde turizm doktorası yaptı. 1986'da "Su, Sessizlik, Anı ve Felisberto Hernandez"den sonra; 1987'de kadınlarla birlikte: "Dünyadan Büyük Mitler"; daha sonra da Amerika'da, 1990'da "Kadınlar: Çağlar Boyunca ve Bütün Dünyadan" adlı yapıtları yazdı. 1980'lerde Venezuela gazetesi olan "El Nacional"in dış haberler muhabiri olarak Madrid'de çalışmaktaydı. 1983'te Abdurrahman Qasımlo ile tanıştı. Prunhuber, Iran'da yaşayan Kürtlerin çilekeş hayatını film yapmak için, 1985'te Fransız şirketi Gamma TV aracılığı ile Bağdat üzerinden Iran Kürdistanı'na yolculuk etti. O zamandan beri Kürt sorununun yakından takipçisi olmuştur.

 

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues