VersionsOğluma Hikayeler 1 [Türkçe, İstanbul, 1978]
Oğluma Hikâyeler [Türkçe, İstanbul, ]
Oğluma Hikayeler
«Oğluma Hikayeler», yaşadığı her anı, halkının mücadelesini geliştirmenin duyarlığıyla yaşayan, hayatı gerçekliği içinde kavrayan bir sanatçının ürünüdür. Yılmaz Güney'in çok yalın sorularla, hayatın gerçeğini kavratmadaki hüneri bu son kitabındaki ürünleriyle kendini bir kez daha kanıtlıyor. Doğumundan bu yana oğlundan uzakta; yıllardır demir parmaklıklar ardında olan bir devrimci sanatçının ürünleri olmasına karşın, «Oğluma Hikayeler»e kişilik veren bireysel gerçek değil, evrensel bir hayat eğitimidir. «Oğluma Hikayeler», bir çocuğun hayata ilişkin çelişkilerinden, kendi yalın, gerçeğinden hareketle, onun aynı yalınlıkla hayatı kavrayabilmesine olanaklar sağlıyor.
Güney Dergisi'nin her sayısındaki özel yeriyle, mücadele içinde de özel bir anlam ve önem taşımış olan bu hikayeleri 1979 Çocuk Yılı'nda, Güney Yayınları Çocuk Dizisinin ilk kitabı olarak yayınlıyoruz... İçindekiler
Önsöz Angut Kazı ile Çocuk Şeftali Çekirdeğine İnan, Kendi Gücüne Güven / 1 İki Yumurta / 1 Küçük Rahatsızlıklar Birikir Büyük Hastalıklar Olur / 2 Mecburiyet Çıkmazı / 3 Yalan Eken Yalan Biçer Şaka Eken Kaka Biçer / 3 Küçük Şeylere Kanma GülerYüze Aldanma / 4 Düşmanlarını Aklından Çikartan, Dostlarının Yolunu Bulamaz / 4 Tahta Arabalı Çocuklar / 5 Hayata Seyirci Kalmak Kötüdür Oğlum / 6 Hayalet / 6 Faşizm Nedir, Kuş mudur, Leylek midir? / 7 Kavgayı Göze Almadan Barış Olmaz / 7 ÖNSÖZ
«Oğluma Hikayeler» yazmayı, daha 1972'lerde, Selimiye'de düşündüm. Devrimci öze sahip bir sanatçı, oğluna devrimci bir miras bırakmalıydı. Bu konuda, başarısız, yarım... güvensiz... çeşitli çatışmalar yaptım. Özü, biçimi... ve sonuçtaki tatları bir türlü doyurmadı beni. Yazdıklarımı, düşündüğüm içerik ve biçimle uzlaştıramadım.
İstiyordum ki, hikayelerimi okuyan insanlar etkilensinler, düşünsünler ve değişim doğrultusunda istek duysunlar. Bu değişim duygusunun hayata geçirilmesi, devrimci mücadelemizi zenginleştlrsin.
Bu doğrultuda çalıştım.., yazdim... bozdum... yazdım... yırttım... yeteneksiz, başarısız olduğum konusunda karara vardim sonuçta.
Yeteneksiz ve başarısız... olmamalıydım... yeniden çalışmalara koyuldum. 1977 sonlarında, Kayseri Cezaevinde, özünü ve biçimini birbirine en uygun gördüğüm, düşüncelerime en yakın sandığım ilk hikayeyi yaza-bildim. Buradan başlamalı, dedim. «Şeftali çekirdeğine inan, kendi gücüne güven» bu çalışmamın hayat bulmuş ilk örneğidir.
Eski notlarımı karıştırırken, bu konuda Selimiye'de yaptığım çalışmalardan, yırtılmaktan kurtulmuş bir hikaye buldum:
«Angut Kazı İle Çocuk...»
Bu hikayeyi, ilk çalışmalarımın, ilk denemelerimin bir örneği ve yenilerle kıyaslandığında içerik ve biçim farklılığını gösterecek bir çalışma olarak değerlendiriyorum ve sunuyorum.
Oğluma, oğlum vesilesiyle bütün dünya çocuklarına en içten armağanımdır bu hikayeler. Onların olumlu gelişimlerinin dokusunda kıl kadar pay sahibi olmak bizim için onur vericidir.
Yılmaz Güney 20 Aralik 1978 Toptaşı Cezaevi YILMAZ GÜNEY OĞLUMA HİKAYELER - I
Güney Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yayınları Sıraselviler Cad. No: 61/12 Tel: 49 52 63 - 49 80 74 Taksim/İSTANBUL
Barıma hazırlayan: Yusuf Hayaloğlu Klişeler: Akan Klişe Dizgi: Osmanlı Matbaası Kapak ve iç baskı: Göktaş Matbaası Cilt: Yarış Mügellithanesi Birinci basım: Şubat 1979, İstanbul
Tüm yayın hakları Güney Filmcilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yayınlarına aittir. |