Bir dilin inkarı, Türkiyede Kürtçe dili hakkı
Kerim Yıldız,
Koray Düzgören
Bumerang İHD KHRP
20 Kasım 2002 tarihinde İstanbul Ünivesirsitesinden bir grup öğrenci, üniversitede tercihli (isteğe bağlı) Kürtçe dersleri verilmesini talep eden bir dilekçeye imza attı ve bu eylemi bir basın konferansıyla duyurdu. Bu örnek, ülke çapındaki üniversitelerde ve ortaöğretim okullarında, yetkililerden gelen muhtemelen ummamış oldukları tepkiyi ve hem ülke içinde hem de ötesinde yankılanmaları tekikleyerek uygulandı. 2002 yılının Şubat ayı itibariyle Türkiye çapında 24 üniversetiden öğrenciler 11.837 adet dilekçeyi yetkililere iletmeye çalışmışlar ve bunlara, ilk ve orta öğretim okullarında Kürtçe öğretilmesi çerçevesindeki kendi dilekçeleriyle binlerce ilk ve orta okul öğrencisi ile aileleri de katılmıştır. Yetkililerin buna cevabı kesin ve kaba olmuştur: 14 Şubat itibariyle 1.359 kişi gözaltına ...
ÖNSÖZ
Kısa bir süre önce Kürt üniversite ve ortaöğretim öğrencileri tarafından Türkiye çapında başlatılıp sürdürülen Kürtçe eğitim kampanyaları dolayısıyla, ki bu kampanyalar, ilk başladıkları 2001 sonbaharından itibaren Türk yetkililer tarafından kaba kuvvetle bastırılmak istenmiştir, KHRP, 2002 yılının Şubat ayında, öğrenci kampanyasına ilişkin kesin ve nesnel enformasyon sahibi olmak ve Kürt dilinin statüsünü, gerek yasa gerekse uygulaması; yalnızca eğitimde değil, fakat yayın, siyasi tartışma, sivil toplum kurumları, adli sistem, kültür hayatı, özel ve ticari hayat ile çocuklara takılan isimler ve yer isimleri boyutunda daha geniş anlamda incelemek amacıyla acilen bir araştırma-inceleme heyeti göndermiştir.
Heyet, Glasgow Üniversitesi Hukuk Fakültesinden azınlık hakları uzmanı Robert Dunbar; Türkiyeden deneyimli bir Kürt insan hakları uzmanı ve KHRPnin Uluslararası Danışmanlar Kurulu üyesi Nazmi Gür ile insan hakları avukatı ve KHRPnin Direktör Yardımcısı Fiona McKayden oluşmuştur. Bu yeni rapor, görevli heyetin bulgularını belgelemekte ve Türkiyenin, Avrupa Birliğine girişi kabul edilmezden evvel uymak zorunda kalacağı Kopenhag Kriterleri de dahil olmak üzere, uygulanabilir uluslararası hukuki standartlar açısından tepeden tırnağa bir durum analizi yapmaktadır. Bu rapor, ayrıca diğer uluslararası mekanizmalar gereğince yapılabileceklerin yanısıra, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde dava açma sürecini de araştırmaktadır. Raporun nihai hükmünde, görevli heyet reform konusundaki tavsiyeleri ayrıntılı bir liste halinde biraraya getirmiştir.
Rapor, ABye giriş öncesi süreç bağlamında Türkiyenin dil hakları da dahil olmak üzere azınlık haklarını daha geniş ölçüde tanımaya zorlandığı bir zamanda hazırlanmıştır. Bu raporun açıkça ortaya çıkarttığı gibi Türkiye, Kürtlerin dil hakları ve azınlık hakları çerçevesinde bir dizi uluslararası ilkeyi ihlal etmiştir.. Türkiyenin uluslararası standartlara uyar hale gelebilmesi için Türk Anayasasında, yasalarda, politikalarda ve uygulamalarda geniş bir yelpazede değişiklikler yapılması gerekmektedir.
Nitekim bu raporun yazımını izleyen tarihlerde Türkiye, Uyum Yasaları adı verilen bir dizi Anayasa ve kanun maddesini kabul ederek Kopenhag Kriterlerini gerçekleştirme yolunda bir adım atmış bulunmaktadır. Buna rağmen uygulamada fazla bir değişiklik görülmemiştir. AB ülkeleri ve organları Türkiyenin hem bu yasaların içlerinin doldurmasını hem de Kopenhag Kriterlerine uyma konusunda daha ileri adımlar atmasını beklediklerini açıklamışlardır.
Biz bu aşamada raporu ve bulgularını size sunarken bu konularda yapılan yasal değişikliklerin içeriğinden söz etmeyeceğiz. Buna karşılık metnin sonuna kabul edilen bu kanunları ve bu kanunlara dayanılarak çıkarılan yönetmelikleri eklemekle yetineceğiz.
Bu çalışmanın, Kürt Dilinde eğitim ve radyo-tv yayın hakkının tartışıldığı böyle bir dönemde çıkmış olması oldukça önemlidir.
Bu vesileyle, heyete katılan üyelere ve raporun hazırlanmasında ve yayımlanmasında emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Kerim Yıldız
Kürt İnsan Hakları Projesi Direktörü
Koray Düzgören
Gazeteci
Londra
Eylül 2002
SUNUŞ
20 Kasım 2002 tarihinde İstanbul Ünivesirsitesinden bir grup öğrenci, üniversitede tercihli (isteğe bağlı) Kürtçe dersleri verilmesini talep eden bir dilekçeye imza attı ve bu eylemi bir basın konferansıyla duyurdu. Bu örnek, ülke çapındaki üniversitelerde ve ortaöğretim okullarında, yetkililerden gelen muhtemelen ummamış oldukları tepkiyi ve hem ülke içinde hem de ötesinde yankılanmaları tekikleyerek uygulandı. 2002 yılının Şubat ayı itibariyle Türkiye çapında 24 üniversetiden öğrenciler 11.837 adet dilekçeyi yetkililere iletmeye çalışmışlar ve bunlara, ilk ve orta öğretim okullarında Kürtçe öğretilmesi çerçevesindeki kendi dilekçeleriyle binlerce ilk ve orta okul öğrencisi ile aileleri de katılmıştır. Yetkililerin buna cevabı kesin ve kaba olmuştur: 14 Şubat itibariyle 1.359 kişi gözaltına alınmış; 143 kişi yargılanmak üzere hapse gönderilmiş ve 46 kişi okulundan ya da üniversitesinden atılmıştır.1
Öğrenci kampanyası tercihli (isteğe bağlı) Kürtçe dersleri konusunu gündeme getirmişti ama bu, Türkiyedeki dil hakları sorununun sadece bir yüzüydü. KHRP, Şubat 2002de öğrenci kampanyası ile bunun, Türkiyede Kürt dilinin durumu bağlamında gündeme getirdiği daha geniş konuları incelemek üzere bir araştırma-inceleme heyeti göndermeye karar verdi. Sözkonusu heyetin görev amaçları üç bölümden oluşuyordu:
- Öğrenci kampanyasına ilişkin kesin ve nesnel bilgi sahibi olmak ve Kürt dilinin statüsünü, gerek yasa gerekse uygulaması; yalnızca eğitimde değil, fakat yayın, siyasi tartışma, sivil toplum kurumları, adli sistem, kültür hayatı, özel ve ticari hayat ile çocuklara takılan isimler ve yer isimleri boyutunda daha geniş anlamda incelemek.
- Türkiyenin, Avrupa Birliğine girişi kabul edilmezden evvel uymak zorunda olduğu Kopenhag Kriterleri de dahil olmak üzere uygulanabilir uluslararası hukuki standartlar açısından bir durum analizi yapmak ve Türkiyeye müeyyide altına girdiği diğer uluslararası mekanizmalar çerçevesinde yapılabileceklerin yanısıra, İnsan Hakları ile İlgili Avrupa Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde dava açma potansiyelinin temellerini de araştırmak.
- Hem Türkiyede hem de uluslararası platformda Kürt dilinin Türkiyedeki durumu ile uluslararası standartlar çerçevesindeki ihlaller konusunda bilinçliliği artırmak ve reform için tavsiyelerde bulunmak.
Görevli heyet, Glasgow Üniversitesi Hukuk Fakültesinden azınlık hakları uzmanı Robert Dunbar; Türkiyeden deneyimli bir Kürt insan hakları uzmanı ve KHRPnin Uluslararası Danışmanlar Kurulu üyesi Nazmi Gür ile insan hakları avukatı ve KHRPnin Direktör Yardımcısı Fiona McKayden oluşmuştur.
Heyet, Kürt dili üstündeki kısıtlamaların etkisini mümkün olan en geniş çerçevede ...
1 Türkiye İnsan Hakları Derneği (İHD)-İstanbul Şubesi tarafından derlenmiş ve 14 Şubat 2002 tarihinde bir basın konferansıyla duyurulmuş olan enformasyon.
Kerim Yıldız,
Koray Düzgören
Bir dilin inkarı, Türkiyede Kürtçe dili hakkı
Bumerang İHD KHRP
Bumerang İHD KHRP
Bir dilin inkarı
Türkiyede Kürtçe dili hakkı
Editörler: Kerim Yıldız
Koray Düzgören
Bumerang İHD KHRP
Diyarbakır
2002