Yasal Kurtler
Eyyüp Demir
Tevn Yayınları
Yasal Kürtler günümüzün “Anka Kuşu”nun öyküsüdür. Kürtlerin, devletle kurduğu bir ötekilik ilişkisidir. Okudukça bu öykünün ‘Zümrüdüanka’ya ne kadar benzediğini görecek, her defasında bir bitiş ve yeniden doğuşa tanık olacaksınız. Yasal Kürtler, karşıtını geliştiren ve yine karşıtı tarafından yakılan çağımızın ‘Anka’sıdır. Bu bir mitolojik imge değil; Türkiye’nin Kürt imgesidir, fantastik değil gerçeğin öyküsüdür. Her öyküde olduğu gibi buradada kahramanlar ve onların trajik çatışmaları vardır. Daha doğrusu legal Kürt mücadelesini konu edilen bu çalışma aynı zamanda son asırda cereyan eden Türkiye'nin trajedisidir.
Kültlerin yaşadığı her parçada olduğu gibi, Türkiyede de Kürt gerçekliği inkar edildi. Yaşadığı çoğrafyanın ismiyle beraber Kürt sözcüğü yasaklandı, Kültlerin 'Dağlı Türk' olduğu topluma empoze edildi. Bu paradigma, gelişen siyasal Kürt mücadelesi karşısında iflas edince, devlet Kültlerin varlığını kabül etme noktasına geldi. İllegal Kürt mücadelesi defaktoda olsa devletin Kürt politikasında ciddi değişimler yarattı. Bunun sonucunda 1990’larda “Türkiye Partisi” argümanı altında Kürtler ilk kez legal alanda siyasal mücadele vermeye başladı.
Halkın Emek Partisi (HEP) bunun ilk meyvesidir. Biz buna Yasal Kürtler adını verdik; ne yazıkki yasal dediğimiz bu siyasal hareket daha çok yasadışı muamele gördü. HEP ve HEP’in geleneğini sürdüren siyasi partilerin sempatizanı, üyesi, yöneticisi ve milletvekili olmak üzere çok sayıda partili, “faili mechul"e gitti, yargısız infaza uğradı yada göz altında kaybedildi. Bununlada kalınmayarak kurulan legal partiler kapatıldı. Kürt parlamenterler parlementodan yaka paça çıkartılarak cezaevlerine gönderildiler. İşte ‘Yasal Kürtler” özetlemeye çalıştığımız bu durumun öyküsüdür.
Eeyyüp Demir, 1973 yılında Bingöl (Çolîk)’ün Solhan (Boglon) ilçesine bağlı Aksakal (Yexek) köyünde doğdu. İlk ve orta okulu Solhan’da, liseyi 1990 yılında Ankara’da tamamladı. 1991 yılında Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İktisat Bölümü’ne girdi. 1993 yılında Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’ne kayıt yaptı. Son sınıftayken buradan ayrılarak Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Öğretmenliği Bölümü’ne kaydını aldı ve buradan mezun oldu. 1996 yılında Demokrasi gazetesinde çalışmaya başladı. Akabinde çıkan Ülkede Gündem, Özgür Bakış, 2000’de Yeni Gündem gazetelerinde çalıştı; televizyonlarda Kürtçe haber-yorıım programlarına katıldı. 2001 yılında çıkan Bilim ve Siyaset Dergisi’nin Yayın Kurulu’nda yer aldı. HADEP ve DEHAP’ta da basın müşavirliği görevinde bulundu. Ekim 1992 yılında Ankara’da faaliyete geçen Özgür Üniversitece; 1992-1996 yılları arasında öğrencilik, 1997-2000 yılları arasında da “Estetik ve Sanat” dersi konusunda akademisyenlik yaptı. Yazarın “Estetiğe Giriş” adlı bir de yayınlanmış eseri bulunmaktadır.
İçindek
Birinci Bölüm
Giriş / 17
Tek Parti Saltanatından Çok Partililiğe Geçiş / 23
Kesintili Süreçler / 25
Piyasa Ekonomisi ve Darbe Hazırlığı / 35
Parlamentarizmin iflası / 37
Kürt Siyaseti Güdümlü Demokrasi ve Siyasi Partiler / 42
İkinci Bölüm
Türkiye’de Legal Kürt Siyaseti
Genel Siyasal Doku ve SHP / 47
Sosyal Demokrat Filizlenme / 51
SHP’nin Tek Seslik Çabası / 55
Cadı Kazanı / 59
SHP’de İlk Kürt İhracı / 61
Paris Kürt Konferansı / 64
SHP’de Kürt Krizi / 67
Yeni Demokratik Oluşum / 72
Siyasi Niyetler Bildirisi / 76
Demokrasi Kurultayı / 78
Legal Parti Süreci / 84
Üçüncü Bölüm
Halkın Emek Partisi
HEP’in Öyküsü (7 Haziran 1990- 14 Temmuz 1993) / 91
İlk Eylem: ‘Yürüyüş’ / 102
SHP’de Yeni Hamle: “Kürt Raporu” / 106
Körfez Krizi ve TRT’nin HEP Karşıtı Tutumu / 109
Küçük Kurultay / 112
Nevvroz Serhıldanlaşıyor / 114
HEP’in İlk Olağan Kongresi / 116
Alternatif Bildirgede HEP Değerlendirmesi / 119
Devletin Yeni Politikası: “Legal Şiddet” / 121
Vedat Aydın’ın Katledilmesi ve Cenaze Töreni / 123
HEP’in Meclis Serüveni / 126
SHP Listelerinde HEP Parlamento’da / 129
Meclis Kürsüsü’nde Kürtçe Yemin / 132
DYP-SHP-HEP Koalisyonu ve Kürt Sorunu / 136
Artan saldırılar ve HEP’in beklentisi / 137
Bir Demirci Klasiği: “Kürt Realitesi” / 138
Olağanüstü Kongre ve Konuk Krizi / 141
HEP Ne İstiyor? / 144
Hükümet Protokolü, Dicle ve Zana’nın İstifası / 146
Cumhurbaşkanından PKK’ye af önerisi / 148
Siyasi Tablo Değişiyor / 150
OHAL Kabusu ve HEP’lilerin İstifası / 152
Devletin Newroz Provokasyonu / 157
Özgürlük ve Eşitlik Partisi
(25 Haziran 1992 - 8 Temmuz 1992) / 163
HEP ve Derin Devlet / 163
Özal’dan Ateşkes Çağrısı / 170
Halkın Emek Partisi Kurultaya Giderken / 173
Kongrede Radikal Çıkışlar / 175
Lokal Darbe: MGK Bildirisi / 182
Özgürlük ve Demokrasi Partisi
(19 Ekim 1992 - 23 Kasım 1993) / 185
Yeni Konseptte Hep ve Devlet / 190
Milletvekilleri Açlık Grevinde / 192
PKK’ye Karşı Hizb-i Kontra / 194
Kürt Realitesi Sempozyumu / 197
HEP’in Kapatılmasına Ramak Kala / 200
Tek Taraflı Ateşkes Süreci / 204
İlk Ateşkes ve Newroz / 211
Ateşkesi Uzatma Girişimleri / 213
HEP’liler ve Talabani Bekaa’da / 217
Ateşkesi Kabalaştırma Çabaları / 218
Ateşkes Uzatılıyor / 221
Özal’ın Ölümü / 223
Güvenlik Zirvesi, MGK ve Bakanlar Kurulu Toplantısı / 227
Bingöl Olayı / 230
Saklanan Gerçekler ve Ateşkesin Bitimi / 133
Öykünün Sonu: Hep Kapatıldı / 236
Dördüncü Bölüm
Demokrasi Partisi
DEP’in Öyküsü (7 Mayıs 1993 - 16 Haziran 1994) / 139
DEP’in İlk Kongresi / 250
Siyasal Çözüm Kampanyası / 252
Devletin Kıskaç Hareketi / 255
Mehmet Sincar Cinayeti / 259
Cenazeye Tören Yasağı / 264
Yaşar Kaya’ya Tutuklama / 268
Demokrasi Partisi’ne Belediyeler Desteği / 270
Başbakan Çiller’in Bask Modeli Önerisi / 273
Saldırı ve Senaryolarla Gelen “Terör” / 276
Sonun Başlangıcı: DEP’e Kapatma / 281
Birinci Olağanüstü Kongre / 283
PKK ile DEP Bağlantısı, DEP Herri Batasuna mı Olacak? / 288
DEP’te İstifa Krizi / 291
DEP’i Sindirme Operasyonları / 292
Seçimden Çekilme / 297
Siyasi Darbe / 299
Milletvekillerine Gözaltı Operasyonu / 304
Duruşma Süreci ve Tepkiler / 311
Öykünün Sonu: DEP Kapatıldı / 312
Yargı Kıskacı / 315
Bir DGM Klasiği: ‘İddianame’ / 316
Yargılananlar Yargılıyor / 319
Yeniden Yargılanma / 326
Beşinci Bölüm
Halkın Demokrasi Partisi
Hadep’in Öyküsü (11 Mayıs 1994 - 13 Mart 2003) / 333
HADEP’te İlk Şehit: Muhsin Melik / 343
HADEP’in İlk Kongresi / 346
HADEP’ten Ara Seçim Kararı / 348
Sisteme Muhalifler Hedefte / 351
Sürgün Parlamento ve Sınır Ötesi Operasyon / 358
Büyük Gözaltı ve “Tililil Davası” / 361
Emek, Barış ve Özgürlük Bloku / 363
Seçim Sonrası Gelişmeler / 369
Seçimin Düşündürdükleri / 371
Alternatif Yemin ve Temsilciler Grubu / 375
Ateşkes Çabalan ve Karşıt Çabalar / 376
Barış Mitingi ve Barış Ekspresi / 382
Bayrak Hareketi / 385
Yeniden Yapılanma ve Kongre Süreci / 389
Araseçim ve HADEP Habitat / 390
İkinci Olağan Kurultay / 391
HADEP’lilere Karşı "Cadı Avı” / 395
Bayrak Olayında “Kim ne Dedi” / 399
Barış ve Şiddet İkilemi Erbakan’dan “Arabulucu Model” / 408
Susurluk: Buzdağının Sudaki Yüzü / 411
MGK’nin HADEP Raporu / 412
28 Şubat ‘Postmodern Darbe’ / 414
Basın Demokrasi ve HADEP / 416
Hadep’te Yeni Yönetim / 420
Hükümete Güvensizlik ve ‘Çelik Harekatı’ / 421
Musa Anter Barış Treni / 424
Kriz Rejiminin Açmazları / 429
Takvim Sendromu / 433
Eğitim Baskını ve Davası / 437
Nasıl Bir HADEP / 439
Üçüncü Olağan Kongre / 442
Roma Sürecinde Bozlak’a Tutuklama / 445
HADEP’e Kapatma / 447
Genel ve Yerel Seçimler / 451
HADEP’in Yerel Başarısı / 452
Başkanlar Gözaltında / 455
Başkanlar Konuşuyor / 459
HADEP’li Başkanlar DEHAP’ta / 462
HADEP’te Yeni Dönem / 463
Demokrasi Hareketi ve Olağanüstü Kongre / 466
Parti Konferansları / 468
HADEP’ten özeleştirel Değerlendirme / 470
Değişim Kongresi / 474
Silopi Kayıpları ve “Okkan” Suikastı / 478
“Bölücü” Futbol, Yasaklı 1 Eylül / 481
İttifak Görüşmeleri ve Seçimler / 484
Geleneksel ve Fanatik Eğilimler / 489
FlADEP’in Son Kongresi / 493
Öykünün Sonu: Hadep Kapatıldı / 495
Altıncı Bölüm
Demokratik Halk Partisi
Dehap’ın Öyküsü (24 Ekim 1997 - XXX) / 499
Örgütlenme ve Kongreler / 503
İttifaklar, Blok ve Aday Listeleri / 506
Seçim Arifesinde Yargıtay Baskısı / 508
Seçim Sonuçları / 511
Blok Liderlerinin Seçimi Değerlendirmeleri / 513
Yeniden Yapılanma / 515
Yeniden Yapılanma Komisyonu / 517
DEHAP’a Kapatma / 519
Çözüm Deklarasyonu ve Kürt Konferansı / 520
İkinci Olağanüstü Kongresi / 522
Demokratik Güç Birliği / 525
Muhalif Ses ve Yerel Seçimler / 526
Demokratik Toplum Hareketi ve Bitmeyen Öykü / 530
EK-I / 533
EK- II / 538
EK- III / 552
EK-IV - Kaynakça / 560
Dipnotlar / 566
ÖNSÖZ
"Acı deneyimler, şiddetin daha fazla şiddet doğurduğunu ve çözüm getirmediğini gösterdi. Hangi gerekçeyle olursa olsun şiddete ve savaşa dur demeliyiz. Çağımızın çözüm dili ve yöntemi diyalog, uzlaşı ve barıştır."
Leyla Zana*
‘Yasal Kürtler’ günümüzün ‘anka kuşu’nun öyküsüdür. Kürtlerin devletle kurduğu bir ötekililik ilişkisidir. Okudukça bu öykünün ‘Zümrüdüanka’ya ne kadar benzediğini görecek, her defasında bir bitiş ve yeniden doğuşa tanık olacaksınız.
‘Yasal Kürtler’, karşıtını geliştiren ve yine karşıtı tarafından yakılan çağımızın ‘anka’sıdır. Bu bir mitolojik imge değil; Türkiye’nin Kürt imgesidir, fantastik değil gerçeğin öyküsüdür. Her öyküde olduğu gibi burada da kahramanlar ve onların trajik çatışmaları vardır. Daha doğrusu legal Kürt mücadelesini konu edinen bu çalışma aynı zamanda son asırda cereyan eden Türkiye’nin trajedisidir.
Kürtler, başta Türkiye, İrak, İran, Suriye ve Rusya olmak üzere dünyanın bir çok bölgesine dağılmış ve en çok baskı gören uluslar dan biri olmuştur. Bu ülkelerde, Kürtlerin demokratik legal mücadele vermelerine imkan tanınmamış, verilen siyasi mücadeleler de tümüyle illegal düzeyde kalmıştı. Kültlerin yaşadığı her parçada olduğu gibi, Türkiye'de de Kürt gerçekliği inkar edildi. Yaşadığı coğrafyanın ismiyle beraber Kürt sözcüğü yasaklandı, Kültlerin “Dağlı Türk” olduğu topluma empoze edildi. Bu paradigma, gelişen siyasal Kürt mücadelesi karşısında iflas edince, devlet Kültlerin varlığını kabul etme noktasına geldi. İllegal Kürt mücadelesi defakto da olsa devletin Kürt politikasında ciddi değişimler yarattı. Bunun sonucunda 1990'lapda “Türkiye partisi” argümanı altında Kürtler ilk kez legal alanda siyasal mücadele vermeye başladı.
Halkın Emek Partisi (HEP) bunun ilk meyvesiydi. Biz buna ‘Yasal Kürtler’ adını verdik; ne yazık ki, yasal dediğimiz bu siyasal hareket daha çok yasadışı muamele gördü. HEP ve HEP'in geleneğini sürdüren siyasi partilerin sempatizanı, üyesi, yöneticisi ve milletvekili olmak üzere çok sayıda partili; “faili meçhul"e gitti, yargısız infaza uğradı ya da gözaltında kaybedildi. Bununla da kalınmayarak, kurulan legal partiler kapatıldı. Kürt parlamenterler parlamentodan yaka paça çıkarılarak cezaevlerine gönderildiler.
“Yasal Kürtler” tanımlaması açıkçası bir ironidir. Kürtler zaten dünyada bilinen en eski halklardan biridir ve yaşadıkları alanlar bu gün mesken tuttukları Kuzey Mezopotamya ve Zagroslardır. Bu bölgede otantik oluşları nedeniyle de tüm halklar içinde kendi istemlerine karşılık bulmaları da en doğal ve evrensel haklarıdır ve yasaldırlar. Ancak üzülerek belirtmek gerekir ki, Kürt ülkesinin parçalanması ve burada oluşturulan politikalar Kürtlerin hep illegal gözüyle görülmesine yol açmıştır.
Araştırmalarım sırasında karşılaştığım bir gerçekliğin altını çizmeden de edemeyeceğim. HEP’le başlayan, ÖZEP, ÖZDEP, DEP,
HADEP, DEHAP sürecinde yaşanan en büyük sorunlardan biri diyebilirim ki düzenli bir arşiv geleneğinin oluşturulaınamasıydı. Gerek kendi incelemelerim sırasında gerekse de konuyla ilgili araştırma yapan kimi araştırmacılar, yakın tarih olmasına rağmen, belge ve bulgulara ulaşmakta zorlanmaktadırlar. Kürtlerin Türkiye’deki bu legal sürecini üniversitelerde tez konusu yapan kimi araştırmacılarda ne yazık ki belgelere ulaşma konusunda güçlük çekmektedirler, kimileri de yaşadıkları sorunlar nedeniyle çalışmalarının yarıda kesmek zorunda kalmışlardır.
İtiraf etmeliyim ki, HADEP ve DEHAP’ta basın müşavirliği görevini yürütmemiş olsaydım böyle bir çalışmayı ortaya çıkarmam güç olacaktı. Çalışmam sırasında HEP, ÖZEP, ÖZDEP, DEP belgelerini kimi ilgililere sorduğumda “Birçok belge polis baskınlarında emniyete götürüldü ve bir daha geri alınamadı. Bazılarını da kamyonlarla çöpe attık” diyorlardı. Evet, verilen rakamlara göre tam üç kamyon arşiv belgesi araçlarla çöpe atılmıştı. Üç kamyon dolusu “bellek” kendi elleriyle yok edilmişti(!)
Bu kitabı meydana getirmemdeki asıl nedenlerden biri de, yok olmakla karşı karşıya bırakılan bu belleğin yazılı hale dönüştürülmesiydi. Mümkün olduğu kadar, kişisel arşivlere de ulaşarak, bunları toparlamaya çalıştım. Bu nedenle de, daha şimdiden bazı okuyucuların tepki göstereceği, kronolojik tarih anlayışına ağırlıklı olarak bağlı kaldım. Arzuladığım bir metot olmamasına karşın, bunu gerekli gördüm. Ancak, tamamıyla da idiyografik etkide kalmamaya özen gösterdim. Bunun değerlendirmesini de siz değerli okuyuculara bırakıyorum. Kitabın tüm içeriğine dönük gelen eleştirileri bir katkı olarak düşündüğüm için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
Türkiye’deki legal Kürt mücadelesini araştırdığım sırada dikkatimi çeken bir hususta, legal mücadele yürüten bu siyasi partilere illegal muamele çekilmesiydi. Devletin bu yaklaşımı ne yazık ki, çok sayıda trajik gelişmelere yol açtığından, nesnel bir tarih perspektifiyle yaklaşmamı zorlaştırmaktaydı. Mümkün olduğu kadar objektiviteyi korumaya çalıştım, ancak bu konuda da bir bütünüyle başarılı olduğumu söyleyemem. Belki de bunun en büyük nedeni yaşanılan yakın tarihin canlı tanığı olmamdan ileri gelmektedir.
Bugüne kadar kurulan ve siyasal olarak öne çekilen legal partiler kitapta birer bölüm şeklinde ele alındı. Birinci bölümde Cumhuriyetten günümüze kısa bir “Giriş” yazısı yer alırken, ikinci bölümde; Türkiye’de legal Kürt siyaseti ve genel siyasal doku bağlamında “Yeni Demokratik Oluşum” konusuna yer verildi. Üçüncü bölümde “HEP’in Öyküsü”; dördüncü bölümde “DEP’in Öyküsü”; beşinci bölümde “HADEP’iıı Öyküsü” ve son bölümde de “DEHAP’ın Öyküsü” konusu işlendi. Ayrıca “Ekler” kısmında
Türkiye’de kurulan diğer legal Kürt partileri ve legal siyasal mücadele sırasında yaşamını yitirenlerin geniş bir listesi ele alındı.
Burada, eserime gösterdiği anlayış ve teşvik için eşim ve ‘ilk okuyucum’ Ebru’ya şükranlarımı ifade etmek isterim. Bu kitap bana olduğu kadar ona da aittir. Ayrıca, kitabın oluşturulması sırasında bu siyasetin temel aktörlerinden biri olan HEP ve DEP'te önemli noktalarda görev alan ve 9 yıl boyunca HADEP’in genel başkanlığını yapan Sayın Murat Bozlak'a verdiği bilgiler ve sunduğu katkılardan dolayı teşekkürü bir borç bilirim. Yine kitabın isminin “Yasal Kürtler” olma düşüncesini tartışmalarımız sırasında dile getiren Sayın Osman Özçelik’e, kitabın oluşturulması sırasında değerli katkılarını sunan HADEP ve DEHAP çalışanlarına, kitabı bir hukukçu gözüyle irdeleyen ve bizlerle düşüncelerini paylaşan Av. Öztürk Türkdoğan’a ve bu kitabın oluşumunu sağlayan ismini kitapta zikrettiğim veya zikredemediğim tüm siyaset emekçilerine teşekkür ediyorum.
Eyyüp DEMİR
14 Ekim 2004
E-mail: yasalkurtler@hotmail.com
* Avrupa Parlamcntosu'nda yaptığı konuşma. 14 Ekim 2004.
Birinci Bölüm
Giriş
Birinci Paylaşım Savaşı’ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu. imzalamak zorunda kaldığı Mondros Mütarekesi ile parçalanmanın eşiğine geldi. İstanbul'daki merkezinde ortaya çıkan iktidar boşluğu ve geçici kanunlarla idare, devleti içinden çıkılmaz bir duruma sokmuştu. Osmanlı yönetimi mevcut durumu aşmak için son bir çırpınış olarak İstanbul'da Meclis-i Mebusan’ı açtıysa da; meclis dön aylık bir çalışma sonrası feshedildi (12 Nisan 1920).
Meclis-i Mebusan'ın kapatılması öncesinde alınan son toplantıda bir sonuç çıkmayınca Mustafa Kemal harekete geçti. Ankara'da olağanüstü yetkilere sahip bir meclisin toplanacağını duyurdu. Bunun üzerine Meclis-i Melnısan'dan gelen 92 milletvekili ve Müdafa-i Hukuk hareketinin şubelerinden seçilen 232 kişi yapılan seçimlerin ardından 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) çatısı altında toplandı. Bu kurucu nitelikteki birinci meclis, içinde Kültlerin de yer aldığı, çeşitli gruplardan oluşmuştu. Bunların içinde en belirgin olan Mustafa Kemal'in başını çektiği Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Grubu ile Mustafa Kemal karşıtlarının başım çektiği muhalif gruplardı.
Bu yapı içerisinde iktidarı elinde bulunduran ve Türkiye burjuvazisinin çıkarlarını savunan Kemalistler, daha işin başından Kürt kurtuluş hareketine karşı palanlar yaptılar. TBMM içinde yer alan Kürtler ise Kürt çıkarlarını temsil etmekten yoksundular.
Mustafa Kemal'in buradaki Kürt politikası ağırlıklı olarak Kültlerin kullanılmasına dönüktü. Kürtlerle işbirliği içinde olduğu 1919 oltalarında bile çeşitli yerlere ilettiği mesajlarda Kürt hareketlerinin durdurulmasını istemekteydi. M. Kemal, Diyarbakır vali yardımcısına gönderdiği bir mesajında başkaldıran cemiyetlerin derhal ortadan kaldırılmasını istemesi üzerine, burada bulunan Kürt Teali Cemiyeti de bir süre sonra dağıtılmıştı.
Fakat Kemalistler bir bütün olarak da Kültleri karşılarına almak istemiyorlardı. Kültlerin dış işgallere karşı kullanılması. Kemalistlerin vazgeçemediği bir politikaydı. Bunu sağlamak içinde Kültlere uluslararası alanda haklarının tanınacağı vaadinde bulunuluyordu. Hatta kurulacak bir Türk ulusal devletinin Kürdistan'a özerklik tanıyacağı vaadi de verilmekteydi.1
1 - Bkz Prof Dr. Celilc Çelil, M. S. Lazarev, Yeni ve Yakın Çağda Kürt Siyaset Tarihi, Peri Yayınları, Temmuz 1998, İstanbul, s. III.
Eyyüp Demir
Yasal Kurtler
Tevn Yayınları
Tevn Yayınları
Tevn Yayınları 1
İnceleme 1
Yasal Kürtler
Eyyüp Demir
Editör: Mehdi Tannkulu
Birinci Baskı: Nisan 2005
Kapak dizaynı: Ömer Akcan
Baskı: Berdan Matbaacılık
ISBN: 975-9094-04-5
© Bu kitabın tüm yayın hakları
Tevn Yayınevi’ne aittir.
Tevn & Disa Eğitim Basım Yayın Reklam
Keçihatun Mah.Cerrahpaşa Cad.
Endican îş Merkezi No: 14/5 Aksaray / İstanbul
Telf: (0212) 633 02 65
Fax: 633 02 75
E-mail: tevnyayin@hotmail.com