Dersim’den Stockholm’e Ne aradım, ne buldum?
Hüseyin Yıldırım
14 Temmuz
Pusulayı Celalettin’in attığı heybeyle Hayri’ye gönderdim. Pusula Mehmet Hayri’ye ulaştıktan sonra, bulunduğum dördüncü katın hücrelerinde sesli konuşmalar başladı. On beş-yirmi dakika sonra kurye torba hücremin önüne düştü. Torbadan çıkan pusulada Hayri şunları yazmıştı: “Ağabey, verdiğin hukuki bilgiler için teşekkür ederim. Yazman çok iyi oldu. Bir konu bizi çok üzdü. Siyasi tavır almayı düşünmen büyük bir hata olur. Senin konumun farklı, görevin bellidir. Sen bu görevini cesur ve şereflice yerine getirdin. Sen bu uygulamaların yakın tanığısın. Yaşaman ve bu cehenemden çıkman gerekir. Unutma ki, buradan çıkarsan yapacağın daha önemli görevler var. Mazlum ve Kemal da böyle düşünmene üzülüyorlar. İnandığın ve uğruna ölümü göze aldığın kardeşlerini kırmayacağına, duygusal davranmayacağına inanıyorum. Vücudunun ağırlaştığını yazmışın. Hareketsiz durma. Kol ve bacaklarını devamlı hareket ettir. Saygılar. Hayri.”
Pusulayı okuduktan sonra tuvalette imha ettim. Celalettin “Mehmet” dedi. Ben cevap verince, Hayri oldukça yüksek sesle, “Tamam mı?” dedi. “Tamam” dedim. İçindekiler
Önsöz / 9
Bölüm I Katliamdan sonra Dersim / 11 Apağa: katliamı yatağında karşılamak / 12 Dersim’de beyaz katliam / 14 Sağ elimde on iki kuruş, sol elimde "Alman çıplağı” / 15 Acıyı içine gömmek / 16 Günlük hayat / 20 Lokmayı iyice çiğnemek / 21 Kalandan şehir çıkarmak / 23 Asker ve jandarma zulmü / 26 Seyit Rıza’nın idamı / 29 Cafo Amcanın bıyığı / 32 Havikpah Karakolu / 33 Vergiler, vergiler, vergiler / 35
Bölüm II Sopalı eğitim / 41 Bir okul teftişi / 43 Sürgünler geri geliyor / 45 İlla okuyacağım / 48 Tunceli’nin vekilleri / 53 İlk aşk / 56 İsamail Hakkı Önal / 60 Elazığ lisesi / 63 Kürt sorunu / 68
Bölüm III Üniversite Yılları / 71 Sait Kırmızıtoprak / 72 İbret olsun diye sallandırmak / 74 Yine Elazığ’dayım / 75 Ankara: yeni mekânlar, yeni yüzler / 77 Belediye Emlak ve İstimlak Müdürlüğü / 80 Tunceli Kültür Derneği / 82 Yurtdışı sınavları / 83 Emin Oktay tarihçiliği / 84 Yine İstanbul’dayım / 84 Popüler Solcular / 86 Doğan Kılıç Şıhhesenanlı ve Deng grubu / 87 Dersim’de hukukçular ordusu / 89 İstanbul Tunceli Kültür Derneği / 89 Dersime dönmek, yasa dönmek / 92 Yeniden Havikpah’tayım / 96 Türk Görgü Derneği / 97 Türkeş’in seçim konuşması / 99 Kurudere’de asker bir öğretmen / 101 Din politize oluyor, dostluk bitiyor / 111 Ver elini İstanbul / 117 Aşk kanatır / 117 Evleniyorum / 120 Türk hukukunun Dersimdeki halleri / 124 70’lerin Dersim’i / 131 Hüseyin Şen / 133
Bölüm IV Sıkıyönetim ve Elazığ duruşmaları (1979) / 137 Bin Sekiz Yüz Evler ve MIT Naci / 140 Korgeneral Fikret Oktay / 142 PKK Elazığ Grubu / 143 Aytekin Tuğluk / 146 Sakine Cansız / 147 Malatya’da kurşunlanıyorum / 149 Malatyali Ali Elçi / 149 Av. Erdal Aslan / 152 Özden Mızrak olayı / 154 Kawa operasyonu / 157
Bölüm V Diyarbakır yargılamaları / 171 Diyarbakır bürosunu kuruyoruz / 173 PKK Ana Grup davası / 174 Unutulamayacak, kulaklardan silinemeycek, salonu inleten asil bir ses: “Söz İstiyorum!” / 182 Diyarbakır’da siyasi savunma yapmak / 186 Mümtaz Kotanın iddiaları / 188 Diyarbakır’da tanık olmak / 197 Büroda teşftiş! / 202
Bölüm VI Diyarbakır Zindanı / 207 İşkence başlıyor / 212 Gözaltında dayanışma / 218 Diyarbakır’da teşhis / 220 Bir savcılık komedisi / 224 Sıkıntılı bir hakim / 228 Dersim türküleriyle ölüme gitmek / 230 37’nci Koğuş / 233 Siyasi savunma yapmaya niyetleniyorum / 253 Tirebolulu asker / 254 38’nci Koğuş / 282 Ahmet Türk ve Nurettin Yılmaz / 285 Bucaklar ve Süleymanlar / 287 Tutuklu polisler / 288 Güneyli İsmail Mustafa / 296 38’inci Koğuş’un diğer sakinleri / 297 Diyarbakır’da ziyarete çıkmak / 298 Bitmeyen teşhis / 298 Kıyamet yerinde mışıl mışıl uyumak / 299 “Köyden böyyük Adam çıkmaz” / 300 Diyarbakır Cezaevinde hastaneye gitmek / 301 Bir şeyler kımıldıyor / 303 Zindan’da Newroz sessizliği / 305 Ankara’dan doktor gelmiş / 307 Dörtler’in direnişi / 309 Nihayet mahkemeye çıkıyorum / 309 Ölüm orucu başlıyor / 313 Tahliye oluyorum / 314
Bölüm VII Kavga: kaldığı yerden / 317 Büronun hali pür meali / 317 Kemal Yamak / 318 Paraların hesabı / 320 Ölüm orucundakileri ikna etmeye çalışıyorum / 321 Her şey yeni baştan / 322 Diyarbakır’da itirafçı olmak / 328 Kemal Pir / 332 Hayri Durmuş / 334 Elazığ Kawa davası / 335 Dersime, anneme gidiyorum / 337 Türkiye’den ayrılış / 340 ÖNSÖZ
Seksen yıllık ömrüm acı olaylarla geçti. Dünyaya gözlerimi 1937-38 Dersim katliamında açtım. Acı olaylar ve yokluk nedeniyle ben ve yaşıtlarım ne çocukluğumuzu ne de gençliğimizi yaşayabildik. 1937-38 katliamından sonraki yıllarda hayatta kalabilen Dersimli yaşlılar bir araya geldiklerinde katliamın acı olaylarını konuşurlardı. Ben de can kulağıyla onları dinlerdim. Kafamda "Niçin?” “Neden?” diye soru işaretleri oluşurdu. Lise yıllarında Kürt ve Kürdistan sorunuyla tanıştım. 1960 yılında Elazığ Lisesi son sınıfındaydım. Her cumartesi günü Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edildiği meydana gider, bakar, ağlardım. Üniversite yıllarımda cumartesi günleri Harbiye’ye gider, orada tutuklu olan Dr. Şivan (Sait Kırmızıtoprak) ve arkadaşlarının kirli çamaşırlarını getirip yıkardım. 1960’larda Deng gurubu derken kendimi Kürt sorununun içinde buldum. 1979 sıkıyönetim ve 1980 Cunta dönemlerinde bir avukat olarak polis merkezlerinden sıkıyönetim mahkemelerine, mahkemelerden cezaevlerine koştum. Yaşanan katliamlar ve zulüm küçük yaşta dinlediğim Dersim katliamı ile ilgili olayları gözlerimin önünde tekrar tekrar canlandırdı. Diyarbakır Sıkıyönetim Mahkemelerinde Mehmet Hayri Durmuş, Mazlum Doğan ve Kemal Pirlerin zulme rağmen “Kürdistan!” diye haykırışları Kürdistan için bir dönüm noktasıydı. Yeni bir umut doğmuştu. Bir avukat olarak onları canla başla savunmamı suç saydılar. Beni de tutuklayıp işkencelerden geçirdiler. Sonra yasaklar ve zoraki sürgün geldi. Bugün, seksen yaşımda doğduğum topraklara hasret bir şekilde gurbette yaşıyorum. Çok acı çektim, ama yaşadıklarımdan hiçbir zaman pişman olmadım. Şimdi yeniden başlasam yine aynı mücadeleyi verirdim. Diyarbekir Zindanı direnişleri, yaşamımda gurur duyduğum ve umutlandığım olaylardı. Bitirmeden bu kitabın hayat bulmasına katkıda bulunan insanlara teşekkür etmek istiyorum. Anılarımı hiçbir karşılık almadan düzenleyen, redakte eden, mizanpajmı yapan ve kapağını hazırlayan Sayın Cemil Gündoğan’a şükranlarımı sunuyorum. Yine anılarımın basımma yardımcı olan tüm dostlarıma tek tek teşekkür ediyorum. Şubat 2017 Stockholm
Bölüm I
Katliamdan Sonra Dersim
Dersim merkezine bağlı Pirgiç köyünün Pulo Sur mezrasında doğmuşum. Nufus kayıtlarında 1939 doğumlu olarak görünüyorum. Fakat bu tarih doğru değildir. Annem, doğumumla ilgili olarak bana, “1937 yılının kasım ayında hatırlayamadığım bir gündü, baban tarlada çift sürüyordu, ben ahırı temizliyordum. Sancılarım tuttu, sen o ahırda doğdun” demişti. Doğduğum yıl pek hayırlı bir yıl değildi. Türk ordusu o yıl Dersimde kapsamlı işgal harekâtına başlamış, halkı silahsızlandırmış, seri katliamlar yapmış, genç-yaşlı demeden Dersim aşiretlerinin reislerini ve ileri gelenlerini tutuklayıp Elazığda hapsetmişti. Sonra bu tutukluları, adına İstiklal Mahkemesi denilen bir mahkemede sözümona yargılamış, başta Seyit Rıza ve on yedi yaşındaki oğlu Resik Hüseyin olmak üzere yedi kişiyi idam etmiş, geriye kalan ak sakallı aşiret reislerinin birçoğunu müebbet hapse mahkum edip Türkiye’nin batı illerinde bilinmeyen hapishanelere kapatmıştı. Bu insanların bazıları bulundukları hapishanelerde öldüler. Dersindiler işte bütün bu nedenlerle 1937e “serra şaye” (kara yıl) derler. ..... Hüseyin Yıldırım
Dersim’den Stockholm’e Ne aradım, ne buldum?
14 Temmuz
14 Temmuz Yayınları Dersim’den Stockholm’e Ne aradım, ne buldum? Anılar, Cilt I Hüseyin Yıldırım
Fråtı Dersim till Stockholm Memoarer, volym 1 Hüseyin Yıldırım
© Hüseyin Yıldırım
ISBN: 978-91-639-3997-6
Editör: Cemil Gündoğan
14 Temmuz Yayınları Stockholm, 2017
Baskı: Apec Tıyck & Förlag Box 8121, SE-163 41 Spânga Sweden
www.apecpublishing.com
PDF
Destûra daxistina; vê berhêmê nîne.
|