Pirtûkxaneya dîjîtal a kurdî (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Osmanlı Tarihi - I


Weşan : Türk Tarih Kurumu Yayınları Tarîx & Cîh : 1982, Ankara
Pêşgotin : Rûpel : 672
Wergêr : ISBN :
Ziman : TirkîEbad : 160x230 mm
Hejmara FIKP : Liv. Tur. Uzu. Osm (1). N° 3514Mijar : Dîrok

Osmanlı Tarihi - I
Versions

Osmanlı Tarihi - I [Türkçe, Ankara, 1982]

Osmanlı Tarihi - III [Türkçe, Ankara, 1977]

Osmanlı Tarihi - IV [Türkçe, Ankara, 1978]

Osmanlı Tarihi - VI [Türkçe, Ankara, 1976]

Osmanlı Tarihi - VII [Türkçe, Ankara, 1977]


Osmanlı Tarihi - I

İsmail Hakkı Uzunçarşılı


Türk Tarih Kurumu


1071’deki Malazgird meydan muharebesinden sonra Oğuzların o tarihe kadar Anadolu'ya yapmış oldukları akınlar andan sonra yerleşme şeklinde kendisini göstermeğe başlamıştı. Alp Arslan’ın kumandanlarından Emir Danişmend, Mengûçek, Saltuk Pont ve Kapadokya taraflarına ve Selçuk Kutulmış’un oğlu Mansur da Likaonya, Firikya havalisine yerleşmeğe başlamışlardı.
Kutulmış’un oğlu Süleyman, 1074’de Büyük Selçukilerin yüksek hâkimiyetini tanımak suretiyle Orta Anadolu hükümdarı olup Konya'yı kendisine merkez yaptı; âkilâne bir siyaset takip ederek elde' ettiği yerlerin halkını ezmedi. Onların akidelerine riayet göstererek vergi almakla iktifa etti; bu hareket tarzı Bizanslıların zararına olarak bir çok yerlerin süratle eline geçmesine vesile oldu.
Süleyman, Bizans İmparatorluğumdaki saltanat mücadelelerinde müessir olarak işine gelen tarafa yardım etti; hâdiselerden istifade ederek hududunu genişlete genişlete ...



İçindekiler

Önsöz / XVII

Birinci bölüm
XIII Yüzyılda anadolu’ya bir bakış / 1-32.
1071’den 1242 tarihine kadar bir icmal / 1.
1237’den sonraki durum / 8.
1243 Kösedağ bozgunluğu / 9.
Moğollarla anlaşma neticesindeki durum / 11.
Anadolu Selçukileri ülkesinde Moğol hâkimiyeti / 12.
Saltanat mücadelesi 12.
— Memlûk ordusunun Anadolu’ya girmesi / 15.
— Cimri vak’ası 16.
— Yine post kavgası 17.
— 1283’ten sonraki durılm / 19.
— Selçuk ailesinin tekrar hüçkümdarlığa getirilmesi / 20.

XII. ve XIII. yüzyıllarda Anadolu’daki kültür ve imar hareketlerine bir bakış / 22.
İlmi ve sosyal meseleler / 27.
Anadolu Selçukileri zamanında idari ve askeri teşkilât / 30.

İkinci Bölüm
XIII. Yüzyılda Rum İmparatorluğu’nun Anadolu’daki Son Durumu / 33-37.
İznik İmparatorluğu / 33.

Üçüncü Bölüm
XIV. Yüzyıldan İtibaren Anadolu Beyliklerinin Siyasi Durumları / 39-91.
Karaman oğulları beyliği / 43.
Karaman hükümdarları cetveli / 47.
Eşref oğullan beyliği / 48.
VI Osmanlı Tarihi / I.
Eşref oğulları şeceres / 49.
Hamid oğulları beyliği / 49.
Hamid oğullarının Eğirdir şubesi / 52.
Hamid oğullarının Antalya şubesi / 52.
Antalya'da Hamid oğulları şubesi / 54.
Menteşe oğulları beyliği / 54.
Menteşe oğullan şeceresi / 57.
Germiyan oğulları beyliği / 58.
Germiyan oğulları silsilesi / 62.
Sâhib Ata oğulları 63.
Karahisar’da bulunan Sâhib Ata ailesinden bazıları / 64.
Lâdik yahut Denizli beyliği / 64.
Denizli (Lâdik) beyleri silsilesi / 65.
Aydın oğulları beyliği / 65.
Aydın oğulları silsilesi / 73.
Saruhan oğulları beyliği / 73.
Saruhan oğulları silsilesi / 77.
Karasi beyliği / 78.
Karasi oğullan silsilesi / 81.
Candar oğullan beyliğinin ikiye aynlması / 83.
— Candar beyliğinin ikinci defa parçalanması / 85.
— Candar oğullan adına yazılmış eserler / 89.
Candar oğulları beyliği / 81.
Candar oğullarının şeceresi / 90.
Anadolu beyliklerinde ilmi ve sosyal durum / 90.

Dördüncü Dölüm
Kayı Boyu - Ertuğrul - Gazi Osman Beyler / 93-116.
Ananeye göre Oğuz boylan damgalan / 93.
Kayı boyu ve Osmanlı ailesi / 97.
Osman Bey’in aşiret reisliği ve uc beyliği / 103.
Osman Bey’in Ahilerle münasebeti / 105.
— Koyunhısar muharebesi / 109.
— Osman Bey’in oğullan ve Alâüddin Ali Bey / 115.
Gazi Osman Bey’in çocukları / 116.

Beşinci Bölüm
Osmanlı Beyliğinin Kuruluşu, İlk Faaliyeti Ve Teşkilâtı / 117-128.
Mühim Bizans şehirlerinin zabtedilmesi / 117.
Bursa’nın alınması / 117.
— Pelekanon muharebesi ve İznik’in zaptı / 119.
Osmanlıların Anadolu harekâtı / 123.
Karesi beyliğinin bir kısmının alınması / 123.
— Osmanlı beyliğinin ilk teşkilâtı / 124.
— İlk Osmanlı akçesi / 124.
— Divan ve vezirler / 126.
— Şehir ve kaza idareleri / 127.
— Askeri düzen / 127.

Altıncı Bölüm
XIV. Yüzyıl Başından XV. Yüzyıl Ortalarına Kadar Osmanlı - Bizans Münasebetleri / 129-153.
Katalan’lann daveti / 130.
— İmparatorluğun daha sonraki durumu / 131.
— Savcı ve Andronikos isyanları / 142.
— Serez vak’ası / 143.
— Bozcaada meselesi / 143.
Bizans’ta Paleologos hanedanı / 153.

Yedinci Bölüm
Osmanlıların Balkan Yarım Adasındaki Fütuhatı / 155-177.
Rumeli’ye giriş / 155.
Rumeli istilâsında bir gerileme / 158.
— Anadolu’daki durum / 160.
Balkan harekâtı başlarken Balkanlardaki muhtelif milletler / 161.
Balkanlardaki Osmanlı fütuhatı / 162.
Edirne’nin fethi / 163. — Fütuhatın devamı, Çirmen veya Sırp sındığı muharebesi / 167.
— İkinci Meriç (Çirmen) muharebesi / 171.
— Rumeli’de savaşın tatili ve bu sırada yapılan işler / 173.
Savaşm başlamasiyle yeni fütuhat / 175.
Çandarlı Hayreddin Paşa’nın Arnavutluk harekâtı / 176.

Sekizinci Bölüm
Güney - Doğu Avrupa Kıtasına Göçmen Nakli / 179-186.
Osinanlı istilâsındaki muvaffakiyetlerin mânevi sebepleri / 181.

Dokuzuncu Bölüm
Osmanlıların Balkan Devletleri ve Prenslikleri İle Münasebetleri / 187-223.
Osmanlı-Bulgar münasebetleri / 187.
İki kardeş mücadelesi / 190.
— Çandarlızâde Ali Paşa’nın Bulgaristan’ı istilâsı / 192.
— Bulgaristan’ın tamamen işgali / 193.
Osmanlı-Sırp münasebetleri / 195.
Sırp kırallığı / 195.
— Duşan ve Büyük Sırbistan / 196.
— Sırp kıratlığının parçalanması / 197.
— Sırp despotu Lazar zamanı / 199.
Sırp kıral ailesinin şeceresi; Miloten ailesi / 201.
Osmanlılar ve Arnavutluk / 202.
XIV. Yüzyılda Arnavutluk / 202.
— Osmaıılıların Arnavutluk harekâtı / 203.
— Bazı Arnavut prenslikleri / 205.
— Kastriyota ailesi / 207.
— İskender Bey / 208.
Balşa ailesi / 210.
Osmanlı-Eflâk münasebetleri ve Boğdan ile ilk temas / 211.
Ulah-Eflâk’ta Basarab ailesi / 215.
Osmanlı-Boğdan münasebetleri / 216.
Osmanlı-Bosna kırallığı münasebetleri / 217.
Hersek dukalığı / 221.
Raguza cumhuriyeti / 222.

Onuncu Bölüm
Osmanlıların Akdeniz ve Avrupa Devletleriyle Münasebetleri / 225-243.
Venedik cumhuriyeti / 225.
Cumhuriyetin genişlemesi / 225.
— Veııedik-Ceneviz rekabeti / 226.
Osmanlılurla Venedikliler / 226.
— Venediklilerle ticari münasebet 228.
Ceneviz cumhuriyeti / 229.
İdare şekli / 229. — Ticaret faaliyeti / 230.
— Venedik Ceneviz çarpışması / 230.
— Ceneviz sömürgeleri / 231.
— OsmanlIlarla olan münasebetler / 231.
İtalya’daki diğ er hükümetler / 234.
Papaların nüfuzları / 234.
— Türk istilâsına karşı papaların faaliyetleri / 236.
— Papalara karşı Osmanlılann siyaseti / 236.
Osmanlı-Macar münasebetleri / 237.
Kıral Layoş (Ludvig) / 237.
— Sigismund / 238.
Almanya / 241.
Fransa / 242.
VI. Şarl’ın siyaseti / 242.
İngiltere / 243.
.....


ÖNSÖZ

Osmanlı devletinin kurulmasından itibaren onbeşinci asır ortalarına kadar olan ve bir buçuk asırdan ziyade süren devir, kaynak itibariyle çok noksandır; hele ilk devirlere ait belgeler ve sair kaynaklar yok denecek derecede azdır; bundan başka, mevcut rivayet ve nakillerin zamanları ve tarihleri de birbirlerini tutmamaktadır; bunun için onbeşinci asrın ikinci yarısında yazılmış olan Osmanlı tarihlerine bakarak bahsedeceğimiz bir buçuk asırlık zaman için bir tarih kaleme almak ne kadar hatalı ise, yalnız yabancı kaynaklara dayanarak yahut onları esas tutarak bir Osmanlı tarihi yazmak daha hatalı olacağından şüphe yoktur. Bundan dolayı, bir taraftan Bizans ve Latin (bilhassa Venedik) menbalariyle, noksan olmakla beraber Osmanlı vekayinâmelerini ve bilhassa Osmanlıların bu devirleri hakkında bizi oldukça tenvir eden Arap kaynaklarını karşılaştırmak ve diğer taraftan Osmanlı tarihini alâkadar eden ve son zamanlarda neşredilmiş olan yeni vesika ve tarihlerden istifade etmek suretiyle -daha az hatalı- bir Osmanlı tarihi kaleme almak ciheti vardır ki, bu eser onun neticesidir.

Çizilen proğrama göre bu birinci cilt tam ve kâmil olmamakla beraber, şimdiye kadar yazılmış olan Osmanlı tarihlerine nazaran daha şumullü ve daha vuzuhlu ve daha doğru olduğundan, vesikalariyle beraber mufassal yazılıncaya kadar bunun gençlerimizin oldukça istifadelerini temin edeceğine eminim.

Bu ciltte şimdiye kadar tarihlerimizde toplu olarak gösterilmeyen ve bundan dolayı okuyucuların da toplu bir fikir edinmelerine imkân olmayan Osmanlıların komşulariyle olan münasibat kısmı da kısa olarak topluca gösterilmiştir. Bu kısım OsmanlIların münasibette bulundukları devletlerle Osmanlı devleti arasındaki hadiseleri bir silsile halinde hulâsa etmektedir.

Bunun için, kitabımızda ayrı bir bütün halinde Osmanlıların münasibette bulundukları devletler ve prenslikler ayn ayn hulâsa edilmiştir.

Osmanlı tarihinin bu cildini yazarken başvurduğum kaynaklar arasında pek az müstesnalarından sarf-ı nazar, maalesef yirminci asrın düşüncesine aykırı, yani taassuptan dolayı garezkârane yazılmış tarihlere ve mütalealara da rastlanmaktadır. Bu eserler onbirinci ve onikinci asırlardaki haçlı seferleri esnasında görülen kaba ve mutaassıp bir zihniyetle yazılmış olup, bugünkü ilim ve fen asrına uymuyor ve yakışmıyor.

Bu garezkârâne yazılmış tarihler, Osmanlı devleti teşkilâtının kuvvetiyle mütenasip olarak bu devletin fütuhatı esnasında takip etmiş olduğu âdilâne hareketleri görüp bütün hıristivanlarla dolu olan Balkan yarımadasının bir avuç müslüman Türk tarafından kısa bir zamanda istilâsını bir türlü hazmedemiyerek yazdıkları eserlerle bizi haksız olarak incitmektedirler; müdafaa etmek istedikleri Balkan devletlerinin birbirleriyle boğuşmalarını ve tebaalarına karşı adaletsiz hareketlerini, vicdan hürriyetine müsaade etmemelerini ve bunların arasındaki saltanat kavgalarını ve mezhep kavgalarını yine kendileri yazdıkları halde, asıl kabahati yukarıda yazdığımız hâdiselerden istifade ederek Balkanları istilâ eden Türklere yüklemektedirler.

Yine bunlar Osmanlı Türklerinin gayrı müslim halka karşı âdilâne hareketlerini ve ağır vergiler altında ezilmekte olan yeni tabaadan az vergi (cizye) almakla iktifa ederek onların din ve mezhep işlerine karışmadıklarını ve hıristivan kızlariyle evlenmelerini ve nihayet bütün bu ve buna benzer hareketleriyle istilâ edilen yerlerdeki halkın kalblerini teshir eylediklerini görüp bu halden müteessir oluyorlar ve bundan dolayı hissiyatları, mantık ve muhakemelerine galebe ederek teessürlerini bir kin ve gayz halinde bize tevcih ediyorlar.

Bunlardan başka, böyle garezkârane mütalealar yazmayarak daha mûtedil olan bazıları da bu büyük fütuhatın önderleri olan Osmanlı pâdişâhlarını ihtida etmiş birer hıristiyan olarak göstermek gibi garabetlerle uzun uzadıya mütalealar yürütüyorlar ki, bunun ne kadar indi ve esassız olduğunu Osmanlıların mensup oldukları Kayı boyundan bahsederken göreceğiz.

Bereket versin ki bu mütalealar umumi değildir; bunların dışında böyle bir tesire kapılmadan oldukça bir tarafsızlık ile Osmanlı vekayiini inceleyenler ve Türklerin âdilâne hareketlerini gösterenler de vardır.

Ben gerek bu cildi ve gerek daha sonraki ciltleri hazırlarken gördüğüm kaynakları hisse mağlup olmayarak tarafsız bir görüşle inceleyip göstermeğe çakştım. Binaenaleyh gerek olayların cereyan tarzını anlatırken ve gerek bunlardan neticeler çıkartırken hakikatten ayrılmadığımı zannediyorum.



İsmail Hakki Uzunçarşili

Birinci Bölüm

XIII. Yüzyılda Anadolu’ya Bir Bakış

1071’den 1242 tarihine kadar bir icmal

1071’deki Malazgird meydan muharebesinden sonra Oğuzların o tarihe kadar Anadolu'ya yapmış oldukları akınlar andan sonra yerleşme şeklinde kendisini göstermeğe başlamıştı. Alp Arslan’ın kumandanlarından Emir Danişmend, Mengûçek, Saltuk Pont ve Kapadokya taraflarına ve Selçuk Kutulmış’un oğlu Mansur da Likaonya, Firikya havalisine yerleşmeğe başlamışlardı.

Kutulmış’un oğlu Süleyman, 1074’de Büyük Selçukilerin yüksek hâkimiyetini tanımak suretiyle Orta Anadolu hükümdarı olup Konya'yı kendisine merkez yaptı; âkilâne bir siyaset takip ederek elde' ettiği yerlerin halkını ezmedi. Onların akidelerine riayet göstererek vergi almakla iktifa etti; bu hareket tarzı Bizanslıların zararına olarak bir çok yerlerin süratle eline geçmesine vesile oldu.

Süleyman, Bizans İmparatorluğumdaki saltanat mücadelelerinde müessir olarak işine gelen tarafa yardım etti; hâdiselerden istifade ederek hududunu genişlete genişlete kuzeye doğru ilerleyerek İznik'i zabt ile merkezini oraya nakletti; İstanbul'u almak istedi; bir taraftan fütuhatı Marmara ve Ege denizlerine kadar dayandı (1080).

Bu durum üzerine telâşa düşen Bizans İmparatoru Aleksi Komnen, Süleyman’la muahede yaparak ona her sene bir vergi vermeği ve Süleyman da ona her hususta yardım etmeği kabul etti.

Süleyman 477 H./1084 M. de vefat ettikten sonra Anadolu’da onun emri altındaki kumandanlar başı boş kaldılar. Bunların içerisinde en meşhuru Emir Çaka idi; bu 1095’de Foça, Urla ile Midilli, Sakız, Sisam adalarını zabt ederek bu havaliye hâkim olmuştu; bu sırada büyük Selçuk hükümdarı olan Berkyaruk tarafından Süleyman’ın oğlu Birinci Kılıç Arslan Anadolu ...


İsmail Hakkı Uzunçarşılı

Osmanlı Tarihi - I

Türk Tarih Kurumu

Türk Tarih Kurumu Yayınları
Osmanlı Tarihi
I. Cilt, 4. Baskı
Anadolu Selçukluları ve Anadolu Beylikleri hakkında
bir mukaddime ile Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan
İstanbul’un fethine kadar
Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı

Metin dışında 9 harita, 5 kroki, 28 resim ve 1 soy kütüğü vardır.
türk tarih kurumu basımevi-Ankara
1982



Weqfa-Enstîtuya kurdî ya Parîsê © 2024
PIRTÛKXANE
Agahiyên bikêr
Agahiyên Hiqûqî
PROJE
Dîrok & agahî
Hevpar
LÎSTE
Mijar
Nivîskar
Weşan
Ziman
Kovar