“Türkiye’nin Kürt Sorunu Algısı” başlıklı araştırma, SETA ve Pollmark’ın ortaklaşa düzenlediği bir çalışmanın ürünü. Araştırmanın temel amacı, ‘demokratikleşme açılımı’ tartışmalarının başladığı ve yoğun bir şekilde sürdüğü 2009 Ağustos ayı içinde gerek açılımın gerekse Kürt meselesinin toplum tarafından nasıl algılandığını ortaya çıkarmaktı. Yapılan araştırmanın hem teknik detaylarını hem de grafikleri ve analizleri metnin ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz.
Türkiye, Kürt meselesini ilk defa tartışmıyor ve öyle görünüyor ki bu konu daha uzun yıllar gündemin en önemli konularından biri olacak. Fakat son yıllarda yaşananlar, öylesine baş döndürücü bir hızla gelişti ki ortaya çıkan dinamikler, sorunun aldığı yeni haller, etkilediği zeminler ve göründüğü alanlar alabildiğine karmaşıklaştı. Öyle ki meselenin siyasi dinamikleri ve konuşulduğu zeminler açısından yepyeni bir bağlam mevcut. Şüphesiz, bu yeni bağlam, meselenin, en az son 20 yıllık tarihinde biriktirdiği gerilimlerin, başarı veya başarısızlıkların, dönüşümlerin, kırılmaların üzerinde yükseliyor. Fakat bugün gelinen noktada, gerek sorunun kendisi gerekse sorunu etkileyen tüm aktörler açısından, 10 yıl öncesinin veya 20 yıl öncesinin diliyle konuşmanın imkanı kalmamıştır. Bu çerçevede, Kürt meselesi önümüzdeki dönemlerde de bütün ağırlığıyla Türkiye gündeminin en önemli siyasal sorunu olarak kalmaya devam etse bile, tartışmaların anlam bulduğu ve sorunun konuşulduğu çerçeve, farklılaşmak zorundadır.
İçinden geçtiğimiz dönemi, az veya çok, bu farklılaşmanın veya dönüşümün başladığı dönem olarak saymak abartılı bir tespit sayılmaz. Bu dönemin en önemli özelliği, Kürt meselesinin, medya, asker, siyasetçi üçgenine sıkışmış bir çerçeveden uzaklaşıp, kamuoyu vicdanında da somut bir karşılığı olan, siyasal önemi giderek teslim edilen bir sorun olarak kabul edilmesidir.
Elinizdeki araştırma ile, bu geçiş döneminin fotoğrafı çekilmiş ancak bununla sınırlı kalınmamıştır. Aynı zamanda bu dönemi de aşacak bir biçimde, Kürt meselesindeki yapısal ve dönemsel sıkıntılara değinilmiş, bunların kamuoyu tarafından nasıl algılandığı ortaya çıkarılmış ve tartışılmıştır. Araştırmamız toplumun Kürt meselesini nasıl algıladığı, çözümü nerede gördüğü, iktidar ve muhalefet partilerinin mevcut açılıma yönelik tutumlarını nasıl bulduğu, açılım çerçevesinde dillendirilen talepleri nasıl karşıladığı, sorunun kaynaklarının neler olduğu, toplumsal bütünlüğü sağlayan değerlerin neler olduğu gibi konularda oldukça ilginç ve önemli veriler sunuyor.
Ortaya çıkan veriler, hangi şekillerde ele alınırsa alınsın, Kürt meselesi üzerine yapılan tartışmalarda hem derinliği artıracak hem de farklı boyutları aynı anda görebilme imkanı sağlayacak bulgulardır. Bir kitaba dönüştürerek kamuoyunun dikkatine sunduğumuz bu araştırmanın, Kürt meselesinde, hangi siyasi pozisyonda olunursa olunsun, ezberleri bozacağını, doğruları tahkim edeceğini ve daha verimli bir tartışma zemini yaratacağını umuyoruz.
Taha Özhan SETA Genel Koordinatörü
İÇİNDEKİLER
TAKDİM / 9 ÖZET / 11
BİRİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMA YÖNTEMİ / 19
İKİNCİ BÖLÜM SORUNLAR VE ORTAK ZEMİN / 29 1 Size göre, bugün Türkiye’nin en önemli sorunu nedir? / 33 2 Sizce, Türkiye’deki Türk, Kürt, Laz, Çerkez gibi farklı kökenden gelenleri bir arada tutan en önemli bağ nedir? / 36 3 Sizce, Kürt sorununun en önemli kaynağı nedir? / 39 4 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak sizin için ne kadar önemlidir? / 42 5 Size göre, Kürtlerle Türklerin ortak dini inançlara sahip olması, bu iki unsurun bir arada yaşamasında ne kadar etkili? / 47
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM KÜRT SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR? / 49 6 Sizce “KÜRT SORUNU” Türkiye’nin önemli bir sorunu mudur? / 52 7 Son 25 yılda terörle mücadelede uygulanan yöntemlerin başarılı olduğunu düşünüyor musunuz? / 55 8 Size göre, Türkiye’deki Kürt sorununun çözümünde aşağıdakilerden hangisi en etkili olur? / 58 9 Sizce, Türk Silahlı Kuvvetleri PKK’yı askeri yöntemlerle etkisiz hale getirirse Kürt sorunu çözülür mü? / 62 10 Sizce, TBMM’de grubu olan AK Parti, CHP, MHP ve DTP, Kürt sorunu ile ilgili ortak bir çözüm üzerinde anlaşırsa Kürt sorunu çözülür mü? / 66 11 Sizce, Hükümet ve Türk Silahlı Kuvvetleri dahil devletin tüm kurumları Kürt sorunu ile ilgili ortak bir çözüm üzerinde anlaşırsa Kürt sorunu çözülür mü? / 69 12 Sizce, PKK’nın silahını bırakarak dağlardan inmesi Kürt sorununu çözer mi? / 72
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM AÇILIM VE SİYASİ PARTİLER / 75 13 Hükümetin Kürt sorununun çözümü için son zamanlarda başlattığı açılımı nasıl buluyorsunuz? / 79 14 Hükümetin Kürt açılımı ile ilgili olarak CHP’nin yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? / 81 15 Hükümetin Kürt açılımı ile ilgili olarak MHP’nin yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? / 83 16 Hükümetin Kürt açılımı ile ilgili olarak DTP’nin yaklaşımını nasıl buluyorsunuz? / 85 17 Devletin resmi yayın kuruluşu TRT’de Kürtçe TRT Şeş kanalının yayına başlamasını nasıl karşılıyorsunuz? / 87 18 Başbakan ve Hükümetin Kürt sorununu çözme çabaları muhalefet tarafından bölücülük yapmak olarak suçlanıyor. Siz buna katılıyor musunuz? / 90
BEŞİNCİ BÖLÜM KORKULAR ve KAYGILAR / 93 19 Kürt sorununun çözümü için Kürtlere daha fazla KÜLTÜREL HAK TANINMASI Türkiye’nin birliğini bozar mı? / 97 20 Kürt sorununun çözümü için KÜRTÇENİN KULLANIMINA YÖNELİK YASAKLARIN KALKMASI kabul edilebilir mi? / 100 21 Kürt sorununun çözümü için KÜRT KİMLİĞİNİN ANAYASAL OLARAK TANINMASI kabul edilebilir mi? / 103
ALTINCI BÖLÜM TOPLUMUN KÜRT ALGISI / 105 22 Kürtler ayrı bir devlet kurmak istiyor mu? / 109 23 Size göre, DTP’nin siyasi fikirleri Türkiye’deki tüm Kürtleri temsil ediyor mu? / 112 24 Size göre, ABDULLAH ÖCALAN ve PKK’nın siyasi fikirleri Türkiye’deki tüm Kürtleri temsil ediyor mu? / 115 25 Size göre, DTP ile PKK arasında organik bir bağ var mı? / 117
YEDİNCİ BÖLÜM UZAK MIYIZ, YAKIN MI? / 119 26 Kürtler/Türkler hakkında nasıl bir kanaate sahipsiniz? / 123 27 Yakın akrabalarınız arasında bir Kürt/Türk var mı? / 126 28 Yakın arkadaşlarınız arasında bir Kürt/Türk var mı? / 128 29 Komşularınız arasında bir Kürt/Türk var mı? / 130 30 Bir Kürdün/Türkün evlilik bağıyla yakın akrabanız olması sizi rahatsız eder mi? / 132 31 Bir Kürt/Türk ile yakın arkadaş olabilir misiniz? / 134 32 Komşularınız arasında bir Kürt/Türk olması sizi rahatsız eder mi? / 136 33 İş hayatınızda bir Kürt/Türk ile birlikte çalışmak sizi rahatsız eder mi? / 138
EK: ARAŞTIRMANIN EVREN ve ÖRNEKLEMİ / 139
Özet
En Geniş Çaplı Araştırma “Türkiye’nin Kürt Sorunu Algısı” araştırması, Türkiye genelini temsilen çok aşamalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 601 köy ve mahallede, 2.497 noktada toplam 10.577 kişi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Tam yapılandırılmış bir anket formunun kullanıldığı araştırma, tecrübeli anketörler tarafından yüz yüze görüşme yöntemiyle yapılmıştır. Araştırmanın yapılış biçimiyle ilgili önemli bir nokta da, “Demokratik Açılım”ın gündeme gelişinin hemen sonrasında, 7–15 Ağustos 2009 tarihleri arasında bir hafta gibi rekor bir sürede tamamlanmış olmasıdır. Anket uygulamasının %10’u uygulama sonrasında telefonla denetlenmiştir. Katılımcıların etnik köken bilgilerinin de yer aldığı raporda, genel dağılımların yanı sıra Türk ve Kürtlere göre dağılımın nasıl farklılaştığı ayrıntılı biçimde gösterilmiştir.
Kürt Meselesi, “Türkiye’nin En Önemli Siyasal Sorunu” Araştırmanın ikinci bölümünde açık uçlu olarak sorulan “Türkiye’nin en önemli sorunu nedir?” sorusuna verilen cevaplarda, işsizlik ve ekonomi başlıkları gündemin ilk sıralarını işgal ederken, Kürt meselesi ve alakalı sorunlara verilen önemin gündelik siyasal atmosferle sınırlandırılamayacak bir biçimde arttığı görülmektedir. Bunu, “Sizce, Kürt sorunu Türkiye’nin önemli bir sorunu mudur?” sorusuna, katılımcıların %55,3’ünün “evet” cevabı vermesinden de çıkarmak mümkündür. Bu soruya verilen cevaplarda, Kürt sorununun varlığına inanan Türklerin oranı %51,2 iken, Kürtlerde bu oran %75,8’e çıkmaktadır. Bu soru, araştırmanın üçüncü bölümündeki sorularla birlikte değerlendirildiğinde, Kürt sorununun varlığına inanmayan %39,3’lük kesimin, sorunun varlığından öte isimlendirilişini reddettiği anlaşılmaktadır. Bu katılımcılar sorunu, Kürt sorunu olarak değil, terör sorunu olarak adlandırmaktadırlar. Bu çerçevede, araştırmanın bütününe bakıldığında, Kürt meselesinin toplum tarafından Türkiye’nin en önemli siyasal sorunu olarak algılandığı ortaya çıkmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin bir Kürt meselesi olduğunu inkar etme siyasetinin sürdürülemeyeceğini ve toplumun siyasal iletişim dili doğru kurgulanmış bir çözüm iradesine destek vermeye hazır olduğunu göstermektedir…
TÜRKİYE’NİN KÜRT SORUNU ALGISI
Bülent Aras - Ertan Aydın - Selin M. Bölme - İhsan Dağı - İbrahim Dalmış - Yılmaz Ensaroğlu - Hatem Ete - Talip Küçükcan - Taha Özhan - Hüseyin Yayman
Bülent Aras, Prof. Dr. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünden doktora derecesi aldı. İTÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü’nde öğretim üyesidir. Halen SETA Dış Politika Koordinatörü olarak görev yapmaktadır.
Ertan Aydın, Yrd. Doç. Dr. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünden doktora derecesini aldı. Harvard Üniversitesi’nde iki yıl, Dartmouth Üniversitesi’nde bir yıl araştırmacı olarak bulunmuştur. Çankaya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. Halen Pollmark yönetim kurulu üyeliğini sürdürmektedir.
Selin M. Bölme, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde doktora çalışmalarına devam etmektedir. Halen SETA’da araştırmacı olarak görev yapmaktadır.
İhsan Dağı, Prof. Dr., University of Lancaster’dan doktora derecesi aldı. ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümünde öğretim üyesidir ve Insight Turkey dergisi editörlüğünü yürütmektedir.
İbrahim Dalmış, Dr. ODTÜ’de sosyal psikoloji alanında doktora derecesi aldı. Halen Pollmark Genel Koordinatörlüğü görevini sürdürmektedir.
Yılmaz Ensaroğlu, İnsan Hakları için Diyalog Dergisi yayın yönetmenidir. Halen SETA Hukuk ve İnsan Hakları Koordinatörü olarak görev yapmaktadır.
Hatem Ete, ODTÜ Sosyoloji Bölümünde doktora çalışmalarına devam etmektedir. Halen SETA Siyaset Araştırmaları Koordinatörlüğünü sürdürmektedir.
Talip Küçükcan, Prof. Dr. Warwick Üniversitesi’nde sosyoloji ve etnik ilişkiler alanında doktora yaptı. Marmara Üniversitesi öğretim üyesi ve YÖK Başkan Danışmanıdır.
Taha Özhan, New School of Social Research’te politik ekonomi alanında doktora çalışmalarına devam etmektedir. SETA Genel Koordinatörü olarak görev yapmaktadır.
Hüseyin Yayman, Yrd. Doç. Dr., Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde doktora derecesini aldı. Halen Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimiler Fakültesi’nde öğretim üyesidir.