Kürt Ulusal Mücadelesi ve Sosyalizm
S. Cihan
Evrensel
Bu kitapla, ulusal sorunun genel bir incelenmesinden çok, Kürdistaıı'da yükselen özgürlük mücadelesinin sorunları üzerinde durulmuştur. Marksizmin ulusal sorun konusunda "çözümsüz kaldığı" iddialarının eleştirisi de kitapta önemli bir yer tutmaktadır.
Sosyalizmin geçici yenilgisine yaslanan burjuva propagandanın, işçi ve emekçi yığınlar arasında kargaşa ve bulanıklık yarattığı koşullarda, diğer sorunlar gibi, ulusal sorunun da devrimci bir perspektifle ele alınması büyük önem taşımaktadır. Bu kitap, okuyucunun, sorunu bütünsel olarak ele alması ve Kürt ulusal sorunu başta olmak üzere, günümüzün ulusal karakterli mücadelelerinin Marksist bir perspektifle değerlendirmesine yardım edecektir.
Küıdistan'da ekonomik toplumsal mücadelenin ulaştığı düzey, sınıf mücadelesi çizgisini Kürdislan koşullarında da zorunlu kılmaktadır. Bir çok sınıf ve tabakanın kendi talepleri doğrultusunda katıldığı ulusal mücadeleye, bu sınıflardan birinin, sadece ulusal kurtuluşun değil, aynı zamanda sömürüden de kurtuluşun garantisini kendi eyleminde somullayan proletaryanın damgasını vurması geregi bu kitabın temel perspektifini oluşturmaktadır.
İçindekiler
Önsöz / 5
Bölüm: I
Kürt Gerçeği, Resmi Politika ve "Bölücü Terör" Propagandası / 28
"Bilim Yöntemi", Kürt Ulusal Sorunu ve İsmail Beşikçi / 63
Ulusal Özgürlük ve Tutarlı Devrimci Mücadele Çizgisinde Yürümenin Önemi / 110
Kürt Revizyonist ve Reformistlerinin Özgürlük Mücadelesini Düzene Bağlama Çabalan / 129
"Kürdi Sendikalar" ve Ulusal Temelde Kitle Örgütleri Oluşturma Düşüncesi / 141
Ulusal Halk Organlan / 150
Ulusal Sorun ve TKP Revizyonizmi / 156
Bölüm: II
Gerici Emperyalist Demagoji ve "Kürt Sorunu" / 193
Ortadoğu'da Hazırlanmakta Olan Emperyalist Savaş Cephesinde Yer Alınamaz / 207
Ortadoğu'daki Emperyalist Saldırı Savaşı ve Emperyalizmin Kürdistan Planı / 211
Ulusal Halk Savunusunun Oportünist Yorumu / 223
Din ve Komünizm / 255
Azeri-Ermeni Çatışması, Emperyalist Propaganda ve Türk Şovenizmi / 272
ÖNSÖZ
Ezilen ve bağımlı ulusların emperyalizmden kurtuluşu ve özgürlüğü sorunu olarak ulusal sorun, kapsamı daha da genişlemiş olarak, toplumsal-snıfsal mücadelenin önemli bir sorunu olma özelliğini sürdürüyor. Toplumsal yaşamda ve sınıf mücadelesi alanında, içinde bulunulan koşullarda, çözülmek üzere gündeme gelmiş ve çözülmediği sürece toplumsal ilerlemenin ayakbağı olan her sorun, çözümsüz kaldıkça gündemden düşmez, temel tartışma konularından biri olma özelliğini korur. Ulusal sorun böylesi özellikleri olan bir sorundur. Ulusal sorun toplumsal-siyasal mücadele tarihine, burjuvazinin "eşitlik, özgürlük" şiarlarıyla ulusal pazara hakim olma ve ulusal devlet kurma sorunu olarak girdi. Hemen her dönemde burjuva sınıflar, ulusal eşitsizlik ve ulusal çelişkiyi, sınıf mücadelesini bastırmanın bir aracı olarak kullanmaya çalıştılar, kullandılar. Proletaryanın siyasal özgürlükler ve sosyalizm uğruna mücadelesi geliştikçe, burjuvazinin "eşitlik, özgürlük" söylemi tam bir demagojiye dönüştü ve burjuva gericiliği yoğunluk kazandı. Artık, proletarya ulusal baskı ve zulmün en tutarlı ve gerçek devrimci muhalifiydi. Ulusal boyunduruktan kurtuluş için, proletarya, kurtuluş mücadelesinin de başına geçmeliydi.
Emperyalizm, tekelci kapitalist dünya sistemi olarak, tek tek ülke ekonomilerini, emperyalist ekonomi zincirine bağlarken, ulusal kurtuluş sorununu da, bağımlı ve ezilen halkların emperyalizmden kurtuluşu sorununa dönüştürdü. Bu gelişme ulusal sorunun kapsam olarak genişlemesine, burjuvazinin ulusal pazara egemen olmasıyla sınırlı bir sorun olmaktan çıkmasına, geniş işçi ve köylü yığınlarının emperyalist kölelikten kurtuluşu sorununa dönüşmesine yolaçtı. Ulusal baskının esas kaynağı ve temel dayanağı emperyalizm, emperyalist kapitalizm idi. Ve kapitalizm varlığını sürdürdükçe, ulusal baskı ve eşitsizliklerin son bulması, ulusal sorunun gerçek ve nihai çözümü mümkün değildi. Kapitalizm koşullarında olabildiği kadarıyla ulusal sorunun çözümü için, baştan aşağı demokratik bir devlet sisteminin kurulması şarttı. Burjuvazi, proletaryanın devrim ve sosyalizm mücadelesinden duyduğu korkuyla, "baştan aşağı tutarlı demokratik bir devlet sistemi" oluşturamazdı. Tekelci burjuvazi demokrasiyi değil, siyasal gericiliği temsil ediyordu.
Emperyalizm ile ezilen haklar ve uluslar arasındaki çelişki, emperyalizmin varlığı koşullarında süreklidir. Yüzyılın başından beri, ezilen ve sömürge halklar, emperyalist kölelikten kurtulmak için mücadele etmektedirler. Asya, Afrika ve Latin Amerika halkları emperyalizme karşı mücadelede büyük fedekârlıklara katlandılar, büyük acılar yaşadılar. Bu halklar, anti-emperyalist mücadelelerinde en büyük desteği sosyalist Sovyetler Birliği'nden aldılar.
Ekim Devrimi emperyalizme, onun dünya egemenliği sistemine vurulmuş en büyük darbeydi. Ekim Devrimi ve onu izleyen süreçte, dünyanın toprak olarak altıda birinde, ulusal baskı ve zulmün ana kaynağı kapitalizmin egemenliğine son verildi. Çarlık emperyalizminin esir ettiği halklar özgürlüğe kavuştular. Sovyetler Birliği topraklarında yaşayan halklar açısından ulusların ve dillerin tam hak eşitliği sağlandı. Tüm küçük halklar da dahil, herkese anadilde eğitim ve kültürünü geliştirme olanakları sağlandı. Alfabesi ve okur-yazarlığı olmayan geri halkların, kültürel gelişimi için olanaklar yaratıldı. Tarihten gelme fiili eşitsizliklerin giderilmesi için çaba gösterildi. Ekim Devrimi'nden sonraki ilk on yılda Sovyetler Birliği halklarının gerçek kültürel atılımı için önkoşullar yaratıldı, ekonominin sosyalist yeniden yapılandırılması, geçmişte geri kalmış ulusal kenar bölgelerin kültürel atılımmı hızlandırdı.
.....
Bölüm: I
Kürt Gerçeği, Resmi Politika ve "Bölücü Terör" Propagandası
Son birkaç ay içinde, diktatörlüğün tüm resmi ve sivil temsilcileri, tüm devlet kurumları ve tekelci burjuva basını, "terör" ve "bölücü terör" üzerine sürdürdükleri propagandanın dozunu iyice arttırdılar. Kürt halkına karşı sürdürülen ırkçı-şoven propaganda sonucu, Genel Kurmay, hükümet, burjuva partileri ve sendika ağaları işbirliği çerçevesinde, gericilik, henüz cılız da olsa bir destek sağladı ve "ulusal mutabakat" çığlıklarıyla, saldırılarını pervasız bir biçimde sürdürüyor. Burjuvazi ve diktatörlüğün, Kürt sorununa ilgi duyulmasını ve Kürt halkının haklarının savunulmasını "ülkenin ve milletin bölünmesi" olarak göstermesi, özellikle Türk ulusundan işçi ve emekçileri belli oranda etkiliyor.
Türk egemen sınıflarının, burjuvazi ve diktatörlüğün, burjuva partileri ve hükümetin' sürdürdüğü "bölücü terör" propagandasının hedeflerinin doğru kavranması; işçi sınıfı ve emekçi halk hareketinin, burjuvazinin barikatlarını aşması için oldukça önemlidir ve bunun için de Kürt sorununa biraz geriye dönerek, Türk devletinin kuruluş ...
S. Cihan
Kürt Ulusal Mücadelesi ve Sosyalizm
Evrensel
Evrensel Basım Yayın
Evrensel Basım Yayın 15
Güncel Sorunlar Dizisi: 2
Kürt Ulusal Mücadelesi ve Sosyalizm
S. Cihan
Baskı
Aydınlar Matbaası
Baskı Tarihi
Eylül 1992
Yönetim Yeri
Evrensel Basım Yayın
Piyerloti Caddesi No:41-B/9
Çemberlitaş - İst.
Tel: 517 82 37