Öcalan ve Burkay’la Kürt Sorunu
Oral Çalışlar
Pencere
Kürt sorunu çok taraflı bir paradigma. Benim bu röportajlarda yapmak istediğim, konunun bazı muhataplarını görüşleriyle birlikte kamuoyu önüne çıkarmak. Öcalan'ın görüşleri basınımızda ve medyalarda defalarca yer aldı. Fikirleri hemen herkes tarafından biliniyor. Ben bugüne kadar ortaya çıkmamış ya da fazla deşilmemiş konular üzerinde durmaya gayret ettim. Oldukça renkli bir tablo ortaya çıkarabildiğimi sanıyorum. Burkay ise, kamuoyunca fazla duyulan ve yeterince bilinen bir isim değil. Kendisini çok eski tarihlerden beri tanırım. Siyasi çizgisini ve siyasi yaşamını izlediğimi söyleyebilirim. Bu bilgilerimi de kullanarak, uzun yıllardan beri ilk kez onun görüşlerinin kapsamlı olarak kamuoyuna ulaşmasına gayret ettim.
Bu görüşmeler sırasında onlara en aykırı gelebilecek soruları da sordum. Kendileriyle tezleri konusunda tartıştım. Ve gerçeğin bütün çıplaklığıyla bilinmesini istedim. Kafama yatmayan veya kamuoyuna ters gelen görüşlerini eleştirmekten de geri durmadım.
Bu tür bir tartışmanın görüşlerin netleşmesine ve geri planda kalan konuların deşilmesine olanak sağladığı inancındayım.
Görüşleri değerlendirmek ve yorumlamak okuyucuya aittir. Türkiye'nin bu sorunu, kardeşliği güçlendirerek ve daha fazla kan dökülmesine fırsat vermeden çözebilmesi en büyük dileğim. Kitabın buna az da olsa bir katkısı olabilirse çok sevinirim.
İçindekiler
Önsöz / 7
Öcalan Gerçeği Anlaşılmıyor / 13
Bitirirken / 79
Başlarken / 81
Kendi dilinden Yaşam Öyküsü / 84
Bitirirken / 166
ÖNSÖZ
Abdullah Öcalan ve Kemal Burkay'la Kürt sorunu temel olmak üzere, kişisel yaşamları ve çeşitli konulardaki görüşleri üzerine iki ayrıntılı sohbet yaptım. Bu ayrıntılı konuşmaların bir kısmı Cumhuriyet gazetesinde yayınlandı. Diziler sırasında bu görüşmelerin kitap olması konusunda yoğun talepler geldi. Ben de Kürt sorununa ilişkin bu ayrıntılı görüşmelerin tarihi bir belge niteliği taşıdığına inandığım için görüşmelerin tamamını, hiçbir kısıtlamaya yer vermeksizin yayınlamaya karar verdim.
Öcalan ve Burkay Kürt sorununda taraftır. Görüşlerinin ayrıntılı olarak bilinmesinin yararlı olduğuna inanıyorum. Konuyla ilgili tüm taraflara ve araştırmacılara Kürt hareketinin iki önde gelen isminin söylediklerinin yardımcı olacağı kanaatindeyim.
Öcalan ve Burkay'la tartışmalı ve derinlemesine bir görüşme yaptım. Bu konuşma sırasında kendi görüşlerimi ve Türk kamuoyunda oluşan görüşleri belirtmeye gayret ettim. Onlar da bu görüş ve iddialara cevap verdiler.
Öcalan, binlerce insanın kanının akmasına neden olan silahlı bir savaşın tarafı. Ordu ve güvenlik güçleri onunla ve önderlik ettiği PKK ile kıyasıya bir mücadele veriyor. Tek dileğimiz, yüzlerce insanın ölümüne neden olan bu savaşın bir an önce sona ermesi ve Kürt sorununa, kalıcı barışçı ve demokratik bir çözüm bulunması.
Burkay ise öcalan'dan daha değişik bir misyona sahip. Her ne kadar şimdi PKK ile bir cephe içinde yer alsa da, mücadele taktikleri ve yaklaşımları farklı. Silahlı mücadelenin Kürt sorununa yarar getirmediği inancında. Arada bir, "Biz de böyle giderse silaha sarılırız" türünden mesajlar verse de, deneyimli bir politikacı olarak, şiddete başvurmamayı ve siyasi mücadeleyi bir gelenek olarak sürdürmeyi terk etmesi mümkün görünmüyor. Bu çizginin dışına çıkabilmesi misyonuna aykırı. Burkay, Güneydoğu'daki şiddet ortamı nedeniyle ülke içinde yeterli bir güç yaratamıyor. Geçmişteki güçlerinin bile önemli bir kısmının PKK'ya kanalize olduğu veya pasifize duruma geldiği biliniyor. Ancak Burkay deneyimli bir politikacı ve bu ortamın ilanihaye böyle gitmeyeceği düşüncesinde. Sorunun kalıcı çözümünün barışçı ortamda ve masa başmda bulunacağını sürekli vurguluyor.
Kürt sorunu çok taraflı bir paradigma. Benim bu röportajlarda yapmak istediğim, konunun bazı muhataplarını görüşleriyle birlikte kamuoyu önüne çıkarmak, öcalan'ın görüşleri basınımızda ve medyalarda defalarca yer aldı. Fikirleri hemen herkes tarafından biliniyor. Ben bugüne kadar ortaya çıkmamış ya da fazla deşilmemiş konular üzerinde durmaya gayret ettim. Oldukça renkli bir tablo ortaya çıkarabildiğimi sanıyorum. Burkay ise, kamuoyunca fazla duyulan ve yeterince bilinen bir isim değil.
Kendisini çok eski tarihlerden beri tanınm. Siyasi çizgisini ve siyasi yaşamını izlediğimi söyleyebilirim. Bu bilgilerimi de kullanarak, uzun yıllardan beri ilk kez onun görüşlerinin kapsamlı olarak kamuoyuna ulaşmasına gayret ettim.
Bu görüşmeler sırasında onlara en aykın gelebilecek soruları da sordum. Kendileriyle tezleri konusunda tartıştım. Ve gerçeğin bütün çıplaklığıyla bilinmesini istedim. Kafama yatmayan veya kamuoyuna ters gelen görüşlerini eleştirmekten de geri durmadım. Bu tür bir tartışmanın görüşlerin netleşmesine ve geri planda kalan konuların deşilmesine olanak sağladığı inancındayım.
Görüşleri değerlendirmek ve yorumlamak okuyucuya aittir. Türkiye'nin bu sorunu, kardeşliği güçlendirerek ve daha fazla kan dökülmesine fırsat vermeden çözebilmesi en büyük dileğim. Kitabın buna az da olsa bir katkısı olabilirse çok sevinirim.
Ağustos 1993
Öcalan Gerçeği Anlaşılmıyor
Abdullah Öcalan'ın bir buçuk ay önceki basın toplantısında kendisiyle uzun bir görüşme yapmayı kararlaştırmıştık. Öcalan sözünde durdu. Beni 20 gün önce aradı. O sırada koşullarım elverişli olmadığı için, biraz daha bekleyelim cevabını vermiştim. Nereden bilebilirdim ki, ateşkes yeniden bozulacak, 33 erin öldürülmesiyle kanlı bir savaş başlayacak. İstenmeyen şeyler oldu ve Öcalan yeni bir basın toplantısıyla gazetecilerin karşısına çıkmaya karar verdiğini açıkladı. Beyrut'a yola çıkmadan önce, sözünü ettiğimiz görüşmeyi yapabileceğimi de öğrendim. Bar Elias'taki basın toplantısından bir gece önce, akşam vakti Abdullah
Öcalan'ın bulunduğu eve doğru yola çıktık. Yarım saat gittikten sonra 6 daireli bir apartmanın önüne arabamız park edildi.
İnsanlar gündelik normal yaşantıları içindeydi. Apartman sakinleri, apartmanın merdivenlerinden evlerinin kapılarına doğru yol alırken, olağanüstü hiçbir şey yoktu. Bizi götüren arkadaş kapıyı çaldı. Kapıyı, PKK'nın ünlü askeri komutanı Cemil Bayık açtı.
Onu göreceğimi hiç hesaplamamıştım, sürpriz oldu. Daha önceki toplantılarda Talabani, Ahmet Türk, Kemal Burkay gibi daha ılımlı politikacılarla yüzyüze gelmiştik. Şimdi karşımızda komutanlar vardı. Artık savaş zamanıydı ve bu kez Apo, savaşçılarıyla sahneye çıkıyordu.
Apo henüz evde yoktu. Cemil Bayık da gitmek üzereydi. Beni görünce oturdu. Sohbete başladık, iki ay kadar önce, ciddi bir disk ameliyatı geçirmiş. Hâlâ yürürken ...
Oral Çalışlar
Öcalan ve Burkay’la
Kürt Sorunu
Pencere
Pencere Yayınları
Pencere Yayınları: 34
Öcalan ve Burkay’la
Kürt Sorunu
Oral Çalışlar
Birinci Baskı: Eylül 1993
Kapak Baskı: Matbaa 70
Baskı: Matbaa 70
Cilt: Gürkan Ciltevi
Bu kitabın yayın hakları
Pencere Yayınlarına aittir
Pencere Yayınları
Salkımsöğüt Sok. 2/4
Cağalöğlu - İstanbul
Tel: 513 27 17
ISBN 975-7814-16-4