
Kürdistan Halkının Diriliş Mücadelesi Diyarbakır Zindanı
Hüseyin Yıldırım
Serxwebûn
Sıkıyönetimin ilanıyla birlikte sömürgecilerin Kürdistan’da neler yapmak istediği tahmin ediliyordu. Amaç gelişen mücadeleyi boğmak ve yok etmekti. Bunun için de hazırlıklı ve planlı idi. İlk aşamada mücadeleye önderlik eden parti ve örgütlerin üzerine gidecek, kadro ve militanlarını yok edecek, zindanlarda çürütecekti. Böylece ilk planda mücadeleyi başsız ve önderlikten yoksun bırakacaktı. Bu uygulamalara bağlı olarak geçmiş dönemlerde olduğu gibi halk içinde güvensizliği hakim kılmak için korku ve panik yaratacak, katliamları gündeme getirecek ve ekonomik olarak çökertecekti. Bu konuda ellerinde yeterli tesbitler de vardı. Sömürgecilere karşı koyacak güç ve aşamada olmadığımıza göre, kadroları muhafaza ve sömürgeci planlarını boşa çıkarmak için yeraltına geçmek gerekirken, adeta sömürgeci planlarına boy hedefi olduk. Bu durum Kürdistanlı tüm parti ve örgütlerin müşterek hata ve eksiği oldu. Parti veya örgütlerin bu konudaki hata ve eksiği tayin edilirken zindanlardaki kadro ve taraftar sayısı ölçü alınmamalıdır. Bizim ülke ve halk içindeki tesbit ...
Hüseyin Yıldırım:
“Ekim 1937 yılında Dersim’de doğdum. 1938 Dersim katliamı sonrası sömürgeci uygulamalar, yaşanan acı olaylar, çocukluk hafızamda silinmeyen derin izler bıraktı. İlkokulu toprak damlı köy okulunda okudum. Orta ve liseyi Dersim ve Elazığ’da bitirdim. İki yıl İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine devam ettim. Daha sonra aynı üniversitenin Hukuk Fakültesini bitirdim. Dersim’de avukatlığa başladım. 1979 sıkıyönetim ve 12 Eylül sonrası cunta döneminde politik tutukluların savunmalarını üstlendim. Diyarbakır PKK toplu davalarındaki savunmalarım nedeniyle 11 Ekim 1981 günü sömürgeciler tarafından idam talebiyle tutuklandım. Diyarbakır zindanında 10 ay sömürgeci zulmünü yaşadım. Ülke içinde ve dışında yoğun olarak gelişen tepki ve protestolar sonucu serbest bırakıldım. Serbest bırakıldıktan sonra tekrar savunma görevime devam ettimse de sömürgeciler imkan tanımadı. Tekrar işkenceye alındım. Sokakta açık polis saldırılarına uğradım. PKK davalarına girmemi yasaklayan kararlar alındı. Çalışma ve yaşama olanağım kalmadığı için 11 Ekim 1982 günü kaçak olarak Suriye’ye geçtim. Halen İsveç’te politikmülteci olarak bulunuyorum.” |