Saklanan Gerçek
Kurmanclar ve Zazalar'ın Kimliği – I
Mahmut Rişvanoğlu
Tanmak
Anadolu bilinen en eski çağlardan beri Asya ile Avrupa arasında bir köprü vazifesini görmüş, çeşitli Uruklara mensup kavimlere yurtluk etmiştir.
M.Ö.4000 yılında Anadolu'nun bu bölgedeki en eski Otokton halkının çoğunun "Turanı" olduğu kabul edilmektedir. Bu bölgede yapılan kazılarda ve arkeolojik incelemeler arttıkça "Proto-Türk uygarlığının" varlığı daha belirgin olarak görülmektedir. Nitekim buraya, çok önceleri gelen Turanî kaviınlcrin birçoklarının boy ve oymak adlarını zamanımıza kadar taşıyan bir kısım yer adlarından anlaşılmaktadır.
Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere. Anadolu yakın çağlara kadar Orta Asya ile ilişkisi kesilmemiş ve devamlı olarak buradan çeşitli Türk kavimlcriııin akınına uğramıştır. "Dıyarbekir Tarihi'nde", M.Ö.4000 yıllarında "KIŞ" şehrinin hükümdarı. "Manîstusu'nun" geniş ...
İçindekiler
Önsöz / III
I. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun Kronolojik Tarihi / 1
A. İslâmiyet’ten önceki Devre / 1
B. İslâmiyet Sonrası Devre / 11
1. Selçuklu Dönemi / 11
1.a. Yukarı Fırat'ta Saltuklar / 13
1.b. Aşağı Fırat'ta Mengücekler / 13
1.c. Bitlis ve Erzen'de Dilmaç Oğulları Beyliği / 14
1.d. Van Bölgesinde Sökmenliler (Ahlat Şahları) / 14
1.e. Diyarbakır'da Yınal Oğulları Beyliği / 15
1.f. Harput'ta Çubuk Oğulları / 15
1. g. Artuklular / 15
2. Selçuklu Döneminden Sonraki Devre / 17
2. a. Karakoyunlu Dcvleti / 17
2.b. Akkoyunlu Türk Devleti / 22
3. Osmanlı Devri / 23
H. Kürt Adının Anlamı / 24
A. Lügatça Manası / 24
B. Sosyo-Ekonomik Hayat Tarzına Göre "Kürt"ün Anlamı / 27
III. Kürtler'ın Kökenleri Harkındaki Görüşler / 32
A. Bu Hususta Söylenen Bazı Efsaneler / 33
B. İran (Farsi) Menşeili İddiası / 34
C. Kürtler'in Arap Asıllı Olma İddiası / 37
D. Kürtler'in Asurlu Olma iddiası / 40
E. Kürtler'in Ermeni Asıllı Olduğu İddiası / 40
F. Kürtler'in Türk Boylarından Biri Olduğu / 48
1. Yenisey Bölgesindeki Kürtler / 49
2. Batı Türkistan ve Horasan-Afgan Kültleri / 52
3. Dağıstan-Macaristan'daki Kürt Boyu / 58
4. Kuzey Azerbaycan (Kür-Aras/Aran)'daki Kürt Boyu / 68
5. Dicle Bölgesinde Yaşayan Kürtler / 79
IV. Dil Bakımından Kürtçe Nedir? / 87
V. Kurmancca'da Oğuzca’nın İzlerinden Beş Özellik / 101
VI. Göktürkçe İle Kurmanc ve Zaza Lehçeleri Arasındaki Ortak Özellikler / 103
A. Göktürk ve Uygurca'da Bulunan En Eski Türkçe Kelimelerin Kurmanca'da Bulunduğunu Gösteren Liste / 117
B. Göktürk-Uygurca'daki En Eski Türkçe Kelimelerin, Zaza Lehçelerinde Bulunduğunu Gösteren Liste / 142
C. Divân-ül Lügat-üt Türk (D.L.T) ve Kurmanc'ca Lehçesinde Müşterek Bulunan Eski Türkçe Kelimelerin Mevcudiyeti / 186
VII. Zazalar'ın Menşei / 195
A. Çuvaşça ile Zaza Lehçesinin Karşılaştırılması / 208
B. Sümer ve Zazaca'daki Müşterek Kelimeler / 210
C. Lehçe Açısından Zaza ve Kurmanca / 213
D. Celaleddin Harzemşah ve Zazalar / 229
VIII. Antropolojik Yönden Kurmanclar ve Zazalar / 232
IX. Sosyal ve Kültürel Değerler Bakımından "Kurmanc ve Zazalar" / 235
A. Milli Destan ve Geleneklerde Kurmanclar ve Zazalar'ın Yeri / 236
B. Folklor Bakımından Kürtler ve Zazalar / 242
X. Zaza ve Kurmanclar'da Şahıs İsimleri / 347
XI. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Köy Adları / 356
A. Türk Soy-Uruk-Ulus-Boy ve Oymak Adları ile Kurulan Doğu Anadolu Köyleri / 358
B. Küçük Boy ve Oymak Adlarını Alan Köyler / 361
C. Totemik izler Taşıyan Doğu Anadolu Köyleri / 383
XII. Kurmanc ve Zaza Oymakları Üzerinde Yapılan Bölümler / 402
A. Milan (Miller) Topluluğu Oymakları / 404
B. Zilan (Ziller) Topluluğu Oymakları / 437
C. Zaza Topluluğundaki Oymaklar / 452
XIII. Rişvanlar, Ana Kolları ve Bu Kollara Bağlı Oymaklar / 499
XIV. Beğ-Dillı/Bekdilli/Beğdilli/Badıllı/Beydilli / 521ʃ
XV. Döğer/Düğer/Doğerler / 532
XVI. Okçullar/Okçuyan / 536
XVII. Süleymanlılar / 536
XVIII. El-Beğliler (İl-Beğliler) Ve Baraklar / 537
XIX. Netice / 538
XX. 1. Cilt Dipnotlar (Kaynaklar) / 543
XXI. Ekler / I
EK -1: Başbakanlık Arşivlerine Göre Osmanlı İmparatorluğu Döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Suriye'de ve Irak'ta Yerleştirilmiş Çeşitli Türk Boy, Oymak, Aşiret ve Cemaatlar. (Uzun olduğu için 2. kitabın sonuna Ek-1 olarak konulmuştur.)
EK - 2: Yenisey (Elegeş) Yazılarıdaki Orhun Harfleriyle Yazılmış Oztürkçe Yazı / II
EK - 2: (Resim-1) Yenisey (Elegeş) Yazıtı / III
(Resim-2) Erzurum Cunni Mağarasında Bulunan Resim ve İşaretler / IV
(Resim-2a) Anadolu'da Kayalara Çizilmiş Eski Türk İşaretleri (Dr. H. Z. Koşay) / IV
EK-3: (Resim-3) Orta Asya-Turfan'daki Domağı ve Resimler (Dr. H. Z. Koşay) / V
(Resim-3a) Mezar Taşları (M.Uyanık, H.Namık Orkun) / V
EK - 4: (Resim-4) Kül-Tigin Bengütaşmın Girişindeki Koç Heykelleri / VI
EK - 5: (Resim-5) Toprakkale Sarayındaki Alp Heykellerinin Koçbaşlı Kaideleri / VII
EK – 6: Mısır'daki Türk-Tolonoğulları Devleti Devrinden Kalmış Ahşap Oyma Koç Boynuzu Şeklinde iki Kuş Başı (Resim) / VIII
EK - 7 : İran Doğusundaki Türk Topluluklarından Kalma Koç Boynuzu Şeklinde Ahşap Direk Başlıkları (Resim) / IX
EK - 8 : a. Uybat I ve II. Korganlarından Çıkan Tahta Koyun Heykeli (Resim) / X
b. VII-IX. yy.dan Kalma Kırgız Yerlilerine Ait Kapçal I. Korgan'ından Çıkarılan Koç/Koyun Heykelleri / X
EK - 9 : Altay Çamak Bölgesinde VII-VIII. yy.dan Kalma Mezar Taşı (Resim) / XI
EK -10: İğdır Karakoyunlu Köyü Mezarlığındaki Koç Heykeli (Resim) / XII
EK -11: Erzurum Müzesindeki Koç Heykelleri (Resim) / XIII
EK -12 : İran-Güney Azerbaycan'da Pirkandi Köyü Mezarlığında ve Bisnadeh Köyü Yakınındaki Mezarlıkla Bulunan Koç Mezar Heykelleri (Resim) / XIV
Minusinsk'teki Koç Başlı Mezar Taşı / XV-XVI
Reşid Ud-Din'c Göre Oğuz Boyları Listesi / XVII
Kaşgarlı'daki Oğuz Boyları Listesi / XVIII
Yazıcı-Oğlu'ndaki Oğuz Boyları Listesi / XIX
XVI. yy .da Anadolu ve Suriye'deki Türkmen ve Yörük Toplulukları Haritası / XX-XXI
EK -18 : X. yy.da Oğuzlar ve Komşu Türkler / XXII-XXIII
EK -19 : Bulunan 4500 Yıllık Türkçe / XXIV
I
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun Kronolojik Tarihi
A. İslâmiyet'ten Önceki Devre
Anadolu bilinen en eski çağlardan beri Asya ile Avrupa arasında bir köprü vazifesini görmüş, çeşitli Uruklara mensup kavimlere yurtluk etmiştir.
M.Ö.4000 yılında Anadolu'nun bu bölgedeki en eski Otokton halkının çoğunun "Turanı" olduğu kabul edilmektedir. Bu bölgede yapılan kazılarda ve arkeolojik incelemeler arttıkça "Proto-Türk uygarlığının" varlığı daha belirgin olarak görülmektedir. Nitekim buraya, çok önceleri gelen Turanî kaviınlcrin birçoklarının boy ve oymak adlarını zamanımıza kadar taşıyan bir kısım yer adlarından anlaşılmaktadır.
Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere. Anadolu yakın çağlara kadar Orta Asya ile ilişkisi kesilmemiş ve devamlı olarak buradan çeşitli Türk kavimlcriııin akınına uğramıştır. "Dıyarbekir Tarihi'nde", M.Ö.4000 yıllarında "KIŞ" şehrinin hükümdarı. "Manîstusu'nun" geniş bir araziye sahip zengin bir hükümdar olduğu, ondan sonra gelen "Lu-Guzgız'ın "Van gölü'nden Basra Körfezi'ne kadar geniş bir sahayı eline geçirerek "Uruk’u" kendisine başkent yaparak. Sümerlerin bütün memleketi ele geçirdikleri yazılıdır.
Sümerler, tarihi kesin olarak bilinmeyen bir zamanda. Iran yolu Asya'dan "Sinear’ageldikleri ve Turanî oldukları birçok batılı tarihçiler tarafından ileri sürülmüştür. Komşu devletlerinin dilleri ile ...
ÖNSÖZ
Tarih şûuru, dini inanç kadar eski olup insanların ve meydana getirdikleri toplumların manevi nitelikleri ve medeniyet seviyeleri ölçüsünde derinleşir. Cemiyetlerin ilk devirlerinde. Ataların yüceltilmesi ve kutlanması, böylece "Ata" kültürünün teşekkülü tarih, yurt ve millet şûurunun ilk belirtilerini. İnsanî ve millî İlişlerindeki başlangıcı teşkil eder.
İnsanlık hafızasının ve tecrübesinin muhasebesini yapan tarih, hafızada yaşadıkça: milletlerin, maddi ve manevi kültürleri gelişmeye, bu vesileyle de kişiliklerini. Milli vicdanlarını ve ülkelerini güçlendirmeye hizmet eder.
Tarihini, kültürünü ve medeniyetini bilmeyen ve bunların önemini şuurunu idrak edemeyen milletler, hafıza ve idraklarını kaybetmiş, "Yaşayan bir ölü" gibidirler. Böyle bir durumda, milletlerin yükselmeleri, milli-manevi karakterlerini, birlik ve varlıklarını yıkmaya çalışan "Emperyalizme" karşı korumaları mümkün değildir.
Milletlerin, Maddi ve Manevi kültürünün güçlenmesinde bu kadar önemli olan Milli Tarih Kültürü Toplumların bir bütün halinde yabancı kültür akımlarına karşı en önemli sosyal bir gerçektir. Bu sebeple de milletlerin oluşumunu belirli zaman ve mekan çerçevesi içerisinde gözler önüne seren tarih, önce cemiyetlerin yöneticileri için, sonra da bütün fertler için büyük bir rehber rolü oynar.
Tarih sahnesinde Orta Asya'dan çıkıp Altaylar'dan Tuna'ya, Yenisey'den Basra ve Mağrib'e kadar beş bin yıllık tarih süresi içinde, nice imparatorluklar ve Devletler kurup, büyük bir medeniyet sancağını dalgalandırmış olan pek çok kardeş Türk kavimleri. sahip oldukları bu büyük misyondan dolayı tarih boyunca haksız ve ölçüsüz düşmanlıklara, zalim ve hain tertiplere, saldırılara hedef olmuştur. Hasım kuvvet koalisyonlarının dıştan gelen alenî ve fizikî saldırılarına karşı koymayı, üstünlük kurmayı, kolaylıkla başaran, çağlar boyu nazım süper güç mevkiinde kalan Türk milletine karşı düşmanlarının en önemli saldırı yöntemi, iğfal ve ifşât ile nifak yaratmak, içten çökertmek olmuştur.
Müslüman Türk Milletinin kıtalar genişliğindeki yurtlarında hayat ve hakimiyet alanlarında kendisinden çok daha fazla hasım toplumlarla karşılaşmasına, içiçe, yanyana yaşamasına rağmen, tarih sahnesinde varlığını sürdürebilmesinin önde gelen sırrı ve sebebi, sadece yüksek seciyesi ve emsalsiz kahramanlığı değil, milli ve manevi kültürümüzün kaynağı olan din. dil, tarih, kültür ve gaye birliğini korumada gösterdiği yüksek başarıdır.
Bu sebeple düşman güçlerin Türk Milleti'ne yönelen açık ve kapalı taarruzlarında çeşitli Türk toplumlarının kültür bütünlüğünü, ruhî birliğini, dil, din, tarih birliğini, emel ve kader birliğini bozma çabaları öncelik almaktadır.
Geçen yüzyıl boyunca ağır kayıplara uğrayan, güçlü baskılara maruz kalan Türk milleti, önüne konan engelleri aşarak yine yüksek gelişme potansiyeli olan bir güç olarak belirmekledir. Adriyatik'ten Çin şeddine kadar uzanan kıta alanı Türk Kültürü ile birleşmektedir.
Böyle bir gelişme safhasında Türkiye denilen, şehid olmuş ulu atalarımızın bize emanet ettiği bu cennet vatan, milletlerarası boyutta komple olarak hedef olması, tarihe ve çağa hakim karakterlerini bilenler için beklenmeyen bir olay değildir. Dün hayat ve varlığımıza kasteden, halkımızı ölüm kalım savaşı vermeğe mecbur eden, milletimizi Misak-ı Millî'den ağır tavizler vererek bugünkü siyasi hudutlar içine çekilmeğe, kapanmağa zorlayan emperyalist güçlerin ve işbirlikçi taşeron piyonların bu gelişmelerden huzursuz oldukları, telaşa kapıldıkları, perde gerisinde yeni bir husûmet koalisyonu oluşturarak klasik usulleriyle harekete geçtikleri görülüyor.
Düşmanca emel ve çabalar. Türk Milleti'nin ortak soy, tarih, vatan, iman, emel, kültür birliğinden, kader birliği ve şuurundan kaynaklanan bütünlüğünü çözmeye, tahribe, milletimizin bir bölümünü, emperyalist amaçları için tahrif ederek piyasaya sürdükleri yayınlarla kardeş diğer Türk toplumuna karşı yabancılaştırmaya, ayrı bir kimlikle suni bir toplum meydana getirmeye yönelik bulunmaktadır.
Vatanımızın Ortadoğu'yu kontrola müsait bir bölümünde faaliyete geçirdikleri kiralık cinayet çeteleri ve profesyonel katillerle korku ve güvensizlik ortamı meydana getirilerek, her seviyeden idare adamlarını yılgınlığa, teslimiyete sürükleyebilme ümidi ile ve sahte tarih tezleri uydurma, dil ve kültürü geliştirme gayretleri ile Müslüman Türk Milleti'nin bir kısmı için hüsran ve felaket, milletimizin bütünü için büyük acılara ve kayıplara yol açacak bir ihanet tertibi safha safha uygulamaya konulmaktadır.
Türk Milleti'nin düşmanları, milletimizin bir kısım evlatlarını aldatmayı. yanıltmayı kirli emellerinin piyonu haline getirmeyi başarmışlardır. Bir kısım cahil yurttaşlarımız ve sözde aydınlarımız da olağanüstü bir vurdumduymazlık ve sorumsuzlukla bilerek veya bilmiyerek, sadece taşıdıkları nüfus cüzdanlarına göre mensubiyet iddiası taşıdıktan Türk milletine, Türkiye Cumhuriyeti devletine zarar vermekle kalmıyarak. kendilerine ayrı bir statü, ayrı bir kültürel siyasi kimlik kazandırılmak istenen yurttaşlarımız için de ebedi hüsran, utanç ve pişmanlık sebebi olacak maceracı tezlere, görüşlere taraftar görünmektedir.
Yaşanan gün içinde devletin kuruluş esaslarına yapılan ve bazı zihinlerde soykınlığa, yanılgıya ve kararsızlığa yol açan saldırılar karşısında gerçeği görmek ve göstermek, kamuoyunu aydınlatmak da bizim için bir görev olmuştur. Gerçeğe saygısı olan, millete ve vatana karşı sorumluluk, sadakat duygusu ve görev şuuru taşıyan insanlarımızın bilgi ve ilgisine sunduğumuz bir eser; Müslüman Türk Milleti'nin bir parçası olan Kürt ve Zaza kardeşlerimizin üzerlerinde oynanan oyunları (Etnik ırkçılık yapılarak Türk Milleti’nden ayırmak için başka bir kimlik uydurulmağa çalışıldığını) gözler önüne sermek, hiçbir siyasi ikbal ve menfaat gütmeden sadece örtülmeye çalışılan gerçekleri gün ışığına çıkarmak ve Kürt ve Zazaların tarih, kültür, soy, etimolojik ve etnografya yönünden kimliklerini ortaya koyabilmek için uzun yıllar süren çalışmaların bir mahsulüdür.
İki cilt halinde okuyucularımızın istifadesine sunduğumuz bu eserin yararlı olacağına inanıyorum.
Gayret bizden yardım Allah'tandır.
Dr. Mahmut Rlşvanoğlu
Ocak 1994
Mahmut Rişvanoğlu
Saklanan Gerçek
Kürmanclar ve Zazalar'ın Kimliği
Tanmak
Tanmak Yayınları
Saklanan Gerçek
Kurmanclar Ve Zazalar'ın Kimliği – I
Tanmak
Turhan Emeksiz 14/7 G.O.P. – Ankara
Tel: (312) 426 25 30 - 427 01 52
ISBN 975-7845-03-5 (TK. No)
975-7845-04-3 (I. Cilt)
975-7845-05-1 (II. Cilt)