Vatan Yahut Susurluk
İnci Hekimoğlu
Papirüs
"Vatan yahut susurluk", 3 Kasım 1996'da Susurluk'taki kazayla açığa çıkan ilişkilerin Türkiye'deki gelişmelerde oynadığı rolleri ve işlenen cinayetleri teşhir eden bir çalışma. İnci Hekimoğlu, araştırmacı gazeteciliğin sunduğu imkanlar ve röportajlarla, devlet çeteleri tarihini yeniden yazıyor. Susurluk ile ortaya çıkan gerçekler, bugüne dek, üç-beş isimden oluşan bir "çete"ye takılı kaldı. 12 Eylül öncesi yaşananlar sanki bugünün kilometre taşları değildi. Sanki "koşulların olgunlaşmasını bekledik” açıklamasıyla itirafta bulunan generallerin, Çatlı'ları yetiştiren bataklıktan haberleri yoktu. İnci Hekimoğlu, kadın erkek, çoluk çocuk binlerce insanın cesetleri pahasına sağlanan bu koşulların da tanığıydı. O günlerde işlenen cinayetlere tekrar bakıp bugünkü olaylarla bütünleştirince, inanılmaz isimleri ve inanılmaz bağlantıları ortaya çıkardı. İşte bazı başlıklar: - Necmettin Erbakan’ın eroin kaçakçılığı ile suçlanmasına neden olan bant kimin elinde? - Algan Hacaloğlu’na bombalı paket... - Güneydoğu'nun Başbakanı Necmettin Cevheri, İçişleri Bakanı Ünal Erkan, Komutanı Sedat Bucak'tır. - Muammer Aksoy’un katillerini bulan polislere ne oldu? - Hasan Fehmi Güneş'in Mehmet Ağar’dan aldığı özel bilgi neydi? - "Devletle yatağa girmek, ayıyla yatağa girmeye benzer. Ömer Lütfi Topal, bu hatasının bedelini ödedi." - Çatlı’nın kimliğini taşıdığı TBMM'deki avukat... |