 Birketü’l-Kelimat: Menkıbeler Havuzu
Şeyh Muhammed Asım Oxînî
Avesta
Kürdistan'da tekke ve medreseyi birleştiren Halidîlik geleneğinin XX. yüzyıl temsilcilerinden biri olan büyük âlim ve mürşid Şeyh Muhammed Asım 1341/1922 yılında Oxîn'de doğdu. Büyükbabası aynı zamanda Said Nursî’nin seydası ve Oxîn Medresesi'nin kurucusu olan Şeyh Fethullah Verkanisî, babası da bu medresenin ikinci temsilcisi Şeyh Muhammed Alaeddîn'dir. İlmî icazetnamesini babasından, Nakşibendî/Halidî hilafetnamesini de Hazret’in torunu Şeyh Takyeddîn'den aldı. Müderrislik yaptığı Oxîn Medresesi'nde yüzlerce talebe yetiştiren bu büyük âlim 2011 yılında vefat etti. Bugün talebe sayısı 200 civarında olan bu medrese iki büyük âlim olarak oğlu Şeyh Muhammed Mesud ve yeğeni Şeyh Fethullah Ayte tarafından idare edilmektedir. Bütün hayatını Kürdistan'daki medrese geleneğini canlı tutmaya adayan Şeyh Muhammed Asım, elinizdeki kitabın özellikle "Zeyl" kısmında da yaptığı gibi elinden geldiği kadar Kürdistan âlimlerini tanıtmaya başlamış ve "Zeyl"in girişinde özetle şöyle demiştir: "Gerçekten Kürdistan âlimleri İslâm Âleminde çok meşhur olmuşlardır. Bazı Hindistan âlimlerini Mekke'de gördük. Birbirimize, "nerelisiniz, hangi millettensiniz?" gibi sorular sorduk. Biz,”Kürdistanlı’yız ve Nakşibendîyiz" dedik. Bunun üzerine şöyle dediler: "Maşallah! Biz şeyhlerimizden ve seleflerimizden Kürdistan'ın ilim ve âlimlerle dolu olduğunu duymuştuk; sahip olduğunuz bu büyük nimet hâlâ devam ediyor mu?" Onlara şöyle cevap verdik: "Biz kıymetini hakkıyla bilemediğimiz için Allah bu nimeti aramızdan kaldırdı; geriye az bir şey kaldı. Bunu tamamen kaldırmadığı için de Allah'a hamd olsun."
Şeyh Muhammed Asım Oxînî - (1922-2011) Kürdistan'da tekke ve medreseyi birleştiren Halidîlik geleneğinin XX. yüzyıl temsilcilerinden biri olan büyük âlim ve mürşid Şeyh Muhammed Asım 1341/1922 yılında Oxîn'de doğdu. Büyükbabası aynı zamanda Said Nursînin seydası ve Oxîn Medresesinin kurucusu olan Şeyh Fethullah Verkanisî, babası da bu medresenin ikinci temsilcisi Şeyh Muhammed Alaeddîn'dir. İlmî icazetnamesini babasından, Nakşibendî/Halidî hilafetnamesıni de Hazret'in torunu Şeyh Takyeddîn’den aldı. Müderrislik yaptığı Oxîn Medresesi’nde yüzlerce talebe yetiştiren bu büyük âlim 2011 yılında vefat etti. Bugün talebe sayısı 200 civarında olan bu medrese iki büyük âlim olarak oğlu Şeyh Muhammed Mesud ve yeğeni Şeyh Fethullah Ayte tarafından idare edilmektedir. Bütün hayatını Kürdistan’daki medrese geleneğini canlı tutmaya adayan Şeyh Muhammed Asım, elinizdeki kitabın özellikle "Zeyl" kısmında da yaptığı gibi elinden geldiği kadar Kürdistan âlimlerini tanıtmaya başlamış ve "Zeyl"in girişinde özetle şöyle demiştir: "Gerçekten Kürdistan âlimleri İslâm Âleminde çok meşhur olmuşlardır. Bazı Hindistan âlimlerini Mekke'de gördük. Birbirimize, "nerelisiniz, hangi millettensiniz?" gibi sorular sorduk. Biz,’’Kürdistanlıyız ve Nakşibendîyiz" dedik. Bunun üzerine şöyle dediler: "Maşallah! Biz şeyhlerimizden ve seleflerimizden Kürdistan’ın ilim ve âlimlerle dolu olduğunu duymuştuk; sahip olduğunuz bu büyük nimet hâlâ devam ediyor mu?" Onlara şöyle cevap verdik: “Biz kıymetini hakkıyla bilemediğimiz için Allah bu nimeti aramızdan kaldırdı; geriye az bir şey kaldı. Bunu tamamen kaldırmadığı için de Allah'a hamd olsun." İçindekiler
Çevirenin Önsözü / 11 Yazarın Önsözü / 15
A) "Birketü'l-Kelimât"İn Ana Metni / 17
Seyyid Abdullah Nehrî / 19 Seyyid Abdullah'ın Mevlana Halid'le Birlikte Kâmil Bir Mürşid Araması /19 Mürşid Olarak Şah Abdullah DehlevTde Karar Kılınması / 21 Seyyid Abdullah'ın Mevlana Halid'den Hilafet Alıp Nehrfye Dönmesi / 22 Seyyid Abdullah'ın Bir Menkıbesi / 23 Seyyid Abdullah'ın Vefatı ve Mevlana Halıd'ın Üzüntüsü / 24
Seyyid Taha Nehri / 24 Seyyid Taha'ya ''Fedevî" (Fedai) Lakabı Verilmesinin Nedeni / 24 Seyyid Taha'nın Mevlana Halide Bağlanıp Ondan Hilafet Alması / 25 Seyyid Taha’nın Fırıncıyla İlgili Bir Menkıbesi ve Iran Şahının Yardımı / 26 Seyyid Taha, Silsiledeki ''Gayyûr" Sıfatı ve "Koçer" Bir Müridi / 27 Seyyid Taha'nın İyilik ve Kötülüğün Kaynağına Dair İlmî Bir Sohbeti / 28 Seyyid Taha'nın Vefatı, Çocukları ve Halifeleri / 30
Seyyid Fehîm Arvasî / 31
Gavs-I Azam Seyyid Siböatullah Arvasî / 32 Gavs-ı Azam'ın Soyu / 32 Gavs-ı Azam'ın En Son Seyyid Taha'ya Bağlanması / 33 Gavs-ı Azam'ın Yılda İki Kez Seyyid Taha'yı Ziyareti ve Teveccüh Tutkusu / 33 Gavs-ı Azam, Oğlu Şeyh Celaleddîn ve Seyyid Taha Arasında Geçenler / 34 Gavs-ı Azam'ın "Gavs" Oluşuna Dair Âlimlerin Delilleri ve İttifakları / 36 Gavs-ı Azam'ın Ruhları Değiştirmeyle İlgili Menkıbesi / 40 Gavs-ı Azam'ın Şeytanının Allah'a İman Ettiğine Dair Menkıbe / 41 Gavs-ı Azam'ın Irşad İçin Çok Sarp Bir Köy Araması ve Kûlat'ı Seçmesi / 41 Gavs-ı Azam'a Büyük Âlim Şeyh Halid Olekî'niıı Teslim Oluş Hikâyesi / 42
Üstad-I Azam Şeyh Abdurrahman Taxî Ve Gavs-I Azam / 44 Üstad-ı Azam'ın Gavs-ı Azam'a Teslim Olmasının Hikâyesi / 44 Üstad-ı Azam'ın Kendi Hanımıyla Kürtçe Şiir Atışmaları / 47 Üstad-ı Azam'ın Kar Altında Serçe Parmağının Kopması ve Bazı Hâlleri / 48 Barış Elçisi İki Köpek ve Bir Kedi Hikâyesi / 49 Gavs-ı Azam'ın Yaşlı Bir Müridesinin Samimi Bağlılığı / 50 Gavs-ı Azam'ın Bir Müridi İle Siirtli Mela Halil'in Sohbeti / 51 Üstad-ı Azam'ın Sohbet Piri Oluşu, Makam Değil İlim İstemesi / 52 Gavs'ın Kendi Oğlu Şeyh Celaleddîn'î Üstad-ı Azam'a Teslim Etmesi / 53 Gavs-ı Azam'ın Çocukları ve Bazı Halleri / 53 -Şeyh Celaleddîn / 53 -Şeyh Bahaeddîn / 54 -Seyyid Hamza / 55 -Seyyid Nûr Muhammet! / 55 -Şeyh Haşan / 56 Gavs-ı Azam'ın Vefatından Sonra Meydana Gelen Bazı Hâller / 59 Üstad-ı Azam'ın Evinin Rojkîlerin Memleketine Götürülmesi / 59 Üstad-ı Azam'a "Şeyda" Lakabının Verilmesi / 60 Üstad-ı Azam'a Arbo Köyünde "Kutup"luk Verilmesi ve Tap Şurası / 61 Üstad-ı Azam'ın Mela-yi Mezin'e Kızını Nikâhlamayı Teklif Etmesi / 62 Üstad-ı Azam’ı Denemek İçin Meclisine Bir Adamın Cünüp Girmesi / 62 Üstad-ı Azam'a Götürülen Çalınmış Bir At Davası / 63 Üstad-ı Azam’ın Bulanık'ın Terçonik ve Bilbilîk Köylerine Taşınması / 64 Üstad-ı Azam'ın Koğak Köyünde Şeyh Celaleddîn İle Buluşması / 65 Üstad-ı Azam'a Şeyh Fethullah Verkanisî'nın Teslim Oluşu / 66 Üstad-ı Azam'ın Şeyh Fethullah'ın Evini Norşîn'e Getirtmesi / 70 Üstad-ı Azam'ın Memleket Şeyhlerince Rojkîye Sokulmak İstenmemesi, Şeyh Fetfullah’ın Bir Araba Dolusu Kitapla Bitlis’e Gitmesi ve Çocukların "Şeyhler Kaçıyor!" Diye Alay Etmeleri / 72 Üstad-ı Azam Zamanında Her Salikin Bir Aşk Kitabını Okuması / 73 Üstad-ı Azam İle Şeyh Fethullah Arasında İnsan Karakteriyle İlgili Sosyolojik Bir Sohbet / 74 Üstad-ı Azam'ın Şeyh Fethullah'ı Kızıyla Evlendirmesi ve Kızına İlim öğretmesini Şart Koşması / 75 Üstad-ı Azam’ın Müceddidliği Kendine Değil, Sultana İstemesi / 76 Üstad-ı Azam ve Beraberindekilerin Hac Yolculuğu ve Bazı Hâller / 77 Üstad-ı Azam Zamanında Şeyh-i Ekber’in Zuhur Eden Bazı Halleri / 83 OsmanlI Rus Savaşında Sadâtın Kahramanlıkları /85 Sürgün Yolunda Malazgirt'te Şeyh Ubeydullah Nehtîy'le Görüşme / 87 Üstad-ı Azam’ın Murad Nehri Üzerinde Büyük Bir Köprü Yaptırması / 88 Üstad-ı Azam'ın Son Hastalığı ve Vefatı / 97 Üstad-ı Azam’ın Çocukları / 99 -Molla Abdurrahîm / 99 -Muhammed Reşld/100 -Şeyh Muhammed Saîd /101 -Derviş Muhammed /102 -Muhammed Eşref /102 Üstad-ı Azam'ın Halifeleri Listesi /103
Şeyh-i Ekber Şeyh Fethullah Verkanisî / 104 Şeyh-i Ekber'in Soyu /104 Şeyh-i Ekber'in İlim Tahsili ve İlmî Seviyesi / 105 Şeyh-i Ekber'e Biat ve İlk "Teveccüh" /106 Şeyh-i Ekber'e Hazret'in Teslimiyeti ve Yetiştirilmesi / 107 Şeyh-i Ekber ve Yakın Çevresinin Bazı Hâlleri / 110 Meşşaûn Gibi: Yolculukta da İlim Dersleri / 110 "Melal Sen Vakitsiz öten Horoz Gibisin" / 110 "İnsan Bazen Keramete de İhtiyaç Duyar" / 110 "Allah'a Tevekkülüm, Tabancandan Daha Sağlamdır" / 111 Norşinli İki Mela ve Hakikat / 111 Ağanın Gafı: "Siz Şeyhler Lüks Yaşıyorsunuz" / 112 "Elini Sakalından Çekmenle Yıkılacak Olan Dünya Bir An Evvel Yıkılsın!" / 112 "Yabancı Kadınla Raks Etmek Haram Olmasaydı Seninle Raks Ederdim" / 113 Hazret: "Vecd"in Ağırlığını At ve Katırlara Binip İnerek Hafifletiyorum" / 113 "Üstad-ı Azam’ın Vasiyetini Kabul Etmezlik Yapamam" / 114 Bişar Ağa: "Aile ve Akrabalarımız Gibi Seni de Koruyacağız" / 114 Mela Halil Şeyh Velyanî: "Vallahi Bıktım Çorbadan" / 115 "Ohîn'de Havuz Başındaki Taş Soframız Duruyor mu?" / 116 Şeyh-i Ekber'in Vefat Eden Kızıyla İlgili Sözleri / 116 Şeyh-i Ekber ve Kötü Köylüler / 116 Oxîn'den Sonra Verkanis’e Niyet, Bitlis'e Kısmet! / 117 Sultan Şeyhmus'tan Şeyh-i Ekber'e: "Senin Baban, Hocan ve Şeyhinim" / 119 "Bre Ahmak! Şeriatın Emrinin Olduğu Yerde Başka Bir Emre Gerek Yok" / 120 "Cennete Girmek Allah’ın Emrine Bağlıdır, İbadetlere Değil" /121 "O Şeyh Kim ki Ekmeği Teberrük Olsun!" Dedi ve Çenesi Yamuldu / 121 "Başta da Şeyh Fethullah İdim, Şimdi de" / 122 Şeyh-i Ekber, Sultanlar ve Şapkacılar Dönemine İşaretleri / 122 Şeyh-i Ekber’in Şeriata Uyma Hassasiyeti / 124 Şeyh-i Ekber'in Fıkıhtaki Otoritesi ve Boşanmaya Dair Bir Fetvası / 125 Şeyh-i Ekber'in "Ibn Hacer" Farkı / 127 Şeyh-i Ekber’in Hazret'le Uzayan Sohbeti Hanımına Sigara İçtiriyor / 128 Şeyh-i Ekber'in Köprüyü Tamir Ettirmesi ve Cinlerden İki Halifesi / 129 Şeyh-i Ekber'in "Hasenan" Aşiretinden İki Kabileyi Barıştırma Çabaları / 130 Şeyh-i Ekber'in Yanlış Fetva Veren Diknûk Köyü İmamını Tokatlaması / 132 Şeyh-i Ekber'in Cibranlı Nadir Ağa İçin Arabulucu Olması ve Pişmanlığı / 133 Şeyh-i Ekber'in Mutki İsyanı Mağduriyetindeki İnsanî Arabuluculuğu / 134 Şeyh-i Ekber ve Şeyh Ahmed Taşkesanî Arasında Geçenler / 135 Şeyh-i Ekber'in Son Hastalığı ve Vefatı / 136 Şeyh-i Ekber'in Çocukları / 140 -Şeyh Muhammed Alaeddîn / 140 -Şeyh Marûf / 141 -Şeyh Cüneyd / 142 -Şeyh Bahaeddîn / 142 -Şeyh Kutbeddîn / 143 Şeyh-i Ekber'in Halifeleri / 143 -Şeyh Muhammed Diyaeddîn-Hazret / 143 -Seyyid Haşan / 144 -Küçük Seyyid Abdü Igaffâr / 144 -Molla Ahmed Karakoyî / 146 -Hacı Molla Ömer Horosî / 147 -Molla Haşan Âdemî/147
Hazret: Şeyh Muhammed Diyaüddîn / 148 Hazret’in Şeyh-i Ekber Zamanında Müstakil İrşada Başlaması / 149 Şeyh Mahmûd Zokaydî'nin Hazret’e Bağlanması / 151 Hazret’in Allah'tan Af Dilerken Hanımını Öne Sürmesi / 151 Hazret’in Meclisinde Şeyh Alaeddîn’in İbare Okuma Mahareti / 152 Hazret’in Hanımının Şeyh Abdülkahhâr Zokaydîye Hazırladığı Nevale / 152 Hazret’in, Şeyh Muhammed Alaeddîn’e "Zumnî Rabıta" YapmayıEmretmesi / 153 Hazret, Şeyh Muhammed Alaeddîn ve Şeyh Abdülkadir Lîrdî Meselesi / 154 Hazret’in Yaralı Şeyh Muhammed Alaeddîn ile İlgilenmesi / 155 Hicri 1325 Yılı Hac Yolculuğu ve Ezher Üniversitesi "Kürtler Revakı" / 155 Siirt’te Okurken Şeyh-i Hazîn’i Ziyaret Etmesi ve Duasını Alması / 159
Sohbetlerinin İlhama Dayanması: Verkanis ve Tillo Sohbetleri Örneği / 160 Hazret: "Tüm İlimlerde Sizden Daha Âlim Olduğumu Diyemem, Fakat Fıkıh İlminde Derim" / 161 Hazret'ten Mela Emîn'e: "Bende Yanlış Gördüğün Her Şeyi Bana Söyle" / 161 Hazret'in İki Bayram Gecesi Tüm Norşîn Ahalisine Tövbe Ettirmesi ve İşi İhtiyarlığa Bırakmaması / 162 Hazret'in Osmanlı Rus Savaşı'na Bazı Halife ve Tabileri ile Birlikte Katılması; Savaş İçin Evinden Ayrılırken Ezan-ı Şerif ve Melaye Cizîrî Divanından Bir Kaside ile Uğurlanması / 163 Rusların Bölgeyi İşgalleri Sırasında Hazret ve Tabilerinin Durumu, Aile Nakilleri, Said-i Nursî İle Görüşmeler ve Bazı Komutanların İhanetleri / 165 Cemaatle Namaz Kılanlara Yönelik Top Atışları ve Diğer Bazı Gelişmeler / 167 Hazret'in Patlayan Bir Top Mermisi Parçasıyla Sağ Kolunu Yitirmesi / 169 Atatürk’ün Hazret'i Hastanede Ziyaret Etmesi ve Hazret'in Ona Söyledikleri / 170 Yaz Sıcağında Irak'a, Kış Soğuğunda Doğuya Ölüme Gönderilen Askerler / 171 Hazret Ailesine Muhacirlik Zamanında Suruç ve Çevresinden Getirilen Erzak / 171 Hazret'in Oxîn'de Sorduğu Bir Hadîs, Kaside Okuma Faslı ve Teveccüh / 172 Hazret'in Mevlana Celaleddîn-r Rumî'nin "MesnevT’siyle İlgili Görüşleri / 173 Hazret’in Dünya Hayatına Bakışı ve Atıfta Bulunduğu "Perihan Oğlu Emin" / 174 Şeyh Said'in, Üstad-ı Azam ve Oğlu Hazret Hakkında Söyledikleri / 176 Hazret'in Vefatı, Çocukları ve Torunları / 177 Hazret'in 16 Halifesinin Listesi ve Bazıları Hakkında Özet Bilgiler / 179 -Mela Muhammed Emîn / 180 -Şeyh Mahmûd Zokaydî / 182 -Şeyh Muhammed Selîm Hezanî / 183 -Şeyh Abdurrahman Çokreşî / 184 -Şeyh Ahmed Haznevî / 186
Şeyh Muhammed Alaeddîn / 188 Doğumu, Çocukluğu ve Üstad-ı Azam'ı Hatırlaması / 188 Şeyh-i Ekber'den Hanımına: "Şeyh Alaeddîn'i Bana Şikâyet Etme" / 189 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Müderrisliği ve Eserleri / 189 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in İlmî İcazetname Alışı / 190 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Hazret Nezdindeki Yeri ve Tercümanlığı / 191 Şeyh Muhammed Alaeddîn Hakkında Bazı Halifelerin Görüşleri / 192 Hazret'in Halifesi Şeyh Mahmûd Karakoyî'nin Görüş ve Sözleri / 192 Hazret'in Halifesi Şeyh Ahmed Haznevî'nin Görüş ve Sözleri / 193 Hazret'in Halifesi Şeyh Mahmûd Zokaydî'nin Görüş ve Sözleri / 194 Hazret'in Halifesi Şeyh Muhammed Selîm Hezanî'nin Görüş ve Sözleri / 194 Hazret'in Torunu Şeyh Takyeddîn'in Görüş ve Sözleri /194 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in İlme Verdiği Önem, Yasaklı Dönemlerde Gösterdiği Cesaret ve Gaz- neli Sultan Muhammed b. Sebüktekin Örneği / 194 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in "İkinci Ibn Hacer" Olarak Tanıtılması / 196 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in İzmir'e Sürgünü, Sürgünde de İlim Okutması, En Yakın Arkadaşı Molla Mahfuz ve Diğer Sürgün Anekdotları / 197 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Sürgün Dönüşü Gaziantep Cezaevine Gönderilmesi ve Cezaevinde de İlim Okutması / 203 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Cezaevi Sonrası Sıkıntıları / 204 Şeyh Muhammed Alaeddîn ve Müftü Molla Ahmed Adlı Talebesi / 205 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Şeriat Hassasiyeti ve Bazı Yaşananlar / 206 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Örfi Mahkemeye Çağrılması ve Vefatı / 207 Şeyh Muhammed Alaeddîn'inÇocukları / 210 -Şeyh Muhammed Mazhar / 211 -Şeyh Muhammed Halid / 212 -Şeyh Muhammed Asım / 215 -Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Yanında Amel Edenler / 216
Şeyh Mahmûd Karakoyî / 219 Şeyh Mahmüd'un Nakışlı Şalvarı ve Şeyh-i Ekber'in Ona Nasihati / 219 Şeyh Mahmüd'un Hazret'in Payına Düşmesi ve "Manevî" Sıfatı / 220 Şeyh Mahmüd'un Suriye'ye Gidişi ve Hareketlilik Nedeni / 222 Şeyh Alaeddîn'in Müridlerinin Şeyh Mahmüd'un Yanında Toplanmaları / 223 Şeyh Mahmüd'un Şeyh Alaeddîn'den Üç Yıl Önce Vefat Etmek İstemesi ve "îsâr" Erdemi / 223 Şeyh Mahmüd'un Bazı Zatlarla Hâlleri / 225 Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Çocuklarıyla Hâlleri ve Şeyh Mahmûd ZokaydTnin Oğlu Şeyh Cü- neyd'in Bir Vefa ve Edeb Örneği / 225 Şeyh Ahmed Keftaru ile Hâlleri ve Şeyh Asım'ın Anlattıkları / 228 Şeyh Mahmüd'un Bir Heyetle Kudüs Ziyareti ve Dönüşleri / 229 Şeyh Mahmüd'un Son Hastalığı ve Vefatıyla İlgili Hâller / 230 Son Hastalığı ve İki Doktor / 230 Son Hastalığında Şeyh Muhammed Asım'a İltifatları / 231 Vefat Etmek Üzereyken Melekler Eşliğinde Ziyarete Gelen Şeyh-i Ekber ve Hazret'in Ruhaniyetlerine Selam Vermesi ve Şeyh Muhammed Asım'ı Hilafet İçin Şeyh Takyeddîn'e Emanet Etmesi / 232 Vefat Etmek Üzereyken: "Beni Doğrultun, Şah-ı Nakşibend Geliyor" / 233 Vefatı ve Üç Oğlu / 233 Şeyh Mahmüd'un Halifeleri / 234
Şeyh Takyeddîn / 235 Şeyh Takyeddîn'in Şeyh Muhammed Alaeddîn'in Yanında Amel Etmeye Başlaması ve Aralarındaki Muhabbet / 235 Şeyh Takyeddîn'in Şeyh Mahmûd Karakoy"den Hilafet Alması Ama Gölünün Hep Şeyh Muhammed Alaeddîn'le Olması / 240 Gavs-ı Azam'ın Bir Sohbet Sırasında Söylediği Kürtçe Bir Şiirle İlgili Şeyh Takyeddîn’in Sorusu ve Şeyh Muhammed Asım’ın Tasavvufî Yorumu / 241 Şeyh Takyeddîn'in Vefatı, Dört Halifesi ve Bu Sınırın Hikmeti / 241 Şeyh Takyeddîn'in Geride Bıraktığı Üç Oğlu / 242
B) "Birketül-Kelimât’ın Zeyli: Bazı Orta Doğu Kürt Âlimleri / 247 Büyük Üstad Mela Yahya El-Mızûri / 248 Mela Yahya'nın Mevlana Halid'i Denemesi ve Ona Teslim Oluşu / 249 Mela Yahya'nın Süleymaniyeli Şeyh Marufa Gönderdiği Mektup ve Mevlana Halid'i İnkâr Etmesine Reddiye / 249 Şeyh Marûf’un Mevlana Halid'i Gözden Düşürmek İçin Bir Rüya Uydurması / 253 Mevlana Halid'in Kovduğu Abdülvehhab’ın Aracılık İçin Mela Yahya'ya Başvurması / 254
Siirtli Üstad Mela Halil ve Oğlu Mela Mustafa / 256 Mela Halil'in Şeyhi Olan Şeyh Ahmed Reşîdî'nin Bazı Hâlleri ve Ahlaksız Bazı Arap Şeyhlerini Öldürmesi / 257 Mela Halil'in Önce Hizan'da Müderrislik Yapması, Sonra Siirt'te Gitmesi / 258 Çok Fakir Olan Mela Halil'in Doğu Beyazıtlı Mela Yusuf'tan Yardım İstemeye Gitmesi / 259 Mela Halil'in Siirtlilerle İlgili Bir Latifesi / 261 Mela Halil'in Yanlış Fetva Veren Molla Yahya el-Mizûrîyi Uyarması / 261 Mela Halil'i Akrep Sokması ve "Âlimlerin Kanı Zehirdir" Hadîsi / 261 Mela Halil'in Oğlu Mela Mustafa'nın Bedirhan Bey’in Müderrisi Olması / 262 OsmanlI Hükümeti'nin Bedirhan Bey'le Birlikte Müderrisi Mela Mustafa’yı da İstanbul’a Sürgün Etmesi / 263 Mela Halil'in Talebi Üzerine Esed Paşa’nın Mela Mustafa’yı Sürgün Yolundan Geri Getirtmesi / 264
Üstad Mela Resûl Sipki / 267 Mela Resûl’ün Mevlana Halid’e Bağlanması / 267 Mela Resûl'ün Şeyh Mela Halid Olekî'yi Medresesinden Kovması / 270 Mela Resûl'ün, Mela Halid'i Medresesine Kabul Eden Mela Abdurrahman Melakendîye Hücum Etmesi ve İmtihana Tabi Tutması / 271 Mela Resûl'ün Erzurum Valisine Misafir Oluşuyla İlgili Bir Anekdot / 273 Mela Resûl'ün Geometri Bilgisiyle İlgili Bir Anekdot / 273 Mela Resûl’ün İstanbul’da Sultan Abdülhamîd İle İlginç Görüşmesi / 274
Üstad Said Nursî ve Kardeşleri / 276 Said Nursî’nin Abisi Mela Abdullah'ın İlmî İcazetnamesini Şeyh Fethullah Verkanisî'den Alması / 277 Said Nursî’nin "el-KamÛsü'l-Muhît"i ve Aslanın 300 İsmini Ezberlemesi / 278 Said Nurs"nin Ağalar Gibi Giyinmesi ve Silah Kuşanması / 279 Said Nursî’nin Birinci Dünya Savaşı'nda Yaralanması, Esir Alınıp Rusya'ya Götürülmesi ve Esaretten Kurtulması / 279 Said Nursî’nin Medresetüzzehrâ Adıyla Bir Üniversite Kurmak İstemesi / 281 Said Nursî’nin Mela Abdülmecîd ve Mela Muhammed Adlı Kardeşleri ile Bir Kız Kardeşleri ve Soy¬larının Kesilmesi / 283 Said Nursî’nin Vefatı, Cenazesinin Çıkarılıp Bilinmeyen Bir Yere Götürülmesi ve Kardeşi Abdülme- cîd'in Bu Konuda Söyledikleri / 283 Yakın Doğu Kürt Âlimleri ve Mekke Velileriyle İlgili Birer Anekdot / 285
C) Mektûbât / 287 Şeyh Muhammed Alaeddîn’in Şeyh Mahmüd ZokaydTye Gönderdiği Mektup / 287 Şeyh Halid Olekî'nin Şeyh Abdurrahman Taxîye Gönderdiği Mektup / 289 Şeyh Halid Olekî'nin Mela Abdurrahman MelakendTye Gönderdiği Mektup / 294 Şah Abdullah DehlevTnin Mevlana Halid'e Verdiği İcazet / 297 Şeyh Halid Olekî'nin Didaktik Bir Arapça Şiiri / 299 Şeyh Halid Olekî'nin, Şeyhi Gavs Seyyid Sibğatullah Hakkındaki Farsça Methiyesi / 301 Şeyh Muhammed Alaeddîn’in "Minah" Kitabı Hakkındaki Takrizi / 302 Mevlana Halid'in İstanbul'daki İhvana Gönderdiği "Rabıta Risalesi" / 303 Allah’ın Yardımıyla Kitabı Bitirme Duası / 313 Bazı Sadâtın Doğum ve Vefat Tarihleri / 314 ÇEVİRENİN ÖNSÖZÜ
Rahmetli Şeyh Muhammed Asım Oxînî tarafından Arapça yazılan ve tarafımızdan “Menkıbeler Havuzu” olarak Türkçeye çevrilen elinizdeki kitabın tam adı “Birketul-Kelimât” fî Menâkıbi Ba’di’s-Sâ-dât’’tır (Bazı Sadâtın Menkıbelerine Dair Kelimeler Havuzu).
Şeyh Muhammed Asım’m da mensubu olduğu Oxîn Medrese- si’ni diğer birçok medreseden ayıran önemli bir özellik eser yazma geleneğidir. Medresenin kurucusu sayılan Şeyh Fethullah Verka- nisî onun büyükbabası, Şeyh Alaeddîn babası, Şeyh Cüneyd de kar¬deşidir. Bu zatlar toplamda yaklaşık 30 eser geride bırakmıştır. Do¬layısıyla Şeyh Muhammed Asım’ın böyle hacimli bir kitabı Arapça yazması bu medresedeki eser yazma geleneğinin devam ettiğini göstermektedir. Adından da anlaşıldığı gibi kitabın konusu büyüklerin men-kıbeleridir.
Arapçadaki aslı “menkabe”, Türkçedeki telaffuzu “men-kıbe” olan bu kelimenin sözlük anlamı “övünülecek güzel iş ve hare- ket”tir. Terim olarak menkıbe, “tasavvuf büyüklerinin örnek alına¬cak faziletli davranışları, hikmetli sözleri ve kerametleri” demektir. Menkıbelerle ilgili yazılan eserlere “menâkıbnâme" adı verilir.
İlk sıralarda sadece tarikat pirleri için yazılan menâkıbnâmele- rin muhtevasına zamanla tarikat içinde önemli yere sahip şeyhler, şeyhin halifeleri, şeyh aileleri ve diğer sofiler de dâhil edilmiştir ki, Şeyh Muhammed Asım’ın elinizdeki kitabı da bu türdendir. Kitap şu üç kısımdan oluşmaktadır:
1) Ana Metin: Eserin yaklaşık dörtte üçünü oluşturan bu kısım Seyyid Abdullah Şemdînî/Nehrî ile başlayan ve Hazret’in torunu Şeyh Takyeddîn ile biten bazı Nakşibendî/Halidî sadâtm menkıbe¬lerini içermektedir.
2) Zeyl: Arapça bir kelime olan ve sözlük anlamı “kuyruk” olan zeyl, edebî ve İlmî bir terim olarak, “bir eseri tamamlamak için sonradan yazılan ek” demektir. Şeyh Muhammed Asım bazı Kürt âlimlerine tahsis ettiği bu ek hakkında ana metnin bittiği yerde son paragrafta şöyle der: “Birketu 1-Kelimât’ı Orta Doğuda meşhur olmuş bazı Kürt âlim-lerimizin bazı menkıbelerini içeren bir “Zeyl” ile tamamlamak is¬tiyoruz. Bunlar, kendileri hakkında bilgi sahibi olduğumuz ve eserlerini tanıdığımız birkaç âlimdir. Yoksa haddi zatlarında sayı¬ları çok fazladır; hepsi hakkında bilgi sahibi değiliz ve bütün eser¬lerini de bilmeyiz.”
3) Mektûbât: Arapçada yazı ağırlıklı anlamlar ifade eden “k-t-b” kökünden türeyen Mektûb kelimesi yazılmış nesne anlamına gelir ve çoğulu mektuplar anlamında “Mektûbât”tır. Tasavvuf tarihinde ilk dönemlerden itibaren mürşidlerin irşad ve eğitim faaliyetleri¬nin bir parçası olarak gördükleri mektuplar; tarihî, sosyal, askerî, siyasî, dinî, tasavvuf!, fikrî, felsefî ve edebî konularda yazıldıkları dönemin aynaları sayılan önemli kaynaklar olarak kabul edilmek¬tedir.
Şeyh Muhammed Asım’ın bu eserinin son kısmı bazı sadâtın bazı mektuplarına ayrılmıştır. Doğrusu bu mektup ve risalelerdeki Arapça incelendiğinde, bunları yazan ve hiçbirinin anadili Arapça olmayan bu zatların İlmî seviyelerine ve belâgat düzeylerine hay¬ran olmamak mümkün değildir. Yaptığımız bu çeviriyle ilgili belirtmekte yarar gördüğümüz bazı hususlar şunlardır:
1) Çeviride esas aldığımız nüsha, Semerkand yetkililerince bilgi¬sayar ortamına aktarılan nüshadır. Bu aktarma sırasında bazı keli¬me ve harflerde yapılan ve tarafımızdan tespit edilen yanlışlıklar ve bunların doğru formları için ayrı bir “Yanlış-Doğru Listesi” oluştur¬duk ve bu listeyi arşivimizde muhafaza etmekteyiz.
2) Nüshanın sonunda yer alan “İçindekiler” çok yüzeysel olduğu, konuları iç içe olan metni tam olarak yansıtamadığı ve bu da kitap¬tan pratik olarak yararlanmayı güçleştirdiği için tarafımızdan yeni bir “İçindekiler” oluşturulmuş; kullanılan başlıklar ve alt başlıklar ilgili sayfalardaki konulara göre tespit edilmiştir. Dolayısıyla çeviri¬nin başındaki “İçindekiler” bize aittir.
3) Metin içerisinde bize ait herhangi bir şey yoktur. Parantez içerisine aldığımız bazı dua kalıpları ve saire ifadeler de tamamen yazara aittir.
4) Bu çevirimiz dipnotlu bir çalışmadır. Tarafımızdan oluşturulan dipnotlarda verilen her türlü bilgi bize aittir ve yapılan her izah tarafımızdan yapılmıştır.
5) Metin içerisinde kullanılan bazı kısaltmalar ve açılımları şöy- ledir: Hz. :Hazreti Ks. :Kuddise sirruhu .Kuddise sirruhuma :Kuddise sirruhum R.a. :Radiyellahu anhu :Radiyellahu anhum :Rıdvânullahi aleyhim Bu kitabı maddî ve manevî kültürümüzü yansıtan bir aynaya benzetiyorum ve bu aynaya bakan herkesin kendinden bir şeyler göreceğine inanıyorum.
Prof. Dr. Kadri Yıldırım
YAZARIN ÖNSÖZÜ
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Allah’a, nimetlerini karşılayan ve arttırmasına yeten bir hamd olsun. Rabbimiz! Zatının büyüklüğüne ve saltanatının azametine yaraşan hamd olsun sana. Allahım! Efendimiz Muhammed’e, al ve ashabına, bütün peygamber ve elçilere malumatın kadar salat ve bir o kadar da selam ulaştır.
İmdi1 Şeyh-i Ekber Mevlana Şeyh Fethullah Verkanisî el-Ömerî en-Nakşibendî’nin oğlu olan yüce efendimiz Şeyh Muhammed Alaeddîn’in (k.s.) oğlu Muhammed Asım der ki: Kendilerinden bahsedilecek olan zatların menkıbeleri hakkında bir süreden beridir imkân dâhilinde ve bildiğim kadarıyla bir şeyler yazmak istiyordum; şimdi buna muvaffak oldum. Yüce Allah apaçık muhkem kelâmında şöyle buyurmaktadır: “Peygamberlerin haberlerinden kalbini sağlam kılacağımız her şeyi anlatırız.”2
Yüce Allah doğru söyler ve Arap soyundan gelen değerli peygamberi ve elçisi (s.a.v.) de bunu tebliğ etmiştir. Allah’ın Elçisi (s.a.v.), sahabilerinin (Allah hepsinden razı olsun) kalplerine sebât vermek için onlara İsrailoğullarıyla ilgili hikâyeleri anlatırdı. Sofî taifesinin reisi Cüneyd-i Bağdadî (r.a. ve k.s.), “sâlihlerin hikâyeleri Allah’ın askerleridir” der. Sadâtımızın ulularından (Allah yüce sırlarını kutsasın) nakledildiğine göre “sadâtm hikâyeleriyle muhabbet artar, sahabenin (r.a.) hikâyeleriyle de iman güçlenir.”
Bu söylenenlerden anlaşılıyor ki önceki sâlihlerin menkıbelerini sonradan gelenlere aktarmakta büyük bir tesir ve takdire şayan bir fayda vardır. Bundan dolayı; eserleri ortadan kalkmasın, hâlleri tamamen unutulmasın, muhipleri ve sağlıklı kalp sahipleri ile tabileri (Allah hepsinden razı olsun) istifade etsinler diye bazı menkıbelerini derledik. Bunları anlatmakla biz de o zatların fazilet, himmet ve bereketlerinden payımızı almak istedim. Bu bağlamda duacıların dualarına da mazhar olmak maksadıyla bilgimiz ve meşrepteki gücümüz nispetinde bu amacı gerçekleştirmek için sadâtın zımnen bize de olan emirlerini yerine getirdik ve bu sayfacıkları yazdık. Allah bu derlememizi kendi zatî rızasına hâlis bir vesile kılsın, terazilere ağırlık kazandırıp kötü olanları uzaklaştıracak şekilde umumî fazlıyla bunu amel defterimize yazsın!
Şeyhimiz Seyyid Taha Fedevî ve amcası Seyyid Abdullah’tan (Al-lah ruhlarını kutsasın ve feyizlerini bize aktarsın) önceki sadâttan bahsetmedik. Çünkü onlardan öncekilerin hâlleri, menkıbeleri, risaleleri ve kitapları zaten derlenmiştir. Onlar ve sonrakiler ise böyle değildir. Daha önce ifade ettiğimiz gibi maksadımız bu menkıbelerin kaybolmamasıdır.
1 “İmdi”: Besmele, hamd ve salat-selamdan sonra gelen ve konuya giriş için kullanılan Arapça “emma ba’du" ifadesini karşılayan Türkçe terim.
2 Hûd: 11/120
A) “Birketü’l-Kelimât”ın Ana Metni
Seyyid Abdullah Nehrî
İlk önce Gavs1 Seyyid Abdülkadir Geylanî’nin sülalesinden (Allah ruhlarını kutsasın, bereketlerini ve nurlarını bize akıtsın) olan şerifler silsilesinden gelen büyüğümüz ve mevlamız Seyyid Abdullah eş-Şemdînî en-Nehrî’nin2 bazı menkıbe ve hâllerini teberrüken zikretmek istiyoruz. Bu konudaki malumatımız denizden damla oranında çok az ise de, onların zümresinin zümresine teberrüken dâhil olmak muradıyla bu hâl ve menkıbeleri dile getirmek istiyoruz.
Seyyid Abdullah’ın Mevtana Halid’le Birlikte Kâmil Bir Mürşid Araması
Seyyid Abdullah, Mevlana Halid Zülcenaheyn3 eş-Şehrezûrî’nin ...
1 Gavs, kendisinden yardım isteyenlerin imdadına yetişecek dereceye çıkmış büyük veli demektir. Bu terim yardım anlamını ifade eden "ğ-v-s” kökünden gelmektedir.
2 Nehrî. Hakkâri’nin Şemdinli ilçesine bağlı bir köy olup bugünkü Türkçe adı Bağlar'dır. Bu köy daha çok 19. yüzyılın başlarında Seyyid Taha (k.s.) tarafın-dan kurulan Nakşibendî tekkesi ve medresesi ile meşhur olmuştur.
3 Zülcenaheyn: Sahip anlamına gelen “Zü” ile “kanat” anlamına gelen “cenahTn ikil formu olan “cenaheyn” sözcüklerinden meydana gelen bu tamlama “İki kanatlı, İki kanat sahibi” demektir. Bu iki kanattan maksat din ve dünya veya şeriat ve tarikat bilgileridir. ... Şeyh Muhammed Asım Oxînî
Birketü’l-Kelimat: Menkıbeler Havuzu
Avesta
Avesta Yayınları Birketü’l-Kelimat: Menkıbeler Havuzu Şeyh Muhammed Asım Oxînî Arapçadan Çeviren ve Yayına Hazırlayan: Kadri Yıldırım
Avesta | Magna Carducıa 593 | 16 Birketü'l-Kelimat Menkıbeler Havuzu Şeyh Muhammet! Asım Oxînî Arapçadan Çeviren ve Yayına Hazırlayan: Kadri Yıldırım
Editör: Abdullah Keskin Kapak Tasarımı: Azad Aktürk Tashih ve Mizanpaj: Avesta Birinci Baskı: 2017, İstanbul
Baskı: Berdan Matbaası Sadık Daşdöğen Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok, No: 239 Topkapı / İstanbul Tel: (0212) 6131211
© Kadri Yıldırım - Avesta, 2017 Tanıtım amacıyla yapılacak alıntılar dışında yayınevinin izni olmadan hiçbir şekilde çoğaltılamaz
Sertifika no: 13193
Avesta Basın Yayın Reklam Tanıtım Müzik Dağıtım Ltd. Şti. Şehit Muhtar Mahallesi Basma Tulumba Sokak No: 5 Beyoğlu / İstanbul Tel: (0212) 251 44 80 Fax: (0212) 243 89 75
www.avestakitap.com http://www.facebook.com/wesanenavesta https://twitter.com/avestayayin https://instagram.com/avestayayin http://www.youtube.com/avesta1995 avestayayinlari@yahoo.com
ISBN: 978-605-9082-94-5
PDF
Téléchargement de document non-autorisé.
|