La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler


Auteur : Amed Gökçen
Éditeur : İstanbul Bilgi Üniversitesi Date & Lieu : 2012, Istanbul
Préface : Pages : 566
Traduction : ISBN : 978-605-399-247-9
Langue : TurcFormat : 180x285 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Gök. Osm. N° 5928Thème : Général

Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler

Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler

Amed Gökçen

İstanbul Bilgi Üniversitesi

Tarihsel gerçeklik kavramı bazı halklar ve kültürler açısından geri dönüşü mümkün olmayan bir yıkımdan arta kalan anıları simgelemektedir. Arşivler bu yıkımı görmemiz açısından hem önemli bir kaynak hem de yıkım çalışmalarının bizatihi içinde bulunması sebebiyle özel bir gösterge işlevine sahiptir. Yezidiler gibi Osmanlı tarihinin bürokratik olarak kenarında fakat askeri olarak merkezinde bulunan toplulukların geçmişine ilişkin yazılırıış/üretilmiş olan belgelerin içeriği göz önüne alındığında, belge üretme koşullarının neler olduğu veya hangi koşullarda devlet yazıcılarının ilgisine mazhar olunduğu net bir şekilde görülecektir.
Belgelerin ihtiva ettiği konuların gerçekliği, her ne kadar tartışılır olsa da yüzlerce yıllık Osmanlı bürokrasisinin ürettiği belgelerin içeriği çoğu zaman o halkın devlet ve toplum nezdinde nasıl algılandığını ortaya koyması açısından sarsılmaz bir öneme sahiptir. Bu gerçeklik, belgelerin doğruluğuyla eş değerde önemlidir.
Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler başlıklı bu çalışmada Amed Gökçen, İngiliz Ulusal Arşivi ve 2010 yılına kadar araştırmacılara açık olan Başbakanlık Devlet Arşivi’nde yer alan belgeleri ve Yezidilere ilişkin farklı dillerde kaleme alınmış yazılı kaynakları bir araya getirmiştir. Yezidi toplumunun “yanlış” bir dine mensup olduğuna inanan OsmanlI’nın topluluğu düzenli olarak kutsal ve hakiki bir inanca tabi kılmaya, belirli yöntemlerle “ıslah” edip merkezi iktidarın egemenlik alanına ve dolayısıyla vergi sistemine dahil etmeye çalıştığını gösteren bu araştırma, sözlü kültürün bir bütün olarak egemenliği altına aldığı bu topluluğa ilişkin farklı bakış açılarının ortaya çıkmasını amaçlamaktadır.

Amed Gökçen, İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü bitirdi. Master derecesini İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Bölü- mü’nden aldı. 2005 yılından beri İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde “(Y)Ezidi Kültürünün Karşılaştırmak Araştırılma¬sı” adlı uluslararası çalışmayı yürütmektedir. Çalışmalarının ilk ürünü Kalan Müzik tarafından 2099 yılında (Y)Ezidiler adlıyla CD-Kitap olarak yayınlandı. Osmanlt ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler adlı bu kitap, bu araştırmanın esas ürünlerinden birini oluşturmaktadır.



İçindekiler

vii / Kısaltmalar

1 / Giriş

5 / Birinci Bölüm Osmanlı ve İngiliz Arşivi’nde
(Y)Ezidilere Dair
7 / (Y)Ezidilere İlişkin Kısa Bir Not 9 Ezidi Çalışmalarına Başlamak İçin 10 Dinin ve Şiddetin Kurucu Mekanı Laleş ıı Kısa Bir Haritalandırma 12 Osmanlı’da (Y)Ezidiler
13 / 1. Askeri Belgeler
13 / a. Ferik Vehbi Ömer Paşa Merkezli Belgeler
13 / b. Laleş’e ve Çevresine Ait Belgeler
14 / c. Köçek Mirza, Kardeşleri ve Yakın Akrabalarına İlişkin Belgeler
14 / d. Zorunlu Askerlik Uygulaması ve Bu Uygulamanın Yarattığı Sorunlar
15 / 2. Müslümanlaştırma Çalışmaları
16 / 3. Ceza ve Ödüller
16 / Türkiye’de (Y)Ezidi Literatürü
18 / Osmanlı ve İngiliz Arşivi’nde (Y)Ezidilere Dair
19 / Sonuç

423 / İkinci Bölüm Osmanlı Arşivi’nde (Y)Ezidiler

429 / Üçüncü Bölüm İngiliz Ulusal Arşivi’nde (Y)Ezidiler 513 Kaynakça

567 Dizin


GİRİŞ

Musul Mal Başkatibi Hacı Rıfat Efendi Diyarbakır civarında vaki’ Alipınar nam karyede kain bir handa vuku’ bulan ikameti hengamda biri on altı ve diğeri on iki yaşında olub ifadeyi vakı’asına göre cariye olarak nezdinde bulunan iki kızın birisi bir gün firar ederek Diyarbekir mütemekkinlerinden bir Müslüman hanesine iltica ve kendüsüyle kız karındaşının Yezidi olduklarını ve vâlideyninin hanesinden cebren alındıklarını beyan etmiş ise de efendi-i mûmâileyh merkumenin iltica eylediği haneyi bi’t-tahkik ve hakkında mu’amele-i şedide icra etmeyeceğini va’ad ile istirdâd eylemiş olduğu halde han-ı mezkûr hali kaldığı gibi merkumenin ağzını bez ile tıkayub iki kollarını kırıncaya kadar şediden darb ve salb etdikden sonra henüz helak olmadığını görünce kamilen ihnâk eylemiş olduğu merkumenin kız karındaşı efendi-i mûmâileyhin ihafesinden ve kız karındaşının dûçâr olduğu hal-i feci’e giriftar olmak korkusundan ağız açmağa cesaret edemeyüb efendi-i mûmâileyh ise derhal merkume kızın kendü kendüsü helak etdiğini ilan ile defni içün karye-i merkume ahâlisinden birini celb etmiş ve merkumenin bir kaç kişi tarafından mu’ayene olundukdan sonra defn olunmuş idüğü keyfiyet-i hükümet-i mahalliyenin mesmu’ı olduğu gibi efendiyi mûmâileyh tevkif kılınmış ise de hakkında mu’ameleyi ri’ayetkârane icra olunmakda olduğu istihbar olunmakdan naşi keyfiyet-i Meclis-i Vâlâ’ya lede’l-havâle efendi-i mûmâileyin böyle gaddârâne ve bî-insâfâne hareketle mezbûreyi idam eylemesi ve bunlar ahrârdan olup da ebeveyni yanından cebren alınması sahih ise kendüsine pek büyük töhmet ve cinâyet olarak bade’t-tahkîk muhakemesi icrâ ile hakkında mücâzât olunması lâzım geleceğinden ve zât-ı mâdde ise itinâya şâyân bulunduğundan bu maddenin kemâl-i tedkîk ve ehemmiyetle tahkikatı icrâ olunarak efendi-i mûmâileyhin şu fezahata ibtidârı tahakkuk eder ise hemân mürâfaa ve muhakemesinin bi’l-ifa keyfiyât-i mütebeyyinenin ve bir de bu kurâların ahvâlinin bâ-mazbata izahan ve serîan izhâsı hususunun savb-ı düstûrîlerine bildirilmesi tezekkür olunmuş olmağla ol veçhile iktizasının sürat-i icrâ ve inhâsı hususuna himmet eylemeleri siyâkında şukka1

Ezidi cariyesini öldüren Musul Mal Başkatibi Hacı Rıfat Efendi hakkında hazırlanan 1276 tarihli bu tutanak Osmanlı ve İngiliz Devlet Arşivi’nde yapılan araştırma esnasında konunun esasına ilişkin verilebilecek en iyi örneklerin başında gelmektedir. İki kız kardeş Rıfat Efendi tarafından alıkonulmuş, sonrasında içlerinden biri evden kaçıp tanımadığı bir aileye sığınmış ve Rıfat Efendi tarafından bulununca da ağzını bez ile tıkayub iki kollarını kırıncaya kadar şediden darb ve salb etdikden sonra henüz helak olmadığını görünce de intihar süsü verilerek asılmıştır.

Tüm bunlar olurken efendi-i mûmâileyhin ihafesinden ve kız karındaşının dûçâr olduğu hal-i feci’e giriftar olmak korkusundan ağız açmağa cesaret edemeyen diğer kız kardeş ise susmuştur. Eldeki Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler başlıklı bu çalışma iki genç kızın yaşadığı derdin ortaya konulmasına hizmet etmektedir. Bu sebeple hazırlanan önsözün amacı belgeleri tek tek veya topluca değerlendirmeye tabi tutmak değil, belgelerin arka planında yatan ve bu belgeleri var eden zemini hazırlayan olayların neler olduğunu az da olsa ortaya koymaktır.

1 Başbakanlık Osmanlı Arşivi, A.)MKT.UM. Dosya no: 393 Gömlek no: 1 (05/B/1276 (Hicrî))

Birinci Bölüm

Osmanlı ve İngiliz Arşivi’nde (Y)Ezidilere Dair

(Y)Ezidilere İlişkin Kisa Bir Not

Hikmet-i dünyâ vü mâfiha bilen arif degül
Arif oldur bilmeye dünyâ vü mâfiha nedür
Fuzuli

(Y)Ezidilik (bundan sonra Ezidilik), araştırmacıların farklı dönemlerde ilgisini çeken ve bu zaman zarfında da belirli olaylar etrafında incelendikten sonra tekrar tarihçinin gündeminin dışına itilen topluluklardan biridir. Yakın zamana kadar gerek bu çalışmanın esas kaynağını oluşturan Osmanlı belgelerinde gerekse de onu takip eden resmi veya yarı/gayr-i resmi kaynaklarda negatif çağrışımlar etrafında şekillenen Ezidilik algısı “kötülük meleğine tapan”, Yezid b. Muawiye’nin soyundan gelen; talancı, askere gitmeyen ve vergi vermeyen eşkıya tanımları üzerinden oluşmaktaydı. Bu sebeple yüzyıllardır topluluğun kendisini “Ezidi” olarak tanımlamasını dikkate almayarak onlara tüm Ortadoğu’da negatif bir çağrışıma sahip olan “Yezidi” denilmiştir. Benzer bir şekilde cemaatin bilinen -neredeyse- tüm özellikleri Ezidi olmayanlar tarafından belirlenmiş veya adlandırılmıştır. Bu adlandırmaların sonucunda elde edilen verilerin tutarlı bir yapı oluşturmadığı görüldüğünde de cemaat araştırmacılar tarafından “karma din”, devlet düzeyinde de “bilinmeyen din” olarak tanımlanmıştır. Günümüz Türkiye’sinde yaşayan Ezidilerin nüfus cüzdanlarındaki din hanesinde “bilinmeyen din” yazmakta veya çarpı işareti (X) bulunmaktadır.

İslam şeriatının “sapkın/heretik” veya “kötülük meleğine tapanlar” olarak algıladığı Ezidi inancına ilişkin oluşturulan perspektifin, zaman içinde, toplumsal hafızayı önemli oranda şekillendirdiği görülmektedir. Kalıplaşmış tanımlar, zorla Müslümanlaştırma çabalarının doğurduğu belli politikalar ve -az da olsa- misyoner faaliyetleri sonrasında Ezidilerin içe kapalı bir topluluk haline geldiği görülmektedir.1 Bu dışa kapalı yapı, yüzyıllar boyunca kendisini çevreleyen tektanrılı dinlerin takipçileriyle minimal düzeyde iletişim ve dini-dünyevi olarak göz önünde olan farklılıkların üzerinin örtülmesi veya saklanması politikasıyla beslenmiş olsa da, bu çekinceli durumun daha çok İslami figürlere bağlı olan devletler ve aşiretlerle kurulan ilişkiyle sınırlı kaldığı bilinmektedir.

Musevilik, Hıristiyanlık ve İslam’da belirtildiğinin aksine “Kötülük Meleği nin Tanrı nın yönettiği tüm sınavları başarıyla tamamlayıp affedilmiş olması ve bu sebeple de dünyanın yeni apoletli/atanmış yöneticisi olarak kutsanması Ezidilerin “Kötülük Meleği’ne tapanlar” olarak tanınmalarına yol açmıştır. Dünya’nın yaradılışı sırasında görev alan meleklerin farklı isimlerle adlandırılması ve bu meleklerin dünyada birer vekille temsil edildiğine ilişkin var olan mitolojik anlatılar Ezidilere yakıştırılan benzer tanımların artmasına ve yaygınlaşmasına vesile olmuştur. Öte yandan -özellikle- İslam terminolojisinin Melek Tavus’u önce “günahkâr”, sonrasında da Kötülük Meleği” olarak adlandırması Ezidiliğe dair var olan algının negatif zeminde ilerlemesinin başlıca sebebidir. Dini anlatılar ve ibadetler üzerinden bastırılan Ezidiliğin içe kapalı yapısını şekillendiren benzer etkenler/söylemler Ezidi sosyal-kültürel hayatına ve anlatısına da önemli bir biçimde sirayet etmiştir. Hâlbuki Ezidi mitolojisinde resmedilen Melek Tavus herhangi bir tanrısal gücü barındırmayıp sınırlı bir kudrete sahiptir. Tıpkı diğer melekler, canlı ve cansız varlıklar gibi, O da, kadir-i mutlak olan Tanrı tarafından yaratılmış ve her daim Tanrı’nın hükmüyle yönetilmiştir. Dolayısıyla bu haliyle Melek Tavus, Ezidilikte, ilk yaratıcı olan Tanrı nın -emirlerini yerine getiren- vekili veya yardımcısı olarak telakki edilir.

Ezidi inancı Melek Tavus’la başlayan bir vekâletler sistemine sahiptir. Altı meleğin lideri ve Tanrı’nın dünyaya ilişkin tasavvurlarını harfiyen yerine getiren Melek Tavus da yeryüzünde Şeyh Adi bin Musafir tarafından temsil edilmiştir. Şeyh Adi’yi Ezidiliğin merkezine yerleştiren bu durumun Ezidi inancını mitolojik söylemden bir parça da olsa kopardığı söylenebilir. “Ezidiliğin peygamberi” olarak da adlandırılan Şeyh Adi hakkındaki bilgilerin yetersiz ve Ezidi toplumunun bugünüyle uyuşmuyor olması Ezidiliğe dair yürütülen tartışmaları farklı bir boyuta da taşımıştır. Tüm bu tartışmalara ışık tutacak ve Ezidiliğin gelişimini görmemizi sağlayacak kaynakların Şeyh Adi öncesi zaman diliminde saklı kaldığını söylemek mümkündür. Dolayısıyla Ezidi tarihini -mitolojik anlatılardan ayırarak- Şeyh Adi öncesi ve sonrası olarak ele almak gerekmektedir. Şeyh Adi öncesi Ezidiliği ise bir bütün olarak mitolojik anlatılardan ayrıştırmak neredeyse mümkün değildir.
...

1 Bu durumun Ezidi topluluğu için hem kurtuluşu hem de yok oluşu birlikte doğduğu söylenebilir. Çünkü korunma refleksiyle içe kapanan topluluk içinde geleneksel olarak var olan bazı kuralların dini kurallara dönüştüğü de görülmektedir. Dolayısıyla topluluk incelenirken sonradan eklemlenmiş ve toplumsal geleneklerden devşirilmiş dini kuralları dini yapının kuruluşundan itibaren var olan ibaretlerden ayrıt etmek de gerekmektedir. Fakat ne yazık ki, bu koşullar altında, bunu bir bütün olarak gerçekleştirmek mümkün değildir.


Amed Gökçen

Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler

İstanbul Bilgi Üniversitesi

İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları 391
Tarih-Belge 4
Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler
Yayına Hazırlayan
Amed Gökçen

Yayına Hazırlayan: Amed Gökçen
Osmanlı ve İngiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler

ISBN 978-605-399-247-9

Kapak Fotoğrafı: Saner Şen

1. Baskı İstanbul, Temmuz 2012

© Bılgı İletışım Grubu Yayıncılık
Müzik Yapım ve Haber Ajansı Ltd. Şti.
Yazışma Adresi: İnönü Caddesi, No: 43/A
Kuştepe Şişli
34387 İstanbul
Telefon: 0212 311 52 59 - 311 52 62
Faks: 0212 297 63 14
Sertıfıka No: 11237

www.bllgiyay.com
E-Posta: yayin@bilgiyay.com
Dağıtım: dagitim@bilgiyay.com

Tasarım: Mehmet Ulusel
Dızgi ve Uygulama: Maraton Dizgievi
Düzelti: Remzi Abbas
Baskı ve Cilt: Sena Ofset Ambalaj ve Matbaacilik San. Tic. Ltd. Şti.
Litros Yolu 2. Matbaacilar Sitesi B Blok Kat 6 No: 4 NB 7-9-11
Topkapı İstanbul

Telefon: 0212 613 03 21 - 613 38 46
Faks: 0212 613 38 46

Sertifika No: 12064

Bu kitap, İstanbul Bilgi üniversitesi ve
Global dialogue ortaklığıyla gerçekleştirilen
“(Y)ezidi kültürünün karşılıklı araştırılması” adlı çalışmanın bir ürünüdür.

İstanbul Bilgi University Llbrary Cataloging-in-Publication Data
A catalog record for this book is available from the İstanbul Bilgi University Library
Osmanlı ve Ingiliz Arşiv Belgelerinde Yezidiler / Yayına hazırlayan Amed Gökçen.
574 p.: 37 ill., 14 tbl. ; 19x24 cm.
Indudes bibiiographical references and index.

ISBN 978-605-399-247-9

1. Yezidis - History - Sources. 2. Yezidis - Turkey, Eastern - History.
3. Başbakanlık Osmanlı Arşivi (Turkey).
4. Archives - England.
5. Public records - England - Sources.
6. Yezidis - Turkey Bibliography. I. Gökçen, Amed.
BL1595.O86 2012

Ezidi annesinden ödünç aldığı geçmişi unutmaya çalışan dedem
Ahmet ve tüm bu sancılardan habersiz yitirdiğimiz kardeşim
Affet'in anısına

PDF
Téléchargement de document non-autorisé.


Fondation-Institut kurde de Paris © 2025
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues