İddianame İstanbul ( ) Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi Başkanlığına
Davacı : K. H.
Sanıklar : 1- İsmail Beşikçi, Hüsnü Oğlu 7 Ocak 1939'da Zahide'den olma, Çorum İskilip Hacıpiri Mahallesi nüfusuna kayıtlı; halen Mercimek sokak, Barış apt. 33/11, Aşağıeğlence - Etlik Ankara'da oturur. Yüklenen suçtan tutuklu.
2- Ayşe Zarakolu: Muhittin kızı 1946'da Lamis'den olma, Tokat Niksar nüfusuna kayıtlı, halen Küçükyalı Süreyyapaşa sokak, 14/1 İstanbul adresinde oturur. Başmuhasip sokak, Talas han, kat: 4 Cağaloğlu'ndaki Alan Yayıncılık'ın ortaklarından.
Suç : TC. Kanun 142/3-6'ncı maddesine aykırı davranış.
Suç tarihi : Şubat 1990
Tevkif tarihi : 12.3.1990 (İsmail Beşikçi için)
Yukarıda açık kimlikleri ve kendilerine yüklenen suçun yasadaki niteliği yazılı sanıklar hakkında C. Başsavcılığımızca yapılan hazırlık soruşturması sonunda evrak incelendi:
İstanbul Cağaloğlu Başmuhasip sokak, Talas han, kat: 4'te faaliyet gösteren ve sahipliğini sanık Ayşe Zarakolu'nun yaptığı Alan Yayıncılık tarafından basılan, sanık İsmail Beşikçi tarafından kaleme alınan "Devletlerarası sömürge: Kürdistan" adlı kitapta sanık yazar İsmail Beşikçi, Kürt kimliği ve Kürdistan kimliği üzerine düşünceler küçük başlığı altında verdiği giriş yazısındaki 19. yüzyılda sömürgelerin kuruluşu savıyla ürettiği fikirler dizesinden sonra Kürdistan ve burada yaşayan Kürt ulusunun siyasal statüsünü ortaya koyarken Kürdistan olarak nitelendirdiği toprak parçasını siyasal doktrinlerde sözü edilen sömürge bile olmayan bir ülkeye, burada yaşayanların bile olamayan bir ulus; kimiliksiz bir ülke ve kimliksiz bir ulus olduklarını; böl-yönet politikasının sömürgecilere sağladığı kolaylıkları vurgulayarak çeşitli ulusların ortak sömürge alanının Kürdistan olduğu; Kürt…
İçidekiler
Önsöz / 9
13 Mart 1990 tarihli İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Çelik'in iddianamesi / 11 5 Nisan 1990 tarihli Cumhuriyet Savcısı Cevat Özel'in iddianamesi / 14 14 Mayıs 1990 tarihli İstanbul DGM Cumhuriyet Savcısı Çayhan Ülgen'in iddianamesi / 16
18 Nisan 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 19 16 Mayıs 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 39 19 Haziran 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 52 11 Temmuz 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 64 30 Ekim 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 104 18 Aralık 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 142 18 Aralık 1990 tarihli savunma, İsmail Beşikçi / 149 25 Temmuz 1990 tarihli savunma, Ayşe Zarakolu / 153
Önsöz
İsmail Beşikçi'nin 1990 yılı içinde yayınlanan üç kitabı, "Devletlerarası sömürge: Kürdistan", "Bilim - resmi ideoloji, devlet - demokrasi ve Kürt sorunu", "Bir aydın, bir örgüt ve Kürt sorunu" hakkında açılan davaların iddianamelerini ve İsmail Beşikçi'nin söz konusu yargılamalar sırasında mahkemeye verdiği dilekçeleri, tarihi birer belge olarak yayınlıyoruz.
Yayıncılık, yalnızca ekonomik amaçlı bir faaliyet alanı değildir, ondan da önemli üstlendiği toplumsal işlevler vardır. Ve bunun en önemlisi de "gerçeğin" öğrenilmesine, tartışılmasına, ortaya çıkarılmasına, araştırılmasına vb. olanak sağlamaktır. Tabulara, gayrimeşru, baskı rejimlerinin yasaklama, sansüre göre değil, bugün dünyada geçerli olan evrensel temel hak ve özgürlükler çerçevesinden güç alarak, yayıncılık her türlü ifade ve anlatım özgürlüğüne hayata geçme olanağı sağlamalıdır. Ve bu, evrensel düzeyde, son derece meşru bir işlevdir.
İsmail Beşikçi'nin kitapları, Türkiye'de tabulara karşı düşünce özgürlüğü uğrunda ödünsüz mücadele veren, yalnızca gerçekleri açıklamakla yetinmeyen, Türkiye'deki toplumsal bilimcilerin yöntemlerini de sorgulayan, tarihe mal olmuş çalışmalardır. Beşikçi'nin savunma ve dilekçeleri de geniş ufuklu bir savunma perspektifi ile, aynı zamanda güncel durum saptamaları işlevi görmektedir. Bu bakımdan hukuki birer belge olma özelliği yanında, tarihçiler ve sosyal bilimciler açısından da yararlı bir tartışma, araştırma kaynağı olmaktadılar.
İngiliz yazarı George Orwell'ın ünlü kitabı "1984"te, insanlara 2+2=4 değil, 5 olduğu öğretilmektedir. "İşkence"nin adı "sevgi", "savaş"ın adı "barış", "yasaklar"ın adı "özgürlükler" olmuştur. Orwell'in romanı, geleceğe yönelik bir karabasanı çizmektedir. İşte dünyanın kimi yörelerinde bu karabasan hâlâ yaşanmaktadır. "Varolana", "yok" demenin bilim olduğu iddia edilebilmekte, sınıfsal baskılar, "sınıfsal tahakküme karşı önlem" yasal kılıfı altında, ırkçı uygulamalar ve bir ulusu yok sayma eylemi ise, "ırkçılığa karşı", "ulusal duyguların zayıflatılmasına karşı önlem" yasal kılıfı altında sunulabilmektedir. Irkçılığa karşı çıkanların ırkçılıkla, ulusallığa sahip çıkanların ulusal duyguları zayıflatmakla suçlanması, tarihsel olguların araştırılmasının, tabuların çerçevesi dışına çıkılmasının, ideolojik davranışların "suç" olarak nitelenmesi, çağımızın ortadan kalkmamakta direnen garabetlerindendir.
Irkçılık yapmak, ulusal kültürleri yok etmek, sonra buna karşı çıkan insanları ırkçılık yapmakla, ulusal duyguları zayıflatmakla suçlamak, gerçekdışı bir davranış olmanın ötesinde, aynı zamanda insanları aşağılamak gibi insanlıkdışı bir davranışı da içermektedir.
Aşağıda, bir bölümüne TC hükümetinin de imza attığı uluslararası sözleşme belgelerin sadece adlarını anmak bile, temel hak ve özgürlükler alanından ne denli uzak olunduğunu göstermektedir:
Birleşmiş Milletler çerçevesinde konuya ilişkin sözleşmeler: İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi (1948), Ekonomik, Toplumsal, Kültürel Haklar Sözleşmesi (1966), Kişisel ve Siyasal Haklar Sözleşmesi (1966), Halkların Barış Hakkı Bildirgesi (1984), Her Türlü Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Sözleşmesi (1965), Kurumlaşmış Irk Ayrımcılığının Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi (1973), Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi (1948), Savaş Suçlarına ve İnsanlığa Karşı Suçlara Zaman Aşımı Uygulanamazlığı Sözleşmesi (1968), işkence ve Başka Zalimce, İnsanlık Dışı ve Onur Kırıcı Davranış veya Cezaya Karşı Sözleşme (1984), Eğitimde Ayrımcılığa Karşı Sözleşme (1960) vb.
Avrupa Konseyi çerçevesinde konuya ilişkin sözleşmeler: Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Koruma Sözleşmesi (1950); Avrupa Konseyi İnsan Hakları Bildirgesi (1978), Avrupa Demokrasiye Karşı Bir Tehdit Olarak Hoşgörüsüzlüğe ilişkin Bildirge (1981), Anlatım ve İfade Özgürlüğü Bildirgesi (1982) vb.
Helsinki Son Belgesi (1975) ve son AGİK kararları (1989 ve 1990).
Özgürlükler alanının sorunları bitmemiştir ve sürekli genişlemekte, zenginleşmektedir. Peşpeşe gelen sözleşmelerin tarihleri bunun birer kanıtıdır. Avrupa Konseyi'nin halen üzerinde çalıştığı en son sözleşme ise, Azınlık' Hakları Sözleşmesi'dir.
İsmail Beşikçi'nin kitaplarına ilişkin iddianame ve dilekçelerin yayınlanması, birer hukuki belge olma yanında, Türkiye'de özgürlükler alanının, evrensel düzeyle olan oransızlığını sergileme, ifade 've anltım özgürlüğünü hayata geçirme çabası olarak da önemli bir işlev görecektir inancındayız.
Melsa - Belge Ocak 1991
İsmail Beşikçi Savunmalar
Melsa - Belge
Melsa - Belge yayınları : 1
Birinci baskı: Mart 1991 Dizgi: Diz basın yayın 512 36 68 Baskı: Aydınlar matbaacılık
Melsa yayınları Yavuz Gürkan cad. Hamam sok. no: 2 kat: 6 Cağaloğlu / İstanbul
Belge yayınları Başmusahip Sok. Talas han no: 16/302 Cağaloğlu / İstanbul
İsmail Beşikçi: 1939'da İskilip'de doğdu. 1962'de Siyasal Bilgiler Fakültesini bitirdi. Kısa bir süre maiyet memurluğu yaptı. 1964'de Erzurum'da Atatürk Üniversitesi'nde sosyoloji asistanı olarak çalışmaya başladı. Doktorasını 1967'de tamamladı. 1969'da Doğu Anadolu'nun Düzeni, Sosyo-Ekonomik ve Etnik Temeller isimli kitabını yayınladı. Bu kitabı yazdığı için Atatürk Üniversitesi'ndeki görevine son verildi. 1971 başlarında, Ankara'da Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde çalışmaya başladı. 1971 döneminde tutuklandı ve yargılandı. Üç yılı aşkın bir süre cezaevinde kaldı. 1974'de genel afla tahliye oldu. Üniversiteye kabul edilmedi. Bilim yöntemi kavramı ve bu yöntemin Türkiye'de uygulanmasıyla ilgili çalışmalar yaptı. Bu kitaplardan biriyle ilgili mahkumiyet kararı kesinleşti ve 1979 yılı sonlarında tekrar cezaevine kondu. 1980'de Toptaşı Cezaevi'ndeyken, İsviçre Yazarlar Birliği Başkanı'na yazdığı bir mektup nedeniyle 12 Eylül döneminde tekrar tutuklandı ve yargılandı. Bu dönemde, öteki kitaplarla ilgili davalar da birer birer kesinleşti; ayrıca, yaptığı savunmalardan dolayı da yargılandı. 1981-1987 arasında 6 yıl daha cezaevinde kalan Beşikçi, 9 Mart 1990'da, yazdığı Devletlerarası Sömürge Kürdistan, Bilim-Resmi İdeoloji-Devlet-Demokrasi ve Kürt Sorunu ile Bir Aydın Bir Örgüt ve Kürt Sorunu adlı kitapları nedeniyle tekrar tutuklandı. Serbest bırakılan yazarın bu kitaplarla ilgili davaları halen devam etmekte.
İsmail Beşikçi'nin yayınlanan yapıtları şunlardır: Doğu Mitingleri'nin analizi, Erzurum 1967 (teksir) / Doğu Anadolu'da göçebe Kürt aşiretlerinde toplumsal değişme, Erzurum 1968 (teksir) / Doğu'da değişim ve yapısal sorunlar (Göçebe Alikan aşireti), Doğan yayınevi, Ankara 1969 / Doğu Anadolu'nun düzeni, sosyo - ekonomik ve etnik temeller, E yayınları, İstanbul 1969, 2. Baskı 1970 / Bilim yöntemi, Komal yayınları, İstanbul 1977 / Bilim yöntemi, Türkiye'deki uygulama, 1 Kürtlerin mecbur,. iskanı, Komal yayınevi, İstanbul 1977 / Bilim yöntemi, Türkiye'deki uygulama, II Türk tarih tezi, Güneş-dil teorisi ve Kürt sorunu, Komal yayınevi, İstanbul 1978 / Bilim yöntemi, Türkiye'deki uygulama, III Cumhuriyet Halk Fırkası'nın tüzüğü (1972) ve Kürt sorunu, Komal yayınevi, İstanbul 1978 / Devletlerarası sömürge Kürdistan, Alan yayıncılık 1990, Bilim, resmi ideoloji, devlet, demokrasi ve Kürt sorunu, Alan yayıncılık, İstanbul 1990 / Bir aydın bir örgüt ve Kürt sorunu, Melsa yayıncılık, İstanbul 1990 / Tunceli kanunu (1935) ve Dersim jenosidi, Alan yayıncılık, İstanbul 1990.