BU KITABA DAIR
Dili yasak, tarihi yasak, herşeyi yasak yoksul kürt halkının bu mayın tarlasındaki izlerini sürüyoruz veya sürmeye çalışıyoruz. Elbetteki Kürt basınının zengin bir tarihi var. Çok gerilere gitmeye gücümüz yetmez. Onu tarihin genç araştırmacıları muhakkak yapacaklardır. Yani bizim çocuklarımız, ülkemizin ve halkımızın çocukları...
Biz kürtlerin ilk yazılı basını olan Kürdistan gazetesinin ilk sayısından tutun da bugün devam edenlere selam ediyoruz, hepsi bizimdir. Bu arada bir halkasının serüvenini kağıda geçirip kaybolmasını önlemeye çalıştık.
Cumhuriyet dönemindeki bu ilk Kürtçe-Türkçe dergi Bab-ı Ali'de bomba tesiri yaptı. Şok ve şaşkınlık yaşandı. Devrin Başbakana İsmet İnönü kabine toplantısından sonra verdiği demeçte "Bu anayasa ile bu dergiyi kapatmak mümkün değildir"dedi. İlk yazı işleri müdürü olarak tutuklu kaldığım Sultanahmet Cezaevi'nden dönemin Adalet Bakanı Özyörük'ü şikayet ettim. O günkü hükümet şikayetimi dinlemek üzere bir adliye müfettişini gönderdi ve ifademi aldırdı. Bütün bu olaylar yirmisekiz-otuz yıl öncesinin bir kesitini verme bakımından önemli bence. O dönemdeki toplu basın mahkemeleri bu olaya nasıl baktılar, savcılar ne diyordu?
Bu kitapçıkta böyle bir yolaçıkışın hikayesini okumaktan öte o dönemde savcılarca hazırlanan bir iddianamenin bugün ne kadar komik bir duruma düşen tarihi belgeliği de var. Ayrıca Türk basını bu olaya tamamiyle arka çevirdi ve yazmadı.
Biz elimizden geldiğince 3 sayı olarak çıkan ve 3. sayısı matbaada iken polis tarafından toplatılan ve bugün ne yazık ki benim de elimde olmayan bu dergiden ve dergide yer alan yazı ve resimleri koymaya ne yazık ki imkan olmadı.
15 Nisan 1963 yılında yayına başlayan Deng dergisinin ideolojisi için kısaca birşey söylemek gerekirse dergiyi çıkaranlar ulusal ölçek ağırlıklı kürt demokratik ve devrimci unsurlarıydı denebilir. Fikir olarak kürt dili üzerindeki yasağı delmeyi hedef olarak önlerine koymuşlardı. Kürt halkı yalnız kasıtlı olarak geri bırakılmışlık olgusu dışında kendi insan haklarını kullanma, demokratik önlemlerini dile getirebilme arzusunda idi, ondan dolayı da dergide dile, edebiyata, tarihe, politikaya yer verdiler.
Kürtlerin de Bab-ı Ali'de bir yayın organı çıkarabileceklerine inanmayan çevrelere bunu ispat ettiler. Yine o dönemde bilirkişi olarak seçilen üniversitedeki profesörlerin böyle bir olayda koydukları teşhis, resmi ideoloji baskısı veya kürt sorununa bakış açılan bakımından ayrı ayrı bir değer taşıyor.
Ayrıca 1990 yılında Isveç'te çıkan Bergeh dergisinin 5. sayısında kendi ince uslubu ile Deng üzerine çok değerli bir inceleme yazısı yazan Dr. Naci Kutlay'ın bu incelemesini, Istanbul'da çıkan Deng dergisindeki benimle yapılan bir röportaj! ve Malmisanıj ile M. Lewendi'nin Rojnamegeriya Kurdi kitabında Deng hakkında yazılan yazıları aynen koymakta yarar gördük.
İlk günden bu güne kadar kürt basınının bütün kalem ve emekçilerine, bizi biz edenlere, bu sevdayı bize verenlere saygı ile...
05.11.1991 Göztepe / İstanbul Yaşar Kaya |