Éditeur : Deng | Date & Lieu : 1987, Uppsala |
Préface : | Pages : 280 |
Traduction : | ISBN : 91-970702-3-8 |
Langue : Kurde, Turc | Format : 165x240 mm |
Code FIKP : Liv. Ku. K. L. A. 308, IV | Thème : Général |
Présentation
|
Table des Matières | Introduction | Identité | ||
Versions
Jîn, kovara kurdî-tirkî & kürdçe-türkçe dergi (1918-1919), cild IV YÜKSEK BİR ESER-İ HAMİYET(*) Mevlûdün kıraatinden sonra hazırûnun ısrarı üzerine cemiyet menfaatine müzayedeye çıkarılmış ve esmanı beşyüz yetmiş liraya bâliğ olmuştur. Kalbleri daima hissiyat-ı milliye ile çarpan böyle hanımlara ve müzayedeye iştirak eden hamiyetperverana, Kürdlük namına teşekkürler ederiz. 29 Mart, sene 335(1919) [2] Hicran sahifeleri karlι yurdun öksüz ve nasibsiz evlâdlarına (*) |
Zavallılar! Hayatın en karanlık, en derin ve mübhem ufuklarında meşaller yakıp gezdim. Heryerde "hiçî"nin gürîzan gölgesinden başka bir şey bulamadım. Arkamda senelerin muzlim heyûlâsı, beni, mazî denen ezel limanına doğru çekip boğmak istedi; boğulmadım. Önümde "âtî"nin aldatıcı nevzadı, her gün sırıtan riyakâr çehresiyle gülümseyerek aldatmak istedi; aldanmadım. Adım adım dolaştığım bu saha-i hiçîde nihayet yorgun düştüm; yolumu aydınlatan meşalimi, uzaklardan kopup gelen bir fırtına bulutu söndürdü. Heyhat!! Esrar önünde irkilip kaldım. Artık bütün benliğimi sarsan bir "acz-i mutlak" içinde diz çöküp kime yalvarayım! En karanlık günlerimde bile dem olmazdı ki, nasibsiz yurdumun tüyler ürperten felâketleri, o acı ve iniltili yoksullukları birer dram sahnesi gibi gözüm önünden geçmiş olmasın! Her biri en ağlatıcı bir yadigâr olan o acıklı vak'aları birer birer gözümle görmediğime veya coşkun bir yürekten, yanık bir lisandan işitmediğime ne kadar müteessifim, bilseniz! Sizi çok, pek çok defalar andım, geçen yolculardan çok defalar sordum. Kiminizin Rusya'da esir olduğunuzu ve kiminizin İran topraklarına sığındığınızı, birçoğunuzun da ebediyetin kapılarını çaldığınızı söylerlerdi. Ben bu tahammül kıran şeylere için için hayli ağladım. Hayatınızı müjdeleyen bir sada, o tesellîsiz ufuklardan uzanıp gelmedi. Siz her gün katre katre yaşarken, hayır belki her gün bir parça daha ölürken yalnız hüsranınızı ağlayan tarih vardı. Kemal Fevzî |