"49'lar Dosyası" basıma verildiği günlerde 49'lardan biri olan Medet Serhat arkadaşım öldürüldü. Dar günlerimde hep yanımda olan değerli Medet Serhat'ın anısına
ÖNSÖZ
17 Aralık 1959 günü, evleri ve işyerleri "ani bir baskınla" aranan Kürt kökenli kırk kişi tutuklandı. Üstelik onları tutuklayabilmek için elde yeterli delil de yoktu. Devletin ilgili kurumları, Kürt kökenli bu kişilerin "yabancı devletlerin müzahereti ile Türkiye'yi bölmek istediklerini öne sürüyordu. Ocak 1961'de tutuksuz dokuz arkadaşlarıyla birlikte yargılandıklarında, sayıları kırkdokuza vardı ve bu nedenle tümüne birden "Kırkdokuzlar" dendi. Bunlarla ilintili diğer bir davadaki Kürt kökenli iki kişinin dosyaları da birleştirilince, bu sayı ellibire yükseldi. Ancak yine de bu olaya 'Kırkdokuzlar olayı' deniyordu.
Otuzbeş yıl önce yaşanan 49'lar Olayı'na karışanların çoğu üniversite öğrencileri ve meslek sahibi aydınlardı. Daha sonraki yıllarda, bunlardan bazıları bakan, senatör ve milletvekili olarak politikada yer aldı. İçlerinden illegal Kürt örgütlerinde yöneticilik yapanlar oldu. 1960'lı yıllarda, çoğu Kürt çevrelerde 49'ların kişilikleri, yargılamalardaki tutum ve davranışları tartışma konusu olmaya devam etti.
Bir bölümü hayatta olmayan 49'ları günümüz kuşağı yeteri kadar tanımıyor ve doğal olarak, bu olay da giderek unutuluyor. Oysa, aradan otuzbeş yıl geçmesine karşın, bu siyasal ve toplumsal olaya ilişkin belgeler topluma uluştırılmadı henüz. Bu bir eksikliktir. Olaya ve bu kimselere ilişkin belgesel tartışmalar yapılmadı. Kırkdokuzlar, günümüzün en önemli sorunu olalı "Kürt Sorunu" konusunda 35-36 yıl önce, o günün koşullarına denk düşen birtakım fikirler sergilediler ve önerilerde bulundular. O dönemde söylediklerinden başka bugün de söyleyecekleri var. Bu nedenle, 49'lar Olayı'na karışmış bir kişi olarak kendimi de sorumlu gördüm. Olaya ilişkin belgeler topluma sunulmalıydı. "49'lar dosyası" böyle bir amaçla hazırlandı. Böylece topluma ve özellikle de hayatta olmayan 49'lara karşı borcumu ödemek istedim.
"49'lar dosyası" iki bölümden oluşacak. İlk bölümde, belgelerin oldukça eski olan diline bile dokunmadan, "İddianame"den ve 30 Nisan 1964, 24 Eylül 1965 ve 3 Mayıs 1968 tarihli "Gerekçeli Hüküm"lerden olayı sunmaya çalışacağım. İtalik harflerle belirttiğim küçük notların dışında, belgeler belirli bir düzenle kitaplaştırılacaktır. Buradaki notlarda, GH=Gerekçeli Hüküm, İd=İddianame, Sh ve Sf= Sahife, D=Dosya ve DT=Duruşma Tutanağı şeklinde verilmiştir.
Daha kısa olan ikinci bölümde, olaya ilişkin bazı saptamaları ve gözlemleri iletmeye çalıştım. Aradan oldukça uzun bir süre geçmişti ve geniş içerikli kalın dosyaların içinden elde kalanları değerlendirmek zorundaydım. Ayrıntıların içinde boğulmak istemedim. Özel notlarımı da kullanarak "49'lar Olayı"nın gün ışığına çıkarılmasına yardımcı olmaya çalıştım. Başarabildiysem mutlu olacağım.
Ekim 1994, Ankara Naci Kutlay |