La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Kürt Tarihi, n°22


Auteurs : | | | | | | | | | |
Éditeur : Kürt Tarihi Date & Lieu : 2016, İstanbul
Préface : Pages : 60
Traduction : ISBN : 2147-2491
Langue : Kurde, TurcFormat : 210x295 mm
Code FIKP : Liv. Tr.Thème : Histoire

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Kürt Tarihi, n°22

Versions

Kürt Tarihi

Mesut Yeğen

Kürt Tarihi


On dokuzuncu yüzyılda Osmanlı- İran ilişkileri önceki yüzyıllarda olduğu gibi çeşitli sorunlar nedeniyle bozulmuş ve iki devlet arasında toprak ve güç mücadelesi bu yüzyılda da devam etmiştir. İki devlet arasındaki mücadeleyi en çok etkileyen ve söz konusu mücadeleden etkilenen ise hudut boylarının sakinleri olan Kürt aşiretleri olmuştur. Kürt aşiretleri yüzünden Osmanlı-İran arasında uzun süre hudut üzerinde bir uzlaşma sağlanamamıştır. Hiç şüphesiz bölgenin coğrafi yapısı da bunda oldukça etkili olmuştur. Sert, dağlık bir yapıya sahip olan hudut bölgelerine ulaşmak ve buralarda yaşayan Kürt aşiretlerini hâkimiyet altına almak oldukça zordu. İtaat altına alınamayan ve kanun nizam tanımayan Kürt aşiretlerinin göçebe yaşamlarından kaynaklanan yaylak-kışlak meseleleri, yağma, gasp gibi eşkıya hareketleri, sınır ihlalleri, karşı devlete firar ve ilticaları iki devlet arasında hudutların belirlenmesi için toplanan hudut komisyonlarını neticesiz bırakmıştır. İlaveten hudut bölgesinde ...



EDITÖRDEN


Kürt Tarihi yayına başladığından bugüne Kürtler ve Kürdistan zor zamanlardan, tarihi eşiklerden geçiyor. Zor zamanların iyice sıklaştığı ve artık yanı başımızda cereyan ettiği bir merhaledeyiz, malum. Kürdistan’ın bir çok şehri, pek çok Kürdistanlı abluka altında hayatta kalmaya çalışıyor.

Şeylerin iyiden iyiye manasızlaştığı bu zor zamanda Kürt Tarihi'nin 22. sayısı hazır. Müşahhas bir dosya konumuz yok bu sayıda. Ancak Kürt tarihinin farklı safhalarına ve çeşitli veçhelerine dokunan pek çok kıymetli yazı var. Fehminaz Çabuk’un “II. Abdülhamid Döneminde Osmanlı-İran Hudut Boylarından yaşayan Kürt Aşiretlerin İltica Meselesi” başlıklı yazısı, Osmanlı-İran sınırında meskun Kürt aşiretlerinin iki devlet arasındaki gerilimin ürettiği imkanları kendi lehlerine kullanmak için yaptıklarını anlatan önemli bir yazı. Kürt aşiretlerinin hareketliliği Osmanlı - İran ilişkilerine genellikle yakıştırılan durağanlık tezinin pek de hükmü olmadığını gösteriyor. Stefan Winter’in kaleme alıp Metin Atmaca’nm çevirdiği “Osmanlı Suriye’sinde Küçük Kürdistan, 1690-1750” ise bugünkü Rojava’nın, Batı Kürdistan’ın 17. asırdaki durumunu çözümleyen birinci sınıf bir tarih çalışması. Osmanlı merkeziyle Suriye Kürdistanı’nın yerel elitlerinin ilişkisine dair epey malumat içeren kıymetli bir yazı Stefan Winter’inki.

Kürt Tarihi’nin mümtaz yazarlarından Mehmet Bayrak’ın iki yazısı birden yer alıyor bu sayıda. Kitaplarla, arşivlerle, kütüphanelerle haşır neşirliliği herkesçe bilinen Mehmet Bayrak ilk yazısında “ilk Kürt tarihi kitabı” olarak adlandırdığı El Hazreci’nin 13. Yüzyılda kaleme aldığı ve Eyyubi devletinin 1173-1257 yıllarını anlatan Tarihü’l- Devletü’l- Ekrad (Kürd Devleti Tarihi) başlıklı el yazması kitabını, kitapla karşılaşmasının hoş hikayesini de aktararak tanıtıyor. Bayrak’ın ikinci çalışması ise bir yandan Kürtçe sözlük çalışmalarını tanıtırken beri yanda da Tevfik Vehbi ve C. J. Edmonds’un hazırlayıp 1966’da İngiltere’de yayımladıkları A Kurdish-English Dictionary adlı sözcükle karşılaşma hikâyesini naklediyor.

Mesûd Serfiraz’ın “Osmanlı Dönemi Kürt Basınında Kürt İşçi Sınıfına Dair Haberler” yazısı ise Kürt tarihinin enteresan bir çakışma noktasını inceleyen, Kürt amele ve hamallarının 20. yüzyıl başı Kürt basınında nasıl yer aldığına bakan kıymetli bir çalışma.

Kürt Tarihi’nin velût yazarı Rohat Alakom bu sayıda da Kürt tarihinden enteresan bir şahsiyetin portresini resmediyor. İsveçli gazeteci ve yazar Barbro Karabuda’nın Kürtlerle tanışmasının ve Kürt meselesiyle ilgilenmesinin enteresan ve tabii ki meşakkatli hikayesini, her zamanki ince üslubuyla aktarıyor Alakom.

Son olarak iki de Kürtçe yazı yer alıyor bu sayıda. Seîd Veroj yazısında 19. yüzyıl Kürt entelektüellerinden Abdurahman Nacim, Keyfî ve Haşan Zûhdi’nin, İngiliz Konsolos-Binbaşı Troter ile Kürt kültürü hakkındaki dönemin basınına yansıyan münakaşalarını ele alıyor. Mem Med’in çalışması ise Ağrı Ayaklanması’na da katılan, Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin kurucularından, valilik de yapan, Celali Aşireti’nin liderlerinden Şex Evdilqadir’in hayatını inceliyor. 23. sayının dosya konusu I. Dünya Savaşı’nda Kürtler ve Kürdistan. Katkılarınızı bekliyoruz.

Mesut Yeğen



Fehminaz Çabuk

Giriş

On dokuzuncu yüzyılda Osmanlı- İran ilişkileri önceki yüzyıllarda olduğu gibi çeşitli sorunlar nedeniyle bozulmuş ve iki devlet arasında toprak ve güç mücadelesi bu yüzyılda da devam etmiştir. İki devlet arasındaki mücadeleyi en çok etkileyen ve söz konusu mücadeleden etkilenen ise hudut boylarının sakinleri olan Kürt aşiretleri olmuştur. Kürt aşiretleri yüzünden Osmanlı-İran arasında uzun süre hudut üzerinde bir uzlaşma sağlanamamıştır. Hiç şüphesiz bölgenin coğrafi yapısı da bunda oldukça etkili olmuştur. Sert, dağlık bir yapıya sahip olan hudut bölgelerine ulaşmak ve buralarda yaşayan Kürt aşiretlerini hâkimiyet altına almak oldukça zordu. İtaat altına alınamayan ve kanun nizam tanımayan Kürt aşiretlerinin göçebe yaşamlarından kaynaklanan yaylak-kışlak meseleleri, yağma, gasp gibi eşkıya hareketleri, sınır ihlalleri, karşı devlete firar ve ilticaları iki devlet arasında hudutların belirlenmesi için toplanan hudut komisyonlarını neticesiz bırakmıştır. İlaveten hudut bölgesinde zuhur eden bu asayiş problemlerinin her iki devleti asker sevkiyatına mecbur etmesi ve asker sevkiyatı ile bölgede asayişi sağlama amacıyla başlayan istilalar her iki devleti savaşa sürüklemiştir. Meydana gelen savaşlar ise hudut boylarındaki Kürt aşiretlerinde büyük kayıplara neden olmuştur.
Kuşku yok ki, 19. yüzyılda Os- manlı-İran devletleri arasında yaşanan sorunlardan biri de tebaaları olan Kürt aşiretlerin, karşı devletin himayesine girme teşebbüsünde bulunmalarıydı. Her iki devlet de tebaalarını kaybetmek istememiştir. Çünkü bu kayıp aynı zamanda vergi ve askerî hizmetlerin de eksilmesi...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues