La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Millî mücadelede vilâyetler ve valiler


Auteur :
Éditeur : Remzi Kitabevi Date & Lieu : 1975-01-01, İstanbul
Préface : Pages : 458
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 160x235 mm
Code FIKP : Liv. Tr. Erd. Vil. 376Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Millî mücadelede vilâyetler ve valiler

Millî mücadelede vilâyetler ve valiler

Kâmil Erdeha

Remzi Kitabevi


Millî Mücadele’mizin amacı ve niteliği nedir? Millî Mücadele’miz bir halk hareketi midir? Kurtuluş savaşımız niçin «millîsdir? Millî Mücade- le’de önceden saptanan amaca ulaşmak için nasıl bir strateji uygulanmıştır?

Bu strateji içinde üst sivil yöneticilerin (Rüesa-yı Memurin-i Mül- kiyenin) yeri ve fonksiyonu nedir?

Bu soruların doğru cevabını bulabilmek için Millî Mücadele’nin sos- yo-ekonomik açıdan incelenmesi gereklidir. Fakat bugüne kadar böyle bir inceleme, bilimsel ve tüm olarak, henüz daha yapılmış değildir. Bununla birlikte, 1961 Anayasasının getirdiği düşün özgürlüğü içinde bu yolda bazı ciddî çabalar ...



ÖNSÖZ


Bu kitapta, şu iki sorunun cevabı araştırılmaktadır:

1. Millî Mücadele’de üst sivil yöneticilerin, Atatürk’ün Büyük Nutuk’daki deyimiyle «Rüesa-yı memurin-i mülkiye»nin yeri ve fonksiyonu ne olmuştur?

2. Millî Mücadele, illere göre nasıl bir görünüm sunmaktadır?

Bugüne kadar yazılan birçok eserlerde ve anı kitaplarında, özellikle Genelkurmay Harp Tarihi Dairesi Başkanlığının yayınlarında, askerî üst yöneticilerin yani kumandanların Millî Mücadele’deki yeri ve fonksiyonu ayrmtılarıyle belirtilmiştir. Üst sivil yöneticilerin yeri ve fonksiyonu ise, genel bazı yargılarla veya kısa birkaç cümleyle geçiştirilmeye çalışılmıştır. Üst sivil yöneticilerin, sosyal yapı ve Millî Mücadele stratejisi içindeki yeri nedir? Bu strateji içinde kendilerine verilen görevleri ne derecede yapmışlardır? Bu soruların tüm ve objektif olarak cevap- landırılabilmesi, Millî Mücadele tarihimizin eksik bırakılmış bir yönünü tamamlayacaktır.

Millî Mücadele’ye iller açısından bakıldığında, çok değişik bir görünümle karşılaşırız. Bir bütünmüş gibi görünen Millî Mücadele’nin çilesini her il çok farklı olarak çekmiştir. Bu farklılıklar ne gibi nedenlere bağlanabilir? Millî Mücadele’nin hareket üssü olarak niçin Erzurum seçilmiştir? Düşmana önce niçin güney illerimiz karşı koymuş, neden önce orada başarı sağlanmıştır? Neden Millî Mücadele’nin merkezi Ankara olmuştur? İç ayaklanmaya elverişli ortam niçin Konya’da bulunmuştur? Ege bölgesinin kolayca düşman egemenliği altına girmesi, işgale karşı hazırlıksız bulunuşumuzun bir sonucu mudur, yoksa başka dış ve iç etkenler var mıdır? Trakya’da Millî Mücadele’nin hızı neden kolaylıkla kesilmiştir? îşte bunlar gibi daha birçok «niçin» ve «neden»ler cevaplandı- rılabildiği ölçüde, gerçek Millî Mücadele tarihi yazılmış olacaktır.

Biz, yukardaki iki sorunun cevabını araştırırken, yeni kaynaklar aramaktan çok, mevcut kaynakların doğru olarak değerlendirilmesi amacına yöneldik. Bu yolu seçişimizin iki nedeni vardır. Birincisi, üzerinden yarım yüzyıl geçmiş bulunan Millî Mücadele tarihimizle ilgili yerli ve yabancı belgelerin çok büyük bir çoğunluğunun yayımlanmış olmasıdır. Bundan sonra ortaya konacak yeni belgeler, Millî Mücadele tarihinin esasını, özünü değiştirmez. Olsa olsa, bazı ayrıntılarına açıklık getirir. İkincisi şimdiye kadar yayınlanmış olan belgelerin henüz daha tam ve doğru bir değerlendirilmesinin yapılmamış bulunmasıdır. Aslında kolay bir iş de değildir bu. Çok değişik ve ayrıntılı, fakat çoğu da birbirleriyle ilişkili bir yığın olayın geçtiği Millî Mücadele dönemine değinen belgeler üzerinde yapılacak incelemelerde, ufacık bir gözden kaçma, önemli yanlışlıkların yapılması sonucunu doğurur. Örnek verme bakımından, iki tanesine değinelim:

1. Atatürk, Nutuk’da, Birinci Büyük Millet Meclisi’nde görülen aykırı eğilimleri ve Nazım Beyin Dahiliye Vekilliğine seçilmesi karşısında tuttuğu yolu anlatırken, Tokat Mebusu Nazım Beyden uzun boylu söz eder. (Nutuk, Türk Tayyare Cemiyeti yayını, Ankara, 1927, c. I, s. 312-313). Burada sözü edilen Nazım Bey, eski valilerden ve 1. Dönem Tokat Milletvekili Nazım Resmor’dur (1867-1935). (T.B.M.M. Sicil Arşivi, Dosya no. 405). Oysa, bir yazar bunu, 4. Dönüm Tokat Milletvekili ve ünlü fikir adamlarımızdan Nazım Poroy (1884-1957) sanmış, bu nedenle değerli bir biyografik eser olan Türk Meşhurları Ansiklopedisi’nin Nazım Poroy’la ilgili olarak verdiği bilgilerin yanlış olduğunu ileri sürmüştür. (î. Hakkı Uluğ, Atatürk’ün Çizdiği Portreler, İstanbul, 1968, s. 272-275).

2. Nutuk’da «Haydar Bey» adı, birçok kez ve değişik biçimde geçer. Örneğin, ikinci Konya isyanı anlatılırken adı geçen Konya Valisi Haydar Bey, Van eski valisi ve mebusu Haydar Hilmi Vaner’dir (1873-1954). (Bakınız: Konya Valiliği bölümü) Oysa, «Meşhur Valiler» (s. 456-457), «Millî Mücadele’de Hıyanet Yarışı» (s. 159) gibi bazı değerli eserlerde bu Haydar Bey, Bolu Mutasarrıfı Haydar Bey (Ali Haydar Yuluğ, 1879- 1937) ile karıştırılmış, bunun sonucu olarak iş resmî kayıtlardan şüphe derecesine kadar götürülmüştür.

Görüldüğü gibi, ufacık bir gözden kaçma sonunda, yanlış bilgi verilmekle kalınmamakta, aynı zamanda doğru bilgiler üzerinde de kuşku uyandırılmaktadır. Söylemek gerekmez ki, bizim amacımız, büyük emek ürünü olan bu eserleri kötülemek değil, mevcut belgeler ve bilgiler üzerinde ve doğru bir çalışma yapmanın, ne kadar yararlı ve gerekli olduğunu göstermektir. Millî Mücadele döneminde üst sivil yöneticilerin (Rüesa-yı memu- rin-i mülkiyenin) yeri ve fonksiyonu, hacim ve o dönemdeki yönetim örgütleri göz önünde tutularak üç kitapta incelenmesi öngörülmüştür:
1. Millî Mücadele’de Vilâyetler ve Valiler: Bu kitapta, önce, konunun genel bir çözümlemesi yapılmış; sonra, Mondros Mütarekesi ile OsmanlI Devletine bırakılan topraklar üzerinde bulunan 15 vilâyetten, İstanbul hariç, 14’ünün üst sivil yöneticileri ve bu vilâyetlerin Millî Mücadele açısından görünümü incelenmiştir.

2. Millî Mücadele’de Livalar ve Mutasarrıflar: Bu eserde, sonradan Cumhuriyet döneminde il durumuna getirilen Eskişehir, Bolu, İzmit, Çanakkale, Balıkesir, Aydın, Denizli, Maraş, Antep, Urfa gibi önemli livaların (sancakların, mutasarrıflıkların) üst sivil yöneticileri ve bu livaların Millî Mücadele açısından görünümleri incelenecektir.
3. Mütareke Döneminde İstanbul Hükümetleri: Millî Mücadele döneminde İstanbul vilâyeti, Beyoğlu ve Üsküdar livalarından oluşmaktaydı. Ancak İstanbul vilâyetinin gerek şehreminleri, gerekse mutasarrıflan İstanbul hükümetlerinin emir ve kararları dışında bir tutum gösterme olanaklarına sahip bulunmadıklarından, İstanbul vilâyetinin konumuz açısından incelenmesi, zorunlu olarak, İstanbul hükümetlerinin ele alınması sonucunu doğurmaktadır.

Bu diziye, «Yüzellilikler» de eklendiği zaman, sanırım, Millî Müca- dele’de sivil yöneticilerin yeri ve fonksiyonu ortaya konmuş olacaktır.

Bu eser, kendi konusunda ilk inceleme olduğu için, birtakım hata ve eksiklikleri olabilir. Kuşkusuz, bunun sorumluluğu bana aittir. Ancak unutmamak gerekir ki, Millî Mücadele’nin her yönüyle en doğru tarihini yazmak Türk aydınının görevidir. Onun için rastlanılacak hata ve eksikliklerin bağışlanmaması, açık seçik belirtilmesi, bu yoldaki çalışmaların mükemmelleşmesine yol açacak ve hataların tekrarlanmasını önleyecektir.

Bir kısım dostlarımın ve okurların sürekli üstelemesi üzerine, bu eserden bazı bölümler, 1970-1973 yılları arasında Mülkiyeliler Birliği Dergi- si’nde yayımlanmıştı. Yayımlanan bölümler içinde, gerek arşiv çalışmalarının sonradan tamamlanmış olmasından, gerekse dizgi ve düzenlemeden doğan önemli eksiklikler ve hatalar olmuştur. Bu nedenle, incelememizi kaynak olarak kullanacak olanların bu kitaptaki bilgileri esas almalarım rica ederim.

Bu eser hazırlanırken, unutamadığım teşvik ve yardımlarını gördüğüm Mülkiyeliler Birliği Genel Başkanı Sayın Ayhan AÇIKALIN’a, İmar ve îskân Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkam Sayın Muzaffer UYGUNER’e, Başbakanlık Mütahassıs Müşaviri Sayın Ali Çankaya’ya, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Muavini Sayın Nazif DEMİRÖZ’e teşekkür etmeyi bir borç bilirim.

Oran Sitesi - Ankara
Kâmil Erdeha
Aralık, 1974



Giriş

Millî Mücadele’nin Amaci ve Niteliği - Stratejisi
Üst Sivil Yöneticilerin bu Strateji İçindeki Yeri ve Fonksiyonu

Millî Mücadele’mizin amacı ve niteliği nedir? Millî Mücadele’miz bir halk hareketi midir? Kurtuluş savaşımız niçin «millîsdir? Millî Mücade- le’de önceden saptanan amaca ulaşmak için nasıl bir strateji uygulanmıştır?

Bu strateji içinde üst sivil yöneticilerin (Rüesa-yı Memurin-i Mül- kiyenin) yeri ve fonksiyonu nedir?

Bu soruların doğru cevabını bulabilmek için Millî Mücadele’nin sos- yo-ekonomik açıdan incelenmesi gereklidir. Fakat bugüne kadar böyle bir inceleme, bilimsel ve tüm olarak, henüz daha yapılmış değildir. Bununla birlikte, 1961 Anayasasının getirdiği düşün özgürlüğü içinde bu yolda bazı ciddî çabalar görülmüştür1. Bu çabaların sürdürüleceğinden şüphe edilemez. Fakat bu durumda, doğaldır ki, bir «kavram» birliğinden söz etme olanağı yoktur. Bu yolda çabalar ilerledikçe, yeni kavramlar ortaya çıkacak, mevcut kavramlar gelişecektir.

I. Millî Mücadele Dönemindeki Toplumsal Güçler
Millî Mücadele başlangıcında Türk-Müslüman toplumunda egemen olan toplumsal güçler2, üç grupta toplanabilir.

(1) Bakınız: Şevket Süreyya Aydemir, Tek Adam, c. 2., "s. 28-31; Sabahattin Selek, Anadolu İhtilâli, c. 1., 2. Baskı, s. 40-145; Doğan Avcıoğlu, Türkiye’nin Düzeni, 2. Baskı, s. 131-165; Tevfik Çavdar, Millî Mücadele Başlarken Sayılarla «...Vaziyet ve Manzara-i Umumiye».

(2) «Toplumsal güç» deyimini Marksist öğretideki «sınıf» kavramıyla fca- rıştırmamalıdır. Toplumsal güç deyiminden amacımız, Türk toplumunun sosyal yapısı içinde ağırlığı olan güçlerdir. (Bu deyimi Doğan Avcıoğlu da kullanmaktadır). Sınıf kavramının kriteri ise, üretim araçlarına sahip olup olmamaktır. Şevket Süreyya Aydemir’e göre: «Sınıflar arasındaki münasebetler ve davalar, emperyalizme kanı millî kurtuluş hareketi dışında ve toplumun özel gelişme şartları içinde araştırılırsa objektif bir inceleme zeminine oturtulmuş olurlar. 1919-1920 günlerinin örgüsünde, böyle bir zemin ve fon aramak yanlıştır». (Tek Adam, c. 2., s. 30-31). Bu görüşe biz de katılıyoruz. Zira konu, sınıflar arasındaki ilişkiler ve kavgalar açısından ele alındığı takdirde, örneğin Millî Mücade- le’de Güney Cephesinde köylü ile eşrafın —ki bunlar ayrı ayrı sınıfları oluştururlar ve aralarında ekonomik çıkar çelişkisi vardır. - omuz omuza düşmana karşı savaşma olgusunu açıklama olanağım bulmak güçleşir. «Modern Tür...

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues