La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Türkiye'nin İktisadî ve İçtimaî tarihi


Auteur :
Éditeur : Cem yayınevi Date & Lieu : , İstanbul
Préface : Pages : 508
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 130x190 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Akd. Tur. 4941Thème : Économie

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Türkiye'nin İktisadî ve İçtimaî tarihi


ürkiye’nin İktisadî ve İçtimaî tarihi

Mustafa Akdağ

Cem yayınevi


İlk cildi de Cem Yayınevi'nce çıkarılan «Türkiye’nin İktisadî ve İçtimaî Tarihi»nin bu ikinci cildini, 1973’- de yitirdiğimiz değerli bilim adamı Prof. Mustafa Akdağ, ilkinden on bir yıl sonra yayımladı. Bunun nedeni, ikinci cildin kapsadığı 1453-1559 arası dönemin kaynak bolluğu ve yazarın her kaynağı, özellikle Bursa ve Üsküdar «şer’iyye sicilleri»ni birer birer, titizlikle incelemiş bulunmasıdır. Yazarın da belirttiği gibi, «burada Osmanlı Türkiye’sinin devlet yapısını, halkın ekonomik ve sosyal yaşantısını, devlet - halk ilişkilerini, köy, şehir, göçebe topluluklarının derneşim ve yönetim düzenlerini yeteri kadar ayrıntıları ile bulmak mümkün olmaktadır.»



ÖNSÖZ


Uzun yıllardır üzerinde araştırmalar yaparak yazmaya çalıştığımız «Türkiye’nin İktisadî ve İçtimaî Tarihi» adlı eserimizin II. Cildi de bu kitapla ortaya konmaktadır.

I. Cilt ile bu İkincisi arasında on bir yıl gibi uzun bir sürenin geçmiş bulunması, çalışmalarımızı gevşettiğimizden değildir. Ancak, öğretim ve bir ara yüklendiğimiz İdarî görev bu konuda bizi geciktirmiş olduktan başka, araştırmalarımızda ana kaynak olan arşiv belgelerinin İstanbul’da ve hele «şer’iyye sicillerinin de birbirlerinden uzak birçok şehirlerin müzelerinde bulunmaları, bizim ise sözü geçen yerlere ancak yaz aylarında gidebilme durumunda kalışımız bu konudaki çalışma işimizi çabuk bitirmemizi olanaksız kılmıştır. Bu böyle olmakla beraber, 1559 ile 1623 yılları arasını kapsayacak olan III. Cildin bitirilmesi bu kadar uzamayacak, iki ya da üç yıl içinde ortaya çıkacaktır. Çünkü, bu cilt ile adı geçen III. Cilt, birlikte hazırlanmakta olduğundan, çok az eksiği kalmıştır.
I. Cildin Önsözünde de belirttiğimiz gibi, Türkiye tarihinde büyük bir eksiği gidermek üzere ortaya konan eserimizin II. Cildi, kapsadığı 1453 ile 1559 arası dönemin belge ve kaynak bolluğu sayesinde I. Cilde göre çok daha olumlu ve geniş bilgiler getirmektedir, örneğin, burada Osmanlı Türkiye’sinin devlet yapısını, halkın ekonomik ve sosyal yaşantısını, devlet-halk ilişkilerini, köy, şehir, göçebe topluluklarının derneşim ve yönelim düzenlerini yeteri kadar ayrıntıları ile bulmak mümkün olmuştur Bundan başka, bu ciltte kullanılan ifadenin yeni kuşaklar düşünülerek an Türkçe olmasına çok dikkat olunmuştur.

Böylece tarih uzmanlan dışındaki aydınlar da kolayca anlasınlar diye, kimi terim ve deyimlerin metin içinde anlamı belirtilmeyenlerini genel indeksteki yerlerinde kısaca anlamlamak zorunluğunu duyduk.

öyle sanmaktayız ki, bu ikinci cilt ile, Türk tcplumu- ııun tarihinde kendine özgü bir devlet düzeni yaratmış olduğu ve onu uzun süre de uygulamış bulunduğu iyice anlaşılmış olmaktadır. Bundan sonraki ciltler de ortaya çıktıkça, belki de toplumumuzun gerçek toplumsal siyasi düzenini oluşturmakta büyük çaba harcıyan Türk düşünürleri için bu araştırmaların ortaya koyduğu bilimsel gerçekler bir rönesans ilkesi olabilecektir.

Mustafa Akdağ

1 Bu cilt de ortaya çıkarken, birçok işlerimde bana yardımcı olan, notlarımın düzene konması, temize çekilmesi ve benzeri teknik işlerde sürekli çalışmalarla eserin gerçekleşmesine böylece önemli katkıda bulunan eşim Hafize Akdağ’m bu değerli gayretlerini burada saygı ile kaydetmeliyim.

Ayrıca, kitabın basılması sırasında asistanım Musa Çadırcı da önemli yardımlarım esirgememiştir ki, bunun için teşekkürlerimi sunmam gerekir.

M.A



Osmanlı İmparatorluğunun Yükselişi Döneminde Türkiye

1453 — 1559

A. XV. Yüzyılda Türk Toplumu

1 — Yeni Toplumsal Karışım

«Rum-Konya Selçukluları» devrinde vatan sınırlan Kastamonu’nun batısında Karadeniz kıyılanndan, Bolu- Eskişehir-Kütahya-Denizli-Antalya’ya uzanan çiziyi batıya geçmiyordu. Bu çizinin batısı Bizans ve Hıristiyan idi. Güney, Çukurova’da küçük Ermenistan hariç, siyasî çerçeve değilse bile, etnik bünye ve İktisadî bağlantı yönlerinden Şam yakınlarına kadar Mısır’dan ziyade Türkiye’ye benzer bir görünüşte idi. Urfa, Rakka, Diyarbakır çevreleri, doğuda Erzurum, Kars ve Ahlat, İran’a değil, Türkiye’ ye dahil yerlerdi1.
Toplumsal kadro, Türkmen kitleler sayesinde, tamamıyla Türk, fakat, kültür îslâm-îran asıllı olduğundan dolayı, bürokratik idare, hatta dinî kurumlar doğudan gelenlerin elinde bulunuyordu. İran ve Horasan’ın kültür merkezlerinde umdukları istikbali elde edemeyen, çoğu da maceracı olan2 insanlar, Anadolu’ya geldiklerinde, saf yayla adamı olan Türkmenleri bilgi ve hünerlerine hayran bırakırlar, böylece, örgütün baş mevkilerine onlar geçerdi. İran ve Türkistan şehirlerinde en işe yaramaz insanların «Rum»a gidince, ne önemli postlara oturdukları, bilgi ve marifetlerine Anadolu halkının ne kadar hayran kaldığı ...

1 Bak. Bu kitabın I. cildi, harita II.

2 Aksaray!, Musameret’ül-Ahbar, (O. Turan yayımı), s. 190.

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues