ÖNSÖZ
30 Ağustos Zaferi’nin üzerinden elli yıl geçti. Ellinci yılında Büyük Zafer'i, küçük bir kitapla da olsa, anmak yerinde bir davranıştır.
Bu dönüm yılından, karınca kararınca, ufacık bir iz kalsın istendi. Zaferi yaratanların aziz anısına bir «çam sakızı çoban armağanı» sunmaya özenildi. Bu kitap, yalnızca bu arzuyla yazıldı, iddiasızdır.
Elli yıl önce Büyük Zafer’i yaratan, başka kuşaktı. O kuşak, coğrafya derslerinde Türkiye’nin sınırlarını, «batıda Tunus, doğuda Umman denizi, kuzeyde Bosna ve güneyde Fizan çölü» diye okumuştu. Bu sınırları korumak için sekiz - on yıl, sekiz-on cephede vuruşmuştu. Sonra Anadolu’nun da parçalanmak üzere olduğunu gördü. Yeniden üç küsur yıl daha vuruşmuştu. Vuruşmuş ve zaferi kazanmıştı.
Üzerinden elli yıl geçince arşivler açılır. Oralarda tarihi yapanlarla yaşayanların duyguları, düşünceleri yatar. Belki onlara az çok yaklaşılabilir umuduyla belgelerin taranmasına girişildi. Türk Kurtuluş Savaşı üzerine İngiltere Dışişleri arşivlerinin yalnız bir dizisinde 723 cilt belge var.
Kitap, Kurtuluş Savaşı'nın son yılını kapsar. Ama bu pek dolu yılı tümüyle aydınlatmak iddiasında asla değildir. Askeri ve diplomatik gelişmelere azar azar yer verildi. Yunanistan ile İngiltere’nin tutumları biraz öne alındı. Bunlar, Türkiye'nin bağımsızlık yolunda başlıca iki engeldi. Sakarya, kitabın belkemiği gibidir. Olaylar sanki Sakarya’ya doğru akar ve Sakarya’dan çıkar. Kurtuluş Savaşı’nın önemli dönüm noktasıdır Sakarya. Oradan Büyük Taarruz’a kadar geçen zaman uzundur; ama askerî harekât yönünden durgun, diplomatik gelişmeler ...
I İnönü’nden Sakarya’ya Doğru (Nisan - Haziran 1921)
«Howitzer Topları»
«Yunan kuvvetlerinin büyük zayiat verdikleri Eskişehir cephesinde günlerce süren şiddetli çarpışmalardan sonra, Yunanlılar geri çekilmek zorunda bırakıldılar. Kuzey ve güney kolların her ikisi önceki hatlarına çekilmektedir. Bursa kuvvetlerinin mevcudu 13.000 tüfekten 8.000’e düşmüş görünüyor. Zayiat, bir tümende 2.700, diğerinde 2.000 kişi tahmin edilmekte ve askerin moralinin hızla bozulduğu bildirilmektedir.
Dün Yunan Yüksek Komiseri’ni görme fırsatını buldum. Yunan zayiatının muazzam olduğunu kendiliğinden kabul etti. İnönü’nde bir alayın, albaydan aşağıya doğru bütün subaylarının öldüğünü söyledi.» (1)
Bu Satırları, İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir H. Rumbold yazmaktadır. Tarih 5 nisan “1921'dir. Ö tarihte İstanbul'daki Büyükelçilerin resmi unvanları, sömurgelerdeki gibi, Yüksek Komiser'dir. İngiliz Yüksek Komiseri, Yunanlıların ikinci kere İnönü’nde yenildiklerini İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’a rapor etmektedir. Türkler bir zafer daha kazanmışlardır: İkinci İnönü Zaferi.
Aynı raporunda Yüksek Komiser, Yunan yenilgisine sebep olarak, «Yunan subaylarını ve topları» (1) F.O. 406/46, p. (sayfa) 19, No. 20. Rumbold’dan Curzon'a rapor. İst., 5.4.1921, No. 339.
.....
|