La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Cihat ve Tehcir, 1915 - 1916 yazıları


Auteur :
Éditeur : Afa Date & Lieu : , İstanbul
Préface : Pages : 120
Traduction : ISBN : 975-414-118-5
Langue : TurcFormat : 125x195 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Tun. Cih. 2698Thème : Histoire

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Cihat ve Tehcir, 1915 - 1916 yazıları

Cihat ve Tehcir, 1915 - 1916 yazıları

Mete Tunçay

Afa

Türkiye Cumhuriyeti’nin mirasçısı olduğu Osmanli İmparatorluğu, Birinci Dünya Savaşıyla sona erdi. Bu savaşa girerken ilânından yarar umduğumuz Cihat hakkında, o zaman Batılı bir İslâm uzmanının yazdıkları, ilk kez burada dilimize çevriliyor ve konunun uluslararası perde arkasını kavramamıza yardım ediyor.

Öte yandan, Cumhuriyetin erken yıllarında benimsenen Halkçılık ideolojisi, Birinci Dünya Savaşı sırasında, İttihat ve Terakki örgütünün içinde oluşmaya başlamıştı. Bu sürecin gelişmesini gözlemlememizi mümkün kılan, Merkez-i Umumi’nin 1916 raporu ve (tutanakları bulunmadığı için, elimizdeki tek yazımlanışı olan) o yılın Kongre kitapçığı, niteliği ve boyutları hâlâ tartışılan Ermeni Tehciri (göçürtmesi) olayının iktidar partisince nasıl açıklanıp savunulduğunu da ortaya koymaktadır. Bu metinler, yakın siyasal tarihimize ışık tutuyor.



Mete Tunçay, 1968’de A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesini bitiren Mete Tunçay, aynı kurumda Amme Hukuku kürsüsüne asistan girdi. 1961’de Özgürlük Kuramları üstüne doktorasını verdi; iki yıl Londra İktisat ve Siyaset Bilimi Okulu’nda incelemeler yaptı. 1966'da Türkiye’de Sol Akımlar 1908-1925 konusundaki araştırmasıyla Siyasal Teoriler doçenti oldu. SSCB’nde, ABD’nde ve Almanya’da bilimsel çalışmalarda bulundu. 1981’de TC'nde Tek-Parti Yönetiminin Kurulması 1923-1931 kitabını yayınladı. Başka yapıtlarının yanısıra, Aristoteles’ten D. Hume’a ve K. Popper’e değin birçok yazardan çevirileri çıktı. 1983-1990 arasında "1402’lik" oldu. 1984’den buyana aylik Tarih ve Toplum dergisini yönetiyor.



GİRİŞ


Bu küçük kitap, vaadkâr başlığına pek uygun düşmeyecek kadar mütevazi bir kaynak yayınından ibaret. Esas itibarıyla iki metinden oluşuyor. Biri, ünlü bir HollandalI İslâm uzmanının, Dr. Hurgronje’nin Alman gölgesindeki son Cihat ilânını eleştirisi. Yer yer sömürgeci bir anlayışla kaleme alınan bu yazının, yine de bizim için birçok bakımlardan öğretici olduğunu sanıyorum. Onu Türkçeye çevirip, başına da belge olarak, zamanın Şeyhülislâmı Ürgüplü Hayri Efendi De hayatta kalan bütün eski şeyhülislâmların, fetva emininin ve birçok ulemanın imzalarını taşıyan (bknz. Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâbı Tarihi, cilt III, kısım ı - T. Tarih Kurumu Yay., 1953, s. 320) Cihat fetvasını ve Sultan Reşad’ın ordu ve donanmaya bildirisini koydum. Bunlann dilini hiç değiştirmedim; ancak güç anlaşılacak bazı sözcük ve deyimlerin karşılığını parantez içinde verdim.

İkinci metin ise, bundan tam 75 yıl önce toplanan 1332 Senesi İttihat ve Terakki Kongresi kitapçığının tamamının, yine dili değiştirilmeden yapılan çevrim-yazısı. Rahmetli hocam Tarık Zafer Tunaya Türkiye’de Siyasal Partiler adlı büyük yapıtında (cilt II, s. 30-31) bu kongre için şunları söylüyor Fırka iki sene (1914 ve 1915) kongre yapmamıştır. Buna neden olarak Birinci Dünya Harbi’nin başlaması ve Çanakkale Harbi gösterilmiştir. İttihat ve Terakki muhalefetsiz bir Meclis ile ülkeyi yönetmektedir. İdeolojisinde hayli değişme olmuştur. Kongre raporu, Fırkanın faaliyetlerini yansıtmaktan çok, hükümetin siyasetini meşru göstermeye çalışan bir metindir. Kongre nizamnamede çeşitli değişiklikler yapmıştır.

Siyasal programda yapılan değişiklikler çok önemlidir. Önce dini ve şer’i mahkemeler birbirinden ayrılmış, hukuk ve adalet örgütü alanında lâiklik ilkesi kabul edilmiştir. Sosyal yardım, sağlık işlerine önem verilmiş, milli iktisadı geliştirecek önlemler alınması ve kurumlar oluşturulması kararlaştırılmıştır.

Kongre kitapçığında yer alan bazı makaleleri, daha önce Tarih ve Toplum dergisinin üç sayısında (33-35: Eylül-Kasım 1986), Prof. Dr. Zafer Toprak’ın takdim yazılarıyla yayımlamıştık.* (O metinleri yeni harflere çeviren anneme ve Ayşe Şen arkadaşıma, emeklerinden burada da yararlandığım için teşekkür borçluyum.)

Fakat bana bu kongrenin ne kadar önemli olduğunu, daha çok, Azerice bir kitap gösterdi. Bizden farklı kaynaklar izleyen Sovyet tarihçiliğinin iyi bir ürünü olan bu yapıttan şu satırları birlikte okuyalım:

1915'ci yılın sonlarından "Mutediller" adı ile tanınan ve Ahmet Rıza Beyle alâkada olan yeni muhalefet grubu yaranmıştı [kurulmuştu]. Bu grupta bir zamanlar partiyanın İstanbul teşkilâtına başçılık etmiş olan, muharebe devrinde ise İktisadî organlarda mühim vazife tutan Ali İhsan (Kör Ali) hususiyle farklanırdı. Ali İhsan ve onun taraftarları "Peşekâr Nümayendelik [Meslekî Temsil] Programı" ile çıkış edirdiler. 1916-cı yılın baharında, partiya merkezî komitesine takdim olunan bu program haricî ticaretin millileştirilmesini, hususî bankaların faaliyetine son konulmasını, "halk hükümeti" yaranmasını ve bu hükümetin haricî kapitalin faaliyetini öz nezareti altına almasını talep ederdi. Bu deste o kadar kuvvetlenmişti ki, İttihat ve Terakki rehberleri ona bazı güzeştlere gitmeye [ödünler vermeye] mecbur oldu. Partiyanın 1916'cı yılda çağrılan kongresi Mutediller programının bir sıra maddelerini kabul etmek mecburiyetinde kaldı.

İttihat ve Terakki dahilinde az-çok müterakki grup-pa sayılabilen Sol İttihatçılar bir sıra içtimaî-iktisadî ıslahatların geçirilmesini de talep edirdiler.

Sonradan millî-azatlık [kurtuluş] harekâtı zamanı, Kemal taraftarlarının mühim bir hissesini teşkil eden de mahz bu Sol İttihatçılar veya "azat düşünenlerdir. Onlar bu hükümeti birçok sahada, o cümleden millî meselede düzgün siyasetyeritmemekte taksirlendirdiler [eleştirdiler]. (Dipnotu: Rusça bir kitap - Kh. Z. Gabidullin, Mladoturetskaya
Revolyutsiya (Genç Türkler İnkılâbı) (Sots-yekgiz, 1936), s. 115-116.)

Hamit Z. Aliyev, Türkiye Birinci Dünya Muharebesi Devrinde - Dahilî Vaziyet (Bakû: ASSC İlimler Akademi-yası Neşr., 1965), s. 98-99.

1978yılında Bakû’da tanıştığım ve o zaman bana mihmandarlık yapmak lütfunda bulunan Prof. Aliyev, kitabında tehcir olgusuna ve gerisindeki örgüte de şu sözlerle değiniyor:

İttihatçıların öz dahilî muhaliflerinden "yaka kurtarmak" için en çok tatbik ettikleri usûllerden biri - muharebenin yaratmış olduğu şeraitten istifade ederek onları payitahttan ve hatta ülkeden uzaklaştırmak idi.

Bu iş ya bilâvasıta Enver’in emri ile Harbî nâzırlık hatta üzre ya da partiya merkezî komitesinin Harbî nâzırlıkla bir [lik]te yaratmış olduğu gizli bir organ -Hususî Teşkilât- vasıtasıyla hayata geçirildi.

Teşkilât-ı Mahsusa veya Enver’in adlandırdığı gibi Umur-u Şarkiyye, hele İkinci Balkan Muharebesinin son günlerinde İttihat ve Terakki merkezî komitesinin teşebbüsü ile yaratılmıştı. Türkiye muharebeye koşulduktan sonra, bu teşkilâtın selâhiyeti ve faaliyeti hayli artmıştı. İttihat ve Terakki’nin bu teşkilâta ne kadar ehemmiyet verdiği böyle bir fakttan görmek olur ki, onun yaranması ile meşgul olan komisyonun terkibine partiya merkezî komitesi nümayendesi gibi [temsilcisi olarak] Dr. Nâzım, başkarargâh nümayendesi gibi Halil Paşa (Enver’in emmisi) ve bir sıra görkemli İttihatçılar (Süleyman Askeri Bey, Aziz Bey vs.) dahil edilmiştiler. Ülke dahilinde gizli hafiye rolünü oynayan Hususî Teşkilât, hariçte İttihatçıların gösterişi üzre, "Mukaddes Cihad"ın hayata geçirilmesine çalışır, düşman arkasında casusluk ve diversiya [ayartmak?] işleri ile meşgul olurdu.

Hususî Teşkilât zahiren "vatanperverlik hissini birleştirerek" ülkenin muharebede galip gelmesi için "tedbirler hazırlamakla" meşgul olurdu. Aslında ise, bu teşkilât aynı zamanda bir nice vazifeyi yerine getirmeli idi.

Türk tarihçisi Ahmet Refik [Altınay] öz müşahedelerine esaslanarak gösterir ki, Hususî Teşkilât çetelerinin en mühim vazifelerinden biri bednam "deportasiya" [tehcir] kanununun muvaffakiyetini temin etmekten, daha doğrusu Ermeni kırgınında faal iştirak etmekten ibaret idi. Bu maksat için onlara Harbî nâzırlık tarafından hususî hazırlık talimi geçirildi [İki Komite, İki Kıtal, İstanbul 1919, s. 23].

Diğer Türk tarihçisi Ziya Şakir’in yazdığına göre, İttihatçılar dünya muharebesinin lâp ilk günlerinde hapishanelerden yüzlerce câniyi bırakıp Hususî Teşkilât’ın ihtiyarına verdiler. Bundan başka, hemin iş için Rumeli’den ve Kafkaslardan gelmiş muhacirlerden de istifade olunurdu [1914-1918 Cihan Harbini Nasıl İdare Ettik; İstanbul 1944, s. 50]. Hususî Teşkilât ülkede (ve habela hariçte) hafiye-casusluk işleri teşkil etmeli, İttihat ve Terakki muhaliflerini devlet işlerinde faal iştirak etmek imkânından mahrum bırakmalı idi.

Hususî Teşkilâtın yaranmasında hem Talât hem de Enver müttefik idiler. Lâkin onlardan herbiri bu teşkilâtı öz menafiine tâbi etmeye çalışırdı. Nihayet, teşkilâtın yaratılması meselesi etrafında her iki rehber arasında cereyan eden zıddiyetler, bir nev’sazişle [uzlaşmayla] neticelendi: Hususî Teşkilât çetelerinin rehberleri Talât’ın başçılık ettiği partiya merkezî komitesi tarafından tayin olunurdu. Teşkilâtın program ve faaliyet sahasını muayyenleştirmekte ise Enver’in başçılık ettiği Harbî nâzırlığın talimatı esas yer tutardı.

Enver ve Talât Hususî Teşkilât uzuvlarını "canlarını vatan yolunda kurban vermeye hazır olan kahramanlar" diye tariflenir, esasında ise onlan bir bir payitahttan uzaklaştınrdılar. (s. 101-2)

Yakın tarihimizin karanlıklarına ışık tutacak daha bir hayli kaynak vardır. Yeter ki, biz onlardan açık kafayla ve eleştirel olarak yararlanabilelim. Örneğin, Hurgronje’den bir yıl önce ve Türkiye’yi Alman ittifakına çekmek amacıyla yazılmış olan, Parvus Efendinin (Alexander Israel Helphand) Umumî Harp Neticelerinden: Almanya Galip Gelirse ve İngiltere Galip Gelirse risaleleri (İstanbul: Türk Yurdu Kitaphanesi, 1914 - ilki 24, İkincisi 32 sayfa). Burada yayımladıklarım, tarihi yeni baştan düşünmeye çalışanlara bazı ipuçları verirse, sevineceğim.

Mete Tunçay


* Prof. Toprak, asıl Türkiye’de Milli İktisat (1908-1918) kitabında, Kara Kemal’in bu kongrede tartışılan "Heyet-i Mahsusa-i Ticariyye" vb. faaliyetleri üstünde durmuştur (Ankara: Yurt Yay. 1982), s. 276-83 ve Belge 29 (komisyon raporu).




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues