La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Atatürk Döneminin Ekonomik ve Toplumsal Sorunları


Auteurs : |
Éditeur : İYİTMMDY Date & Lieu : 1977, İstanbul
Préface : Pages : 420
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 150x220 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Kay. Ata. 653Thème : Économie

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Atatürk Döneminin Ekonomik ve Toplumsal Sorunları

Atatürk Döneminin Ekonomik ve Toplumsal Sorunları

Atillâ Aksoy

İYİTMMDY


İstanbul’un muhterem valisi, İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi’nin çok sevilen değerli Başkanı, aziz ve muhterem meslektaşlarım ve değerli konuklarımız; memleketimizin en çok konuşulan ve tartışılan konuları arasında ekonomik ve sosyal konuların başta geldiğini hepimiz bilmekteyiz. Ne var ki bu konuşmaların ve tartışmalarm bilimsel ölçülere göre ve bugüne kadar gerektiği önemde, açık oturumlarda ele alınmadığı da bir gerçektir. Cumhuriyet devrimizin 50 yılı aştığı gözönünde tutulursa bu konuda zihnimizde kalacak iki toplantıdan birisinin 1973 yılında yani Cumhuriyet’in 50’nci yıl dönümünde İstanbul ...



AÇIȘ

Dinçer Şekerci
(Dernek Başkanı)

Sayın konuklar, İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi, bugünkü adıyla, İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Mezunları Derneği İstanbul Şubesi tarafından düzenlenen Atatürk Döneminin Ekonomik ve Toplumsal Tarihi İle İlgili Sorunlar sempozyumuna hoş geldiniz.

Konuşmama başlamadan önce hepinizi aziz Atatürk’ün manevi huzurunda bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum... Teşekkür ederim.

Sizleri şahsım ve Yönetim Kurulu arkadaşlarım adına en içten duygularla selamlar, davetimize katılma zahmet ve nezaketini gösterdiğiniz için hepinize ayrı ayrı saygılarımı ve şükranlarımı sunarım.

Değerli konuklarımız; derneğimiz tarafından 1977 yılı için düzenlenmiş bir seri bilimsel çalışma programı içinde yer alan bu sempozyumun amacı Atatürk döneminin ekonomik ve toplumsal tarihini, o devri inceleyen çok değerli bilim ve fikir adamları tarafından bir kez daha ve bütün ayrıntı ve gerçekleri ile açıklığa kavuşturmak ve böylelikle o devir için yapılan ve günümüze kadar sürüp gelen bazı çevrelerin kasıtlı ve yanıltıcı spekülasyonlarını sona erdirebilmektir.

Değerli konuklarımız, bilindiği gibi ülkemizin kurtarıcısı ve Türkiye’mizin uygar bir biçimde yeniden kurucusu Büyük Atatürk yalnız tüm dünyanın takdir ettiği eşsiz bir kumandan değil, eşsiz bir devlet adamı, eşsiz bir devrimci ve büyük bir eylem adamı değil aynı zamanda bir devre adını koyan, bir devrin felsefesini yaratan bir düşünür, bir fikir adamı kısacası bir deha idi. Ve gene bilindiği gibi, bu büyük insanın askeri ve siyasi yönü ve bu alanlardaki üstün düşünüş ve kararları, bu kararları uygulamada gösterdiği eşsiz cesaret ve başarısı bütün çıplaklığı ile bilinmektedir. Bu, tartışma kabul etmez bir benimsenişle hem Türk hem de dünya tarihlerinin altın sahifelerine geçmiştir. Ama bu büyük insanın ekonomik ve toplumsal görüşleri, bu alandaki örnek yol gösterici fikir ve davranışları aynı tarih sahi'felerinde yerini alırken bazı talihsizliklere uğramış, bazı çevrelerin haksız yorumlarına maruz kalarak bazı sapık ideoloji ve doktrinlere mesnet gösterilmek istenmiştir. Oysa Büyük Atatürk’ün ekonomik ve toplumsal görüşleri en az diğerleri kadar açık, üzerinde spekülasyonlar yapılamayacak kadar berrak ve özellikle gelişigüzel bir biçimde şu veya bu istikamete çekilemeyecek kadar belirgindir. Böyle olmasına rağmen üzüntüyle belirtmek zorunluluğu vardır ki, Atatürk’ün ekonomik ve toplumsal alanlardaki düşünceleri üzerinde farklı çıkar çevrelerinin uzun yıllar önce başlattıkları farklı yorumlar aradan uzun yıllar geçtiği halde durmamış, aksine ondan görünmek isteyen, ondan menfaat uman çevreler onu kendi yanlarında gösterebilmek için giriştikleri hatalı girişimleri günümüzde artan bir hız kazanmıştır. Oysa Büyük Atatürk’ün ekonomik ve toplumsal görüşlerinin esasını uygar Batı toplumlarının ilim ve düşüncesi teşkil etmekte ve bu düşünceler Atatürk’te Türkiye gerçeklerine göre biçimlenmek tedir. Atatürk’ün tüm ekonomik ve toplumsal görüşleri Türk ulusunu refah ve uygarlık hedefine ulaştırmak, yoktan var ettiği Türkiye’yi Batı ülkelerinin ekonomik ve toplumsal düzeyine çıkartmak amacına yöneliktir. Tek bir cümle ile, Atatürk’ün ekonomik ve toplumsal düşünceleri batının ilim ve tekniğinin uygulamalarından elde edilen tecrübelerinin Türkiye’ye uygulanmasından başka bir şey değildir. Bunun adı da Kemalizmdir.

Sayın konuklarımız, Atatürk daha Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarından itibaren Türk toplumunun ekonomik ve sosyal konularına büyük önem vermiş, Kurtuluş Savaşı’nın hemen bitiminde ise «asıl Kurtuluş Savaşı bundan sonra başlıyor» diyerek yeni Türkiye’nin ve Türk toplumunun ekonomik savaşına ve toplumsal gelişim zaruretine işaret etmiştir. Bu nedenledir ki, Kemalizm Türk ulusunu refah ve uygarlığa götüren bir yol, bir araç ve bir ilkedir.

Değerli konuklarımız, Büyük Atatürk’ün, ayrıntısız her düşüncesinde olduğu gibi, ekonomik ve toplumsal düşüncelerinde de Türk ulusu için daha ileri ve daha uygar bir toplum olmayı arzulayan, bir özleyiş ve bir arayış vardır. Atatürk’ün düşündüğü ekonomi, Türk toplumunu demokrasi ve özgürlük içinde daha yüksek bir refah ve uygarlığa kavuşturan bir ekonomidir. Atatürk’ün düşündüğü toplum da, yine demokrasi ve özgürlük içinde eşitlik ve sosyal adaletten ayrılmayan hür ve barışçı bir toplumdur. Türk toplumunu ileri bir ekonomik düzeye ulaştırmayı, sınıfsız ve imtiyazsız bir toplum haline getirmeyi düşünen ve gerçekleştiren Atatürk’ün yolu Türk ulusu ve Türkiye’nin geleceği için her şeydir. Çünkü onun yolu, onun düşüncelerinin oluşturduğu Kemalizm yolu Türk ulusunun üzerinde mutlu yarınlara yürüyebileceği tek yoldur. Yeter ki, onu bu yolundan saptırmak isteyen sapık düşünce ve felsefeler başarıya ulaşamasın.

Değerli konuklarımız, kısaca yüksek huzurlarınızda ana çizgilerini çizmeye çalıştığım Atatürk’ün ekonomik ve toplumsal düşüncelerinin doğduğu, filizlendiği ve meyve verdiği önemi günümüze kusursuz ve bilimsel olarak nakledebilmek için buraya toplanmış bulunuyoruz.

Biraz sonra Büyük Atatürk’ün ekonomik ve toplumsal düşüncelerinin ülkemizin en değerli ve en yetkili ağızlarından en doğru ve gerçek bir şekilde dile getirilişini ilgiyle ve zevkle dinleyeceğiz. Bu amaçla bu sempozyuma katılarak bu görevi yüklenen ve davetimizi en nezih duygularla kabul buyurarak kıymetli zamanlarının bir kısmını bizlere ayıran ülkemizin çok değerli bilim ve fikir adamlarına yalnız derneğimiz değil Türk tarihini ve Atatürk tarihini yazanlar daima minnettar kalacaklar ve kendilerini şükranla yâdedeceklerdir.

Sempozyumumuza oturum başkanı, konuşmacı ve tartışmacı olarak katılacak tüm değerleri bu nedenle bir kez daha saygıyla selamlıyor, şahsımın ve başkanı bulunduğum İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Mektebi Mezunlar Derneğinin en içten şükranlarını sunuyorum. Sempozyumumuz, siz çok değerli bilim ve fikir adamları vasıtasıyla Türk tarihine bir katkıda bulunabilirse görevimizi yerine getirmenin mutluluğunu duyacağız.

Çok değerli konuklarımız, şurasını belirtmek isterim ki, bu mutluluğumuzun sonsuz olabilmesi için böyle bir sempozyumu tertiplerken ocakçı bir görüşle hareket ederek yalnızca mensubu bulunduğumuz irfan ocağımızın değerli öğretim üyeleri ile yetinmek istemediğimizi, bizim için çok önemli olan bu konuda akademimizin dışına çıkarak diğer üniversite ve üniversite dışı fikir çevrelerinin çok değerli ve yetkili kişilerinden zevkle yararlandığımızın da bilinmesini ister, bu tutumumuzun ocakçı görüşle hareket eden bütün kuruluşlara örnek olmasını dileriz. Zira, feyiz aldığımız hocalarımız ve daima mensup olmakla iftihar ettiğimiz İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi bizlere gerçeği aramayı ve bu gerçeği ararken ilmin ışığından ayrılmamayı öğretmişlerdir. Bugün, bu öğrenişi, siz değerli bilim ve fikir adamlarını burada bir araya getirebilmekle gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Bunun için de bahtiyarız. Girişimimizi başarılı ve yararlı kılacağından emin olduğumuz çok değerli oturum başkanı, konuşmacı ve tartışmacı olan sizlerle kıvanç duyuyoruz. Hepinizi saygıyla selamlıyor ve bu sempozyumu gerçekleştirmekte en büyük payı olan, Tertip Komitesi Başkanı, hocamız sayın Ord. Prof. Reşat Kaynar’ı huzurlarınıza dâvet ediyorum.



Açılış Konuşması

Ord. Prof. Reşat Kaynar
(Tertip Komitesi Başkanı)

İstanbul’un muhterem valisi, İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi’nin çok sevilen değerli Başkanı, aziz ve muhterem meslektaşlarım ve değerli konuklarımız; memleketimizin en çok konuşulan ve tartışılan konuları arasında ekonomik ve sosyal konuların başta geldiğini hepimiz bilmekteyiz. Ne var ki bu konuşmaların ve tartışmalarm bilimsel ölçülere göre ve bugüne kadar gerektiği önemde, açık oturumlarda ele alınmadığı da bir gerçektir. Cumhuriyet devrimizin 50 yılı aştığı gözönünde tutulursa bu konuda zihnimizde kalacak iki toplantıdan birisinin 1973 yılında yani Cumhuriyet’in 50’nci yıl dönümünde İstanbul İktisadî ve Ticarî İlimler Akademisi tarafından, gene bu binada Atatürk Döneminde Kadro Hareketi adı altında hazırlanmış olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu vesile ile o toplantıya katılmış olan ülkemizin değerli düşünürlerinden Yakup Kadri Karaosmanoğlu ile Şevket S. Aydemir’in hayata gözlerini yumduklarını ve böylece aramızdan ayrıldıklarını derin bir acı içinde hatırlıyoruz ...

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues