La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Musul Kerkük Olayı


Auteur :
Éditeur : Arba Date & Lieu : 1991-01-01, İstanbul
Préface : Pages : 176
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 130x190 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Dem. Mus. 2691Thème : Histoire

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Musul Kerkük Olayı

Musul Kerkük Olayı

Bülent Demirbaş

Arba


Osmanlı Devleti’nin nasıl savaşa katıldığı sorunu günümüzde de tartışılmaktadır. Bugün uygulanan Körfez politikasıyla Enver Paşa’nın politikası arasında benzerlikler olduğunu iddia eden politikacı ve yazarlanmız vardır.

Savaş öncesi İttihat ve Terakki şefleri itilaf ya da ittifak Devletlerinin birinden yana olma konusunda tam bir görüş birliğinde değillerdi. Harbiye Nazırı Enver Paşâ’nın önderliğinde bir grup Almanya’dan yana Cavit Bey ve bazı ittihatçılar ise İtilaf Devletleri’nden yanaydılar.

Enver Paşa 1914 Ekim ayının 22 ve 25. günlerinde Amiral Souchon’a; “Karadeniz’de üstünlüğü temin etmek için Rus filosunu ...



SUNUȘ


Yaz sonlarında Türk ve dünya kamuoyunun gündemim birden Körfez sorunu aldı. Basın'da da sorunla ilgili çeşitli senaryolar ve spekülasyonlar yapılmaya başlandı. Soruna konu olan bölge ve taraf olan iki devlet 70-80 yıl önce Osmanlı İmparatorluğuna bağlıydı. Kuveyt'i ilhak eden Şaddam Hüseyin orasının Irak'ın bir parçası olduğunu söylüyordu. Kanıt olarak da Kuveyt'in Osmanlı döneminde, bugün Irak'ın bir ili olan Basra vilayetine bağlı olduğunu gösteriyordu.

Aynı şekilde Türkiye'de utangaç bir ifadeyle de olsa Musul- Kerkük üzerindeki iddialardan söz ediliyordu.

Oysa Musul 70 yıl önce Genç Türkiye'nin en önemli sorunuydu. Yıllarca savaşan, milli mücadeleyi başaran kadro Musul için yeni bir savaşı göze alacak durumdaydı. Nerdeyse Lozan Anlaşması yapılamayacaktı.

Bu iddialar ilgimi çekti, konuyla ilgili bir dizi yazı hazırlamayı düşündüm.

Araştırmaya başlayınca çok az bilinen, ancak Musul sorunu ve bugünüde ilgilendiren bölge sorunuyla ilgili hayati önemi olan olaylarla karşılaştım. - Elcezire (Mezopotamya) cephesi, Özdemir Bey, Elcezire İstiklal Mahkemesi, Şeyh Mahmut, Abdülhamid ve Musul Petrolleri v.s. -

Söz konusu olaylarla ilgili yeterli bilgi ve belgede bulamadım. Yine de çalışmamın yayınlanmasında fayda vardı. Hiç olmazsa yakın tarihimizin, bu bir ucu günümüze kadar uzanan önemli sorunu, spekülasyon ve hayali senaryolar yapılmadan objektif olarak incelenmeliydi.

Bu kısa araştırmada yeralan birçok alt başlık, başlı başına araştırma konusu olacak önemde olmasına rağmen ne yazık ki bugüne kadar bunların üzerinde durulmamıştır.

Oysa konuyla ilgili yapılacak kapsamlı araştırmalar ülkemizi ve bölgemizi daha iyi tanımamızı sağlayacağı gibi; müşterek tarih ve coğrafyayı paylaştığımız komşularımızın da bizi ve kendilerini daha iyi anlamasını sağlayacaktır.
Bu çalışmanın bir bölümü Milliyet ve Güneş gazetelerinde yayınlandı. Ayrıca, Osmanlı Dışişlerince hazırlanan Kuveyt Meselesi adlı bir rapor* ve bu raporda atıfda bulunulan bazı yazılarda kitapta ek olarak verildi.

Kütüphanesinden her zaman olduğu gibi bu çalışmada da yararlanmamı sağlayan ve Kuveyt Meselesi adlı raporu vererek yayınlanmasını ve geniş okur ve araştırmacılara ulaşmasını sağlayan Nuri Akbayar'a; bu raporu ve raporda söz konusu edilen yazıları bularak transkripsiyonunu yapan ve bu çalışmanın biran önce yayınlanabilir hale gelmesini sağlayan Yücel'e (Demirel) ve Metin Martı'ya teşekkür ederim.

Bülent DEMİRBAŞ

(*)Yusuf Hikmet Bayur Türk inkılâbı Tarihi adlı eserinde bu raporlarla ilgili olarak şu bilgileri verir “1917 devriminden sonra Osmanlı Hükümeti, Ingiltere'yle barış yapabileceğini ummuştu İngilterede bu umudu desteklemişti. Bu münasebetle ve başlaması umulan görüşmelerde Osmanlı delegelerine bir destek olması amacıyla, savaştan önce Osmanlı ve Ingiliz hükümetleri arasında 1913-14 yıllarında başlamış ve kısmen sona ermiş görüşmelerin bir özeti çıkarılmış ve buna bazı esaslı belgelerin suretiyle aranılan veya konu ile ilgili olan anlaşmaların suretleri eklenilmiştir. Bu belgeler
matbaa-i Amire'de 150'şer nüsha kadar basılmıştı. Bunlar Roma Büyükelçisi Mehmet Nabi Bey ve elçilerden Rumbey-oğlu Fahreddin Bey tarafından hazırlanmıştı.”



Bîrînci Dünya Savaşı’nda Irak Cephesi

Osmanlı Devleti’nin nasıl savaşa katıldığı sorunu günümüzde de tartışılmaktadır. Bugün uygulanan Körfez politikasıyla Enver Paşa’nın politikası arasında benzerlikler olduğunu iddia eden politikacı ve yazarlanmız vardır.

Savaş öncesi İttihat ve Terakki şefleri itilaf ya da ittifak Devletlerinin birinden yana olma konusunda tam bir görüş birliğinde değillerdi. Harbiye Nazırı Enver Paşâ’nın önderliğinde bir grup Almanya’dan yana Cavit Bey ve bazı ittihatçılar ise İtilaf Devletleri’nden yanaydılar.

Enver Paşa 1914 Ekim ayının 22 ve 25. günlerinde Amiral Souchon’a; “Karadeniz’de üstünlüğü temin etmek için Rus filosunu aramasını ve harp ilan edilmeden ona bulduğu yerde hücum etmesini” tebliğ etmişti. Amiral de Goben ve Breslau (Yavuz ve Midilli) zırhlılan ile bu emri Rus sahillerini topa tutarak ve nakliye gemilerini batırıp yerine getirerek Osmanlı Devleti’ni tasfiye edecek olan savaşa fiilen sokmuş oldu.

İngilizler Osmanlı Devleti savaşa girmeden önce muhtemel bir savaş için Irak cephesinde hazırlıklara başlamışlardı. Bir bakıma savaşın asıl nedeni Osmanlı Devleti’nin parçalanmasına yönelik değil miydi? Trablusgarp ve Balkan Savaşlarıyla Afrika ve Balkanlar elden çıktığına göre tngilizlerin payına da İmparatorluğun Ortadoğu’daki bölgeleri düşecekti, ingilizler, Osmanlı Devleti savaşa girmeden önce Osmanlı ...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues