Pirtûkxaneya dîjîtal a kurdî (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Millî Mücadele - II


Nivîskar :
Weşan : Örgün Tarîx & Cîh : 1982, İstanbul
Pêşgotin : Rûpel : 610
Wergêr : ISBN :
Ziman : TirkîEbad : 130x195 mm
Hejmara FIKP : Liv. Tur. Sel. Mil. (2) 188Mijar : Dîrok

Danasîn
Naverok Pêşgotin Nasname PDF
Millî Mücadele - II

Versions

Millî Mücadele - II

Sabahattin Selek

Örgün


Milli Mücadele, Sabahattin Selek’in uzman ve usta kalemiyle, yabancıların açıktan açığa yurdumuza, Anadolu’ya gelip oturma çabasını olanca çıplaklığıyla açıklıyarak, gözler önüne sermektedir. Halkımız Milli Mücadele’nin yaşlı bir İmparatorluk’tan genç bir Cumhuriyet’e geçiş dönemi üzerine zihinlerde belirmiş binlerce sorunun gerçek ve doğru karşılığını, bugünkü olaylara bağlıyarak bulabilecektir.

Yıllardır bu konuda derinlemesine araştırmalar yapan ve Anadolu İhtilâli adlı ünlü eseri hazırlayan Sabahattin Selek, birbirine geçmiş olaylar zincirini bütün ayrıntıları ve ilgi çekici yanlarıyla inceliyor. Milli Mücadele’nin bugüne kadar bilinmeyen ve açıklanmıyan yanlarını yorumlayarak sunuyor. Ve herkesin anlıyabileceği bir dille olayları anlatıyor.
Örgün Yayınlar, dünyanın ilk ulusal kurtuluş savaşlarından biri olan Anadolu Milli Mücadele’sini Sabahattin Selek gibi usta bir kalemle ve en geniş görünümü, en ince ayrıntısıyla okurlarının ilgi ve beğenisine sunmaktan kıvanç duyar.



ALTINCI BÖLÜM

Milli Harekete Karşı İşgal Çemberi Daralıyor

A. Olaylara Ankara’dan Bakış


İstanbul’un işgali her ne kadar ansızın ve birdenbire girişilmişb bir teşebbüs olarak görünmekte ise de, Ingilizlerin böyle bir harekete gireşecekleri daha önceden haber alınmıştı. Fakat İstanbul’un yetkili kişileri, ya inanmadıkları için, ya da aczlerini bildikleri için olayların gelişmesini tevekkülle beklemişlerdi. Tabii bu arada, düşmandan gelecek tehlikelere karşı göğüs gererek İstanbul’da vazifeye devam etmeyi, gerekirse tevkif olunup sürgüne gitmeyi bir vatan vazifesi ve namus borcu sayanlar da vardı. Meselâ Rauf Bey, böyle düşünenlerin başında geliyordu. Nitekim, 11 Mart günü Mustafa Kemal Paşaya yazdığı bir telgrafta özetle şöyle demekteydi:

«Dün akşam İtalyan kaynaklarından, güvenilir bir kimseye gizlice söylendiğne göre, İstanbul'daki Kuvayi Milliye ileri gelenlerinin tevkifi kararlaştırılmıştır Binaenaleyh bu gibi kimselerin bir an önce İstanbul’dan uzaklaşmaları gerektiği iş’ar kılınmıştır. Biz bunu, ya İtilâf Devletlerinin bir blöfü, yahut Meclisi feshetmek için Ferit Paşayı iktidara getirecek bir teşebbüsün hazırlığı olarak kabul ediyoruz. Birinci şıkla, bu gibi zevatın firarı bir skandal olacaktır. Tabii her iki ihtimale karşı da, buradan hiçbir yere gidilmiyecek, işin sonuna kadar namus vazifesi ifa kılınacaktır.»

Mustafa Kemal Paşa, zaten böyle bir akıbetin geleceğini bildiği için, Rauf Beyin verdiği haberden memnun da olmuştu. Rauf Beye verdiği cevapta «Ingilizlerin tevkif kararına karşı Meclisin cesurane, nihayete kadar vazifesine devamı pek nâfî ve parlaktır.» diyordu. Fakat, Rauf Bey işe yarar diğer kimselerin îngilizlerin eline geçmesini istemiyordu. Bu hususta Rauf Beyi şöyle uyarmıştı:

«Ancak, zatıâlinizle beraber vücutları gelecek harekât ve teşebbüslerimiz için elzem olan arkadaşların neticede, bize iltihakları esbabı behemahal müemmen olmak şarttır. Sîzlerin hemen buraya gelmeleri elzemdir. Buraya gelecek zevat meyanında, memleketi temsil evsafını haiz olanlarla, icabında hükümet teşkil ve idare liyakatindekilerin bulunması mühimdir. İtilâf Devletlerinin muameleyi zecriye tatbik edeceklerine şüphe yoktur.»

Mustafa Kemal Paşa Rauf Beye yazdığı bu satırlarla, açıkça, îngilizlerin şiddet hareketlerini arttıracaklarını, Meclisin dağılacağını, bundan sonra Ankara’da bir hükümet kurulacağını, onun için de yakalanmadan bir an önce Ankara'ya gelmelerini ifade etmiş oluyordu. Fakat, Mustafa Kemal Paşanın deyimiyle, O’nun bu daveti maalesef lâyık olduğu ehemmiyet ve ciddeyetle nazarı dikkate alınmak mazhariyetine nail olmamış ve Rauf Bey, Vasıf Bey gibi zevat, en nihayet, kemali mutavaatle Malta’ya gitmişlerdir.

Mustafa Kemal Paşaya, İstanbul’un işgal edileceği, başka bir kaynaktan da bildirilmişti. Bunun üzerine 11 Mart günü kolordulara aşağıdaki telgrafı yazdı:

«Fransız kaynaklarından alınan malûmata nazaran :
1 — İngilizlerin birkaç güne kadar Hrabiye Nezareti binasını işgal edecekleri,
2 — Umum zâbitânı sivil gezmeye mecbur edecekleri,
3 — Dersaadet ve nüfuzları olan mevkilerde de şiddetli davranacakları ve hattâ memleket menfaatine çalışanları birer bahane ile hapsetmek üzere liste hazırlamakta oldukları haber alınmıştır.»

Ferit Paşa kabinesi düştükten sonra kurulan ve Mustafa Kemal Paşa ile uzlaşmış olan Ali Rıza Paşa Hükümeti, kendini, millî hareketi de tatmin edecek bir kuvvette görmüş ve Mustafa Kemal Paşayı hükümet işlerine karışmaktan menetmeye çalışmıştı. Mustafa Kemal Paşanın, bu hükümette, doğrudan doğruya ve sürekli olarak temasta bulunduğu hükü ...




Weqfa-Enstîtuya kurdî ya Parîsê © 2024
PIRTÛKXANE
Agahiyên bikêr
Agahiyên Hiqûqî
PROJE
Dîrok & agahî
Hevpar
LÎSTE
Mijar
Nivîskar
Weşan
Ziman
Kovar