ÖNSÖZ
Doğu Anadoludaki toplumsal yapı ve bu yapı içinde özel bir yeri olan aşiret sistemi eskiden beri dikkatimi çeken bir konuydu. Hacettepe Üniversitesinde yüksek lisans yaparken konuyu daha derinlemesine ve detaylı bir biçimde inceleme olanağını buldum. Gördüm ki, konu bir çok sanatsal etkinliğe, yani onca filme, romana tiyatroya konu olmasına rağmen, asıl araştırılması irdelenmesi gereken bir alan olan bilimsel alanın merceğine tabi tutulup yeterince incelenmemiş. Bu alanda varılan bir kaç çalışma ise konunun boyutları (büyüklüğü, karmaşıklığı ve çok yönlülüğü) ile karşılaştırıldığında yetersiz kalmaktadır.
Bu nedenle Yüksek Lisans (Master) tezimi bu alanda yapmaya karar verdim. Amacım yapacağım araştırma ile bu alanda yapılacak çalışmalara ışık tutmak, sosyal bir olgu olarak konuyu bilimsel bir biçimde aydınlatmaktı. İşte elinizdeki bu kitap, bu vesile ile 1988 yılında H.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsüne verilmiş ve kabul edilmiş olan "Master" tezinin bazı ufak değişikliklerden sonra daha geniş bir okuyucu kitlesine sunulmak üzere hazırlanmıştır. Kitap okunurken bu noktanın hatırda tutulmasının yararlı olacağı kanısındayım. Bilinmesi gereken bir diğer nokta ise şudur: Araştırma yaparken konumuz olan "Burukan Aşiretinin Sosyo Ekonomik ve Kültürel Yapısı"nı daha iyi anlayabilmek için genel olarak aşiret sistemini ve doğudaki aşiretlerin konumunu da ortaya serdik. Bir bölümü Batı Iranda ve Kafkasyada da yaşayan aşiretin yalnızca Türkiye'de (Van ve Havzasında) yaşamakta olan kısmını inceleme olanağını bulduk. Gelecekte diğer bölümleri ile birlikte kapsamlı bir inceleme yapmak daha da yararlı olacaktır. Dolayısıyla kitabın bu bağlamda, eleştirel bir gözle okunmasını, eksikliklerle beraber varsa yeni bilgilerin iletilmesi yazarı sevindirecek ve memnun edecektir.
Son olarak şunu söylemek isterim ki, bu araştırmayı yaparken bana yardım ve teşvikleri ile destek olan hocam ve danışmanım Doç. Dr. Cihat Özöndere ve araştırma boyunca hiçbir konuda yardımlarını esirgemeyen Burukan aşireti halkına teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim. Ayrıca beni, bu çalışmayı yapacak düzeye getiren ve bu güne kadar maddi ve manevi desteğini esirgememiş olan aileme -özellikle babama- teşekkürlerimle birlikte şükranlarımı sunarım.
Saygılarımla Ahmet Özer
Giriş
Araştırmamızın konusu, genel olarak doğudaki aşirederin toplumsal konumudur. Bu doğrultuda teorik bir çerçeve çizildikten sonra özel olarak "Sosyal Değişme Sürecinde Doğudaki Aşiretlerin Toplumsal Yapısı" incelenecektir. Bunu yaparken, bu arada, konuyu daha da somutlaştırmak ve sınırlarını belirlemek için "bir adım daha ileri giderek doğuda çok sayıda var olan aşiretlerden biri olan "Burukan" aşireti üzerinde özellikle durulacaktır.
Burukan aşireti yaşadığı mekanda araştırılıp incelendiğinden-çalışma saha araştırması niteliğini kazanmıştır. Ayrıca aşiret olgu-, sunun bu günü daha iyi kavranabilmesi için dünü, yani kısa bir tarihi gelişimi irdelenmiş, bu veriler ışığında günümüzdeki konumu aydınlatıldıktan sonra gelişen ve değişken koşullar karşısında durumunun ne olacağı, bir anlamda, yarını da irdelenmiştir.
Araşürmamızın amaç ve hedeflerine gelince: Konu günümüze kadar detaylı ve sağlıklı bir biçimde ele alınıp incelenmemiştir. Bu alanda yapılan birkaç araştırma ise, bizce, yeterli ve doyurucu değildir. Sosyal bir olgu olarak konunun ilginçliğine, onca film ve romana konu olmasına rağmen bilimsel bir merceğe tabi tutulup irdelenmemesi hiç kuşkusuz bu alandaki bir eksikliği göstermektedir. Çalışmamızın bir amacı bu eksikliğin giderilmesine katkıda bulunmak ve bundan sonra bu alanda yapılacak çalışmalara ışık tutmaktır.
İkincisi, 20. yüzyılın son çeyreğinde dünya ulusları "atom" ve "kompüter çağına" girerken gelişmekte olan Türkiye'de hâlâ eski ve geleneksel toplum yapı birimleri diyebileceğimiz toplumsal yaşama biçimlerinin varlığı ilginçtir. Kuşkusuz bu bir çelişkidir. Bir çok toplumsal sorunu içinde barındıran ve çözülmesi gereken bir çelişki. Bu anlamda konu, bir çok yönü ile problematiktir. Bilimsel bir bakış, toplumsal bir olgu olan konumlızu anlaşılır kılacağı gibi çözümüne de katkılar sağlıyacak ve alternatif çözümler için başvurulacak bilgiler elde edecek inancındayız. Çünkü genelde bilimin, özelde sosyal bilimlerin bir amacı da toplumdaki "sosyal olgulan" bulmak, anlamak ve açıklamaktır. Bu yolla ulaşılan bilgilerin, yani "bilimin uygulama sonuçları", yașamamızı ...
|