La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Türk Sorunu


Auteur :
Éditeur : Kaynak Yayınları Date & Lieu : 1993, İstanbul
Préface : Pages : 424
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 135x195 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Per. Tur. 2695Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Türk Sorunu

Türk Sorunu

Doğu Perinçek

Kaynak

Doğu Perinçek, Kürt sorununun "Türk sorunu" olduğunu belirtti. Sorunun demokratik çözümü öncelikle bu gerçeğin kavranmasından geçiyor. Kitabın eksenini de bu tema oluşturuyor. Perinçek, 2000'e Doğru çalışanlarıyla birlikte ortak çalışmayla buldukları gerçekleri ve belgeleri bu kitapta derledi. Kitap, yedi bölümde şu konuları ele alıyor:
Niçin Türk sorunu?

Devletin inkâr politikası ve Kürt halkına güvensizliği
Devletin göçe zorlama ve eritme politikası
Devletin ağalığa, aşiret reisliğine ve dinciliğe dayanma politikası
Devlet terörü

Uluslararası boyutlar, ABD, Ortadoğu ülkeleri ve Kürt sorunu
Demokrasi dinamiği olarak Kürt halk hareketi
Kitabın bazı bölümleri 2000'e Doğru'da yayımlandığı sırada
Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nde açılan davalar aklama kararlarıyla sonuçlandı


ÖNSÖZ

Kürt sorunu, Türk sorunudur.
Kürt sorunu, "Kürt sorunu" olarak kaldığı sürece çözümsüzlüğe mahkûm oluyor.
Sorunun demokratik çözümü, öncelikle bu gerçeğin kavranmasından geçiyor.

Çözüm, emekçilerin ellerindedir. Öyleyse Türk sorununu herkesten önce emekçiler anlamak durumunda.
İstanbul'dan Silopi'ye, Paris'ten Küba'ya, Luxemburg'tan Kore'ye, Bekaa'dan Çin'e kadar bunları anlatmaya çalıştım.
2000'e Doğru, Türk sorununu bütün Türkiye'ye ve hatta dünyaya anlatmada belli bir rol oynadı; birçok gerçeği belgeleriyle ortaya koydu. Bu yayınların bir ekseni vardı: Kürt sorununu bütün emekçilere ve aydınlara bir kardeşlik sorunu olarak sunmak. İşte bu tavrı yansıtan yazılarım elinizdeki kitapta toplanmış bulunuyor.

Bu yazıların hepsinde 2000'e Doğru çalışanlarının büyük emekleri var. Gerçeği onlarla birlikte araştırdık. Bana düşen görev, ortaklaşa bulduğumuz gerçekleri yazıyla ifade etmek oldu.

Ferit ilsever arkadaşımın "Botan Bölgesi lnsansızlaştırılıyor" başlıklı raporunu, Halit Güngen'in de katıldığı bir çalışmayla ortaya çıkarılan Hizbullah'ın Diyarbakır Çevik Kuvvet'te eğitildiği haberini ve yine ortaklaşa bir çalışmadan sonra Hüseyin Şimşek arkadaşın kaleme aldığı Diyarbakır Cezaevi yazısını da burada anlatılan tezleri tamamladıkları için kitaba aldım.
Hayatlarım Türk ve Kürt halklarının bir Emekçi Cumhuriyeti'nde kardeşçe yaşamaları için verenlere derin saygılar...

Onlann arasında tanımak mutluluğunu yaşadığım, işçi Partisi Cizre İl Yöneticisi ve Cizre halkının sevgili önderi Resul Sakar'ı; Partimizin Şırnak II Yöneticisi ve 2000'e Doğru Diyarbakır Muhabiri Halit Güngen’i; Partimizin 2. Büyük Kongresinin coşkulu militanlarından Van II Yöneticimiz Orhan Karaağar'ı; Şırnak il Yöneticimiz Ömer Güven'i ve yine Parti'nin Cizre Örgütü üyelerinden İbrahim Sancan'ı özlemle anıyorum.



I

Niçin Türk Sorunu

Türk Meselesi


Kürt meselesi, aynı zamanda Türk meselesidir.
İki bakımdan bu böyledir.

Birincisi, Türkler onurlu bir millettir ve kendi adlarına Kürtlere baskı yapılması, onlar için bir vicdan meselesidir. İleride Türk tarihleri herhalde şöyle övünmeyeceklerdir: "O kadar kahraman bir milletiz ki, Kültlerin adını bile sildik. Onlara kendi dilleriyle okuma yazmayı haram ettik. Elimizden geldiği zaman polisimizle, jandarmamızla türkülerini bile yasakladık. Çocuklarına Şorej diye, Jiyan diye isimler koydukları zaman, nüfusa yazmadık. Köylerinden sürdük. Kafesteki kekliğini bile öldürdük."

Bunlar yazılınca, savcılar milli duyguların zayıflatıldığı gerekçesiyle davalar açıyorlar. Ama bu uygulamaların gerçek olduğunu bugün herkes kabul ediyor. İşte Türkler, bu gerçekleri söyleyenleri mahkemelerde süründürdükleri için değil, bu uygulamalara karşı çıktıkları için onurludurlar. Gelecekte de Türkler ancak Kürtlerle eşit, özgür ve kardeşçe yaşadıkları bir toplumu birlikte kurdukları için başları dik olarak dolaşacaklardır.

Zorbalığın herhangi bir türü, hele ulusal baskı karşısında sessiz kalmak, insan kişiliğini eğer, büker; insanı hem topluma, hem de kendisine yabancılaştırır. Bir toplumu haksızlık karşısında boyun eğmek kadar yozlaştıran ikinci bir davranış yoktur.

Bu nedenlerle Kürt meselesi, Türkler için bir vicdan ve onur meselesidir.

* Doğu Perinçek hakkında bu yazı nedeniyle açılan dava, İstanbul 2. Nolu DGM'nin 3.4.1991 gün, E 1990/173 ve K 1991/100 sayılı kararıyla aklamayla sonuçlandı.




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues