La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Têkoșîn, n°2


Auteur :
Éditeur : Kovara Têkoșîn Date & Lieu : ,
Préface : Pages : 62
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 130x200 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Tek.Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Têkoșîn, n°2

Versions

Têkoșîn, n°2

Têkoșîn

Kovara Têkoșîn


Bağımsız bir hareket olarak çıkışımız kimi çevrelerin bilinçsiz ya da bilinçli tepkilerine yolaçtı. Neden Kürdistan düzeyindeki şu ya da bu harekete katılmadığımız fakat ayrı bir hareket olarak çıktığımız sorulmaktadır. Bu tür sorular, bazı iyiniyetli sempatizan unsurların birlik isteminin ifadesi olabildiği gibi, «Tekoşinin varlığını kendi grup çıkarlarına yönelmiş ciddi bir tehlike sayıp, onun gelişimini ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışan, telâşa kapılan ihtiraslı unsurların rahatsızlığının tezahürüde olabilmektedir.

Herşeye karşın, bu sorunun cevabı içinde bulunduğumuz dönemde temel bir sorunla ilgili olduğu için üzerinde durmak istiyoruz. Bu temel sorun, Kürt halkının kurtuluş mücadelesinin proleter bir önderlikten yoksun oluşudur. O halde görev bellidir: Kürdistan proleteryasının bağımsız politik hattını ve bu hattın cisimleşmesi, maddi bir güce dönüşmesi demek olan öz örgütünü inşa etmek. Tekoşin’in amaçladığı da, bu görevin yerine ...



NEDEN AYRI BİR HAREKET?

«Biliyoruz ki, bir olayın gelişimi dışsal görüntüleri
ne olursa olsun, içsel özelliklerine göre belirlenir.
Yine biliyoruz ki, siyasal düzeyde kendi gerçeğimiz
-başkalarının gerçeği her ne kadar güzel ve çekici
olursa olsun- bizim kendisine ilişkin geniş bilgimizle,
kendi çabalarımız ve fedakârlıklarımızla değiştirilebilir»
(A. Cabral, Gine'de Devrim)


Bağımsız bir hareket olarak çıkışımız kimi çevrelerin bilinçsiz ya da bilinçli tepkilerine yolaçtı. Neden Kürdistan düzeyindeki şu ya da bu harekete katılmadığımız fakat ayrı bir hareket olarak çıktığımız sorulmaktadır. Bu tür sorular, bazı iyiniyetli sempatizan unsurların birlik isteminin ifadesi olabildiği gibi, «Tekoşinin varlığını kendi grup çıkarlarına yönelmiş ciddi bir tehlike sayıp, onun gelişimini ne pahasına olursa olsun engellemeye çalışan, telâşa kapılan ihtiraslı unsurların rahatsızlığının tezahürüde olabilmektedir.

Herşeye karşın, bu sorunun cevabı içinde bulunduğumuz dönemde temel bir sorunla ilgili olduğu için üzerinde durmak istiyoruz. Bu temel sorun, Kürt halkının kurtuluş mücadelesinin proleter bir önderlikten yoksun oluşudur. O halde görev bellidir: Kürdistan proleteryasının bağımsız politik hattını ve bu hattın cisimleşmesi, maddi bir güce dönüşmesi demek olan öz örgütünü inşa etmek. Tekoşin’in amaçladığı da, bu görevin yerine getirilmesinde kendisine düşeni yapabilmektir.

Bu süreç boyunca ideolojik - teorik mücadele politik çalışmaya ve mücadeleye bağlı olarak önemli bir rol oynar. Kurtuluş mücadelesinin önderliği konusunda iddialı olan siyasal gruplar arasındaki sağlıklı bir ideolojik mücadele sonucudur ki, yükselen ulusal hareket birleşik -merkezî- bir önderliğe kavuşabilir. Böyle bir ideolojik mücadele, her eğilimin kendi görüşlerini açık ve berrak olarak gündeme getirmesi ile birlikte yürümelidir. Aksi halde, tutarlı bir ideolojik mücadele, verini, kaba, çok genel ve yüzeysel gözlemlere davalı görüşler orasındaki kısır bir rekabete bırakır. Ya da somut koşulların somut tahliline yanaşmadan şu ya da bu sömürge ülkedeki kurtuluş mücadelelerinin teori ve pratiğini dogmatik bir biçimde ülkemiz koşullarına zoraki uyarlama çabası içerisine girilir. Nitekim bugünb egemen olan sapma bu tür bir dogmatizmdir.

Kürdistan ne Angola, ne Mozambik, ne Gine ne de bir bir başka ülkedir. Kuşkusuz sömürge statüsü içerisindeki bir ülke olarak sözü geçen sömürgelerle benzer çizgileri mevcuttur. Fakat, önemli olan bu benzerlikleri gözönünde bulundurarak ve bu deneylerden çıkarılması gereken dersleri çıkartarak özgün olanı da kavramaya çalışmaktır. Ülke devriminin ayırdedici, özgül, çizgilerini kavramanın tek yolu da ülke gerçeğini -tarihsel, ekonomik, siyasal ve toplumsal- kavramaya çalışmaktır. Yani somut gerçeğin somut analizidir. Bu deyim ne kadar tekrarlansa yeridir. Çünkü, ençok kullanılan ve fakat bir türlü kavranamayan noktadır bu.

Doğmatik görüşlerin bir özelliği devrimci teorinin ve ideolojik mücadelenin önemini yadsımaktır. Kürdistan’da yıllardır yazılı, bağlayıcı hiçbir görüş getirmeksizin hareket olabilenler mevcuttur. Bu tür grupların ideolojik-teorik gıdası şurdan burdan devşirilme eklektik şeylerdir. İdeolojik fukaralıkları bu grupları Kürt toplumuna giydirilecek hazır şablonlar bulmaya, küçük-burjuva kolaycılığına sürüklemiştir. Şöyle bir muhakeme yürütürler:

«Sizde bağımsız örgütlenme ve sömürge tesbitleri yapıyorsunuz bizde. O halde niçin bize katılmıyorsunuz..» gibi.

.....




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues