La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

İmparatorluktan Günümüze Türkiye’nin Toplumsal Yapısı


Auteur :
Éditeur : Cem yayınevi Date & Lieu : 1976, İstanbul
Préface : Pages : 606
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 130x195 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Kon. İmp. 1540Thème : Sociologie

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
İmparatorluktan Günümüze Türkiye’nin Toplumsal Yapısı

İmparatorluktan Günümüze Türkiye’nin Toplumsal Yapısı

Emre Kongar

Cem


İmparatorluktan Günümüze Türkiyenin Toplumsal Yapısı, dünü ve bugünü tutarlı bir bilimsel model çerçevesinde açıklayan, yarına ışık tutan bir çalışma olduğu kadar, Türkiye hakkındaki en önemli yapısal istatistikleri de içeren bir temel başvurma yapıtıdır. Bugünkü toplumsal yapımızı biçimlendiren temel öğeler olarak kullanılan kavramlar, ideoloji, sınıfsal gelişme ve dış dünyadır. Osmanlı toplum yapısı, Atatürk İhtilali, Kemalist ideoloji, kapitalizmin gelişmesi, ordunun sımfsal ilişkileri, dış dünyanın ekonomik ve siyasal denetimi, ekonomik büyümenin nitelikleri, işçi sınıfının ortaya çıkışı ve özellikleri, kentleşme olgusu, değişen ailenin yapısı ve bunlar gibi daha pek çok konu, tutarlı bir model çerçevesinde ele alınmış ve Türk toplumsal yapısı içinde yerli yerine oturtulmuştur. Bugünkü toplumsal yapımızı biçimlendiren olgu ve olayların (kimileri ilk kez hesaplanan) rakamlara dayalı incelemeleri de bu çalışmanın önemli bir kısmını oluşturmaktadır.



Emre Kongar, 13.Ekim.1941'de İstanbul'da doğdu. 1963 yılında Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümünü bitirdi. 1964 yılında Birleşmiş Milletler bursu ile Sosyal Bilimler eğitimi için Birleşik Amerika'ya gitti1976 yılında "Toplumsal Değişme Kuramları" konusundaki tezi ile üniversite doçenti oldu. Aynı yıl Sosyal Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bölümüne eylemli doçent olarak atandı ve Bölüm Başkanlığı'na seçildi. 1978 yılında Bölüm Başkanlığı'ndan ayrıldı. İkinci, Üçüncü ve Dördüncü Beş Yıllık Planların hazırlanmasında çeşitli ihtisas komisyonlarında çalıştı.

Halen Yıldız Teknik Üniversitesi'nde ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde saat başı görevli, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde de fahri olarak hocalık yapmaktadır.

 



GİRİŞ


Bu yapıt ile, çok uzun zamandan beri sürdürdüğüm araştırma ve incelemelerimin ürününü görmenin sevinci değil, tedirginliği içindeyim. Bilimsel bir kuşkuculuk ile gerçekleştirmeye çalıştığım bu inceleme, yayınlanmadan önce benim egemenliğim altındaydı. Oysa, şimdi yayınlanıyor ve ben onun denetimine giriyorum.

Üniversite sıralarında okuduğum ekonomi ve siyasal bilim ile, üniversite sonrası eğitimde öğrendiğim toplumbilim (sosyoloji) bana hiç bir katkıda bulunmamışsa bile, «Türkiye’nin Toplumsal Yapısı» gibi bir konunun, yanlışsız ve eksiksiz bir biçimde okuyucuya sunulma olanağının son derece kısıtlı olduğunu göstermiştir.

Bu yapıtta, her üç bilim dalında öğrendiklerimi de Türk toplumuna uygulamaya çalıştım. Elde ettiğim bulguları tutarlı bir model çerçevesinde geliştirmek için çaba harcadım. Amacım, bilimsel kurallarla, Türkiye’nin toplumsal gerçekleri arasında bir uyuşma sağlamaktı. Böylece Türkiye için geçerli bir model geliştirerek anlamlı bir bireşime ulaşmayı umuyordum. Elde ettiğim sonuç, ancak bir «öneri» ya da «taslak» niteliği taşıyan bir«deneme» oldu.

Bu «deneme»de geliştirmeye çalıştığım model, üç temel değişken üzerine kuruludur. Birinci değişken tarihsel süreçleri, çevre koşullannı ve öteki ülkelerle olan ilişkileri de kapsayan biçimde dış dünya’dır. İkinci değişken, Türklerin ve Osmanlıların tarih içindeki devlet anlayışlarını, geleneklerini, göreneklerini kapsayan, batıcılığı ve Atatürkçülüğü de içeren ideoloji öğesidir. Üçüncü temel değişken ise, çeşitli süreçlerin sonucu olarak smıflaşma’dır.

Modelin işleyişi tarihsel açıdan ve bu üç değişken arasındaki etkileşimler çerçevesinde ele alınmıştır. Değişkenler arasındaki etkileşim, sürekli olarak uyumlu ve tekdüze bir nitelik taşımaz. Genellikle karşıtların etkisi ve tepkisi biçiminde oluşur.

Türk toplumsal değişme süreci, son derece kendine özgü niteliklere sahiptir. Özellikle Batı’dan bütünüyle ayrıdır. Avrupa’daki değişme ve gelişmelerin tam tersi bir süreç çerçeçevesinde oluşmuştur. İncelemelerim sırasında yalnızca bir model geliştirmeye değil, değişme sürecini ileriye dönük bir biçimde de ortaya koymaya çalıştım. Her temel öğenin görüntülerini incelerken, gelecek için ipuçları da aradım. Fakat bugüne değin oluşan değişmeleri açıklamak için geliştirdiğim model, ileriye dönük irdelemeler için, temel değişkenlerin ağırlığı açısından, yeniden gözden geçirilmelidir. Yapıtta uzun uzun açıklamaya çalıştığım oluşumlar sonucu modelin ideoloji değişkeni, göreli olarak önemini yitirirken sınıflaşma öğesi de göreli olarak etkisini arttırmaktadır. Örneğin, Cumhuriyetin kuruluş yıllarında, Osmanlı toplum yapısının özel niteliklerinden dolayı ideoloji, sınıflaşmayı önemli ölçüde etkilemiştir. Oysa, 1980’lere giderken, bunun tam tersi olmakta, sınıflaşma değişkeni, ideoloji öğesini biçimlendirmektedir.

Bu yapıtta, Türkçeyi büyük bir özenle kullanmaya çalıştım, Amacım, çalışmamı, Arapçanın ağdalı ve Batı dillerinin özentili sözcüklerinden arınmış duru bir dille okuyucuya sunmaktı. Bu amacı ne ölçüde gerçekleştirebildiğimi bilmiyorum. Ancak, «Türkiye’nin Toplumsal Yapısı» gibi bir konunun temiz ve açık bir Türkçe ile yazılmasının bir görev olduğu bilincindeyim. Bu görevi yerine getiremediysem, bunun nedeni hiç kuşkusuz Türkçenin yetersizliği değil, benim yeteneksizliğimdir.
Çalışmamı on bölüm içinde düzenledim. Her bir bölümde, geliştirmek için çaba harcadığım model bakımından önemli gördüğüm konuları inceledim. Ayrıca, temel yaklaşımımı belirlemek için, bölümlerden değişik bir sınıflama da kullandım ve yapıtı beş ana kesime ayırdım. Bu kesimler, dikkatli bir okuyucunun da gözünden kaçmayacağı gibi, bölümleri, modelimdeki kuramsal ilkelere göre yerleştirme çabasının bir sonucudur.

Burada bir uyarı notu koymalıyım: Bilindiği gibi her toplum, her an değişmektedir. Bu nedenle toplumsal yapı ile toplumsal değişme birbirinden ayrılamaz. Bu çalışmada da, toplumsal yapı ile toplumsal değişme birlikte ele alınmıştır. Çünkü bunlardan yalnız birini inceleyerek ötekini bir yana bırakmak, toplumsal gerçeğe ve dolayısıyla bilimsel yaklaşıma aykırıdır.

Son söz olarak, bu «deneme» ile, Türkiye için en doğru yargıları sunmak gibi bir sav taşımadığımı da belirtmeliyim. Ulaşmaya çalıştığım amaç, tutarlı bir model geliştirebilmekti. Türkiye’nin toplumsal yapısı ve değişmesi konusundaki tartışmalara küçük de olsa bir katkıda bulunabilirsem kendimi mutlu sayacağım. Ayrıca bir başka umudum, sunduğum geniş kapsamlı (ve kimileri ilk kez yapılan hesaplamalara dayanan) bilgi, rakam ve tarihler yoluyla, okuyucu için temel bir başvurma kaynağı ortaya koyabilmiş olmaktır.




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues