ÖNSÖZ
Türkiyenin Dirlik ve Düzenlik Tarihi üzerinde yirmi yıldan beri yaptığımız çalışmalardan elde ettiğimiz bilgileri kitap veya makaleler halinde ortaya koymaktayız.
Bu kitapta verdiğimiz bilgiler ise, sözünü ettiğimiz alanın en önemli konulardan birisi olan «Celali İsyanları»nı aydınlatmaktadır. Gün ışığına çıkardığımız bu türdeki olayların incelenmesinden de anlaşılacağı üzerine, o kadar karışık ve yığınlarla olayı içine alan bir tarih yaşantısıdır ki, onu tek bir araştırıcının tarih sayfalarına yeter erişkinlikte geçirmesi çok güçtür. Bununla beraber, bizden önce, aynı konuyu araştırmış olanlara bakaraktan, sorun esas hatları ile meydana çıkarılmıştır denebilir.
Fakat, şu da doğrudur ki, «Anadolu İsyanları» deyiminin ifade ettiği büyük tarih oluntusu, XVII. ve hattâ, XIX. yüzyılların bu türdeki olaylarını da içine alır. Bu kitapta ancak 1500 - 1605 süresi incelenmiş olduğuna göre, Türkiyenin içtarihi demek olan «Dirlik ve Düzenlik Tarihi»nin hiç olmazsa ana hatları ile yazılmış olması için, bu tarihten sonraki zamanların olayları da aynı metot ile incelenmek gerekir ki, bir defa bu yola girilmiş olduğundan her halde bir zaman sonra bunlar yapılıp bitirilmiş olacak.
M. Akdağ Ankara, 1963
Giriş
Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası (1500 — 1610)
A. Konu ve Kaynaklar
1 —Oluntuyu Tanımlama
Bilindiği gibi, Osnıanlı tarihinde "Celâli İsyanları" diye ün almış büyük bir olaylar serisi vardır ki, günümüze gelinceye dek üzerinde ciddi araştırmalar yapılmadığı için, Türk toplumunun geçmişindeki bu korkunç toplumsal karışıklık; yetersiz ve yanlış dolu bilgiler biçiminde bir öğreti niteliği sürdürülegelmekteydi. Bu nedenle, Türkiye'de çağdaş tarih araştırmacılığı geliştiğinden beri konu üzerine bir çok sorular yöneltilmiş bulunuyordu ki başlıcaları şöyle ifade olunabilir: Celâli isyanlarının aslı nedir? Bu hareket siyasi ya da dinsel bir zümrenin mi ayaklanmasıdır, yoksa Türkiye’de halk, saray yönetimine karşı çıkmak mı istemiştir? Celâli olayları yalnız Anadoluda mı görülüyordu? imparatorluğun öteki bölgelerinde yaşıyan Türk halkı arasında aynı türden hareketler hiç görülmemiş midir? Her ayaklanmaya "Celâli" deyimi kullanılıyor muydu? Bu büyük olayda sosyal, İktisadi, siyasi hattâ hukuki etkenlerin payı nedir? İşte bütün bu sorulara araştırmamızda cevap vermeye çalışacağız. Fakat, soruna kolay girebilmek için daha şimdiden şunu söylemek gerekir ki "Celâli isyanları" denmiş bulunan bu büyük oluntuyu ne bir kızılbaş - tarikat isyanı ne de timarlı sipahilerin hükümete karşı giriştikleri ayaklanma ya da Anadolu halkının kökü sarayda bulunan enderuncu düzenliği yıkma girişimi biçimlerindeki değerlendirmelerden hiç biri bizi olumlu sonuca götürmez. Olayları incelerken açıkça belirleneceği üzere ortada devlete ...
|