La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler


Auteur :
Éditeur : Boğaziçi Üniversitesi Date & Lieu : 1992, İstanbul
Préface : Pages : 328
Traduction : ISBN : 975 - 451- 072 - 5
Langue : TurcFormat : 135x190 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Akg. Der. 3710Thème : Histoire

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler

Yakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler

Suat Akgül

Boğaziçi


Doğu Anadolu Bölgesi Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli, doğusunda Bingöl, batısında Malatya, kuzeyinde Erzincan, kuzey-doğusunda Erzurum, güneyinde Elâzığ illeri arasında kalan, 7774 km2'lik alana sahip küçük bir il görünümündedir (1).

Doğu Anadolu'nun İç Anadolu ile birleştiği yerde oldukça arızalı sınırlarla çevrili bir bölge olan Tunceli, kuzeyinde Munzur sıradağları ve kısmen Karasu nehri, doğuda Peri / Büyüksu, güneyde Muratsuyu, batıda Karasu ile çevrilidir. Bölgenin en eski yerleşim merkezleri, Çemişgezek, Mazgirt, Pertek ve Hozat ...



ÖNSÖZ


1937-1938 Tunceli / Dersim isyanı'nı araştırmak, incelemek ve ortaya koymak birçok yönden dikkate değerdir. Çünkü olay geniş boyutlu olup yetersiz kaynaklarla çalışmayı gerektirmektedir.

1937'de meydana gelen bu isyan için milattan önceki dönemlere dahi gitme gereği vardır. Türk Tarihi kadar İslâm, Roma ve Bizans Tarihi'ni de incelemek gerekir. Ayrıca Anadolu'daki Türk Beylikleri, Selçuklu ve Osmanli dönemleri, Dersim konusu için büyük öneme sahip tarihi süreçlerdir.

Konuya sadece tarihî perspektiften bakmak da yeterli değildir. İslâm felsefesi, mezhepler tarihi, halk bilimi ve sosyoloji gibi disiplinler, konumuza bütünlük kazandırabilirliği açısından önem taşımaktadır. Son dönem siyasi tarihi ve sömürgeciliğin gelişmesi konuları da Dersim'le ilgili yapılacak çalışmaların kapsamına girer.

Bütün bu açılardan baktığımızda konu, aynı zamanda aktüeldir de. Avrupa Topluluğu'na giriş sürecinde olan Türkiye, kendi iç sorunlarıyla, dış sorunlarının aslında paralel olduğunu görebilecektir. Çünkü geçmişte birçok sorun, dış etkileşimle hareket sahası bulmuştu. Bugün de bundan pek farklı bir yaklaşım göremiyoruz. Öyleyse Dersim sorununa konulan doğru bir teşhis, günümüz siyasal ve sosyal sorunlarına da konulan doğru bir teşhis olacaktır.

Kitabımız bu doğru teşhisin tespitinde bir nebze de olsa yarar sağlayabilirse amacına fazlasıyla ulaşmış sayılacaktır.
Kitabın hazırlanmasında birçok zorluklarla karşılaştık. Bunların başında kaynak yetersizliği gelmekte. Ataşe Arşivi'nden «konunun kapsamının kendi araştırma sahasına girdiği» gerekçesiyle tam anlamıyla yararlanma imkânı bulamadık. Böylece birinci elden kaynak niteliğini taşıyan belgelere ulaşmak oldukça güç oldu. Ancak bu açığı Genelkurmay Harp Tarihi Başkanlığının yayınlamış olduğu Türkiye Cumhuriyetinde Ayaklanmalar (1924-1938) adlı kitapla kapatmaya çalıştık. İngiliz belgelerinden de Bilâl N. Şimşirin, İngiliz Belgeleriyle Türkiye'de Kürt Sorunu (1924-1938) adlı kitabıyla yararlandık.

Kitabın hazırlanması sırasında ikinci elden kaynakların yanısıra, Düstur, Resmî Gazete ve Meclis Zabıtları da elden geldiğince taranmaya çalışılmıştır. Ayrıca 1936-1937-1938 yıllarına ait Türkiye'de çıkan birçok gazete ve dergi ile, 1937-1938 yıllarında çıkan bazı yabancı gazeteler de gözden geçirilmiştir.

Konu, kısa bir zaman önce olmasından dolayı hâlâ yaşayan bazı tanıklara da sahiptir. Birçoğu yaşlılıklarından, birçoğu da kendi dar çerçevelerinden baktıkları için bilimsel bir çalışmaya dahil edilecek bilgileri verecek durumda olmadıklarından araştırma dışı tutulmuşlardır.

Yaptığımız çalışmada konumuzla uzaktan yakından ilgili bütün eserler incelenmiş ve yararlanılmıştır. Birçok yabancı eser de incelenmiş, konumuza derinlik kazandırılmasına çalışılmıştır.

Kitabın hazırlanması sırasında birçok kişinin yardımlarını gördüm. Ancak özellikle, çalışmamın her safhasında gerek maddi gerek manevi yardımını hiçbir zaman esirgemeyen saygıdeğer hocam Prof. Dr. Abdulhalûk Çay'a ne kadar teşekkür etsem azdır.

Suat Akgül



Giriş


Doğu Anadolu Bölgesi Yukarı Fırat bölümünde yer alan Tunceli, doğusunda Bingöl, batısında Malatya, kuzeyinde Erzincan, kuzey-doğusunda Erzurum, güneyinde Elâzığ illeri arasında kalan, 7774 km2'lik alana sahip küçük bir il görünümündedir (1).

Doğu Anadolu'nun İç Anadolu ile birleştiği yerde oldukça arızalı sınırlarla çevrili bir bölge olan Tunceli, kuzeyinde Munzur sıradağları ve kısmen Karasu nehri, doğuda Peri / Büyüksu, güneyde Muratsuyu, batıda Karasu ile çevrilidir. Bölgenin en eski yerleşim merkezleri, Çemişgezek, Mazgirt, Pertek ve Hozat olup tarihte de bölge, Dersim adıyla bilinmektedir Dersim'in Selçuklulardan önceki tarihi hakkında pek fazla bir bilgi yoktur. Ancak tarihin en eski dönemlerinden beri bölgenin bir iskân merkezi olduğu şüphesizdir. Birtakım kaynaklar, Dersim'e önce Sümerlerin daha sonra da ...

(1) Tunceli İl Yıllığı, Ankara 1973, s. 27.

(2) M. Abdulhalûk Çay, «Tunceli Mezartaşları ve Türk Kültüründeki Yeri Türk Kültürü Araştırmaları», yıl XXIII / 1-2, Ankara 1985, s. 154.




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues