On İkinci Bölüm
TENDÜRÜK HAREKÂTI (14-27 Eylül 1929)
1. Harekâtın Sebebi:
Memleketimizin her türlü kanunlarına bağlı kalmak şartıyla İran'dan hududumuz dahiline girerek yazın Aladağ vesair yerlerde yaylayan, kışın da hükümetçe tahsis edilen Örtülü ve Kurtkapanı’nda kışlayan ve buralarda bulunduğu sürede Ağrılılarla ve İran'daki aşiretlerle temasta bulunan Şeyh Abdülkadir, öteden beri memleketimiz dahilinde hükümete hizmetleri geçmiş birçok aşiretleri hükmü altına almış, bunları köylerinden çıkarmaya, arazilerini ellerinden almaya, mallarını talan etmeye kadar yeltenmiş ve kısmen de muvaffak olmuştu.
İtaat edeceği vaadiyle memleketimiz dahiline alınan ve bugüne kadar en ufak bir iyi niyet belirtisi göstermeyen Şeyh Abdülkadir'in sadece itaatsizliğine ve şerirliğine tanık olunuyordu. Bu Iranlı aşiret reisinin Beyazıt bölgesindeki diğer aşiretlere tercihi, her ne kadar Kotanlı ve Sakanlı aşiretlerini birbirine düşürmek ve bundan faydalanmak maksadına yöneltilmiş ise de, bu durumdan doğan düşmanlık, memleket dahilinde yaşayan bir aşiretin açlığa ve bunun sonunda şekavete sürüklenmesine ve asayişsizliğin büyümesine sebep oluyordu. Buna mukabil Iraıılı Şeyh Abdülkadir birçok vaatler karşılığı sahip olduğu bir arazide huzur içinde oturduğu gibi. Ağrılılarla temasta olduğu halde, kendisinden beklenen görevleri yapmamakla beraber fenalıktan da geri kalmıyordu. Bu sebepler dolayısıyladır ki, Karaköse Takip Komutanlığı, bu Iranlı Şeyhin tenkilini lüzumlu görmüş ve harekâta başlanması için 1. Genel Müfettişliğin müsaadesini istemişti.
2. Tedip Harekâtı için Ana Fikir:
Şeyh Abdülkadir'in diğer aşiretlere yaptıkları fenalıklar, bugün için sadece faaliyet sahasında görülen Sakanlılar aleyhine bir heyecan yaratmış ve oldukça silâh mevcuduna sahip Kotanlılarla Kesküileri birleştirmişti. Bu birleşmeler ve yapılan propagandalar Abdülkadir'in nüfuzunu günden güne azaltmaya başlamıştı.
Kotanlılar ve Kesküilerle Sakanlılar arasındaki soğukluk son günlerde had bir safhada idi. Bu sebepledir ki, Şeyh Abdülkadir'e karşı yapılacak herhangi bir harekette, bu iki aşiretten son derece faydalanmak pek kolay olacaktı. Ayrıca, Takip Komutanlığı emrindeki askerî kuvvet de, Şeyh Abdülkadir ve aşiretini silâhtan tecrit ve itaatli olmalarını sağlamaya yeterliydi. Bu bakımdan yapılacak iş: Takip Bölge Komutanlığınca hazırlanacak bir bildiriyi Abdülkadir ve aşireti halkına dağıtarak, belli bir süre içinde silâhlarını teslim etmeye ve hükümetçe gerilerde gösterilecek uygun bir yere iskâna davet etmek; bu yapılmadığı takdirde, silâh gücü ile itaata alınacağını bildirmek olacaktı. Abdülkadir bu teklif karşısında direnirse bir çember içine alınarak birkaç gün, kuvvetli bir uçak fîlosu ile ve topçu ile tehdit edilecek, bundan bir fayda sağlanmadığı takdirde uçak ve kıtaların yapacağı müşterek etki ile itaat ettirme yoluna gidilecekti. ..... |