La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Devlet Söyleminde Kürt Sorunu


Auteur :
Éditeur : İletişim Date & Lieu : 2014, İstanbul
Préface : Pages : 584
Traduction : ISBN : 978-605-106-956-2 1-2
Langue : TurcFormat : 135x195 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Yeg. Dev. N°1412Thème : Politique

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Devlet Söyleminde Kürt Sorunu


Devlet Söyleminde Kürt Sorunu

Mesut Yeğen

İletişim


İkinci binyılın sonuna gelinirken Türkiye’nin herhalde en ‘ağır’ meselesi olan Kürt meselesinin boyutlanmasında, çözümsüzleşmesinde, giderek ‘sözü tüketmesinde’, devletin bu konuya bakışı kuşkusuz kilit önemdedir. Bu bakışın dillere yerleşmiş en kısa özeti, “red...” ve / veya “inkâr politikası”dır. Mesut Yeğen, kitabında, bu politikanın dümdüz bir ‘kandırmaca’ olmadığına dikkatimizi çekiyor: “Devlet Kürt sorununu ‘irtica’, ‘aşiret direnci’, ‘eşkıyalık’, ‘ecnebi kışkırtması’ ya da ‘bölgesel geri kalmışlık’ meselesi olarak çarpıtmıyor, fakat ‘irtica’, ‘aşiret direnci’, ‘eşkıyalık’, ‘ecnebi kışkırtması’ ya da ‘bölgesel geri kalmışlık’ meselesi olarak algılıyordu.” Sorunu karmaşıklaştıran, biraz da bu-dur: Devlet, Kürt meselesini gerçekten de böyle algılayagelmiştir. Yeğen, bu algılamanın kodlarının Türkiye’nin modernleşme süreci bağlamında nasıl oluştuğunu gösteriyor. Kitabın önemli bir katkısı, Kürt direncinin de, yine aynı modernleşme hikâyesi bağlamında yerli yerine oturtulabileceğini vurgulamasıdır. Yeğen, bu direnci tarihten bağışık bir millî kimlik çerçevesine oturtarak mitleştiren yerleşik muhalif söyleme karşı da uyarıyor. Devlet Söyleminde Kürt Sorunu, Kürt meselesine kuramsal bir yaklaşım getirerek, bu ağır mesele hakkında ‘söylenecek sözün tükenmesi’ni kanıksayan tutuma karşı duruyor. Hamasetin de, araştırma nesnesiyle alâkasız bir akademik yabancılaşmanın da berisinde, tartışmaya önemli argümanlar sunan bir kitap.



Mesut Yeğen
, 1964'te Siverek’te doğdu. Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun oldu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden lisans ve yüksek lisans, Essex Üniversitesi (İngiltere) Sosyoloji Bölümü’nden doktora derecelerini aldı. Halen ODTÜ Sosyoloji Bölümü’nde öğretim üyesidir ve Mürekkep delgisi yayın kurulunda yer almaktadır.

 



ÖNSÖZ


Kürt meselesi üzerine söylenecek her söz, yapılacak her çalışma, kadim bir sualin ardına düşmek zorunda kalır: Kürt sorunu nasıl çözülmelidir? Toplumsal olanı, kendisine ilişkin bütün mülahazaların ötesine geçen, görünür kılınabilir ve dolayısıyla rasyonel bir dönüştürme (siyaset) faaliyetine açık bir kategori olarak algılayan özel bir kanaate işaret eden bu kadim soru, en azından bu yalınlığıyla, mevcut çalışmayı meşgul eden öncelikli soru olmadı. Toplumsalı münhasıran kaotik, siyasal olanı ise münhasıran irrasyonel bir kategori olarak algılamanın oldukça uzağında olmakla birlikte, bu çalışma, toplumsalın transparanlığına ve siyasetin rasyonelliğine dair derin kuşkularla işe başlamış olduğundan, toplum mühendisliğinin iştahını kabartan o kadim sualin ardına düşmek yerine, Kürt sorununun tarihsel ve toplumsal karakterini tetkik etmenin peşinde oldu. Arkeolojik bir okumanın esas olduğu bu tetkikin mümkün kıldığı en genel netice, bahse değmez kadar banal görünür: Kürt sorunu, Türkiye’nin yakın dönem toplumsal tarihine, daha doğrusu, son iki yüzyılın esas hikâyesi olan modernleşme serüvenine ve bu serüvende yaşanan devamlılıklar, kopukluklar ve yarılmalara ilişkilendirilerek anlaşılmalıdır. Banal görünmekle birlikte, bu genel netice can alıcı ve henüz değerlendirilememiş bir gerçeğe işaret eder: Kürt sorunu Türkiye’nin sahici bir sorunudur!
1989-1994 yılları arasında hazırladığım doktora tezinin Türkçe’nin konforuna sığınılarak yeniden yazılmış hali olan bu metin, tezin orijinaline büyük ölçüde sadık kalmakla birlikte, kimi değişiklikleri içermektedir. Kuramsal bölüm olabildiğince kısaltılmaya çalışılırken, uygun görülen yerlerde yeniden bölümlendirmeler yapılmıştır.

Çalışmanın bu biçimiyle ortaya çıkmasında önemli olduğunun anlaşılacağını umduğum kuramsal konumun biçimlenmesinde, tez danışmanım Anthony Woodiwiss’in önemli etkisi oldu. Kendisine minnettarım. İngiltere’de gerçekleştirilen bu doktora çalışmasını mümkün kılan bursları sağlayan British Council ve Fuller Foundation’a da teşekkür borçluyum. Yazarın öldüğü ilan edilen bir çağda söylemenin anlamı kalmış mıdır bilmem; ancak, çalışmanın günahının ve sevabının sorumluluğunu zevkle üstleniyorum.
Mesut Yeğen, Ocak 1999



Birinci Bölüm

Giriş: Türkiye Modernleşmesi ve Kürt Sorunu

1. Kürt Sorununun Tarihsel Arkaplanı Olarak Türkiye Modernleşmesi1


Bir soruyla başlamak gerekiyor: Türkiye’nin Kürt sorununu nasıl çalışmak lazım gelir? Soru önemli, çünkü verilecek cevap, Kürt sorununun ne türden bir sorun olarak algılandığının ve nasıl çözülebilir olduğunun ‘şifre’sini de içerir. Kürt sorunu, ‘cumhuriyete kast eden bir kısım eşkıya ya da teröristin hep hüsranla son bulmuş kalkışmalarını’ öne çıkararak çalışılabilir; tıpkı, ‘Kürtlerin yenilgilerle dolu direniş tarihlerini’ öne çıkararak çalışılacağı gibi. ‘Ondokuzuncu yüzyılın son çeyreğinden yirmibirinci yüzyılın eşiğine miras kalmış bir ulusal sorun’ olarak da çalışılabilir; tasfiye edilen Osmanlı ...

1 Burada 'Türkiye modernleşmesi’ kavramıyla kastedilenin endüstrileşme, temsili demokrasinin kurumsallaşması, bireysel aidiyetlerin öne çıkması vb. standart süreçlerden ibaret olmadığını belirtmek gerekiyor. Türkiye modernleşmesi kavramı, bütün bu süreçleri ve başkalarını da kapsamakla birlikte, daha öncelikli olarak, bir uygarlık durumuna dahil oluşu anlatmaktadır. Türkiye'nin, kökleri 15. yüzyıl Avrupa’sına -belki daha da öncesine- uzanan ve adına modernlik denilen uygarlık ya da insanlık durumuna dahil oluşunu.

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues