ÖNSÖZ
Eğitim için Paris’te bulunduğum uzunca süre boyunca, oradaki kütüphanelerin ve bazı enstitülerin tez konumla ilgili zengin kaynaklarını -bilhassa henüz edisyonu yapılmamış Arapça ve Farsça elyazmalarını- inceleme fırsatı bulmuştum. Ulusal Kütüphanenin Elyazmaları Departmanının Şark Elyazmaları bölümündeki dost ve yardımsever çalışanlara, bilhassa da Jacqueline Sublet idaresindeki Tarihi Metinleri Araştırma Enstitüsü-Arapça Bölümü bünyesindeki araştırma grubuna teşekkürlerimi sunmak isterim. Bu enstitüde, orijinalleri çeşitli Avrupa ve Şark kütüphanelerinde bulunan sayısız Arapça elyazmasının mikrofilmleri tarafima tahsis edildi. Hatta ricam üzerine enstitü, Leiden ve Berlin’den üç Arapça mikrofilmi daha sipariş etti. Yine burada beni Sibt Ibn el-Cewzi’nin kroniğinden bölümler üzerine Fransa’da hazırlanmış yüksek lisans ve doktora tezleri ile henüz yayımlanmamış edisyon ve çevirilerine yönlendiren kişi Clara Lefevre-Thibault oldu.
Günümüz Kürt tarihçilerinin çalışmalarına ilişkin bilgileri Prof. Joyce de Wangen-Blau’dan edindim. Elinizdeki çalışma için çok önemli olan iki Bizans tarih çalışmasını inceleyebilmek üzere, Yunancaya pek hâkim olmadığımdan, yayımlanmamış Fransızca çevirilerden yararlandım. Catholique de Paris Enstitüsünün müdürü Albert Failler, çevirisi müteveffa Paul Gautier tarafından yapılmış Attaleiates Kroniğinden yararlanmama imkân tanıdı; Prof. Jean Claude Cheynet ise Bemard Flusin’in çevirdiği Skylitzes Kroniğini kullanmamı mümkün kıldı. Her ikisine de şükran borçluyum. Gerek saydığım son kaynak, gerekse anonim bir yazar (Skylitzes Continuatus) tarafından kaleme alınmış devamı, beni kısmen Xavier Jacob tarafından çevrilen Les Turks au moyen-age (Ortaçağ Türlderi, Ankara, 1990) adlı eseri de incelemeye yöneltti. Doktora çalışmama verdiği destekten ötürü, tez danışmanım Prof. Dr. Dr. h.c. Ervvin Oberlander’e ve Hans-jürgen Kornrumpf’a; kartografik çalışmaya yaptığı danışmanlık için mühendis Thomas Bartsch’a müteşekkirim. Ayrıca sağladıkları burs imkânı ile 1.10.1996 - 30.06.1997 arasında Paris’teki eğitimimi finanse eden DAAD’ye (Alman Akademik Değişim Servisi), araştırmam süresince önerilerde bulunan kişilere ve nihayet bana verdikleri destek ve çalışmamın son okumasını yaptıkları için aileme teşekkür ederim.
Giriş
Kürtlerin tarihinde, bilhassa 11. yüzyıl, çok sayıda emirliğin bağımsız devletler biçiminde var oldukları bir döneme işaret eder. Bu Kürt emirlikleri arasında en belirgin izleri bırakanlar, Merwanilerdir. Buna hem Ortaçağ Şark’ının Müslüman ve Hıristiyan kronikçilerinin yazdıkları, hem de Merwani devletindeki kültürel gelişmişliğin ve ekonomik zenginliğin göstergeleri olan bazıları günümüze kadar ulaşabilmiş mimari yapılar tanıklık etmektedir. Merwaniler, iktidarlarını Kürtlerin çekirdek bölgeleri sayılan Dicle’nin doğusundaki dağlardan farklı olarak Diyarbekir bölgesi2 ile Van Gölünün kuzey kıyılarına yaymıştır. Burası, dönemin kentler arası ticareti açısından oldukça önemli sayılan ve büyük ölçüde Hıristiyanların -Yakubiler ve Ermeniler- yaşadığı yerlerdi. Merwanilerin Kürt tarihi için önemi, öncelikli olarak o dönemde ...
1 Örneğin bkz. Minorsky, Kurdes et Kurdistan, (III. Histoire, A. ve B.) EI2 içinde, Cilt 5, s. 450-467; Bosvvorth, Kurds, DMA içinde, Cilt 7, s. 3069-311; Dehxoda, Logat name, Cilt 11, s. 10687-16088.
2 Ortaçağ’ın Müslüman coğrafyacıları Dicle’nin yukarı yatağının olduğu bölümü, Halife Devletinin de eski bir eyaleti olan Diyarbekir olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle burada da bu isim kullanılmaktadır. |