La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Kürtlerin Kökeni


Auteur :
Éditeur : Doz Date & Lieu : 1991, İstanbul
Préface : Pages : 176
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 135x185 mm
Code FIKP : Liv. Kur. Nur. Kur. N° 3104Thème : Général

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Kürtlerin Kökeni

Kürtlerin Kökeni

İhsan Nuri Paşa

Doz

Kendi ulusal geçmişlerinden habersiz olan kişiler, uluslarının yükselmesi için gerekeni yapamazlar.
Geçmişten habersiz olmak, geleceğe güvenle bakmayı önler. Mezar taşıyla övünülmemesi gerektiği söylenir, ama ulusla-nn özgürlük duygularım oluşturmak ve güçlendirmek, atalarının şanlı geçmişini bilmeye bağlıdır. Bu ulusal gururun, ulusların yüce yollarının önderleri için ışık olduğunu söylemek de yerinde olur. Musibetlerin yükü altında olan bu mazlum ulusun açısından payını alan bu satırların yazan bilimsel yetersizliğinin faikındadır. Kürtler ve Kürdistan'la ilgili olarak yazılanlardan yararlandıktan başka kendi incelemelerinden edindiği görüşleri eklemiş ve bu küçük kitap hazırlanmıştır. Faydalı olacağı umulur.
Amacım Kürt ve Kürdistan Tarihi yazmak olmayıp varlığı diğer ırklar nezdinde yok sayılmak üzere kararlaştınlan İrani kökenden bir topluma hizmetim sözkonusudur. Hem de bu çilekeş büyük ulusun İranlı kökeninin şanından yoksun oluşuna engel olmaya ve onlan tanıtmaya gayret edeceğim.
Gerçi yazar olarak benim, içinde büyük devletler kuran topluluklar ve ...



SUNUŞ

Dünyanın çeşitli ülkelerinde Kürtlerle ilgili pek çok yazılı kaynak vardır. Örneğin : Prof. Q. Kurdo'nun belirttiğine göre, Moskova'da 1963 yılında basılan İ.S. Musaelyan'm Kürtlerle ilgili bibliyografik kitabında 2668 makale ve kitap adı geçmektedir.

Bunlardan: 1497'si Sovyetler Birliği’nde, diğerleri Avrupa'da basılmış olup hemen hepsi İngilizce, Fransızca ve Almancadır.
Bu 2668 çalışmanın, yine :

Rusça olanlarından 87’si coğrafya, 130'u ekonomi, 300'ü etnografya ve Kürt tarihi, 404'ü XIX. yy. Kürtleri, 93'ü Sovyet Kürtleri, 242'si Kürtler'in siyasi konumu, 110'u gramer - sözlük Kürt yazarları, 60'ı Kürt Edebiyat ve folkloru, 35’i Kürtler'in din ve mezhepleriyle ilgili iken; Avrupa dilleri ile yazılmış olanların da 240'ı coğrafya, 18'i ekonomi, 320'si etnografya ve Kürt tarihi, 49'u Kürtler'in siyasi konumu, 49’u XIX. yy. Kültleri, 9'u Sovyet Kürtleri, 69’u gramer - sözlük - Kürt yazarları, 55'i Kürt Edebiyat ve folkloru, 115'i Kültlerin din ve mezhepleriyle ilgilidir.

38 Kürtçe eser Rusçaya çevrilmiştir.
Çalışmalardan Rusya'da yayınlananların 562'si Çarlık Rus-yası döneminde, 962'si de Sovyetler Birliği döneminde yazılmıştır. Avrupa’da ise 1917 yılma dek 499, ondan sonra ise 962 çalışma vardır.

Görüldüğü gibi bu rakamlara Türkiye, İran, Irak, Suriye, Lübnan ve Mısır gibi Ortadoğu ülkelerinde Kürtlerle ilgili olarak yazılan eserler dahil değildir.

Türkiye'de bu konuda özellikle bilimsel nitelik taşıyan eserlerin sayısı tek elin parmak sayısıni bulmaz. Kürtler konusundaki tabular her şeye rağmen yıkılamamıştır henüz. Kürtlerle ilgili yazılanlardan bir bölümü safsatalarla doludur. Üzerinde bilimsel çalışma olanağı bırakılmayan konuların safsata türünden açıklamalarla kalacağı kuşkusuzdur.

Sözkonusu eserlerin bir bölümü sömürgeci kapitalist ülkelerin yazarlan tarafından yazılmıştır. Bu yazarların kimisi politik nedenlerle, kimisi de Kürtler'in dillerini ve sosyal yaşantılarını bilmediğinden, yapılan değerlendirmelerde yanılgıya düşmüştür. Konu, böylece giderek bulanı kİ aştınlmıştır.

Elinizdeki kitap ilkin 1946'larda Mehabad Kürt Cumhuriye-ti'nin kurulduğu yıllarda Tahran'da Farsça ve Kürtçe olarak yayınlanan Kuhistan (Dağlık) Dergisinde yayınlanmış, daha sonra 1955 miladi (1333 hicri - şemsi, 2567 Kurdî - madî) tarihinde İranaloji Cemiyeti yardımıyla Tahran'da Farsça olarak basılmıştır. Bu çeviri, bu son baskıdan yapılmıştır.

Bu kitabın özelliklerinden biri, bir Kürt lideri tarafından yazılmış olması İkincisi: Kürt dilini ve Kültlerin sosyal yaşantısını iyi bilen, yerli İranî kaynaklarla birlikte Arap, Türk ve Batılı kaynaklan inceleyen biri tarafından yazılmış olmasıdır. Böyle olmasına karşılık, eserin tümüyle eksiksiz olduğunu da söylemiyoruz. Yazarın her şeye rağmen bazı noktalarda duygusal davrandığını söylemek mümkündür. Aynca yöntem olarak da klasik diyebileceğimiz bir yol izlemiştir.

Okuyucunun farkedeceği gibi çoğunlukla yazar, etimolojik, dilbilimsel dayanaklar bulmuştur.
Kitabın yazan olan İhsan Nuri, Bitlislidir. İstanbul'da Askeri Akademi'de öğrenim görmüş, Birinci Dünya Emperyalist Paylaşım Savaşı'nda Türk ordusunda sömürgeci güçlere ve Yunanlılara karşı yapılan savaşlarda bulunmuştur.

1925'teki Şeyh Sait ayaklanmasında Türk ordusunda yüzbaşı iken, birliğiyle, ayaklanan Kültlerin saflarına katıldı, daha sonra Suriye'ye sığındı ve oradan Irak’a gitti,
1927 yılında Kürt aydınlan ve ileri gelenleri, Kürt Teali Cemiyeti, Kürt Teşkilatı İçtimaiye Cemiyeti, Kürt Millet Fnkası ve Kürt Ulusal Birliği adlı dört örgütü feshederek Xoybun (Xwebûn] adlı bir örgüt kurdular. Aym yıl İhsan Nuri, Ağrı Kürt Hareketi’nin başkomutanı seçildi, hareketi yönetti. Ayaklanma bölgesinde Gazîya Welat (Vatanın Çağnsı) ve Ağrı adlı haftalık Kürtçe gazeteler çıkanldı. Üç yıllık çarpışmalardan sonra Türk Hükümeti, İranla anlaşarak bir bölüm verimli araziyi İran'a bıraktı ve İran'dan ayaklanma bölgesini kontrol altına almasına yanyan dağlık araziyi aldı. Kürt Kuvvetleri sanldı, hareket iki tarafın ağır kayıplanndan sonra Kültlerin yenilgileriyle son bulunca İhsan Nuri İran'a gidip 1976'da trafik kazasında ölümüne (!) dek orada kaldı. Yazar, bu eserini İran'da iken kaleme almıştır.

Orijinal adı "Tarixc Rişeye Nejad-i Kurd“ olan bu kitabı, içeriğine daha uygun bulduğumuz "Kültlerin Kökeni" adıyla çevirdik. Kültlerin, özellikle onların uzak geçmişiyle ilgili, en azından üzerinde tartışılması gereken "Kürt" ve "Kürdistan"ın tarih süreci içindeki seyrini ortaya koyduğu için bunda yarar gördük. Okuyucu da bu kanımızı paylaşırsa seviniriz.

Metinde geçen bazı olay ve özel adlann açıklık kazanması için yazarın açıklama notlarına yenilerini ekledik ve kendi notlarımızın sonuna Ç.N. kısaltmasını koyduk. Çoğu, kaynak adları olduğundan yazarın notlarını kitabın sonuna aldık.

Kitapta geçen özel adlan, Kürtçe ve Farsçca orijinallerine uygun telaffuz edilebilmeleri için Kürt alfabesiyle yazıp, Türkçe okunuşlanm parantez içine yazdık. Transkripsiyonu sağlayan Kürt alfabesi'nde:
Q: Arapçadaki kaf (kalın K),
X: Türkçede bulunmayan kalın, kaba H (Kh),
Ê: E ile İ arasında,
W: Arapçadaki Vav (V),
V: Türkçe'deki 'V' olup 'F' ye yakın telaffuz edilen harflerdir.

Buna rağmen, kitapta geçen özel adlan, Arap alfabesiyle yazılan Farşçadan aldığımız için bazı yanlışlıklara da düşmüş olabiliriz. Okuyucunun, varsa bu yanlışlardan Ötürü bizi bağışlayacağım ümidederiz.

M. Tayfun

Yazarın Önsözü

Kendi ulusal geçmişlerinden habersiz olan kişiler, uluslarının yükselmesi için gerekeni yapamazlar.

Geçmişten habersiz olmak, geleceğe güvenle bakmayı önler. Mezar taşıyla övünülmemesi gerektiği söylenir, ama ulusla-nn özgürlük duygularım oluşturmak ve güçlendirmek, atalarının şanlı geçmişini bilmeye bağlıdır. Bu ulusal gururun, ulusların yüce yollarının önderleri için ışık olduğunu söylemek de yerinde olur. Musibetlerin yükü altında olan bu mazlum ulusun açısından payını alan bu satırların yazan bilimsel yetersizliğinin faikındadır. Kürtler ve Kürdistan'la ilgili olarak yazılanlardan yararlandıktan başka kendi incelemelerinden edindiği görüşleri eklemiş ve bu küçük kitap hazırlanmıştır. Faydalı olacağı umulur.

Amacım Kürt ve Kürdistan Tarihi yazmak olmayıp varlığı diğer ırklar nezdinde yok sayılmak üzere kararlaştınlan İrani kökenden bir topluma hizmetim sözkonusudur. Hem de bu çilekeş büyük ulusun İranlı kökeninin şanından yoksun oluşuna engel olmaya ve onlan tanıtmaya gayret edeceğim.

Gerçi yazar olarak benim, içinde büyük devletler kuran topluluklar ve ülkeler fetheden padişah kuşaklan ile insanlığı doğru yolu göstermiş olan peygamberlerin bulunduğu Kültlerin ata-lanndan sözetmem, ilk anda okuyucuya tuhaf gelebilir, hatta aşın ulusal duygulann etkisi altında yargıda bulunan biri olduğumu düşündürebilir. Ama dikkatle incelendiğinde aşınlık ölçüsüne vanlmadığı anlaşılacaktır.

Değerli yazar, ünlü Kürt bilgini rahmetli Emin Zeki Beg'in Kürtçe olarak yazdığı "Tarixe Kurd û Kurdîstan" (*) ile üniversite profesörü rahmetli Reşid Yasemrnin "Kurd we Peywestegî Nejadî we Tarixe û" adlı eserieri konumuzla ilgili önemli bilgileri içeren eserler olduğundan bu kitapçığı yazarken kendilerinden yararlandım.

Kılıçlannm panltısıyla tarihin karanlığından aydınlığa çıkmış, bütün yüzyıllarda yiğitlik ve kahramanlıklarıyla düşmanlarını titretmiş olup Kürt lakabıyla mertliğin, savaşçılığın sembolü olan bir ulusun saltanatı ve bağımsızlığının övünçlü dönemleri, dostun düşmanın gözünden saklı mı tutulmak isteniyor?..

Eski İran'ın büyüklüğünün temel harcım kendi savaşçılarının kutsal kanlarıyla yoğurmuş olan, değerli evlatları içinde peygamberler dahi bulunan, üstün değere sahip büyük komutan ve padişah kuşaklan yetiştirmiş bir ulusun, ulusal kıvancından yoksun bırakılması; adsız, belirsiz bir topluluk haline getirilmesi insaftan uzaktır. Şayet bu kitapçıkta gerçekleri örten bu karanlık perdeyi kaldırabilirsem sevinirim.

İhsan Nuri

(*) fakta birzamatfabakEnhk yapmış ofaıEminZekiBeg 1931lfe Baban ÇkıariöKiitt-çesiyfe M cilt olarak"Jüıbscîdoe Tarixa Kud û KurcSstan£,yi yazmış, eser Bağdaüa Dares-SeSan matbaasında basıknştır. 1936 yıkıda Mt^cfaMthamtedEiEvvniBeg bu kidıkB-maıgmişlekaek Arapçayaçroımiş ve Es-Seaile matbaasında baalmıştr.Kitabeı yazan Brâı Zeki Beg, 250 lngiiza,fiana«a, Almanca eseri modeyatk bu kildi hggfaritğtra, buna rgğ-mmokuyucunnıldlabBKSdcaie inodeyad: deştmn^iisliyoransöeünda.

I. Bölüm

Irki Kökler

Kürt Ulusu çok eski yüzyıllardan beri insanlığın karmaşıklığına çeşitli adlarla katılmış ve Ortadoğu'nun sözü geçerli ulusla-nndan olmuştur. Kahramanlık Menkıbeleri ve Fetihler Tarihi, bu topluluğu o eski adlanyla kaydeder:

Lagaş Kralı Adadnari M. Ö. 2400 yıllannda Karda Kabilesinden sözeder ve M. Ö. 2200 yıllannda Ur Padişahı Kmil Sin (Kemil sin), Kürde Toprağını Prens Verdenner'e bırakmıştır. 1370'de Hitit Padişahı Şubilkubme, Gürde adında bir topluluğun adım anar. Daha sonralan Asur Kitabelerinde Kardaka Yaylası'ndan ve Kurtie, Kurti topluluğundan sözedilir. M. Ö. 401 yılında Ksenefon adındaki Yunanlı Tarihçi ve Kumandan'ın önderliğinde 10.000 kişilik ordu İran’dan dönüşünde Cudi Da-ğı'na yakın Zaxa (Zaho) Vadisi'nde Kardular'a rastlar (*). Bun-lann padişahlan Erventas imiş ki Eski Farslar'da Erventaspe, bugün ise Luhrasb diye bilinir (**).

(*) Bu konuda daha fazla bilgi için bak. Ksenefon, Onbinlerin Kürdistan'dan Geçişi, İstanbul, Komal yayınlan, 1977.- Ç.N.

(**) Diğer bir adı Keyluhrasb olan bu padişah, İran ve civarında hüküm süren dört ünlü tabakadan Keyanî ailesine mensuptur. Babasının adı Ervend'dir. Keyanîler'in diğer padişahlan : Keyqubad (Keyku-bat), Keykavvus, Keyxusro (Keyhüsrev)'dur. Key, Farsçada adalet demek olup padişahlara ünvan olmuştur. Bugün muhtar, muhafız gibi anlamlara gelen keya (kiya )sözcüğü burudan gelmiştir. Türkiye'deki Kurmanc ve Dımılî (Zaza) Kürtleri arasında bu sözcüğü halen muhtar anlamında kullananlara rastlanır. Keza Dımılî (Zaza) Kürtçesinde keya (kiya) : ev, kabile, aile anlamlarına gelir - Ç.N.

.....




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues