La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - VI


Auteur :
Éditeur : Zuhuri Danışman Yayınevi Date & Lieu : 1970, İstanbul
Préface : Pages : 336
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 145 x 210 mm
Code FIKP : 145 x 210 mmThème : Général

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Evliya Çelebi Seyahatnamesi - VI

Versions

Evliya Çelebi Seyahatnamesi - VI

Evliya Çelebi

Zuhuri Danışman Yayınevi

[Evliya Çelebi 1063 senesi şabanının başında Melek - Ahmed Paşa ile Sofya’dan İstanbul'a hareket eder. Bir çok şehir ve kasabalara uğrayarak Edirne'ye gelir. Edirne’ye âit malûmatın büyük kısmı beşinci kitabımızın sonundadır. ]

Hazert Şeyh Zindanı tekkesi: İstanbul’da kulesi içinde gömülü olan Seyid Baba Câfer Sultan ki sahabe-i kiramdan olup Harünürreşid’in hilâfetinde İstanbul (Tekfuruna) elçilikle gelmiştir. Güya krala sövdüğü için' zehirlenerek yahut dizanteriden ölmüştür. Baba Câfer tekkesine hıristiyanlar bile itikad edip (Zeyt hakkı) diye nezirler verirler. Sonra onların temiz sülâlesinden bu Edirne tekkesinde gömülü (Şeyh Zindanî Hazretleri) Fatih Sultan Mehmed Han ile İstanbul’un fethinde ...



EVLİ YÂ ÇELEBİ SEYÂHATNÂMESİ

— Altıncı Kitap —

[Evliya Çelebi 1063 senesi şabanının başında Melek - Ahmed Paşa ile Sofya’dan İstanbul'a hareket eder. Bir çok şehir ve kasabalara uğrayarak Edirne'ye gelir. Edirne’ye âit malûmatın büyük kısmı beşinci kitabımızın sonundadır. ]

Edirne’nin Tekkeleri (Mâbad)

Hazert Şeyh Zindanı tekkesi: İstanbul’da kulesi içinde gömülü olan Seyid Baba Câfer Sultan ki sahabe-i kiramdan olup Harünürreşid’in hilâfetinde İstanbul (Tekfuruna) elçilikle gelmiştir. Güya krala sövdüğü için' zehirlenerek yahut dizanteriden ölmüştür. Baba Câfer tekkesine hıristiyanlar bile itikad edip (Zeyt hakkı) diye nezirler verirler. Sonra onların temiz sülâlesinden bu Edirne tekkesinde gömülü (Şeyh Zindanî Hazretleri) Fatih Sultan Mehmed Han ile İstanbul’un fethinde bulunup Balat Dede Balat kapısından, Cebe-Ali Dede, Horoz Dede kendi kapılarından girdikleri gibi bu Şeyh Zindanî dahi Zindankapısından girmiş ve atası olan Baba Cafer tekkesini ziyâret edip eskiden kalmış kaatil ve borçluları azâd ederek pederinin nurlu mezarını âyin-i Muhammedi üzere imâr ederek sonra kendileri dahi Edirne’de ölüp üzerine bir Şeyh Zindanî tekkesi bina olunmuştur. Çoğu zaman fukarası sa’di, bedevi râilerdir. Vakfı mâmur değildir. Bu tekke Edirne şehrinden Zindan kulesi dışında yol aşırı umumî yol üzerinde bir küçük eski tekkedir. Oradan şehir içinde (Şeyh Abdülkadir Ceylânı tekkesi) cennet gibi Bagdad yakınındaki Ceylân denilen şehirden doğup azimet sahibi şeyh olarak Rum ve Hindistan’da velvele salan kutbu rabbani, arif-i samedanî Şeyh Hazret Abdülkadir tariki mensupları için yapılmıştır. Hazret-i Şeyh, Acem diyarındaki Gey-lan’dan değildir. Bu tekke, (Kurt bayırı) denilen yerde cenuba bakan bir yüksek yerde olup sadık âşıklardan bin adet tevhid ehli fukara alır bir tevhid meydanıyla süslü ve müteaddit odalarla bezenmiş, mutbağı, kileri, sair imaretleri var mâmur bir yerdir. Her cuma günü binlerce arifibillahlar toplanıp tevhid ve tezkir ederek zevk ederler. Nice kere ehli şer; »tevhid ve raks haramdır» diye bu tâifeye ta’n ve teşnî taşı atmışlardır. Fakat bunlar hep susup asla âyinlerini bozmıya-rak (Üzkürullahe zikren kesîrâ.) ve (Yâ eyyühellezîne âme-nû izâ nûdiye lissalâti min yevmil-cum’ati fes’av ilâ zikrul-lah...) âyeti şerifeleriyle ve (Ve terel melâiketi...) diye tevhid avazeleri ile aşr-i Rahmani devran eder gibi devrederek sema’ edip Kadiri âyini ederlerdi. Nice kere emirler geldiği halde yine asla tetiklerini bozmayıp cenab-ı Bâriyi birlemeden bir an geri kalmadılar. Ermişlerden salih, abid bir vaizi vardır.

Şeyh Hazret İbrahim Gülşenî tekkesi: Aziz İbrahim Gül-şenî Hazretleri Mısır’dan İstanbul’a gelip oradan da Süleyman Han izni ile Edirne’ye giderek orada bu tekkeyi bina eylemiş sonra Mısır’a giderek orada da bir tekke şenletmiş ve vefatında Mısır’da gömülmüştür. Bu Edirne’deki tekkesinin halifesi dahi ermişlerden bir zât bulunmakla bütün Edirne ahalisi ona hüsn-ü itikad ve meyleylemişlerdir. Bugüne kadar mâmur bir tekke olup her cuma günü büyük kalabalık ile tevhid ederler. Evkafının ne derece mâmur olduğu malûmum değildir.

Bundan sonra (Hacı Ömer Ağa tekkesi) Ağaçpazarı yakınında Halveti tekkesi vardır. Tarikatın öncüsü Hazret-i Rıdvan Efendi orada gömülüdür. Evkafı sağlam olmakla gelip geçene nimeti boldur. (Şeyh Hazret Mestci-zâde İbrahim efendi Kaddese sırrahu tekkesi) Halveti tarikinin ulu tekkesidir. Beylerbeyi câmii yakınında cadde üzerinde olup büyük ziyâret yeridir. (Müezzin Sultan tekkesi) üç şerefeli kapısı dibinde bir küçük tekkedir, fukarası çoktur. Ama tariki malûmum değil. Büyük ziyaret yeridir. (Hazret Ebu İshak Kâ-rûnî tekkesi) bütün fukarası İshakîlerdir ki silsileleri Nakşi-bend hâcegâne ulaşır. Üç şeref eli câmiinin mihrabı önünde yol aşın ulu bir tekkedir. (Taşkend Baba tekkesi) Ulu câ-miin sol tarafında yol aşırı bir harab tekkedir. (Tütünsüz Baba tekkesi) nazargâh-ı azimdir. Fakat tariki ve kurucusu malûmum değil. Bu mâmur yer. Ağaçpazarımn kuzeyinde yol aşırı mâmur bir dervişler misafirhanesidir. İrem bahçesine benzer bir çiçekli bahçesi vardır. (Üçler ve yediler tekkesi) Kayık mahallesinde ziyaretgâh eski mâbed olup küçüktür. Her taraftan kurban adakları ziyâretçilerle hesabsız olarak gelmektedir. (Şütürablar tekkesi), Eşe kadın yakınında bir yüksek yerde tekke ve zivâretgâhtır. (Karaca-Ahmed Sultan tekkesi)...

Edime şehrinin çeşme ve akarsuları: Gerçi bu büyük şehrin suya ihtiyacı yoktur. Fakat eski şehir olmakla nice bin haıyr sahipleri gelip geçen misafirler için mahallelerde, çarşı pazar içinde çeşmeler yaptırmışlardır. Arda ve Meriç-ten sular gelip etrafına taşar. (Gazi Hüdâvendigâr çeşmesi) onbir yerdedir. (Mûsa Çelebi çeşmesi), (İsa Çelebi çeşmesi), (Yıldırım Han çeşmesi), (Eski câmi çeşmesi). (Bayezid Han çeşmesi) altı adettir. (Sultan Selim çeşmesi), (Timurtaş Paşa çeşmesi), (Koca Murad Bey çeşmesi) dokuz yerdedir. (Beylerbeyi çeşmesi), Sokollu Paşa çeşmesi), Tahtakale çeşmesi) Allahü âlem Hoca Murad Han’ındır. (Kasım Paşa çeşmesi) , (Eşe Kadın çeşmesi).

Edirne’nin sebilleri: Hepsinin süslüsü arasta başında (Selim Han Sebili), (üç şerefeli kapısı yakınında (Kızlarağası Mustafa Ağa sebili) kalabalık yerde olmakla daima susayanlar vardır. Caddeye bakan penceresi üzere celi altlı hat ile yazılan târihi bu dur:

Didi târihini edüp ısgan
Mâ-i kevser oldu dünyâya sebil (Sene 1000)

(Ali Paşa Sebili) dahi meşhurdur.

.....

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues