La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Türkiye Insan Hakları Bilançosu: 2005 İzleme Raporu


Auteur :
Éditeur : TESEV Date & Lieu : 2006-03-01, İstanbul
Préface : Pages : 96
Traduction : ISBN : 975-8112-73-2
Langue : TurcFormat : 160x230mm
Code FIKP : Liv. Tur. Ora. Tur. N° 4747Thème : Général

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Türkiye Insan Hakları Bilançosu: 2005 İzleme Raporu

Türkiye Insan Hakları Bilançosu: 2005 İzleme Raporu

Baskın Oran


Tesev

Bu metnin diğer insan hakları raporlarından değişik niteliği, bundan sonra bu konuda her yıl çıkacak Tesev raporlarının ilki oluşundan geliyor:
İnsan haklarının ne olduğunu yeni yeni öğrenen bir ülkede yaşıyoruz. İlk rapor olduğu için en başa özet ama kapsayıcı bir teorik bölüm koyarak kavramları açıklığa kavuşturmak lazımdı. Ayrıca, çok kısa olarak da olsa, dünyada ve Türkiye’de insan haklarının tarihsel gelişimini bir kısa-metraj halinde vermek gerekliydi. Bu olmaksızın, devam edecek bu dizinin anlamı daha sınırlı olacaktı. Bundan sonraki Tesev raporlarında artık yalnızca Etyen Mahçupyan ait oldukları yıla ilişkin gelişmeler konu edilecek.
Yani bu Rapor, bu haliyle, İHD, TİHV, Mazlum-Der, BİANET, Antenna, vd. gibi sivil ...



SUNUŞ

Avrupa Birliği müzakere süreci çerçevesinde demokratikleşme çabaları sürerken, Türkiye bu hızlı değişim sürecinin yüzeye çıkardığı zihniyetle de yüzleşiyor. Demokratikleşme adımlarının aynı zamanda insan haklarına yönelik toplumsal taleplerden kaynaklandığı ve bu doğrultuda yeni talepler de ürettiği düşünülürse; bu süreçte en kritik olgulardan biri toplumsal taleplerle kamu idaresinin yaklaşımı arasındaki mesafenin ülkenin bütün siyasi meselelerini daha kırılgan hale getirme potansiyeli taşıması.

Dolayısıyla demokratikleşmenin sadece hukuksal bir yeni görünümü ima etmediği, kamu otoritesi ile toplum arasındaki ilişkinin radikal biçimde değişimini gerektirdiği açık. Diğer taraftan yasaların değişiminin bile hiç de kolay olmadığı ve olmayacağı anlaşılıyor... Dahası siyasi irade sonucu ağır aksak da olsa yenilenen yasalar, henüz değişememiş, değişmeye direnen kurumsal zihniyet nedeniyle amaçlarının çok ötesinde uygulamalara neden olabilmekte.

Devletin kurumsal yapısının insan hakları alanındaki söz konusu değişimi nasıl karşıladığı, değişimin getirdiği zihniyet farklılaşmasına ne denli uyum sağlayabildiği, yapılan reformların birer toplumsal gerçeklik haline gelip gelemiyeceğini de belirleyecek. Tüm bunlardan hareketle, Tesev Demokratikleşme Programı bünyesinde Türkiye’nin insan hakları alanındaki performansını bundan böyle yıllık bazda izlemeyi ve değerlendirmeyi kararlaştırdık. Elinizdeki Raporu bu dizinin ilk ürünü olarak sunuyoruz.

Yaşananların yıllık bilanço mantığı içinde derlenmesi çelişkili uygulamaları gözler önüne sererken, hem anlamaya yönelik gerçekçi bir tablonun ortaya konmasını sağlayacak, hem de değişim adımlarının hangi yönde ilerlemesi gerektiğine işaret edecektir. Söz konusu raporların ülkemizin demokratikleşmesi açısından uyarıcı ve öğretici olacağını umuyoruz...

Etyen Mahçupyan
Tesev

Rapor Hakkında

Baskın Oran

Bu metnin diğer insan hakları raporlarından değişik niteliği, bundan sonra bu konuda her yıl çıkacak Tesev raporlarının ilki oluşundan geliyor:
İnsan haklarının ne olduğunu yeni yeni öğrenen bir ülkede yaşıyoruz. İlk rapor olduğu için en başa özet ama kapsayıcı bir teorik bölüm koyarak kavramları açıklığa kavuşturmak lazımdı. Ayrıca, çok kısa olarak da olsa, dünyada ve Türkiye’de insan haklarının tarihsel gelişimini bir kısa-metraj halinde vermek gerekliydi. Bu olmaksızın, devam edecek bu dizinin anlamı daha sınırlı olacaktı. Bundan sonraki Tesev raporlarında artık yalnızca Etyen Mahçupyan ait oldukları yıla ilişkin gelişmeler konu edilecek.
Yani bu Rapor, bu haliyle, İHD, TİHV, Mazlum-Der, BİANET, Antenna, vd. gibi sivil toplum örgütlerinin (STÖ) hazırladıkları yıllık raporlardan hem eksik, hem fazla.

Eksik, çünkü en az 4 gündelik gazetenin ve internetin taranmasıyla hazırlandığı halde, ekip çalışması yapan bu STÖ’ler gibi Türkiye’deki bütün insan hakları ihlallerine el atma iddiası yok. Bu raporlar kadar ayrıntılı olması hem mümkün değil, hem de işlevi bu değil. Dolayısıyla, onlarla “birlikte” okunması uygun olacaktır.

Fazla, çünkü olayları geniş ve izahlı bir istatistiksel yaklaşımın ötesine geçerek kavramlarla, tartışmalarla, tarihsel geçmişle ve tahlillerle karıştırarak veriyor. Ormanı helikopterden görmek istiyor. Yapılacak daha derin araştırmaları mümkün kılmak için bolca dipnot veren bir tür “makro rapor” olmayı amaçlıyor.

Aslında, hiçbir STÖ raporunun eksiksiz-yanlışsız olması mümkün değil. Çünkü bu memlekette bu ihlallerin kaydedildiği merkezileşmiş bir Ortak Bilgi Bankası yok. Bu durum, bu ülkedeki insan hakları savunucularının Akhilleus Topuğu. En zayıf noktası. Sonuçta, elde yüzde yüz güvenilir bilgi ...




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues