La bibliothèque numérique kurde (BNK)
Retour au resultats
Imprimer cette page

Kadın Hareketi - 2


Auteur :
Éditeur : Kızıl Yayınları Date & Lieu : 1988-01-01,
Préface : Pages : 160
Traduction : ISBN :
Langue : TurcFormat : 145 x 210 mm
Code FIKP : Liv. Tur. Del. Kad. (2) 3375Thème : Sociologie

Présentation
Table des Matières Introduction Identité PDF
Kadın Hareketi - 2

Versions:

Kadın Hareketi - 2

Z. Delal


Kizil


Kadın hareketlerini, kadının kurtuluşu sorununu doğru değerlendirebilmek için, ilk zorunlu şart kadın sorununu doğru kavramaktır. Kadın sorunu doğru kavramak, kadının köleleştirilmesinin nedenlerini, toplumsal düzenle ilişkisini, kadının evlilikte, ailede ve toplumdaki yerini, sosyal faaliyetlerini bilimsel olarak kavramakla mümkündür. Kadın sorunu, ataerkil toplumlarda cinsel eşitsizlik, erkek cinsinin kadın cinsi üzerindeki toplumsal egemenliği sorunudur. Kadın sorunu hem cinsel hem de toplumsal bir sorundur. Cinseldir, çünkü burda köleleştirme, ezilme ve ezme, baskı cinsiyet durumuna göre yapılmıştır. Kadın ezilen ve erkek ezen durumda.



ÖNSÖZ

Ataerkil toplumda kadınlar hor görülüyor, kişilik sahibi olmaları engelleniyor, evlenmede, iş alanında ve eğitimde söz sahibi değildirler. Toplum kadınları idare işlerinde ve yönetimden uzaklaştırmış. Ataerkil gelenekler, ahlak ve dini görüş kadını köleleştiriyor, erkeğin onun üzerindeki egemenliğini savunuyor, erkeğe tanıdığı hakları kadınlar için yok sayıyor. Dini görüş erkek için iyi ve günah olmayan şeyleri kadın için kötü ve günah sayıyor. Her gün yüz binlerce, milyonlarca kadın kocasından dayak yiyor. Kadınların çok büyük kesimi ev işleri ve çocuk bakımıyla ilgilenmekten dünyaları evin dört duvarı arası olmuştur.
Toplumda kadınların tecavüze uğramadığı bir dakika geçmiyor.

Kadın için evlenme bir geçim aracı. Onların büyük kesimi evlenmede eş seçme hakkına bile sahip değildir ve istedikleri değil, istenilen kişiyle evlenmek zorundadırlar. Çalışan kadınlar aynı işte erkeklerden daha düşük ücret alıyorlar. Fuhuş ve kadın ticareti toplumsal bir iş dalı, ekonomi alanı haline gelmiştir. Fuhuş alabildiğine gelişmiş, kıtalar arası kadın ticareti yapılıyor ve bu dış ticaretin bir parçası haline gelmiş. Her sene yüz binlerce kadın doğumda veya düşük yapmada hayatını kaybediyor. Kadın canı istediği zaman kocasıyla cinsel ilişkide bulunamıyor, bu hak yalnız erkeğe verilmiştir. Kadınların çoğu cinsel ilişkide, erkeklerin-kocalarının egoizmi yüzünden tatmin bile olmuyor.

İşçi kadınlar sermayenin egemenliği altında ezilip-sömürülüyorlar, onlar burjuvazi için sadece ucuz işgücü durumundadırlar hem toplumda erkek cinsi ve hem de sermaye tarafından eziliyorlar. Toplumda kadınları her yönde horlayan ve küçük gören erkek şovenizmi egemen durumdadır.
Kadına ticarette reklam aracı, erkeğin sex nesnesi ve süs eşyası gözüyle bakılıyor, kimse onu insan yerine koymuyor ve ona insanca muamele yapmıyor.

Ataerkil toplumda, toplumda nüfusun yarısını oluşturan kadınların sorunu bunlar ve daha niceleridir. Baskı ve zülmün olduğu her yerde direnme de vardır. Baskı ve zülüm direnmenin yaratıcısıdır. O halde kadın sorununun olduğu bir toplumda kadın hareketi de vardır. Direnmesiz hiç bir tepki yoktur. Zıtlar kendi karşıtları içinde vardır. Kadın sorunun olduğu bir toplumda kadın hareketi de vardır. Ve kelimenin gerçek anlamıyla kadın hareketi, kadınların kurtuluş mücadelesidir. Tarih bize şu gerçeği ispatlamıştır: Baskı ve zülüm mutlaka kendisine karşı olan direnmeye yenilmiştir. Direnme yani kadınların mücadelesi onların ezilmelerine kesinlikle son verir, ama bugün ama yarın, bu bir zaman sorunudur.

06.11.1987

Kadın Sorunu Nedir ?

Kadın hareketlerini, kadının kurtuluşu sorununu doğru değerlendirebilmek için, ilk zorunlu şart kadın sorununu doğru kavramaktır. Kadın sorunu doğru kavramak, kadının köleleştirilmesinin nedenlerini, toplumsal düzenle ilişkisini, kadının evlilikte, ailede ve toplumdaki yerini, sosyal faaliyetlerini bilimsel olarak kavramakla mümkündür. Kadın sorunu, ataerkil toplumlarda cinsel eşitsizlik, erkek cinsinin kadın cinsi üzerindeki toplumsal egemenliği sorunudur. Kadın sorunu hem cinsel hem de toplumsal bir sorundur. Cinseldir, çünkü burda köleleştirme, ezilme ve ezme, baskı cinsiyet durumuna göre yapılmıştır. Kadın ezilen ve erkek ezen durumda.

Toplumsaldır, çünkü bu cinsler arasındaki eşitsizlik toplumsal bir olgudur, onun ürünüdür, toplumsal gelişmeler yaratmıştır. Toplumsal bir olgu olan üretim aletlerinin gelişmesi, işbölümünün cinsiyete göre yapılması ve üretim araçları özel mülkiyeti cinsel eşitsizliği yani kadının köleleştirilmesin! yaratmıştır. Her toplumsal düzenin kendine özgü kadın surunu vardır. Tarih boyunca kadınlar hep ezilen durumunda olmamıştır. İnsanlık tarihinin bazı aşamalarında yani ilkel komünal toplumda ...

 




Fondation-Institut kurde de Paris © 2024
BIBLIOTHEQUE
Informations pratiques
Informations légales
PROJET
Historique
Partenaires
LISTE
Thèmes
Auteurs
Éditeurs
Langues
Revues