|
ÖNSÖZ
Burjuva toplumunda, toplum ezen ve sömüren ezilen ve sömürülenler diye ikiye bölünmüştür. Cinsler konusunda bu toplumda kadınların ezilen ve erkeklerin ezen durumunda olması demektir. Böylece her ataerkil toplum gibi burjuva toplumunda ezilen emekçi halk gibi ezilen kadın cinsi de vardır. Kadın sorunu toplumda nufusun yarısını oluşturuyor. Öyleki bu sorunu ele almadan toplumsal sorunu tam olarak ele almak olanaksızdır. Ezilen halkın kurtuluşu sorununu, yeri proleterya sınıf mücadelesini hedefleyen, temel olan komünist mücadele aynı zamanda, bu genel proleterya sınıf mücadelesi içinde özel bir sorun olan kadın sorununu da ele almalıdır.
"Kadınların devrime katılımı olmadan devrim başarıya ulaşamaz" sözü bunu açıkça ifade ediyor. Kadın sorununu her hangi bir şekilde küçümsemek ve sadece devrim sonrası bir sorunmuş gibi görmek yanlıştır. Böyle bir görüş Kadının -nüfusun yarısını oluşturan ezilen kitlenin-devrimci harekete katılmasını engeller. Proleterya ideolojisi ataerkil bir ideoloji ve erkek şovenizmi görüşü değil. Bu noktada ataerkil ideolojiden temelde ayrılıyor. Proleterya ideolojisini erkek şovenizmi görüşüne indirgemek onu ataerkil bir görüş haline getirmek demektir. Oysa proleterya ideolojisinin kapsamına hiç bir şekilde ataerkil görüş girmez. Yarının güzel günleri tüm ezilenlerindir. Ve burda hiç bir cins ayrımı yoktur. Cinsler arası eşitlik olmadan toplumsal özgürlük olamaz.
03.06.1986
Burjuva Toplumunda Kadın
Burjuva toplumu, köleci toplum ve feodal toplum gibi ataerkil bir toplumdur. Bu nedenle, burjuva toplumunda kadın sorunu içerik ve karekter bakımından köleci ve feodal toplumlardaki kadın sorunuyla aynıdır. Kadın sorunu toplumsal bir sorundur ve her sorun gibi gelişme, değişme ve hareket halindedir. Mülkiyet şeklinde olan gelişme ve değişmeler kadın sorununda da gelişme ve değişmeler yaratır. Bu nedenle kadın sorunu, hiç bir zaman değişmez, hareketsiz ve sabit bir soru değildir. Toplumsal düzende -özellikle bu düzenin ekonomik altyapısında- olan değişmeler zorunlu olarak kadın sorununda da değişmeler yaratır. Yalnız tüm ataerkil toplumlarda, bütün gelişmelerde kadın sorununda öz ve içeriği hep aynı kalıyor: Kadın evde kocanın ve toplumda erkek cinsinin egemenliği altındadır. Ataerkil toplumlarda kadın sorununun karekteri bu şekildedir.
Burjuva toplumunda kadın sorunu, kadının toplumdaki yeri ve fonksiyonu burjuva toplumun mülkiyet şekli tarafından belirleniyor. Bu mülkiyet şekli, üretim araçları özel mülkiyeti şeklindedir. Üretim araçları özel mülkiyeti kapitalist üretim ilişkilerinin belirlenmesinde temel-belirleyici rol oynuyor. Toplumda sermayenin egemenliği vardır, her şey kâr üretimi içindir ve her şey kâr üretimine göre ayarlanıyor. Kadın artık sadece evde kocanın ve toplumda erkek cinsinin egemenliği altında değil, aynı zamanda emekçi kadınlar sermayenin de egemenliği ...
| 
